X

Alzheimer nedir? Alzheimer hastalığıyla ilgili bilmeniz gereken 10 gerçek

Özellikle yaşlılıkla bağdaştırılsa da Alzheimer, bilginin işlenmesi esnasında nöronlar tarafından salgılanan ve amiloid beta adı verilen bir tür salgının çok fazla salgılanması ya da temizlenmemesi sonucu oluşur. Bu, yaş ilerledikçe artar. Alzheimer’ın bir ileri yaş sorunu olmasının asıl nedeni de budur. Ancak bu rahatsızlığın genç yaşta görülmesi de mümkündür. Hastanın durumunun kademeli olarak kötüye gittiği Alzheimer, hasta ailelerini de olumsuz anlamda etkiliyor.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine göre Alzheimer hastalığından ölen yaşlı nüfus oranı %3.6’yı bulmuş durumda. Ancak hastalığın önlenmeye çalışılması ve yeni tedavilerin de geliştirilmesi sebebiyle Alzheimer artık kaçınılmaz bir son olarak görülmüyor. Biz de buradan yola çıkarak herkesin Alzheimer hastalığıyla ilgili bilmesi gereken 10 gerçeği derledik.

İlginizi çekebilir: Alzheimer hastalığının anatomisi: Önlemek için bulmaca çözmekten daha etkili yöntemler var mı?

1. Alzheimer geri alınamayan, ilerleyici bir yol izleyen ve kişinin hafızasını zedeleyen bir hastalıktır.

Mayo Clinic’e göre bu hastalık, kişinin bilişsel yeteneklerini ve iletişim becerilerini aşan bir grup beyin bozukluğunu tanımlayan demansın en yaygın nedenidir. Alzheimer olan bir kişi karmaşa yaşayarak bir şeylerin nasıl başladığını hatırlamakta güçlük çeker. Bu kişiler sonunda hayatlarındaki önemli kişileri unutur; plan yapma, iletişim kurma ve güvenli karar verme mekanizmalarında sorun yaşar. Hastaların kişiliklerinde değişimler yaşanır ve tam zamanlı özel ilgiye ihtiyaç duyarlar.

2. Alzheimer’ın ilerlemesinde 5 aşama vardır ve ilkinde büyük semptomlar görülmez.

Alzheimer’ın ilk aşaması “klinik öncesi Alzheimer hastalığı” olarak adlandırılır. Bu aşamadaki kişiler dışarıdan anlaşılır bir şekilde davranış sergilemezler ancak beyinde değişimler yaşanmaya başlanır. Bu noktada belirtiler dikkat çekici olmasa da, uzmanlar bu aşamada durumun belirtilerini toplayabilecek yenilikçi beyin görüntüleme teknolojisini geliştirmek için çalışıyorlar. Böylelikle ilk aşamada hastalığın tespit edilip önlenmesi hedefleniyor.

Klinik öncesi Alzheimer aşamasından sonra kişi hafif bilişsel bozukluğu yaşamaya başlar. Karışıklık, sorun çıkaran kararlar verme ve son konuşmalar veya yaklaşan randevular gibi şeyleri hatırlama gibi semptomlar yaşanmaya başlar ama Mayo Clinic’e göre bu kişinin işi ya da ilişkisini etkilemez.

Üçüncü aşamada belirtiler daha belirgin bir hal almaya başlar. Bu da hastanın günlük yaşamını etkilemeye başlar. Kısa süreli hafıza kayıpları, problem çözmede sorun yaşama, karar vermede zayıflık, kendi modunda değişim, bir şeyleri kaybetme ve kaybolma (bildiği lokasyonlarda dahi) başlar. Bu aşamada hasta cevabı unuttuğu için aynı soyu tekrardan sorabilir.

Dördüncü evrede Alzheimer hastalığı semptomların yoğunlaştığı orta derecede bunamaya dönüşür. Kişi zor durumda kalacağı için bu aşamada ailesinden sıkça yardım alması gerekir. Aynı zamanda uzun süreli hafıza kayıpları başlar ve hasta hayatta en yakın olduğu kişileri dahi unutabilir.

Son aşamada hasta iletişim becerilerini büyük ölçüde yitirir, hatta fiziksel olarak konuşmayı dahi bırakabilir. Bu aşamada hastalar fiziksel fonksiyonlar açısından da daha zayıf bir hal alır. Son aşamadaki hastaların çoğu yutmakta da sıklıkla sorun yaşar. Bu sebeple hastalar yemek yerken ya da su içerken boğulma tehlikesi yaşayabilir.

3. Unutkanlık ve Alzheimer’da yaşanan hafıza kayıpları birbirinden farklıdır.

Bir yere koyduğunuz eşyayı orada unutmak, sık sık konuştuğunuz bir insanın ismini unutmak ya da bir odaya neden girdiğinizi unutmak son derece normaldir. Bunun birçok nedeni olabilir.

Ancak siz ya da sevdikleriniz kalıcı hafıza kaybı, karışıklık ve duygu durumundaki değişikliklerini sürdürme zorluğu gibi belirtilerle karşı karşıyaysa bu daha fazla endişelenecek bir durumdur.

 4. Alzheimer hastalığı Amerika’da milyonlarca kişiyi etkiliyor ve her yıl 110,00 ölüme sebep oluyor.

National Institute on Aging (NIA)’e göre Amerika’da Alzheimer hastalığına sahip 5,5 milyon kişi bulunuyor. Centers for Disease Control and Prevention’a göre ise Alzheimer, Amerika’da altıncı büyük ölüm sebebi ve 2017’de 116,103 kişinin ölümüne sebep olmuş.

5. Doktorlar Alzheimer’a neyin sebep olduğundan tam olarak emin değil ancak beynin değişmesi kesinlikle etkili.

Alzheimer hastalığı beyin hücrelerine zarar vererek onları öldürüyor. Bu tahribat da kişinin bilişsel, sosyal ve psikolojik yeteneklerini etkiliyor.

Mayo Clinic’in açıklamasına göre araştırmacılar Alzheimer hastası kişilerin beyninde iki spesifik anormallik daha keşfetmişler. Bunlardan biri hücreler arası iletişimi engellemek de dahil olmak üzere beyin hücrelerine zarar verebilecek plaklar veya beta-amiloid adı verilen bir proteinin biriktirilmesi; diğer ise beyindeki hücrelerin beynin düzgün çalışması için gerekli olan besinleri ve diğer maddeleri hareket ettirmek için kullandığı taşıma sistemindeki karışıklıklar.

6. Özellikle erken başlangıçlı Alzheimer hastalığı olanlarda genetik bileşen etkilidir.

NIA’ye göre erken başlangıçlı Alzheimer, 30’lu yaşlardan 60’ların ortalarına kadar ortaya çıkar. Bu erken başlangıçlı formda olanlar Alzheimer nüfusunun yüzde 10’undan daha azını oluşturur. Bu vakalar bazen üç spesifik gen mutasyonu veya diğer genetik faktörlerden kaynaklanır. Mayo Clinic’e göre bu tür genetik etki Alzheimer hastalarının % 5’inden azında görülür.

7. Alzheimer hastalığının gelişme olasılığını artıran belirli risk faktörleri bulunuyor.

Yaşlılık Alzheimer’ın gelişmesinin en büyük sebebi ve genellikle 65 yaşının üzerindeki insanlarda görülüyor. Birinci derecedeki akrabanızda Alzheimer olması sizin de hastalığa yakalanma olasılığınızı artırırken geçmişte yaşanan kafa travması da bunu tetikleyebiliyor. Mayo Clinic’e göre yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, obezite ve tip 2 diyabet hastalığı yaşayan kişilerinde da damarlardaki tıkanıklar sebebiyle risk altında olduğunu söylüyor. Down sendromlular da en yüksek Alzheimer riski taşıyan kişiler arasında yer alıyor.

8. Doktorların Alzheimer’ı saptaması için muhakkak kişinin beynine bakması gerekir ama semptomlar da doktorlara çok şey anlatır.

Alzheimer hastalığının tespit edilmesi için muhakkak bir doktora muayene olunası gerekir ve bunun için de doktorun öncelikle beyninizi kontrol etmesi gerekir.

9. Alzheimer hastalığını önlemek için kanıtlanmış bir yol yoktur, ancak yaşam tarzı faktörleri ile riski azaltabilirsiniz.

Araştırmacılar sosyal ve zihinsel olarak uyarıcı faaliyetler ile Alzheimer hastalığı riskinin azaltılması arasında bir bağlantı bulmuştur. Sağlıklı bir vücudun beyin için de çok öneli olduğunu savunan araştırmacılar vücuda iyi bakıldığı takdirde bunun beyni çok hızlı etkilemeyeceğini belirtiyorlar.

10. Alzheimer hastalığının tedavisi yoktur, ancak belirtilere yardımcı olacak tedavi seçenekleri vardır.

U.S. Food and Drug Administration (FDA), bellek kaybı, karışıklık ve Alzheimer hastalığı düşüncesi ve akıl yürütme ile ilgili problemleri yönetmeye yardımcı olmak için iki tür ilacı onaylamıştır. Ancak bu ilaçlar hastalığın ilerlemesini tamamen önlemek için şimdilik yeterli değil.

İlginizi çekebilir: Alzheimer’da yeni tedavi yöntemi umut vadediyor

 

Kaynak:
Self
LifeHack

 

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale