X

Alzheimer hastalığında farkındalık üzerine: Nasıl tespit edilir, tedavi yöntemleri nelerdir?

Günümüzün geri dönüşü olmayan ve ağır bakım yükü oluşturan bir beyin hastalığı; Alzheimer. Her ne kadar ailede bir öykünün bulunması ya da risk altındaki meslek gruplarından birinde çalışmak (elektrik işiyle uğraşanlar, marangozlar, terzilik, operatörler ve benzeri aşırı düşük frekanslı elektromanyetik alana maruz kalanlar), alkol & sigara kullanmak, kalp, şeker ve psikiyatrik tanı almış olmak, uykusuzlukla mücadele etmek gibi etkenler Alzheimer hastalığı için risk oluşturuyorsa olsa da, hayatlarımızı fabrika ayarlarımız şeklinde yaşamaya çalışarak, hastalık oluşumu, sebepleri ve erken bilgilenme anlamında farkındalık geliştirerek beynimizi daha genç kılabilir ve Alzheimer hastalığına yakalanma riskimizi azaltabiliriz.

Alzheimer hastalığı bellekte, muhakeme yeteneğinde, dilde ve fiziksel işlevlerde dereceli bir bozulmayla kendini gösteren ve geri dönüşü olmayan bir beyin hastalığıdır. Alzheimer beyin bölgeleri açısından bakıldığında serebral korteks, hipokampüs ve subkortikal bölgelerde bulunan nöron kaybı ve metabolik aktivitede azalma ile birlikte anımsama gibi kognitif işlevlerde bozulma ile devam eden, duyguları etkileyen ve ilerleyici olan, dejeneratif bir hastalık olarak ifade edilmektedir. 

Alzheimer hastalığı bellekte, muhakeme yeteneğinde, dilde ve fiziksel işlevlerde dereceli bir bozulmayla kendini gösteren ve geri dönüşü olmayan bir beyin hastalığıdır. 

Alzheimer hastalarının bakımı için hastalığın başlangıcında hastayı uzaktan gözlemek yeterliyken, hastalığın giderek ilerlemesi ile bu hastalar tamamen bakıma muhtaç duruma gelmektedirler. Bu da hasta yakınları için ağır bir bakım yükü oluşturmaktadır. Alzheimer hastalığı sadece bilişsel alanla alakalı bir bozukluk değil, bağırma, çığlık atma, asabilik, sürekli hareket halinde olma yani yerinde duramama, uygunsuz cinsel davranışlar gibi bireyin davranışları ile ilgili; endişeli olma, korku duyma, fobi, ümitsizlik hali, kendini güçsüz hissetme, uyku problemleri, gece çökkünlükleri, kendine olan saygısında azalma, bireyin kişiliğinde oluşan değişiklikle, yanlış algılama, halüsinasyon, kıskançlık sanrısı, paranoid düşünceler ve duygusal bozukluklar gibi psikososyal ve psikiyatrik problemleri de kapsayan bir bozukluk olarak tanımlanmasından ötürü ayrıca önemle üzerinde durulması gereken bir hastalıktır.

Alzheimer hastalığı tanısı nasıl konur?

Alzheimer hastalığına tanı koymada yardımcı olan yöntemler hastalığın öyküsü, fiziki ve nörolojik muayene, mini mental (zihinsel) durum muayenesi gibi yöntemlerdir. Mental durum muayene testlerinde oryantasyon, dikkat, yakın bellek, uzak bellek, aritmetik, dil, yapılandırma, görsel ve uzaysal işlevler gibi kognitif fonksiyonlar araştırılmaktadır. Ayrıca kişilik değişiklikleri Alzheimer hastalığının erken safhalarından başlamak üzere hemen hemen her hastada izlenmektedir.

Hastalığın ilerlemesine bağlı olarak bireylerin kişiliklerinde oluşan değişiklikler daha belirgin duruma gelmektedir. Hastalarda oluşan kişilik değişikliklerine ilişkin özellikler ise sıklıkla apati, mantıksızlık, aldırmazlık, disinhibisyon, impulsivite, irritabilite, uyumsuzluk, şüpheci olmak, talepkar olmak ve eleştirici olmak gibi durumlardır. Alzheimer hastalarında oldukça sık olarak karşılaşılan bir diğer davranış değişikliği de hastaların yemek yeme alışkanlıklarında görülen davranış değişiklikleridir. Bu hastalarda hastalığın orta safhalarından itibaren sıklıkla anoreksi, iştahın artması ve diyet değişikleri görülmektedir. Alzheimer hastalığında tablo ilerledikçe genellikle hastalarda yemeklere karşı olan ilgi azalmakta ve hastada kilo kaybetme belirginleşmektedir.

Alzheimer hastalığına tanı koymada yardımcı olan yöntemler hastalığın öyküsü, fiziki ve nörolojik muayene, mini mental (zihinsel) durum muayenesi gibi yöntemlerdir

Alzheimer olan bir hastanın gündelik yaşam faaliyetleri, hastalığın erken evresinde hastanın kendisine yabancı olan mekan ve yerlerde yolunu kaybetmesi ve banka kartları ve cep telefonu kullanımı gibi durumlarda belirgin iken, hastalığın orta safhalarında evde yemek yaparken yemeğini sıklıkla yakması, kendi kişisel bakımında aksamalar ve temizlik, bıçak, çatal ve makas gibi ev aletlerinin kullanılmasında aksamalar şeklinde kendini göstermektedir. Hastalığın ilerlemesi ile birlikte hasta bireyde meydana gelen bozulmalar tuvalet temizliği, giyinme, yıkanma gibi temel etkinliklerde yardıma ihtiyaç duyacak seviyeye gelebilir.

Alzheimer hastalığının birkaç farklı tedavi yöntemi vardır.

  • Alzheimer hastalığında uygulanan birincil tedavi, hastalıkla oluşan bilişsel belirtilere odaklanılarak hastalığın ilaçla tedavi edilmeye çalışıldığı semptomatik tedavi yöntemidir.
  • Hastalıkta uygulanan ikincil tedavi ise; hastalıkla birlikte seyreden endişe, ajitasyon, uyku bozukluğu, sanrı ve depresif belirtiler gibi semptomların ortadan kaldırılmasını amaçlayan ve hastanın bakımını destekleyen tedavi yöntemleridir.

Evet bu yazı bilgilendirici niteliktedir ancak esas amaç Alzheimer’ın önemi ve konu üzerine bir farkındalık geliştirmektir. Aslında en basit uygulamadan beynimizi aktif kılmaya başlayabiliriz. Şöyle ki; olağan şeyleri değiştirerek (her gün gittiğiniz yol yerine farklı bir yol deneyin) anlık dikkatimizi artırabilirseniz, her gün yeni bir şeyler öğrenme eğiliminde olabilirseniz, egzersiz yaparsanız ve beslenme biçimlerinizi dönüştürebilirsiniz beyninizin devrelerini kuvvetlendirmiş olursunuz. Bundan sonrası da sadece anı yaşamak olur…

 

İlginizi çekebilir: Yetişkinlerde ADHD ve hayatı kolaylaştırma yolları

Yazarın diğer yazıları için tıklayın.

İdil Arasan Doğan: İstanbul doğumlu olan Öğr. Gör. İdil Arasan Doğan, Üsküdar Üniversitesi Psikoloji Yüksek Lisans programı ile başladığı akademik yaşamını Psikoloji Doktora Programı ile sürdürmektedir. Yüksek Lisans Bitirme Tezini, Prof. Dr. A. Oğuz Tanrıdağ danışmanlığında "Alzheimer Hastaları Bakım Veren İyi Oluş Psikoeğitim Programının Bakım Verenlerin Tükenmişlik Sendromu Üzerine Etkisi" konusunda vermiştir. Üsküdar Üniversitesi Anne & Bebek Ruh Sağlığı Merkezi ve Türkiye Alzheimer Derneği’nde yönetim kurulu üyeliği bulunmaktadır. Akademik çalışmalarına; geriatri, anne & bebek ruh sağlığı, kişilerarası ilişkiler, pozitif psikoloji bağlamında devam etmekle birlikte özellikle yaşlanma, demans; Alzheimer, kişilerarası ilişkiler alanlarında yoğunlaşmıştır. Yapılandırmış olduğu "Hasta Yakınları İyi Oluş Programı"nı Kadıköy Alzheimer Merkezi’nde 3 yıl boyunca uygulamıştır ve halen aynı merkezde ayda 1 kez olmak üzere "Hasta Yakını Destek Programı"nı yürütmektedir.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale