X

American Bobtail Kedisi Özellikleri ve Bakımı

American Bobtail cinsi kediler genellikle orta büyüklükte ve kaslı bir vücuda sahip kedilerdir. Tüyleri uzun veya kısa olabilen bu kediler her renk ve desene sahip olabilir. Genel olarak ailesini seven ve eve gelen diğer misafirlere karşı sevecen olan American Bobtail’ler, hem çocuklarla hem de evdeki diğer evcil hayvanlarla iyi geçinme eğilimindedir.

American Bobtail’lerin en sevdikleri aktiviteler arasında oyun oynamak ve dışarıda tasmalı bir şekilde yürüyüşler yapmak vardır. Yürümeyi ve etrafı dolaşmayı seven bu kediler, kendisini sevecek ve onunla ilgilenecek insanlar olduğu sürece her evde bakılabilir. Kedilerin Golden Retriever’ı olarak bilinen American Bobtail’ler, at-getir oyunlarını kolayca öğrenebilen kedilerdir.

American Bobtail kedisini merak ediyor ve hakkında daha fazla şey öğrenmek istiyorsanız, bu yazıda American Bobtail kedilerine dair merak ettiğiniz her şeyi okuyabilirsiniz.

American Bobtail Kedisi Özellikleri

American Bobtail kediler, kısa kuyrukları ve eğlenceli kişilikleriyle ünlü kedilerdir. Sevecen ve oyuncu yapıları olan American Bobtail’lere çeşitli desenlerde ve renklerde rastlamak mümkündür.

American Bobtail’in özellikleri genel olarak şu şekildedir:

  • Boyu: 40-50 cm
  • Ağırlığı: Dişiler 3-5 kg; erkekler 5-7 kg
  • Yaşam süresi: 13-15 yıl
  • Kürk uzunluğu: Kısa veya uzun
  • Renk: Her renk olabilir
  • Arkadaş canlılığı: Sevilmeyi ve sevgi göstermeyi sever. Genel olarak her yaştan insanla ve evdeki diğer evcil hayvanlarla anlaşabilen arkadaş canlısı kedilerdir.

American Bobtail Kedisi Tarihçesi

American Bobtail, yaklaşık 1960’lı yıllarda ortaya çıkmış bir kedi cinsidir. American Bobtail’in tam olarak nasıl ortaya çıktığı bilinmemekle birlikte bu cinsin Yodie isimli kısa kuyruklu kahverengi bir erkek tekir ile bir dişi Siyam kedinin çiftleşmesiyle ortaya çıktığı düşünülmektedir.

John ve Brenda Sanders isimli Amerikalı çift Arizona’da yaptıkları tatil sırasında Yodie ile karşılaşmışlardı. Yodie’nin cinsi bilinmemekle birlikte Yodie kısa kuyruklu bir kediydi. Yodie ile birlikte American Bobtail ilk kez Sanders çiftinin arkadaşları olan Mindy Schultz tarafından tanımlanmıştır.

Yodie’nin soyu 1970’lerde tükenmiş olsa da 1980’li yıllara gelindiğinde bazı kedi yetiştiricileri Yodie’den biraz daha farklı olmak üzere American Bobtail yetiştirmeye başlamışlardır. Amerikalı yetiştiricilerin çabaları sonucu ortaya çıkan American Bobtail cinsi kedileri günümüzde her renkte görmek mümkün.

American Bobtail Kedisi Kişiliği

American Bobtail cinsi kediler tıpkı köpekler gibi insanlara düşkün evcil hayvanlardır. Uysal, sevecen ve uyumlu bir doğaları olan American Bobtail’ler hem çocuklarla hem de evdeki diğer evcil hayvanlarla harika bir uyuma sahiptir. Hatta bazı psikoterapistler, bu kedilerin insanların duygularına duyarlı olmaları nedeniyle terapilerinde American Bobtail’lere yer vermektedir.

American Bobtail kediler insanlarla, diğer kedilerle ve hatta köpeklerle arkadaşlık etmekten hoşlanır. Çocuklarla iyi geçinen bu kedilere çeşitli oyunlar ve numaralar öğretmek mümkündür. Orta derecede aktif olan American Bobtail’ler birlikte yaşaması kolay ve çok fazla ilgi istemeyen kedilerdir.

American Bobtail, oldukça zeki bir kedi cinsidir. Bu nedenle American Bobtail cinsi bir kediniz varsa onu kuru mama veya ödül mamasıyla ödüllendirerek zeka oyunlarını öğrenmelerini sağlayabilirsiniz.

American Bobtail Kedisi Bakımı

American Bobtail’ler genel olarak çok fazla bakım gerektirmeyen kedilerdir. American Bobtail kedinizi haftada birkaç kez taramanız, tüylerinin sağlıklı ve parlak olması için yeterli olacaktır. Bununla birlikte kediler yılda iki kez mevsim değişikliklerinde normalden daha fazla tüy döktükleri için kedinizi bu dönemlerde daha sık taramanız gerekebilir.

American Bobtail kediler, aşırı aktif olmamakla birlikte egzersize ihtiyacı olan kedilerdir. Bu yüzden kedinizle kısa bir süreliğine de olsa her gün oynamanız iyi olacaktır. Bu kediler tıpkı köpekler gibi oyuncaklarla oynamayı sevdiklerinden kedinize oyuncak fare alarak onunla at-getir oyunu oynayabilirsiniz. Hatta kedinize tasma takarak dışarıda kedinizle birlikte dolaşabilirsiniz.

American Bobtail’inizin beslenme konusunda dikkat etmeniz gereken konu ise kedinizi yaşına, aktivite seviyesine ve genel sağlığına göre beslemeniz olacaktır. Kediniz için yüksek kaliteli ve yüksek proteinli bir beslenme düzeni oluşturabilir ve çeşitlilik yaratmak için kuru mamanın yanı sıra haftada birkaç kez yaş mamayla besleyebilirsiniz.

Obezite, tüm kedi cinslerinde yaygın olarak görülen bir sorundur. Bu nedenle kedinizi aldığınız mamanın talimatlarına uygun bir şekilde beslemeniz önemlidir. Kedinize ne miktarda mama vereceğinizden emin değilseniz, veteriner hekiminizden yardım alabilirsiniz.

American Bobtail Kedisi Yaşam Süresi ve Sağlık Sorunları

American Bobtail’lerin kendi cinsine özgü herhangi bir sağlık sorunu bulunmamaktadır. Bununla birlikte bu kedilerin genetik bir sorununun olmaması, ileride hiçbir sağlık sorunu yaşamayacağı anlamına gelmemektedir.

Kuyruğu olmayan American Bobtail’lerin istem dışı dışkılamaya neden olan omurga sorunları olabilmektedir. Bu nedenle American Bobtail bakmak istiyorsanız, kedinizin omurga sorunu yaşama riski olup olmadığına dikkat etmelisiniz.

American Bobtail’ler omurga sorunlarının yanı sıra aşağıdaki sağlık sorunlarıyla karşılaşabilmektedir:

  • Polikistik böbrek hastalığı: Böbreklerin birinde veya her ikisinde kist oluşumudur.
  • Hipertrofik kardiyomiyopati: Kalp kasının kalınlaşmasıdır.

Kedinizin sağlık sorunları hakkında endişeleriniz varsa ve kedinizin uzun ve sağlıklı bir yaşam sürmesi için neler yapabileceğinizi merak ediyorsanız, veteriner hekiminizle konuşmayı ihmal etmeyin.

American Bobtail kediler genetik çeşitliliği fazla ve sağlıklı kedilerdir. Her tür yaşam tarzına uyum sağlayabilen American Bobtail’ler hem insanlarla hem de diğer evcil hayvanlarla iyi geçinme eğiliminde olsalar da American Bobtail kedisi bakmak ve uzun ve sağlıklı bir yaşam sürmesini istiyorsanız, her gün kedinizle belli bir süre oynamak için zaman ayırabileceğinizden emin olmalısınız.

İlginizi çekebilir:

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale