X

“Anne, zihnimiz kafamızın içinde mi?”: Bilinç ve bağlantısallık

Bu yazı geçtiğimiz haftalarda kızımın sorduğu bir soru üzerine tetiklendi. Soru şuydu: “Anne, zihnimiz kafamızın içinde mi?” Tahmin edersiniz belki, cevap vermekte zorlandım. “Hem evet hem de hayır,” diyerek bunu şu an nasıl anlatacağımı bilmediğimi, biraz araştırdıktan sonra anlatabileceğimi söyledim. Bunu nasıl anlatacağımı araştırırken ve düşünürken işte karşılaştıklarım…

İnsan beyni yüz milyar nörondan oluşmakta ve her birinin de 10-15 bin nöronla bağlantısallık halinde olduğunu öğrenince bu sayıların büyüklüğünü idrak edebilmek için biraz düşündüm. Bu bağlantısallık içinde ne büyük bir gücün ortaya çıktığını insan ancak anlamanın kıyısına gelebiliyor desem yeridir. Ortaya çıkan bu elektriksel ve kimyasal etkileşim sonucunda da bilinç ve benlik algısı oluşuyor. İnsan beyninin, bilinç ve benlik algısına sahip olabilmesi için insan bedeninin içinde yer alması ve bedenle tamamıyla bağlantılı olması gerekirmiş. Yani bedende olmayan bir beyin tahmin edeceğiniz üzere sadece bir et parçası. Başka bir ifadeyle, zihin sadece beyinden ibaret değil, tüm vücutta var olan bir şey.

Hatta öyle ki bazı psikologlar ve felsefeciler zihnin kullandığımız araçlara kadar uzandığını söylüyorlar. Bu noktada aklıma hemen bilgisayarımızla, telefonumuzla, arabamızla ya da evde kullandığımız aletlerle kurduğumuz ilişki geldi. Burada da belirtildiği gibi bir dinamik işliyor olabilir mi? Aynı şekilde bu durum insanlar arasındaki etkileşimi de açıklayabiliyor. Hepimiz sürekli birbiriyle alış ve veriş ilişkisi içinde olan varlıklarız. Dolayısıyla varoluşa katkı sağlayabilirken, uygunsuz tutumlarımızla zarar da verebiliriz.

Dinlediğim bir podcast’te, beynin bu bağlantısallığı sürekli olarak nasıl sağladığı oldukça güzel anlatılmıştı. (Meraklıları için, Nilay Örnek’in Prof. Dr. Türker Kılıç’la yaptığı podcast.) Bu ilk kez Giorgi Parisi’nin bir sığırcık sürüsünün gökyüzünde uçması sırasında kendiliğinden aldıkları şeklin matematiğini ortaya koymasıyla kanıtlanmış. Yapılan araştırmalar sonucunda burada anlaşılan şey, kuşların birbirleriyle olan bağlantısallığıyla beynimizdeki nöronların birbiriyle kurduğu bağlantısallığın aynı olduğudur. Zihnin yaşam içindeki etkileşimi bilinç yoluyla gerçekleşiyor. Bilinç, zihnin yaşamla etkileşmesi sonucu yaratılan bağlantısallık ağı. Dolayısıyla, bu çıkarımdan hareketle yaşamın yapı taşının atom değil, bilgi olduğu çıkarımına varılıyor. “Bu durumda yaşam, varoluş dediğimiz şey bağlantısallık yoluyla tüm bilgi kodlarının birbiri içine geçmesiyle ve işlenerek zekâ üretmesinden oluşur, denebilir” şeklinde açıklanıyor.

Bu bilgiyi öğrenmiş olmak bana yaşamın oluşmasında birey olarak her birimize büyük sorumluluk düştüğünü tekrardan hatırlatmış oldu. Bu bilginin ışığında dünyanın içinden geçtiği durumdan her birimiz sorumluyuz, diyebiliriz. Dünyanın bir yerinde savaşan bilinç ile karda oynarken suratına kar topu yedi diye arkadaşıyla kavgaya girişen veya evde terör estiren bir bilinç ile iş yerinde çekişmeye giren bir bilinç arasında fark yok. O halde iyiliğe yönelik yaptığımız her seçimle üretilmekte olan zekâya bağlantısallık yoluyla katkı ya da olumsuza yönelimli bir bilinçle de köstek olduğumuzu bilerek yaşamak sorumluluğumuz değil mi?

(Daha detaylı bilgi edinmek için Nilay Örnek’in Prof. Dr. Türker Kılıç’la yaptığı podcast‘i tavsiye ederim. Kendilerine bu bilgileri ulaşılır ve anlaşılır kıldıkları için teşekkür ederim.)

İlginizi çekebilir: Psikolojik çerçevelendirme nedir: Sizin çerçeveniz ne?

Birsen Ertan Yükseltürk: 1981’de Aydın’da doğdu. Bilkent Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun oldu. University of California, Los Angeles’ta (UCLA) Uluslararası Ticaret Yüksek Lisansını tamamladı. Yurt dışı satış pazarlama sorumlusu ve bölge yöneticisi olarak görev yaptı. Şu an İngilizce - Türkçe çeviriler yapmakta, öykü ve denemeler yazmaktadır. Sevgiye ve özgürlüğe doğru yolculuğu devam etmekte. Evli ve bir kız çocuk annesidir.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale