X

Aile içi etkili iletişim: Anne ve baba ile nasıl sağlıklı bir ilişki kurulur?

Aşırı kontrolcü ve baskıcı ebeveynlerle düzgün ilişkiler yürütmek ve onları yönetmek kolay bir iş olmasa da bazı başa çıkma stratejileri ile anne ve babayla olan ilişkileri kontrol altına almak mümkün olabilir. Özellikle çatışmanın çok fazla olduğu ailelerde ilişkileri sağlıklı bir şekilde sürdürebilmek için ebeveynlerle kaliteli iletişim kurmak önemlidir.

Baskıcı bir anneniz ya da babanız varsa kendinizi bunalmış hissetmeniz normaldir. Böyle bir ailede hiçbir şeyi doğru yapamıyormuşsunuz gibi hissedebilir ve sürekli olarak endişe gibi huzursuz hissetmenize neden olan duygular yaşayabilirsiniz. Bu durumda anne ve/veya babanızın davranışlarını tamamen yönetmeniz mümkün olmasa da iyileşmek ve daha sağlıklı ilişkiler kurabilmek için bazı adımlar atabilirsiniz.

Kontrolcü ve baskıcı bir anne ve baba ile nasıl daha sağlıklı ilişkiler kurulabileceğini bu yazıda okuyabilirsiniz.

Otoriter Anne Babalar Nasıl Anlaşılır?

Kontrolcü anne ve babalar genelde otoriter olarak isimlendirilir. Otoriter veya kontrolcü ebeveyn, çocuğunun bağımsız olmasına izin vermeyebilir ve aşağıdaki davranışlarda bulunabilir:

  • Çocuğu kendi fikrini ifade ettiği için utandırmak
  • Sorunları çözmeye çalışmak yerine tartışmayı ve kavga etmeyi istemek
  • Çocuk karşı geldiğinde çocuğu tehdit etmek veya görmezden gelmek
  • Çocuğun hatası olmayan şeyler için çocuğu suçlamak
  • Çocuktan yüksek veya gerçekçi olmayan standartlar beklemek
  • Çocuğa bağımsızlık tanımamak ve kararları onun adına vermek

Ebeveynleri kontrolcü olan çocuklarda genelde depresif ruh hali ve psikolojik sorunlar görülme ihtimali daha fazla olmaktadır. Bazense davranış sorunları, yasa dışı madde kullanımı ve davranış bozuklukları görülebilmektedir.

Anne Baba İle Sağlıklı İletişim Kurmanın Püf Noktaları

Bazı ebeveynler, çocuğu kaç yaşına gelmiş olursa olsun hala kontrolcü bir şekilde ebeveynlik yapmaya çalışır. Kontrolcü bir ebeveyn ona danışılmamasına rağmen tavsiye verme, çocuğunun evini her ziyaret ettiğinde dağınıklıktan şikayet etme ve çocuğunun neler yemesi ve egzersiz alışkanlıklarının nasıl olması gerektiğine dair yorumda bulunma gibi davranışlar sergileyebilir.

Anne ve babaların sınırı aşarak çocuklarının hayatına karışması, aralarındaki ilişkinin sağlıksız olmasına neden olabilir. Bu nedenle ebeveynlerinizle sağlıklı bir ilişkiye sahip olmak istiyorsanız, aranıza bazı sınırlar koymanız önemlidir.

Anne ve babanızı kontrol etmek ve onlarla daha sağlıklı bir ilişkiye sahip olmak için izleyebileceğiniz stratejiler genel olarak şu şekildedir:

1. Etkin bir şekilde iletişim kurun

Kontrolcü ebeveynlerle etkin bir şekilde iletişim kurmak zor olabilir. Bu nedenle kendinizi net bir şekilde ifade etmek için cümlelerinize “Ben…” kullanarak başlayabilirsiniz. Bu sayede ebeveynlerinizi savunma moduna geçirmeden duygularınızı paylaşabilirsiniz. Karşı tarafı suçlayıcı bir şekilde “Sen…” ile başlayan cümleler kurduğunuzda karşınızdakinin kendisini savunmaya başlamasına neden olabilirsiniz.

2. Sağlıklı sınırlar belirleyin

Anne ve babanızla başa çıkmak için sağlıklı sınırlar belirlemeniz çok önemlidir. Yaşınıza ve ailenizle yaşayıp yaşamadığınıza göre bu sınırları farklı şekillerde belirlemek gerekebilir. Aile evinde yaşamayan bir yetişkinin sağlıklı sınırlar belirlemesi, ebeveynleriyle yaşayan birine göre daha kolay olsa da her yaştan insanın özgürlük ve mahremiyete ihtiyaç duyması oldukça normaldir. Örneğin, ebeveyninizin sizinle telefonda konuşma şeklinden hoşlanmıyorsanız, telefonu kapatacağınızı söyleyebilirsiniz. Bu sayede ebeveyninize, sınırlarınıza saygı göstermezse neler olacağını söylemiş olacaksınız. Kişisel sınırlarınızı açık bir şekilde belirlemeniz, yanlış anlaşılmalar olmasının önüne geçmeye yardımcı olacaktır.

İlginizi çekebilir: Ailemden nefret ediyorum: Böyle hissediyorsanız ne yapmalısınız?

3. Paylaşımlarınızı sınırlayın

Anneniz veya babanız, seçimleriniz nedeniyle sizi eleştiriyorsa onlara anlattığınız şeyleri sınırlamayı deneyebilirsiniz. Paylaştığınız şeyler konusunda dikkatli olmanız, sınırlar belirlemeniz açısından da önemlidir. Ebeveynleriniz, tercihleriniz karşısında yargılayıcı bir tutum sergiliyorsa paylaştıklarınızı sınırladığınızda rahatlama hissedebilirsiniz. Özel hayatınızı onlarla paylaşmanız, sıkıntı yaşamanıza neden oluyorsa fazla ayrıntıya girmenize gerek yok demektir. Bu nedenle bir bilgiyi ailenizle paylaşmadan önce bunu paylaşmanın risklerini ve faydalarını analiz etmelisiniz. Paylaşım sonucu utanacak ya da dalga geçilecekseniz, bilgiyi paylaşmak yerine kendinize saklamayı tercih edebilirsiniz.

4. Sorunlarla yüzleşin

Yaşınız kaç olursa olsun, ebeveynleriniz sizi çocuk olarak görmeye devam edebilir. Bu nedenle kendi evinizi geçindirirken dahi onların müdahalelerini gereksiz bulabilirsiniz. Hele bir de çeşitli nedenlerden dolayı ebeveynlerinizle bir süreliğine tekrar kalmanız gerekiyorsa çok daha fazla zorluk yaşayabilirsiniz. Ebeveynlerinizle yaşadığınız süre içerisinde endişelerinizden kaçmanız ve sorunlarınızla yüzleşmemeniz mantıklı olmayacaktır. Bu nedenle anne ve babanız, mahremiyetinize ve kişisel alan ihtiyacınıza saygı duymuyorsa bu durumun kendiliğinden değişmesini bekleyemezsiniz. Eninde sonunda bazı sınırlar koymanız gerekecektir. Sınır koymayı ve sorunlar üzerinde konuşmayı ne kadar uzun süre beklerseniz, yaşayacağınız hayal kırıklığı o kadar fazla olacağı için ebeveynlerinizle konuşmayı geciktirmemelisiniz.

5. Sınırların gerekli olduğunu unutmayın

Ebeveynleriniz için sınırlar belirlerken suçluluk hissedebilirsiniz. Hiçbir sınır olmaması, anne-babanızın kendilerini daha iyi hissetmesini sağlayacaktır. Ancak sizin kendinizi iyi hissetmenize yardımcı olmayacaktır. Sınır koymayı önemsemezseniz kendinizi daha kızgın, daha kırgın ve daha az değerli hissedebilirsiniz. Bu nedenle sınırların gerekli olduğunu unutmayın ve kendinizi uçlu hissetmeyin.

İlginizi çekebilir: Aile meclisi ve değerleri kişinin yaşamını nasıl etkiler?

6. Net olun

Rahatsız olduğunuz konularda kaçınmanız ve hiçbir şey dememeniz, sınırların düzgün bir şekilde çizilememesine neden olabilir. Bu nedenle istemediğiniz şeyleri açıkça ifade etmek adına net örnekler vermeli ve ne istediğinizi açık bir şekilde ifade etmelisiniz. Örneğin, ebeveynlerinizin çocuklarınıza abur cubur vermesini istemiyorsanız, çocuklara yalnızca sağlıklı yiyecekler vermelerini söylemek yerine abur cubur almamalarını söylemelisiniz.

7. Ortak bir yol bulmaya çalışın

Anneniz ve babanız için sınırlar belirledikten sonra orta yol bulmaya çalışın. Örneğin, ebeveynleriniz sizinle daha fazla zaman geçirmek istiyor ve bunun için sizi aniden ziyaret ediyorsa onlara başka bir yerde, başka bir zaman görüşmeyi teklif edin. Veya anne-babanız merak etmesine rağmen konuşmak istemediğiniz konular varsa olayları yüzeysel olarak anlatıp paylaşmak istemediğiniz detaylara girmeyin. Orta bir yol bulmaya çalışmanız, hem ailenizin hayatınızda kalmasına hem de sınırların korunmasına yardımcı olur.

8. Sınırların aşılmasına müsaade etmeyin

Anneniz ve babanız, söylediklerinizi her zaman dinlemeyebilir veya belirlediğiniz sınırlara saygı göstermeyebilir. Bu durumda sınırları belirlemekten daha fazlasını yapmanız gerekebilir. İlişkinizdeki mesafeyi arttırmak için “Belirlediğim sınırlara saygı göstermeyecekseniz, sizi evime davet etmeye veya sizinle zaman geçirmeye istekli değilim” gibi cümlelerle duruşunuzu netleştirebilirsiniz. Bu sayede ebeveynleriniz, sınırlarınızı ciddiye aldığınızı ve ilişkinizi yeniden oluşturmak istiyorlarsa sınırlarınıza saygı göstermeleri gerektiğini öğreneceklerdir.

9. Sorumluluklarınızın neler olduğunu bilin

Ebeveynleriniz kontrolcüyse onların duygularından sizin sorumlu olduğunuzu düşünmeye eğilimli olabilirsiniz. İletişimdeki rolünüzü kabul ederken iletişimde olduğunuz insanların duygularından sorumlu olmadığınızı da kabul etmelisiniz. Kendinizi ebeveynlerinizin duygularından sorumlu tutmadığınızda üzerinizden büyük bir yük kalkmış gibi hissedebilirsiniz. Ne yaparsanız yapın, anne ve babanızın seçimlerinizi onaylamayabileceğini ve bundan sizin sorumlu olmadığınızı kabul etmeniz, farklı bir bakış açısı edinmenize yardımcı olabilir.

10. Uzman yardımı alın

Annenizi ve babanızın davranışlarını kontrol etmekte veya sınırlar koymakta zorlanıyorsanız, bir uzmandan yardım alabilirsiniz. Bu sayede aile ilişkilerinde neye ihtiyacınız olduğunu ve değişmesi gereken şeyleri anlayabilirsiniz. Ayrıca sağlıklı sınırların nasıl olması gerektiğini ve aile içi toksik ilişkileri nasıl tanıyacağınızı da bir terapistten öğrenebilirsiniz. Anne ve babanızla doğrudan konuşmaktan çekiniyorsanız, onlarla terapist aracılığı ile bir araya gelerek güvenli bir alan yaratabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Aile stresi (family stress) nedir, nasıl başa çıkılır?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Şehrin hızına kendi ritminizde ayak uydurun: Honda HR-V e:HEV ile hayalleri ileri sürün

Şehir yaşantısı, sürekli bir hareket ve değişim içerisinde. Hızlı bir iş günü, yetişmesi gereken işler ve yetişilmesi gereken yerler… Tüm bu dinamik yapı, şehrin temposunu şüphesiz ki daha da yükseltiyor. Sabahın ilk ışıklarından gecenin karanlığına kadar her şey, şehrin hızlı akışıyla birlikte hareket ederken, bu tempoya uyum sağlamak için çaba harcamak şart. Güzel haber; Honda HR-V e:HEV, tam da bu uyumu yakalamak isteyenler için tasarlandı. Şehrin dinamik yapısını anlayan, hıza ayak uyduran ve her anınıza eşlik eden bir yol arkadaşı ile şehir hayatının keyfini sürebilir, konforlu yolculuklara çıkabilirsiniz.



Honda HR-V e:HEV, priz şarjına ihtiyaç duymayan hibrit sistemiyle, geniş ve konforlu iç mekan tasarımıyla, katlanma esnekliği sunan ‘Sihirli Koltuklar’ıyla, uzatılmış garanti seçeneğiyle ve yolculuklarınızı çok daha konforlu hale getirecek son teknoloji özellikleriyle şehir hayatında ihtiyaçlarınıza mükemmel bir uyum sağlıyor. Hayallerinize doğru keşif dolu yolculuklara hazırsanız işte karşınızda HR-V e:HEV:

Şehrin en güvenli yolculukları için: Honda SENSING

Şehir hayatı, şüphesiz ki bir anda değişen yol koşulları ve beklenmedik sürprizlerle dolu. Dolayısıyla hem kendinizi hem de sevdiklerinizi koruyabilmek için güvenlik, sürüş deneyimlerinizin merkezinde yer almalı, özellikle de modern şehir yaşamında dikkat dağıtıcı pek çok unsur varken. Güzel haber, Honda SENSING teknolojisi sayesinde güvenlik standartlarını en üst düzeyde sağlayan konforlu ve huzurlu yolculuklar mümkün.

Kameralar, radar ve sensörlerin kombinasyonunu kullanan Honda SENSING teknolojisi, yolu izleyerek tehlikelerden korunmanıza yardımcı olup güvenli bir sürüş sağlıyor. Otomatik Dur/Kalk Özelliğine Sahip Uyarlanabilir Hız Sabitleyici, Şerit Koruma Destek Sistemi, Çarpışma Hafifletici Fren Sistemi ve daha pek çok ek güvenlik özelliği ile tüm yolculuklarınızda hiç olmadığınız kadar güvende hissedebilirsiniz.

Optimum performans için: e: HEV Teknolojisi

Şehrin dinamik yaşam tarzına ayak uydurmanın bir başka koşulu da performans ve tabii ki insana olduğu kadar çevreye de duyarlı bir sürüş deneyimi. En zorlu yol koşullarına bile uyum sağlayan Econ, Normal ve Spor sürüş modlarının yanı sıra benzin ve elektriğin gücünü birleştiren akıllı hibrit teknolojisi ile HR-V e:HEVperformans ve tabii ki insana olduğu kadar çevreye de duyarlı bir sürüş deneyimi. En zorlu yol koşullarına bile uyum sağlayan Econ, Normal ve Spor sürüş modlarının yanı sıra benzin ve elektriğin gücünü birleştiren akıllı hibrit teknolojisi ile yakıt tasarrufu sağlıyor hem de verimliliği en üst düzeye çıkarıyor.

Üstelik Üretken Frenleme teknolojisi sayesinde HR-V e:HEV, frenleme yoluyla açığa çıkan elektrik enerjisini geri kazanarak yol boyunca aracınızı şarj ediyor. Böylece manuel olarak şarj etmenize hiç gerek kalmıyor. Şehrin yoğun ve hızlı temposunda bir de aracınızı şarj etmek için priz başında bekleyip zaman kaybetmenize hiç gerek yok. Zaman tasarrufu da enerji tasarrufu da Honda HR-V e:HEV için çok önemli. Akıllı hibrit teknolojisi ile onun neden en iyi yol arkadaşı olduğunu bir kez daha anlayacaksınız.



Hayallere uzanan konforlu yollar için: İleri teknoloji ve fonksiyonel donanım

Kabul edelim modern şehir hayatı, sadece hıza, güce ve verimliliğe değil; konfora da ihtiyaç duyuyor. Çünkü pek çoğumuz için hayallerimize doğru yol almanın en keyifli yolu, rahatımızı düşünen, konforumuzu olabildiğince artıran pratiklerden geçiyor. Şehirdeki tüm yolları en eğlenceli sürüş deneyimleriyle buluşturan HR-V e:HEV, neyse ki bizi bizden daha çok düşünüyor ve benzersiz özellikleri sayesinde konforu, teknolojiyle buluşturarak şehrin dinamik temposunda huzurlu ve rahat yolculuklar vadediyor.

Siz de yolculuklarınızın bu denli özenli olmasını istiyorsanız, premium ses sistemiyle, ısıtmalı ön koltukları ve direksiyonuyla, anahtarsız giriş ve çalıştırma teknolojisiyle, otomatik bagaj kapağı ve daha pek çok gelişmiş donanım özelliğiyle her yolunuzu hayallerinizi süsleyecek kadar güzelleştirebilirsiniz.

Dahası, HR-V e:HEV’in en dikkat çekici özelliklerinden biri olan Sihirli Koltuklar, yukarı veya zemine doğru katlanma esnekliği sunarak geniş bir iç mekan kullanımına sahip olmanızı da sağlıyor. Böylece hem işlevsellik hem de konfor açısından yol deneyimi daha da kusursuz bir hal alıyor. Mükemmel yolculuklar için sabırsızlanıyorsanız HR-V e:HEV ile hemen tıklayıp tanışmalısınız.

Honda HR-V e:HEV ile her yolculuğunuzu ayrı bir keyfe dönüştürebilir, şehirde hayallerinizi daha da ileriye sürerken konforunuzdan ödün vermeden güvenle yol alabilirsiniz. Ayrıca, sürüş keyfiniz uzun yıllar boyunca güvence altında kalsın diye Honda 6 yıl garantiHonda HR-V e:HEV ile her yolculuğunuzu ayrı bir keyfe dönüştürebilir, şehirde hayallerinizi daha da ileriye sürerken konforunuzdan ödün vermeden güvenle yol alabilirsiniz. Ayrıca, sürüş keyfiniz uzun yıllar boyunca güvence altında kalsın diye Honda 6 yıl

*Bu yazı Honda katkılarıyla hazırlanmıştır.



Amerikan Hastanesi ve Koç Üniversitesi Hastanesi, Mayo Clinic ile iş birliğine imza attı

Günümüzde kendimize iyi bakmanın ve sağlıklı bir yaşam tarzını benimsemek için doğru alışkanlıkları edinmenin önemi her zamankinden daha fazla. Bu bağlamda dengeli beslenme, düzenli egzersiz, stres yönetimi gibi bütüncül sağlığı iyileştirmeye yönelik atılan bireysel adımların yanı sıra sağlık sektöründeki gelişmeler de kritik bir rol sahibi.



Sağlık alanındaki teknolojik gelişmeler tüm hızıyla artmaya devam ederken bu alanda yapılan iş birlikleri de sağlık sektörünü daha da ileriye taşımaya yardımcı oluyor. Dünyanın en prestijli sağlık kurumlarından biri olan Mayo Clinic ile Amerikan Hastanesi ve Koç Üniversitesi Hastanesi’nin güçlerini birleştirmesi de sağlık sektöründe yaşanan en önemli gelişmelerden biri. Bu güçlü iş birliği, daha etkin sağlık uygulamalarının yanı sıra hizmet, eğitim ve akademi alanlarında da verimli çalışma ortamları sunmayı amaçlıyor.

18 Eylül 2024 tarihinde Amerikan Hastanesi’nde gerçekleştirilen iş birliği duyuru toplantısına Koç Healthcare (Vehbi Koç Vakfı Sağlık Kuruluşları) CEO’su Dr. Erhan Bulutcu, Uluslararası Kurumsal İlişkiler Yönetici Medikal Direktörü Prof. Dr. Sergin Akpek ve Mayo Clinic Avrupa, Orta Doğu, Hindistan ve Afrika Bölgesi Yönetici Medikal Direktörü Dr. Mohamad Bydon katılım gösterdi.

Koç Healthcare CEO’su Dr. Bulutcu yaptığı konuşmada, “Geleceğin sağlık ekosisteminde yer alabilmek için teknoloji ve endüstri şirketleri, üniversiteler, hastaneler ve sigorta şirketleriyle işbirliği yapmak çok önemlidir. Mayo Clinic’in geçmişteki başarılarının yanı sıra geleceğin tıbbi uygulamaları üzerine hayata geçirdikleri tanı ve tedavideki öncü çalışmaları bizde iş birliği heyecanı uyandırdı. Bu yüzden Amerika dışında sayılı üyesi olan Mayo Clinic Care Network’e katılma kararı verdik. Kapsamlı bir değerlendirme sürecinden geçildi, onların bizi, bizim de Mayo Clinic’i seçmemizde ortak yan, geleceğin sağlık ekosisteminde vizyon birlikteliğimizin olması ve geçmişteki başarılarımızı kanıta dayalı olarak sunmamızdır.” diyerek bu iş birliğinin önemini bir kez daha vurguladı.

Öte yandan, Uluslararası Kurumsal İlişkiler Yönetici Medikal Direktörü Prof. Dr. Sergin Akpek de şu açıklamayı yaptı: “Amerikan Hastanesi olarak yüz yılı aşkın bir süredir bu coğrafyanın insanlarına kesintisiz sağlık hizmeti sunmanın gururunu yaşıyoruz. Koç Healthcare’e eklenen diğer hastanelerimize aktardığımız tecrübe ve kurum kültürümüzle dokunduğumuz hasta sayısını son yıllarda önemli miktarda artırmış bulunuyoruz. Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin devreye girmesiyle eğitim ve araştırma alanında da fark yaratmaya başladık. Hiç kuşkusuz bu ilerlemelerin arkasında kurumumuzun uzun yıllardır uluslararası iş birliklerine verdiği önemin rolü de büyüktür. Mayo Clinic gibi sağlık alanında tartışmasız bir dünya markasıyla bugün başlattığımız iş birliği Amerikan Hastanesi ve Koç Üniversitesi Hastanesi’ni hizmet, eğitim ve araştırma alanında daha da ileri noktalara taşıyacaktır.”

Mayo Clinic Avrupa, Orta Doğu, Hindistan ve Afrika Bölgesi Yönetici Medikal Direktörü Dr. Mohamad Bydon ise “Mayo Clinic olarak Koç Healthcare markası bünyesinde yer alan Amerikan Hastanesi ve Koç Üniversitesi Hastanesi’ni Mayo Clinic Care Network’e dahil etmekten büyük mutluluk duyuyoruz. Bu süreçte iki kurumla aramızdaki kültürel uyum son derece iyiydi. Hasta bakımı konusunda bölgedeki en kaliteli hizmeti sunmayı hedeflediğimiz bu işbirliğimizin hayata geçmesini heyecanla bekliyoruz.” sözleriyle düşüncelerini paylaştı.



Mayo Clinic Care Network üyeliği sayesinde Amerikan Hastanesi ve Koç Üniversitesi Hastanesi uzmanları, Mayo Clinic’in AskMayoExpert, Multidisipliner Kanser Konseyi, tıbbi ve idari danışmanlıkların yanı sıra, Koç Üniversitesi Hastanesi ile eğitim ve araştırma alanında da iş birliği yaparak klinik araştırma projelerini hayata geçirmeyi planlıyor. Mayo Clinic Care Network, Amerika ve dünyada özenle seçtiği sağlık kuruluşlarıyla kendisinin lider olduğu tıp bilgisi, danışmanlık, araştırma ve geliştirmedeki deneyimleri ve her türlü uzmanlık alanında iş birliği sağlayarak etkin bir sağlık ekosistemi yaratmaya devam ediyor.

Amerikan Hastanesi, Koç Üniversitesi Hastanesi ve Mayo Clinic Care Network bünyesinde yer alan diğer üyeler birbirinden bağımsız olarak iş birliklerini sürdürürken 2011 yılında kurulan Mayo Clinic Care Network, ABD genelinde ve Asya, Hindistan, Meksika ve Orta Doğu’da 45’ten fazla üye organizasyonu da içinde barındırıyor.

Amerikan ve Koç Üniversitesi Hastaneleri, Mayo Clinic Care Network’ün Avrupa’daki ilk üyesi olarak sağlık sektöründe önemli bir dönüşüme öncülük ediyor. Bu başarılı iş birliği sadece bugünün değil, yarının sağlık dünyasına da önemli katkılar sunarak daha sağlıklı bir geleceğe doğru büyük bir adım atıyor.

*Bu yazı, Amerikan Hastanesi katkılarıyla hazırlanmıştır.





“Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması” için başvurular başladı

İnsanlığın varoluşundan bu yana kadınlar, toplumda pek çok ilham veren, güçlü roller üstlendi. Her ne kadar toplumsal cinsiyet eşitsizliği kadınların mücadelesini her dönemde zorlaştırmış olsa da; günümüzde kadınlar iş hayatından siyasete, eğitimden medyaya toplumun pek çok alanında yer almaya, seslerini duyurmaya ve görünürlüklerini güçlendirmeye devam ediyorlar. Artık başarılı kadın hikayelerinin pek çok örneği var; özellikle de girişimcilik sektöründe.



Kadınlar girişimcilik dünyasına isimlerini altın harflerle yazdırmaya ve pek çok farklı sektörde muhteşem izlere imza atmaya devam ettikçe, kadın girişimcilerin hikayelerini paylaşmalarına aracı olacak pek çok etkinlik ve yarışma düzenleniyor. Böylelikle hem kadınların girişimcilik konusunda daha aktif olmalarına hem de ilham verici hikayelerini diğer kadınlarla paylaşmalarına olanak sağlanıyor. Bu yarışmaların ilki ve en köklülerinden biri de Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması.

 “Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması, kadın girişimcilerin çevrelerinde yarattığı farka ve faydaya da odaklanırken, girişimcilikteki başarısını Türkiye’ye duyuran kadınların başka kadınlara katkı sağlama konusundaki motivasyonlarını da artıyor. Kadın girişimcileri ve kooperatifleri, büyük bir heyecanla gerçekleşen jüri değerlendirmesi sonucu belirlediğimiz birincilerden biri olması için Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması’na başvurmaya davet ediyoruz.” – Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı Sibel Kaya

Garanti BBVA, Ekonomist Dergisi ve KAGİDER iş birliğiyle: Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması

Türkiye’de, kadın girişimcilere yönelik çeşitli çalışmalar yürüten ilk özel banka olan Garanti BBVA, girişimcilik konusuna büyük önem veren, konuyu sayfalarına taşıyan Ekonomist Dergisi ve Türkiye’de kadın girişimciliği ve liderliğini geliştirmeyi hedefleyen sivil toplum örgütü KAGİDER’in iş birliğiyle 2006 yılından bu yana kesintisiz olarak gerçekleşen Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması” bu yıl 18. kez düzenleniyor.

Yarışmada başvurular, Türkiye’nin Kadın Girişimcisi, Türkiye’nin Teknolojide Gelecek Vadeden Kadın Girişimcisi, Türkiye’nin Yöresinde Sürdürülebilir Fark Yaratan Kadın Girişimcisi, Türkiye’nin Kadın Sosyal Etki Girişimcisi ve Türkiye’nin Kadın Kooperatifi olmak üzere 5 kategoride değerlendiriliyor.



Yarışmanın kazananları ise Şubat ayında yapılacak olan ödül töreni ile açıklanacak. “Türkiye’nin Kadın Girişimcisi” ödülünü alacak girişimci 250.000 TL, “Türkiye’nin Yöresinde Sürdürülebilir Fark Yaratan Kadın Girişimcisi”, “Türkiye’nin Teknolojide Gelecek Vadeden Kadın Girişimcisi”, “Türkiye’nin Kadın Sosyal Etki Girişimcisi” ve “Türkiye’nin Kadın Kooperatifi” kategorilerinin birincileri ise 200 biner TL’lik ödülün sahibi olacak.

“Kadın girişimciliğinin sürdürülebilir kalkınmaya olan etkisini görmek ve bu başarıları ödüllendirmek bizim için büyük bir mutluluk. Kadın girişimcilerin ekonomiye kazandırdığı değer, ülkemizin geleceği için büyük önem taşıyor. Yarışmaya katılacak tüm kadınlara başarılar diliyorum. Hep birlikte, kadınların gücünü daha da ileriye taşıyacağız.” – KAGİDER Yönetim Kurulu Başkanı Esra Bezircioğlu

2025 yılının kadın girişimcisi siz olabilirsiniz

Hikayenizle tüm kadınlara ilham olmak ve başarılarınızı tüm Türkiye’ye duyurmak istiyorsanız; 15 Kadım 2024 tarihine kadar www.garantibbvakadingirisimci.com adresindeki formu doldurarak yarışmaya başvurabilirsiniz.

“Türkiye’de kadının ekosisteme katkısını daha da artırmayı, girişimci kadınları cesaretlendirmeyi amaçladığımız bu yarışma önemli bir aşama kaydetti. 17 yılda 45 bin başvuru olmamız, yıllar içinde kategori sayısının bir iken geçen yıl itibarıyla beşe çıkması çok kıymetli. Ekonomist dergisi, Garanti BBVA ve KAGİDER olarak kadın girişimcilerimizi yarışmamıza davet ediyoruz.” –Ekonomist Dergisi Yayın Yönetmeni Talip Yılmaz





İlgili Makale