Anımsama terapisi: Anımsıyorum geçmişimi, bugün huzurlu ve mutluyum
Anımsama; yaşamı gözden geçirme ve kristalize olmuş bilgiler…
İleri yaştaki kişiler için yakın zamanda yaşanan olayların hatırlanması zorlaşabilir, ancak geçmiş yaşantılar her zaman berraklığını korumakta ve yıllarla birlikte kristalize olmaktadır. Biliyor musunuz ki “anımsama” terapötik bir araç olarak kullanılmaktadır. İleri yaştaki birey, döneme özgü gelişimsel krizin bir parçası olarak geriye dönüp, geçmişine bakmakta ve yaşadığı hayata ilişkin bir değerlendirme yapmaktadır.
İleri yetişkinlik döneminde birey, benlik bütünlüğünü sağlayabilmesi için geçmişine yönelik olumlu bir değerlendirme yaptığında, geçirdiği hayattan doyum sağlamakta ve memnuniyet duymaktadır. Olumsuz bir değerlendirme yaptığında ise ümitsizliğe düşmekte, tatminsizlik ve keder duymaktadır. İleri yaştaki bireyin bunu yapmasındaki amaç; geçmişine yönelik bir anlam kazandırma ihtiyacıdır. Böylelikle geride bıraktığı yıllara farklı açıdan bakarak geçmiş ve şimdiki yaşamı hakkında bir değerlendirmeye gidebilir.
Anımsama terapisi ne için ve nasıl uygulanır?
Yaşla birlikte yaşanan bazı sağlık problemleri göz önüne alındığında bu dönemde olumlu yaşantıların vurgulanması ileri yaştaki kişinin benlik algısı ve yaşam doyumu açısından çok önemli bir yere sahiptir. Anımsama terapisi ile hedeflenen, yaşantıların paylaşılması ve bu şekilde ileri yaştaki bireylerin kendilerini daha güçlü, değerli ve öz güvenli hissetmelerini sağlamaktır. Terapi grup olarak uygulandığında, kişilerarası iletişime, karşılıklı geri bildirim vermeye ve yeni arkadaşlıklara olanak vermektedir. Bununla birlikte kişiler, yaşamlarındaki değerleri, ortaya çıkardıkları ürünleri ve başarıları görebilmektedir.
Geçmişin anımsanmasıyla birlikte bugünle baş etme becerileri kazanılmakta ve olumlu benlik algısının sürdürülmesi sağlanmaktadır. Bu dönemde eşin ya da sevilen birinin kaybı, yalnızlık, ekonomik problemler ve depresyon gibi risk etmenleri düşünüldüğünde bireyin pozitif ruhu benimsemesi onu güçlü kılacaktır. Anımsama grup çalışmaları, anılarını paylaşmak üzere bireylerin bir araya geldiği çalışmalar olup 10 kişiyi geçmemelidir. Bu terapiler haftada 1 ve 2 kez olmak üzere 1,5 saat olarak tasarlanmaktadır.
Temel amaç, geçmişten yola çıkılarak geçmiş ile bugün arasında bir bağ kurdurmak ve kişinin farkındalığını artırmaktır. Terapide; unutulmayan anlar-doğum günleri, evlilik, ilk iş, çocuğun doğumu, yaşanılmış yerler, seyahatler, yaşam biçimleri ve benzeri daha birçok konu bireylerin ilgi ve taleplerine göre gündeme alınmaktadır. Bununla birlikte, ortamın anımsamaya uygun hale getirilmesi; müzik dinletilmesi, resim ve eşya gösterilmesi ilgili konu hakkında görsel ve işitsel uyaran sağlamak açısından önemlidir.
Bireylerin ifadeleri sözlü olup, bazen paylaşımlar resim yapma, albüm oluşturma, anısı olan küçük eşyaları sergileme şeklinde zenginleştirilebilir. Anımsama terapisinin, depresyon, yas ve kayıplarla baş etme, duygudurum ve özyetkinlik duygusu, kişilerarası ve kuşaklarası iletişim, ileri yaşlara uyum üzerine birçok olumlu psikolojik müdahaleleri bulunmaktadır. Terapi; bireyde arkadaşlık ve yardımlaşma duygularını pekiştirerek öz güven duygusunu artırmakla birlikte rahatlama ve iyi hissetme duygularını uyandırmaktadır.
Bireylerin yaşla birlikte düşüş göstermesi beklenen ileriye dönük bellekleri -ilaçları almayı hatırlamak gibi- çalışmalarla kuvvetlendirilmektedir. Burada ileri yaştaki bir bireyin ne kadar aktif ve katılımcı olursa, o kadar gelişeceği fikri aşikardır. Bilişsel becerileri geliştirmeye yönelik yapılan tüm çalışmaların, açık fikirlilik, yeni fikirler üretmek, yeni bilgilere açık olmak ve birçok bakış açısının farkında olmak gibi faydaları bulunmaktadır. Birey ve ailelerin ihtiyaç ve talepleri doğrultusunda anımsama terapisi beraberinde grupla yeniden güdüleme, ileri yaşta akran danışmanlığı, gerçekliğe yönlendirme ve nörobilişsel destek-iskele oluşturma çalışmaları da ileri yaşta önemli yere sahip çalışmalardandır.
İlginizi çekebilir: Kişiler arası ilişkilerimizdeki mevcut durumumuz: Günümüzden mi kaynaklanıyor, yoksa erken dönemlerimizden mi?