X

Anlamlı ve iyi bir yaşamın sırrı: Kişisel iyi oluş

Kişisel iyi oluşumuz yaşamımızı iyi sürdürmek ve yaşamımızı anlamlı kılmak adına farkına varmamız gereken bir kavramdır. Kişisel iyi oluş, yaşamı nasıl değerlendirdiğimiz ile ilgilidir. Yaşamımıza dair iyi ve kötü olan her şeyle birlikte bir değerlendirmeyi içerir. Ebeveynlerimizin tutumlarını nasıl algıladığımız, inançlarımız, aldığımız sorumluluklar ve dışa dönük olmamız, iyimser ve umutlu olmamız ile özsaygımız, duygusal dengemiz, sosyoekonomik durumumuzu nasıl algıladığımız gibi hususlar kişisel iyi oluşumuza etki etmektedir.

Yapılan bazı çalışmalar genetik geçişlerin mutluluğumuzun üzerinde nerdeyse %50 oranında etki yarattığını savunmaktadır. Tabii eğer biz günlük yaşam kalitemiz ve olumlu düşüncelerimiz ile bunu sağlayabiliyorsak… Kişisel iyi oluşumuzun hangi noktada olduğunu anlamaya çalışırken aslında kendimizi hem mental ve duygusal iyi oluş hem de bilişsel değerlendirmeler açısından sorgulayarak genel yaşam doyumumuzu irdelemeliyiz.

Eysenk’e göre kişisel iyi oluş kişilik yapımız ile ilişkilidir. Kişiler, yüksek nörotisizm (stres yaratan olay ya da durumlara olumsuz, anksiyete özellikli tepki verme eğilimi) seviyesine sahip ise daha fazla olumsuz duyguya ve düşük kişisel iyi oluşa sahiptir, nörotisizm seviyesi düşük görülüyor ise daha sakin ve mutlu bir yaşamdan bahsedebiliriz. Yaş faktörünün nasıl bir etki yarattığını biraz araştırdığımızda ise kişisel iyi oluştaki yükselişleri 50’li yaşlarla birlikte görmekteyiz.

Hatta kişisel iyi oluşun zirve yaptığı yaş 65 olarak ifade edilmektedir. Bunun sebebi de yaş almayla birlikte kişinin kendini güçlü ve zayıf yanlarıyla kabul ettiği ve daha anlaşılır beklentiler içinde olduğu, oysa ki daha genç yaştaki kişilerin beklentilerinin yüksek olması sebebiyle kişisel iyi oluş seviyelerinin daha düşük olduğu şeklinde açıklanmaktadır.

Ancak bu zirve noktası 65 yaş itibarıyla eğer iyi yaşam koşulları sağlanamamışsa düşüş eğilimine geçmektedir. Kadın ve erkeklerin sosyal rollerinin daha farklı olması sebebiyle de kişisel iyi oluş seviyelerinin kadınlarda daha düşük olduğu bilinmektedir. Aslında bu biraz da kadınların depresyon seviyelerinin de erkeklerden daha yüksek çıkması ile ilintilidir. Bununla birlikte durumu bir de şu açıdan değerlendirmekte fayda var.

Kadınların sorumluluklarının daha yüksek olması, kişilerarası ilişkileri daha iyi yönetmeleri vs. gibi durumlar çoğu kadını daha güçlü kılmakta olup “yaşam için, bir diğeri için nasıl daha iyi ayakta kalabilirim” düşüncesine getirmekte ve psikolojik sağlamlığını sağlamaktadır. Burada belki de kişisel başarı ve yaşam doyumu kısmının eksik kaldığını söyleyebiliriz. Şunu da söylemek gerekir ki; kişisel iyi oluş mu diğer faktörlere, yoksa diğer faktörler mi kişisel iyi oluşa etki etmektedir, bu çok netleşmiş bir durum değildir.

Öte yandan adaptasyon ve alışma süreçlerini olması gerektiği yaşayan kişilerin olan olaylardan etkilenmeleri kısa sürmekte olup bu durum, kişinin kişisel iyi oluşuna pozitif etki etmektedir. Tabii bu olay ya da durumun şiddetine göre değişmekle birlikte genelde günlük yaşananların etkisi ertesi gün azalmaktadır ve en şiddetli olanlarının etkisi de 3 aydan kısa sürede geçmektedir.

Fakat burada kilit nokta kişinin değişen koşullara ne kadar zaman içinde uyum sağladığı ve toparlandığıdır. Güzel ve mutlu, tatmin olunan bir yaşamı kim istemez ki? Bunun için yaşamımızı her yönüyle değerlendirebilmemiz; kişisel iyi oluşumuzun hangi noktada olduğunun farkına varmamız önemlidir. Bunu yapabilmek beklentilerimizi netleştirmemizi, eksik ya da zayıf yönlerimizi görmemizle birlikte aslında başardıklarımız ve mutlu olduklarımızın farkına varmamızı, tatmin olduğumuz ya da olmadığımız noktaları belirlememizi sağlayacaktır.

İlginizi çekebilir: Yaşamımızı belirleyen temalar: Yaşam gücünüz hangi temanın etkisi altında?

İdil Arasan Doğan: İstanbul doğumlu olan Öğr. Gör. İdil Arasan Doğan, Üsküdar Üniversitesi Psikoloji Yüksek Lisans programı ile başladığı akademik yaşamını Psikoloji Doktora Programı ile sürdürmektedir. Yüksek Lisans Bitirme Tezini, Prof. Dr. A. Oğuz Tanrıdağ danışmanlığında "Alzheimer Hastaları Bakım Veren İyi Oluş Psikoeğitim Programının Bakım Verenlerin Tükenmişlik Sendromu Üzerine Etkisi" konusunda vermiştir. Üsküdar Üniversitesi Anne & Bebek Ruh Sağlığı Merkezi ve Türkiye Alzheimer Derneği’nde yönetim kurulu üyeliği bulunmaktadır. Akademik çalışmalarına; geriatri, anne & bebek ruh sağlığı, kişilerarası ilişkiler, pozitif psikoloji bağlamında devam etmekle birlikte özellikle yaşlanma, demans; Alzheimer, kişilerarası ilişkiler alanlarında yoğunlaşmıştır. Yapılandırmış olduğu "Hasta Yakınları İyi Oluş Programı"nı Kadıköy Alzheimer Merkezi’nde 3 yıl boyunca uygulamıştır ve halen aynı merkezde ayda 1 kez olmak üzere "Hasta Yakını Destek Programı"nı yürütmektedir.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale