X

‘Annelik spektrumu’: Anne olmaya ilişkin düşünceleriniz spektrumun neresinde?

Anne… Annem… Annelik… Anne olmak Bunları okurken neler geçiyor içinizden, kalbinizden, aklınızdan; neler hissettiriyor size ‘anneliğe’ dair söylemler, hiç düşündünüz mü? Anne olmayı gerçekten isteyerek mi anne olduğunuzu veya anne olmayı şu anda gerçekten isteyip istemediğinizi, gelecekte isteme/istememe ihtimalinizi, bu sorular üzerine hiç kafa yordunuz mu? Tahmin etmesi pek zor değildir ki her kadın hayatının en az bir veya birkaç döneminde anne olmaya dair düşünceler geliştirir, kendi inançlarını sorgular, annesi ile olan ilişkisini değerlendirir, kendisinin ‘iyi bir anne’ olup olamayacağını kendi içinde tartışır, anne olmaya hazır olup olmadığını kafasında tartar, çevresindeki annelerin, anne adaylarının veya anne olmayı isteyenlerin fikirlerini dinler… Bu süreç uzar gider…

Kimi kadınlar için fiziksel, zihinsel, ruhsal hazırlık süreçlerinden ve birtakım süzgeçlerden geçerek başlayan annelik yolcuğu, bazı anneleri hazırlıksız yakalayabilir ve planlamadan, belki de yeterince hazır hissetmeden başlar bazı annelik maceraları… Ama şu bir gerçektir ki anne olma serüveninin tek bir doğrusu yoktur. Her kadının başlayan, başlamayan, yarım kalan, belki de hiç başlamayacak olan kendine has bir anne olma/olmama macerası vardır. Ünlü yazar ve Women Without Kids kitabının sahibi Ruby Warrington, tüm bu değindiğimiz soruları ‘Annelik Spektrumu’ adı altında değerlendirir ve artık anneliğe ilişkin toplumsal cinsiyet ayrımcılığı yapan söylemlerden uzaklaşmamız ve her kadının anne olma/olmama kararına saygı duymamız gerektiğini anlatır.

Kendi hayatından ve anne olan, anne olmak isteyen arkadaşlarının deneyimlerinden sıkça bahsettiği kitabında, kadınların anne olmak istesin istemesin önce bir birey olarak değer görmeyi hak ettiklerini ve toplumun onlara biçtiği rollerden önce kadınlarının kendilerini tanımaları gerektiğini belirtir.

“Kadınlar olarak anne olmaya ilişkin ortak bir biyolojik zorunluluğumuz yok. Aksine ortak sahip olduğumuz şey; doğru bildiğimiz yolu takip etme gücüne sahip olmamız -kadınlar, aile hayatı yerine kendi hayatlarını tercih ettiklerinde kalpsiz olarak algılansalar bile…-“

Anne olmak istemek/istememek

Ruby Warrington kitabında yakın bir arkadaşı ile olan konuşmalarına yer veriyor. İkisinin de 40’lı yaşlara yaklaştığı bir dönemde arkadaşının bebek sahibi olmayı çok istediğini ve bunun için bir dizi tedavi süreci ile uğraştığını, sonuç başarısız olduğunda ise onun ne kadar tükenmiş olduğunu gözlemlediğini anlatıyor. “Çektiği onca acıya rağmen umutlu ve kararlı bir şekilde tedavi sürecine devam eden arkadaşım sonunda yorgun ama sevinçli bir anne olmuştu.  Ona devam etmesinin ardındaki sebebi sordum ve sebeplerinin bana hiç uymadığını, onun çocuk sahibi olma sebeplerinin, benim çocuk sahibi olmama sebeplerime benzemediğini fark ettim.”

O gürültülü, kalabalık bir ev isterken ben yalnız kalmayı istiyordum… O çocukken deneyimlediği büyük aile tatillerini yeniden canlandırmak isterken ben aksini istiyordum… O Disneyland aile gezilerine heyecan duyarken, ben ev sevdiğim çocukluk anılarımda yalnızdım… diye anlatıyor yazar Warrington samimi ve içten bir dille. Hem onun hem de arkadaşının deneyimleri, aslında pek çok anneye, anne olmak isteyen/istemeyen kadınların duygularına tercüman oluyor gibi…

Peki, ya bilmiyorsak, ya bir kadın henüz bu düşüncelere sahip değilse, anneliğe ilişkin kendi tutumunu bilmiyorsa, daha yolunu, kendini keşfedemediyse? “Ya anneliğin senin için olup olmadığını bilmiyorsan… Belki sen de benim gibi çocuk istemedin… Belki de hala kararsızsın ve evet mi hayır mı bilmiyorsun… Belki annelik şansını yitirdiğini düşündüğün için çocuksuz olmanın yasını tutuyorsun ve gelecekte ne olacağından emin değilsin.  Belki de anneliğinin keyfini çıkaramayan bir annesin ve bunu kendine açıklamanın yollarını arıyorsun… Sebebin ne olursa olsun annelik spektrumundaki yerimizi ve nedenlerimizi tam olarak anlamak, kadınların ortak bir parçası olarak kendimizi anlamamız için önemli bir anahtar.” diyen Ruby, kimse için bir şey yapmak, kimseye bir şey kanıtlamak, bahaneler bulmak zorunda olmadığımızı sadece kadınları olarak kendi anlam ve tatmin arayışımızı çözmemiz gerektiğini öğütlüyor.

Kim olduğumuzu belirlemek

Ruby Warrington, her kadının annelik spektrumu adını verdiği belirteçte kendi yerini bulabilmek için ‘kim olduğumuzu belirleyen unsurlar’ açısından değerlendirme yapmasının iyi bir fikir olduğunu söylüyor ve şu noktalara değiniyor:

  • Mizacınız: Doğanızda ne var? Grup dinamiklerindeki rolünüz; iletişim tarzınız; diğerleriyle nasıl bağlantı kurduğunuz; kontrolle olan ilişkiniz; uyum sağlama ihtiyacınız…
  • Güncel durumunuz: Soyunuz, aileniz, gelenekleriniz, kültürel ve sosyal koşullarınız, inançlarınız, yaşam şartlarınız, kariyeriniz, cinselliğiniz, sağlığınız, ekonomik istikrarınız…
  • Korkularınız: Sizi geceleri uyutmayan, huzurunuzu kaçıran şeyler, hoşlanmadığınız kişiler, kaçındığınız durumlar, dünya üzerinde sizi korkutan ve kendinizi koruma ihtiyacı hissettiğiniz her şey…
  • Arzularınız: İstediğiniz, sizi heyecanlandıran ve harekete geçiren şeyler, sizi kendine çeken deneyimler, neyden hoşlandığınız; günlerinizi nasıl geçirmek istediğiniz; hayatınız ve dünya için umutlarınız…
  • Potansiyeliniz: Neler yaptığınız, yetenekli olduğunuz alanlar, sizi enerjik tutan şeyler, ilişkilerinize kattıklarınız…
  • Sınırlamalarınız: İyi olmadığınız şeyler, zorlandığınız konular, yeteneğinizin olmadığı, sizi yoran alanlar, sıkça hata yaptığınız bağlamlar ve daha nicesi…

Bir tür öz sorgulamayla bilincinizde canlanacak her şeyi; eski anıları, aklınıza gelen düşünceleri, içinize doğan hisleri, soru işaretlerini, kısacası kendi kendinizi değerlendirirken deneyimlediğiniz her süreci yazıya dökün. Size eşlik eden, değişen duyguları hissedin. Kendinizi –yalnızca sizi– ilgilendiren herhangi bir şeyi toplum baskısına veya bir başkasının görüşüne göre doğru-yanlış diye etiketlemeyin, sadece kendinize sorun, sizce ne, sizce nasıl, sizin için ne kadar önemli, yalnızca kendinize odaklanın.

Annelik hakkındaki görüşlerinizi kendi özellikleriniz, inançlarınız doğrultusunda değerlendirin. Anneliğe ilişkin anılarınız, annenizle ilişkileriniz, kendinizi anne olarak görüp görmediğiniz, “anne” kelimesinin sizdeki duygusal yükü… Siz bu resimde kendinizi nasıl görüyorsunuz, neredesiniz?

Daha sonra kendinizle ilgili, anneliğe ilişkin yargılarınız ilgili keşfettiğiniz her şeyi anne olmakla ilgili gerçeklerle eşleştirin. Evet, gerçeklerle -Instagram versiyonları ile değil-. Bilimsel gerçekler ne diyor, sanal dünyada değil kendi gözlerinizle gözlemlediğiniz annelik pratikleri nasıl, size uygun olan yaşam tarzında çocuklu bir anne olmaya yer var mı, bebek sahibi olduğunuzda siz nasıl hissedeceksiniz, yolunuza, hayatınıza bir anne olarak devam etmek istiyor musunuz, bu sizi heyecanlandırıyor mu, hepsini enine boyuna düşünün, kendinizle tartışın.

Ve en sonunda varacağınız sonuç ne olursa olsun şunu unutmayın; ‘Annelik Spektrumu’nda kendinizi koyabileceğiniz kesin ‘doğru’ bir yer yok; sadece sizin için en uygun yer var.

Annelik ile ilgili daha fazla ilham alabileceğiniz yazılarımız için tıklamayı unutmayın:

Kaynak: mindbodygreen

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale