Anadolu’nun kadim bilgeliğiyle şifalanmak için Hattuşa’ya ve Kaz Dağı’na

Toprağımızın hikmeti bol…
Yaşadığımız coğrafya pek çok medeniyetin çağlar boyunca merkezi olmuş.
Bu kültürel miras bize öyle bir zenginlik veriyor ki…
Ülkemiz dünyanın merkezi konumuna gelir şekilde bence…

2021 Ekim ayında karşıma bir anda bir video çıkmıştı. Araştırmacı sevgili Doğa Taşlardan, Puduhepa’yı anlatıyordu. Hitit Medeniyeti’nin kraliçesi Puduhepa sanki bir anda karşımdaydı Doğa’nın keyifli anlatımıyla…
Tarihteki ilk barış antlaşmasında mührü olan kadın Kraliçe Puduhepa.
Daha fazlası için merak edenler araştırabilir.

Sonra tabii ki düştüm yollara, çağrıyı alan güzel arkadaşlarla…
“Ben zamanı” yaratmaya, mistik yolculuklar yapmaya bayılıyorum. Ve keşfettikçe bu toprakların kadim bilgeliğini, dişil enerjimizle daha dengede ve uyumluyuz, görüyorum.

Bazılarınız biliyor 2014’te ilk kitabım Kadın Olmak’ta kadınlarla çalışmalarımdan damıttıklarımı yazdım. Yaşadığımız coğrafyada kadın olmaya dair bilinçaltımızda olanları, ailemizden, toplumdan, atalarımızdan aldıklarımızın yaşamlarımıza etkilerini paylaştım.

Özellikle son birkaç yıldır ülkemiz coğrafyasında antik kentleri, ley hatları üzerindeki yerleri keşfederken ve bu toprakların şifalandıran etkisini deneyimlerken hem kendimiz hem de tüm hem cinslerimiz için bütüne hizmet eden bir katkı sunuyoruz.
Bu sebeple ilk başladığımda sadece bir-iki kişiyken, şimdi görüyorum ki pek çok kişi rahim bilgeliğine uyanmış durumda. Pek çok kadın kadınlığıyla barışmanın bilincinde çünkü bu gizem doğduğumuz topraklarda gizli, mayamızda var.

Kısacası, dostlar, yaşadığımız toprakların manevi zenginliği, şifası eşsiz ve otantik…
Bu yolculuklarda yolun ruhu götürüyor bizi gideceğimiz yere.
Ve BİRlikte yolun bize fark ettirdiklerini, hissettirdiklerini sevgiyle deneyimliyoruz. Sanki kendimizi her defasında yeniden doğuruyoruz.
Bu yolculuklarda tanışmayan cesur ruhların birbirine kalbini açması, kendinde sevdiğini ve sevmediğini yoldaşlarında görmesi ise büyüdüğümüz alanlar.
“Ben zamanı” yarattığımızda daha derinden bakıyoruz yaşama ve yaşadıklarımıza, manalarını çözüyoruz.

Şimdi bir yolculuk daha 26-27-28 Mayıs’ta Hattuşa’ya. Ardından 12-16 Haziran’da Kaz Dağı’na… Yolculuğuma eşlik etmek isterseniz kadim topraklarda buluşalım.

Sevgilerimle…

İlginizi çekebilir: Hayalleriniz için yola çıkın: Hiçbir zaman geç değildir