X

Antik çağlardan günümüze gelen ve hala uygulanan 12 güzellik tüyosu

Her ne kadar güzellik ve cilt bakımı açısından günümüzde pek çok seçenek olsa da kişisel bakımın kökleri aslında çok daha eskiye dayanıyor. Eski zamanlarda kadınların kişisel güzellik amacıyla uyguladıkları yöntemlerin çoğu, hala geçerliliğini ve etkisini sürdürmeye devam ediyor. Yıllar geçse de eskimeyen bu yöntemlerin bazılarını Uplifers olarak sizler için derledik. 

Zeytinyağı

Geçmiş zamanlarda zeytinyağı, insanlar tarafından “altın” olarak adlandırılırdı. Günümüzde ise birçok nemlendirici ürünün, şampuanın, bakım kreminin ve merhemin içerik özü olarak kullanılan zeytinyağı, aynı zamanda besin olarak tüketildiğinde içerisinde bulunan doymuş yağ oranıyla kilo vermeyi hızlandırırken, barındırdığı antioksidanlar sayesinde vücuda detoks etkisi yaparak toksinlerden arınmasını kolaylaştırıyor.

Banyo

Eski Roma’da kadınlar zamanlarının büyük bir bölümünü, keyifli sohbetler eşliğinde banyolarda geçiriyorlardı. Günümüzde hala gidilen, kullanılan, hatta restore edilip daha da faydalanılabilir yerlere dönüştürülen hamamlar ise banyonun adeta Türk kültüründeki karşılığı. Banyo sırasında oluşan buhar ve nem yardımıyla vücut toksinlerinden ve ölü deriden arınıyor ve arınan cilt su yardımıyla temizlenerek yenileniyor.

İlginizi çekebilir: Yaz aylarında kollarını güvenle kaldırın: Koltuk altı bakımınızı doğru yapıyor musunuz?

Aromaterapi masajları

Aromaterapinin güzellik ve kişisel bakımdaki yeri eski Yunan medeniyetlerine dayanırken masaj sonrası rahatlama amacıyla ilk olarak Roma İmparatorluğu’nda uygulanmaya başlandı. Romalılar aromaterapide kullandıkları bitkisel yağları ise eski Hint ve Arap medeniyetlerinden getirtiyorlardı. Günümüzde aromaterapi uygulamaları bitkisel yağların faydalarının daha çok bilinmesiyle her geçen gün daha da yaygınlaşıyor.

Banyo kesesi

Her ne kadar çeşitli vücut ve cilt peelingleri yaygınlaşsa da eski usul banyo keseleri ölü deriyi temizlemede hala diğer yöntemlerden daha etkili. Eski zamanlarda kadınların cilt güzelliğinin büyük bir bölümünü keseye borçlu olduğu biliniyor. Siz de yüksek ısıda alacağınız bir duş sırasında banyo kesesiyle vücudunuzu ölü derilerinden arındırarak daha sağlıklı ve parlak bir cilde sahip olabilirsiniz.

Gül suyu

Eski Mısır Uygarlığı’nda güzellik kürü olarak kullanılan, hatta tarih kitaplarında Kleopatra’nın en büyük güzellik sırrı olduğu söylenen gül suyu antiseptik ve antibakteriyel özelliğiyle cildi arındırırken bir yandan cilde ışıltısını geri kazandırıyor. Özellikle makyaj temizliğinde çoğu kozmetik ürüne göre çok daha etkili. 

Bal maskesi

Antik Roma döneminde para yerine kullanılan balın değeri hiçbir zaman tartışılmaz. Günümüzde pek çok güzellik ürününün içeriğinde yer alan, cilde nem verici ve besleyici özelliğiyle severek kullandığımız bal başlı başına bir mucize. Yalnızca 20-25 dakika süreyle cildinize uygulayacağınız bal maskesi antibiyotik özelliği ve içerisinde bulunan vitamin, mineral ve proteinle cildinizi tazeleyip doğal güzelliğine kavuşturacak.

Kına

Eski zamanlarda sıcak ve kurak iklimde yaşayan insanların serinlemek için kullandığı kına, sonradan sahip olduğu renk dolayısıyla kadınların estetik güzellikleri için kullandıkları bir makyaj malzemesi haline geldi. Daha sonraki zamanlarda kınanın saçlara iyi geldiği keşfedildiğinde, saç bakımında saçları güçlendirmek ve parlatmak amacıyla kullanılmaya başlandı.

Yumurta maskesi

Saçların parlaklığını geri kazanması için önerilen pek çok maske tarifi olsa da bunlardan en etkili olanların içinde her zaman yumurta bulunuyor. Kulağa oldukça ilkel gelen yumurta maskesi yalnızca saç sağlığı için değil cilt güzelliği için de oldukça önemli. Özellikle yumurta sarısı maskesi cilt lekelerine ve ciltteki sivilcelere iyi gelirken, cilde ihtiyacı olan nemi geri kazandırıyor.

Marul yaprakları

Geçmiş yıllardan beri yeni anne olmuş kadınların göğüslerindeki ağrıyı azaltmak için direkt olarak göğüslerine uyguladıkları marul yaprağı günümüzde hala göğüs ağrısını en aza indirmede oldukça etkili bir yöntem.

Ekşi krema

Meksika yemeklerinin yanında sos olarak servis edilen ekşi krema, cildi beslemede, yumuşatmada ve leke gidermede birçok kreme ve maskeye göre çok daha başarılı. Eğer siz de sivilce izlerinden, kuru ciltlerden muzdaripseniz ekşi kremadan faydalanabilirsiniz.

Limon suyu

Nasıl kına saçı daha kızıl ve koyu bir hale getiriyorsa limon suyu da aynı şekilde saç rengini açıyor. Eğer sarı saçlara sahipseniz, özellikle de yaz aylarında güneşten ve deniz suyundan dolayı yıpranacak olan saçlarınıza ışıltısını ve parlaklığını geri kazandırmak için limon suyu uygulayabilirsiniz.

Kil

Özellikle Orta Afrika ve Avusturalya’da yani toprağın bol olduğu yerlerde güzellik rutinlerinin vazgeçilmez parçası olan kil, daha çok pürüzsüz ciltlere yönelik hazırlanan maskelerde kullanılıyor. Vücuda yaptığı peeling etkisiyle gözenekleri açarak, kan dolaşımını ve hücre yenilenmesini sağlarken selülit oluşumunu da engelliyor. Ülkemizde ise Dalyan / Muğla, Karahayıt / Denizli, Kaş gibi turistik yörelerde kil banyosu yapılan yerler mevcut.  

İlginizi çekebilir: Asyalı kadınların güzellik ve bakım sırları

Kaynaklar: 
brightside.me
beautyandtips.com

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale