Los Angeles’ta, Dünya’nın 65 ülkesinden, 10.000 kişinin katıldığı, tarihin en büyük Ateş Yürüyüşü’nü Anthony Robbins ile Ekim ayında gerçekleştirdik. 2010 yılından beri Anthony Robbins’in dönüşümsel etkinliklerine ABD’den ve Türkiye’den gruplar götürüyoruz. Ama bu seferki bambaşkaydı.
10.000 kişinin beraberce korkularını ateşe atıp, üzerinden yürümeleri, hep beraber yaptıkları “Yüksek performans” çalışmaları, geçmiş anılarını temizleme meditasyonları ve 4 gün boyunca salonu dolduran yüksek enerji orada bulunmaya değerdi. 4 gün boyunca yaratılan anılar tüm katılımcıların en derinden DNA’larına işlendi.
Ve bunu söylerken ezoterik bir kavramdan bahsetmiyorum, bazı anıların DNA’ya işleniyor ve oradan da yeni nesillere aktarılıyor olması artık bilimsel bir gerçek.
Atlanta’da bulunan Emory Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde fareler üzerine yapılan deneyler yoğun yaşanan deneyimlerin DNA’da kimyasal değişikliklere sebep olduğunu ve biyolojik olarak bunların yeni nesillere aktarılabildiğini gösteriyor. Testler sırasında travmatik ya da yüksek stresli anılardan öğrenilen bilgilerin sonraki nesil farelere geçtiği görülüyor.
Emory Üniversitesi psikiyatri bölümünden Dr. Brain Dias, “Bu bulgular, çocuk henüz doğmadan dahi birçok konuda fonksiyonel ve yapısal olarak sinir sisteminin çocuğa geçireceği bilgilerin hazır olduğunu gösteriyor.” diyor.
Anılar, beyinden genoma daha sonraki nesillere aktarılmak üzere taşınıyor
Bu bulgulardan sonra araştırmacılar benzer durumların insan DNA’sında nasıl haritalanacağı üzerine çalışmaya başlamışlar bile.
University College London’dan Prof. Marcus Pembrey, biyolojik olarak anıların transferi ile ilgili zorunlu kanıt bu çalışma ile sağlanmıştır diyor. Nöropsikiyatrik hafızanın, korkuların, fobilerin aktarımı kadar obezite, diyabet gibi metabolik bozuklukların da DNA aracılığı ile nasıl aktarıldığı üzerine çalışmalar devam ediyor.
Anthony Robbins’in “Dickens Süreci” isimli çalışmasına bilimsel kanıt
Tüm bu bulgulara baktığımızda korku gibi psikolojik anılar DNA aracılığı ile aktarılabiliyorsa neden “Yüksek Performans”, “Başarı”, “Şans”, “Sağlık” hatta ruhsal ve kozmik bilgiler de DNA aracılığı ile aktarılamasın ki gibi sorular yükseliyor. Bilim adamları bu aktarımların haritalarını çıkarmak üzere çalışmalara devam ederken, birçok kişisel gelişim lideri kendi yaşamlarında dönüştürdükleri anıların güçlü kısımlarını yeni jenerasyonlara yaptıkları çalışmalar, onlara deneyimlettikleri beyin frekanslarının farklı (beta, alfa, teta, delta, gamma) kullanımları ile “güçlü anıları” aktarıyorlar.
Bence ateş yürüyüşü, uçaktan atlama kadar derin meditasyonlarda anılarımızın kalitesini ve derinliğini etkiliyor.
DNA’mızı başarı, mutluluk ve bereket anılarımızı dönüştürerek kodlayabiliriz. Anne babamızın yaşadığı travmatik ilişki korkularının bizim DNA’mıza aktarılmış kısımlarını da dönüştürmek mümkün.
Buna benzer birçok bilimsel veri ve günlük yaşamda kullanabileceğiniz pratik uygulamaları özellikle “ilişkiler” alanında yeni kodlamaları sunduğumuz “Ben’den Biz’e, Biz’den Bir’e” isimli 1 tam günlük çalışmamızda 28 Kasım 2015 Cumartesi, Akatlar İstanbul’da sunuyor olacağız. Katılmak isterseniz bana e-mail atabilirsiniz.
İletişim: yeliz@yelizruzgar.com / yeliz@powercoaching.us