X

Antik şifa sistemi Ayurveda’ya göre beslenme ve sindirimin önemi

Beslenmenin 5000 yıllık bilim olan Ayurveda için ne demek olduğunu geçen yazımızda anlatmıştık. Bu sefer beslenme fizyolojimiz için ne demek ona bakalım… Hepimizin ayrı ayrı beslenme tanımı olduğuna eminim. Hem de taa ilkokul zamanından, beslenme çantasından kalan bir beslenme tanımımız vardır. Bir kısmımız için zorunlu fiil, diğer kısmımız için olmazsa olmazımız. Bir kısmımız için tencerede pişer kapağında yenir, bir kısmımız için ise hep beş çayı özeninde.

Beslenmenin amacı tanımı gibi hepimiz için farklı farklı değil. Hepimiz hayatta kalmak için besleniyoruz.

Benim için beslenme; hayatın en keyifli aktivitesi, hızlı ayaküstü de olsa, saatlerce süren masa başı sohbetiyle tatlandırılmış da olsa keyifle yapılması gereken bir eylem. Beslenmenin amacı tanımı gibi hepimiz için farklı farklı değil. Hepimiz hayatta kalmak için besleniyoruz.

Biyolojik tanımıyla beslenme: “Organizma için gerekli olan besinlerin alınma işlemi.” O zaman hayatta kalma gücü veren besinlere bir bakalım; protein, karbonhidrat ve yağlar. Bu besinleri kendi beslenme tanımımız içinde bir güzel tükettik, ağzımıza sağlık ama fizyolojimiz yediklerimiz için ne diyor? “Çok yedim“, “aç kaldım“, “şişkinlik, hazımsızlık yaptı“.

İşte şimdi beslenme başka bir noktaya geçti. Çünkü lokmamızı ağzımıza aldığımız an itibariyle önemli ve güçlü sistemimiz çalışmaya başladı; sindirim sistemimiz! Yediğimiz protein, karbonhidrat ve yağların parçalanarak bedenimize katılmasına sindirim diyoruz.

Yani beslenmenin fizyolojimizde karşılık bulma halidir sindirim. Durum böyle olunca bizim beslenmeye yüklediğimiz o fiziksel anlamdan çıktık başka bir otonom fiiliyata geçtik. Sindirim sistemi; besinlerin ağzımızda parçalanmasıyla başlar, kalın bağırsakta son bulur. Göreviyse hücrelere gerekli enerjiyi yaratacak besinleri hazırlamaktır. Bedenimizde bulunan 100 trilyon kadar hücre, sindirim sisteminin kendine hazırladığı besinleri alır ve enerjiye dönüştürebileceği hale getirir; Buna metabolizma denir.

Lokmamızı ağzımıza aldığımız an itibariyle önemli ve güçlü sistemimiz çalışmaya başladı; sindirim sistemimiz!

Hani diyoruz ya: “Ne yersen O’sun.” Acaba gerçekten öyle mi? Sürekli turşu yersem turşu gibi mi olurum? Ekşi, kekremsi bazen acı. Yoksa turşunun metabolizmamda yarattığı etki mi olurum? “O kadar çok turşu yedim ki ne yerdeyim ne gökte. Hazmedemedim ben bunları”. Hazmedemediğimiz her şey sonunda bizi hasta eden toksinlere dönüşür. Yani ne yediğimizden çok, neyi hazmettiğimiz önemlidir. O halde “Ne yersen O’sun” değil de “Ne hazmedersen O’sun” demek daha doğru olur. Ayurveda biliminde hastalık beslenmeden değil, tamamlanamayan sindirimden çıkar.

Bu durumda beden tiplerine göre beslenmeye bu gözle bir daha bakalım. Dosha’ların kralı, boşluk ve hava elementlerinden oluşan Vata’ların sindirim sistemleri hassastır. Bu nedenle vejetaryen olmaya en hazır beden tipidir. Çünkü proteinleri sindirmekte güçlük çekerler. Aynı şekilde baklagilleri, çiğ sebzeleri sindirmekte zordur. Pişmiş sebzeler, süt ürünleri, tatlı meyveler, yağlar Vata için sağlıklı beslenmedir. Bu besinler aynı zamanda Vata düşürücü etki de yapar.

Pitta, değişimin gücü iken ve değişim ince bağırsaklarda başlıyorken, en güçlü sindirim sistemine sahip olmak Pitta’ya ait bir özelliktir. Ama bu durum fazla enzim salgılanmasına, mide yanması, gastrit veya kolit gibi hastalıkların oluşmasına neden olur. Bu durumda enzim üretme kapasitesini azaltmak için yağ tüketimini azaltmaları gerekir. Mısır yağı, fındık yağı, iç yağ gibi yağlar yerine, zeytinyağı, ay çiçek yağı ve sade tereyağı kullanabilirler. Tatlı süt ürünleri, serinletici sebzeler, tatlı ve buruk meyveler, baklagiller, beyaz et, sağlıklı ve Pitta düşürücü beslenmedir.

Kapha’nın en önemli özelliği yavaşlık ve soğuklukken hızlı bir sindirim sistemine sahip olmaları beklenemez. Sindirim sistemlerinin yavaş çalışmasından dolayı karbonhidratları metabolize etmekte zorlanırlar. Bu nedenle şeker ve nişastadan kaçınmaları gerekir. Şeker oranı düşük sebzeler ve meyveler, bakliyatlar, tahıllar, baharatlar Kapha düşürücü besinlerdir. Kapha’ların beslenmelerine ek olarak sindirim sistemlerini güçlendirmeleri gerekir, bunun için günde 2-3 bardak zencefil çayı içebilirler.

Ben sindirim kelimesini çok seviyorum, benim için sadece besinleri değil, bedenimde yer bulan her şeyi ifade ediyor çünkü.

Beslenmede neleri yiyeceğimizden çok “neleri sindiremiyoruz?” üzerine kafa yoracağımız bir eylem haline dönüşse belki hepimiz için hayat daha sağlıklı, dengeli ve kolay olacak. Ama alışkanlıkları da değiştirmek kolay değil.

Ben sindirim kelimesini çok seviyorum, benim için sadece besinleri değil, bedenimde yer bulan her şeyi ifade ediyor çünkü. Görüntüler, kokular, tatlar, hisler ve duygular… Hepsi bedende ya yer buluyor ve beni besliyor ya da toksin olup hastalık sürecini başlatıyor. Yediklerimizi beden tipimize uygun yönetebiliyoruz ama bu saydığım maruz kaldıklarımızı nasıl yönetelim? İşte bunun cevabı Ayurveda’da bile yok sanki. 5000 yıl önce bile detoks (Ayurveda’da panchakarma –beş eylem- olarak geçer) yaparak temizlenme ve arınmaya ihtiyaç duymuş masum dünyalı bugün olsa Ayur vedalarına kaç eylem yazardı bilinmez…

Haftaya beş eylemde bir araya gelene kadar dengede ve mutlu kalın.

 

İlginizi çekebilir: Ayurveda’ya göre beden tipiniz ve bilmeniz gereken özellikleriniz

Yazarın tüm yazıları için tıklayın.

Müge Murat: Tüm hikâye her beyaz yakalı gibi “İstanbul’dan gitmek istiyorum” ile başladı. Nereye giderimden önce “gitsem ne yaparım?” endişesi ile etrafı dinlemeye ve araştırmaya başladım. Ayurveda ile bu süreçte bir tanıştım. Hindistan’da bir bilim olması ve beden terapiyi derinleştirmesi nedeni ile dikkatimi çekti. 10 yıldır reiki yapıyorum, 2 yıldır ise yoga. Yoga ile tanıştıktan sonra enerjimin yükselmesinden güç alarak beden terapi üzerine uzmanlaşmaya karar verdim. Maya Akademi’de Türkiye Beden Terapi Derneği başkanı Ayla Örsan’dan anatomi, fizyoloji ve uygulama içeren dersleri aldım ve mezun oldum. Uluslararası 608 sertifikasına sahibim. Üç senedir temmuz ve ağustos aylarında Ayurveda öğrenmek için Hindistan'a gidiyorum. Kuzey ve güneyi olmak üzere 17 farklı şehirde Ayurveda’yı deneyimledim. Puşkar bölgesinde özel bir terapi merkezinde “Beden Terapi”, Kochi’de yağların ısıtılması ve dinlendirilmesi eğitimi ve sertifikası aldım. Kerala bölgesinde özel bir doktor ile beden tipi testleri ve hesaplamalarını çalışarak Ayurveda eğitimimi tamamladım. Geçen sene Bangalore’da özel bir Ayurvedik merkezde pançakarma (detox) programını deneyimledim. Hindistan’dan getirdiğim kitaplar ve yayınlardan Ayurveda bilgimi derinleştirmeye devam ediyorum. Tüm bunların yeterli gelmeyeceğini düşünerek anatomi ve fizyoloji bilgimi derinleştirmek için 2. üniversite olarak Tıbbi Dokümantasyon Yönetimini bitirdim. Ayurveda’nın bir alanı olan beden terapiyi Türkiye’de konumlandırmak ile ilgili sporcular ve beyaz yakalılar ile çalışmalar yapıyordum. Şu anda pandemi nedeni ile odağımı biraz daha okumaya ve araştırmaya ayırdım. Bu dönemde Kemal Hamamcıoğlu ve Özen Yula’da yazarlık ve hikâye yazarlığı eğitimleri aldım. Hem Ayurveda’yı hem de yazmayı seviyorum, bu nedenle de Ayurveda deneyimlerimi ve bana kattıklarınızı sizlerle paylaşıyorum. Bunların dışında bir de profesyonel iş hayatım var. Halen DRD Filo Kiralama şirketinde Kurumsal İletişim Yöneticisi olarak çalışıyorum.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale