X

Alper Hasanoğlu ile “aşkın halleri” üzerine bir söyleşi

İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin eğitim, kültür ve festival merkezi santralistanbul’da açılan The School of Life (Hayat Okulu) tartışmalarını, geçen sene de sizlere duyurmuştuk. Bu sene de Bilgi Üniversitesi tarafından gerçekleştirilecek olan The School of Life, 8 Şubat 2015 Pazar günü “Aşkın Halleri” atölyesi ile Alper Hasanoğlu’nu konuk ediyor.

Söyleşi ile ilgili bilgilere geçmeden önce, Alper Hasanoğlu ile gerçekleştirilen röportajı da sizlerle paylaşıyoruz…

Öncelikle sizi biraz tanımak isteriz. Alper Hasanoğlu kimdir?

Tıp doktoruyum. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde Fizyoloji ihtisası, İsviçre Basel Üniversitesi’nde psikiyatri ihtisası yaptım. İsviçre’de toplam 13 yıl psikiyatr olarak çalıştım. 2010 yılından beri tekrar İstanbul’dayım. Doğduğum ve ölmeyi düşündüğüm kentte. Kendi muayenehanemde ekibimle birlikte terapi çalışmalarımı sürdürüyorum.

The School of Life İstanbul’da ilişkiler üzerine bir dersiniz olacak. “Aşkın Halleri” nelerdir? Nasıl bir ders olacak bu?

Yayınlanmış 3 kitabım var. Bunlardan biri Aşkın Halleri. Bu kitap özellikle bir aşkın nasıl ortaya çıktığını, nasıl devam ettiğini, nasıl yavaş nihayete erdiğini ve yeni bir aşkın nasıl filizlendiğini dairesel bir metaforda anlatıyor. Kitabın diğer konuları, günümüzde ilişkilerin geldiği durum, evlilik kurumunun tarih içinde gelişimi ve gelecekte ilişkilerin nasıl olacağıyla ilgili düşüncelerim. Atölye çalışmam da bu konular üzerinde odaklanıyor ve bu konuları katılımcılarla tartışmayı hedefliyor.

Bu sizin The School Of Life’da ki üçüncü dersiniz. Derslere ilgi nasıl? Katılımcılar daha çok neyi merak ediyorlar?

Katılımcılar esas olarak kadınlardan oluşuyor. Herkesin en çok merak ettiği konuların başında ilişkilerin içinde bulunduğu zorluklara rağmen nasıl sürdürülebileceği ve sadakatsizlikle nasıl başa çıkılabileceği geliyor.

İnsan neden bir ilişkisi olsun ister? Karşı cinsle birlikte olma ve bağlılık isteğimizin ardında ne var? Neden yalnız kalamıyoruz?

En temel ruhsal gereksinimlerimizden biri ve belki de birincisi güvenli bir bağlanma içinde olmaktır. Biraz daha açarsak ötekiyle olan ilişkimiz içinde sevilmek, kendini güvende hissetmek, olduğumuz gibi kabul edilmek, anlaşılmak, anlayış görmek, onay ve takdir edilmek isteriz. Bu da ancak bir ilişki içinde gerçekleşebilir.

Sağlıklı bir ilişkinin temelinde ne olmalı? Sizin sağlıklı ve mutlu ilişki tanımınız nedir? Güven, kabul, anlayış, ötekine tanınan özgürlük içinde yürütülen ve karşılıklı destek, saygı ve dayanışma ile yürütülen, her iki tarafı da belli bir düzeyde tatmin eden cinselliğin var olduğu bir birliktelik olarak tanımlayabilirim.

İlişkilerde ve evlilikte en çok korkulan, merak edilen ve tartışılan konuya gelelim. Aldatmak nedir? Neden aldatırız? Öteki kadının / adamın bu dayanılmaz cazibesi nereden geliyor?

Aldatmayla ilgili yapılan çalışmalara baktığımızda, en önemli iki etkenin can sıkıntısı ve merak olduğu görülüyor. Tabii ki, ilişkilerin kötü gitmesi, bir tarafın bir başkasına aşık olması gibi etkenler de rol oynuyor.      

The Shool of Life İstanbul nedir?

İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin eğitim, kültür ve festival merkezi santralistanbul’da açılan The School of Life Istanbul, atölye ve özel etkinliklerinde, özgün ve sıra dışı kişilikleri ile tanınan düşünür, sanatçı ve aktivistler yaklaşımları ve pratik ipuçları ile katılımcılara rehberlik etmeye devam ediyor.

Formatı ve katılımcı sayısı içeriğe göre çeşitlilik gösteren TSOL Istanbul özel etkinliklerinin 2015 Kış Programında, katılımcılar, Serdar Kuzuloğlu ile Dijital Çağda Hayatta Kalmak, Pelin Turgut ile Bu Yolculuk Senin, Zeynep Çatay ile Bedenimizi Dillendirmek, Alper Hasanoğlu ile Aşkın Halleri, Yankı Yazgan ile Büyümek, Bülent Somay ile Merhamet ve Betül Mardin ile İyi Yaşlanmak üzerine çalışıyor.

Alper Hasanoğlu ile “Aşkın Halleri” atölyesi

Güven, emniyet ve süreklilik duygusu, bebeklikten ölüme en temel ruhsal ve duygusal gereksinimken bu dev metropolde ilişkiler en güvenilmez zamanını yaşıyor. Kadınlara göre ilişkiye girilebilecek doğru dürüst erkek kalmamıştır, erkeklere göre ise ilişki kurulabilecek kadın… Peki gerçekten karşı cins sırtımızı dönemeyeceğimiz kadar güvenilmez midir? Yoksa bu duygu, ilişkilerin doğası hakkında bizim yarattığımız illüzyondan kaynaklanan bir hayal kırıklığı mı?

Çift ve aile terapisi alanının önde gelen ismi Alper Hasanoğlu, 8 Şubat 2015 Pazar günü The School of Life İstanbul’da “Aşkın Halleri” atölyesinde “ilişki” ve “güven” kavramlarını bağlanma teorisi, gelişim psikolojisi, ilişkiler arası psikanalitik teori ve bebekliğimizden gelen şemalar çerçevesinde ele alacak. Atölyede, Türk ve dünya edebiyatından tanıdık kahraman örnekleri eşliğinde katılımcıların ilişkilerde güveni doğru bir şekilde nasıl yeniden tanımlayabilecekleri konuşulacak. Güvensizlik duygusuyla nasıl başa çıkabiliriz? İlişkilere bakışımızı tümden mi değiştirmeliyiz? soruları tartışılacak.

Program

16.00 İkram ve Sohbet

16.10 Atölye

19.00 Etkinlik sonu

Mekan

Kuruçeşme İncirli Muallim Naci Caddesi No: 107 Kuruçeşme.

Etkiliğe katılmak için buradan kayıt yaptırabilir detaylı bilgi için 0212 311 7368 nolu telefon numarasını arayabilirsiniz.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.

Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.



21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.

Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?



İlgili Makale