X

Alma-verme dengesini kurabilmeniz için 6 ipucu

Ne zamandır yazmak istediğim bir konu alma ve verme dengesi. Derya deniz bir konudur almak ve vermek. Yaşamın temeli, mutluluğun ve var olmanın sırrı tam da burada yatar. Hayat bize bütünüyle gelir. Peki biz onu nasıl karşılarız? Sadece verdiğimiz şeye odaklanırken, ne yazık ki aldıklarımızı “GÖR”müyoruz hayattan. Sadece almaya odaklanırken hayata zorla verdiğimiz şeylerden ötürü şikayet ediyoruz. Alma verme dengesi bozulduğunda hayatın terazisi devreye girer ve dengeler.

Hayata baksana zıddı olmayan bir şey görmezsin orada. Aydınlık- karanlık, sıcak- soğuk, iyi-kötü, ölüm-doğum…

Hayatına neleri kolaylıkla alıyorsun? Neleri almakta zorlanıyorsun? Belki de almakta zorlandığın yer sevgiyle yaklaşman ve bakış açını değiştirmen gereken yerdir. Alan tarafımız anne yanımızdır. Bedenin sol tarafıdır. Durabildiğimiz, hissedebildiğimiz, sevgiyle ve şefkatle yaklaştığımız yerdir.

Hayattan gelen deneyimleri nasıl alıyorsun? Öfkeyle mi, kızgınlıkla mı, neşeyle mi, şikayet ederek mi, yoksa eksik ve hatalı görerek mi? Eşinle olan ilişkine bak. Oradaki alma ve verme dengesine. Her ortaklık denge üzerine kuruludur. Bir taraf aşırı aldığında ve diğer taraf aşırı vermek zorunda olduğunda denge bozulur. Senin için almak mı vermek mi daha kolay?

Vermek eril yanımızdır. Yaşam enerjini ve potansiyellerini hayata nasıl aktarıyorsun? Ne veriyorsun hayata? Şikayet mi, çaba mı, endişe mi, tutku mu? Verirken nasılsın orada? Gerçekten içinden gelerek mi yapıyorsun bir şeyi yoksa sonunda bir şey alma arzusuyla mı?

Sürekli alma arzusu sende eksik olduğunu düşündüğün şeydir. Neden doymuyorsun? Neden aldığın şeyle beslenmiyorsun? Almadan verebilir misin? Hayır. Vermeden alabilir misin? Hayır. O zaman gör. ALMAK ve VERMEK birdir aslında. Bir eğitim alıyorsun ve karşılığında para veriyorsun. Burada almak mı vermek mi zorluyor seni? Bir evde oturuyorsun, sıcak bir yuva alıyorsun ve karşılığında kira ödüyorsun? Burada almak mı, vermek mi zorluyor seni?

1. Sürekli verdiğine odaklandığında evrenden aldıklarını görmüyorsun.

2. Sürekli almaya çalıştığında hep bir şeyleri vermek (kaybetmek) zorunda kalıyorsun. Bu içindeki güç olabilir, potansiyeli kullanmak olabilir, fikir, para olabilir, kendine duyduğun sevgi ve saygı olabilir.

3. Sürekli almaya çalıştığında daha çok eksiliyorsun. Çünkü mükemmelliğinden uzaklaşıyorsun. Eksik ve hatalı olduğunu düşünüyorsun.

4. Sürekli eğitim ve bilgi aldığında ve bunu kullanmadığında evrenden gelen saf bilgiyi kaçırıyorsun zihin doluluğundan.

5. Çok fazla verdiğinde ve yaşamda aşırı hızlandığında hastalanıyorsun. Ve sistem diyor ki alan tarafını aktive et. Sevgi-şefkat ve durma tarafını.

6. Veya çok durduğunda evren sana diyor ki “Haydi hareket et ve küçük bir yerden başla.

Kısacası hayat bize bütünüyle gelir. Onu nasıl karşıladığımızdır önemli olan.

İlginizi çekebilir: Kendinizle aranız nasıl: 9 adımda kendinize yaklaşın

Tuba Kaytaş: Türkiye’nin ilk nefes koçlarından olan Tuba Kaytaş, Beden Eğitimi Spor Yüksek Okulu’ndan mezun oldu. İlk nefes eğitimini 2005 yılında Judith Kravitz’ten aldı. Nefesin hayatına ve kendisine yaptığı muazzam değişikliği fark edince deneyimlediği tüm güzellikleri insanlarla paylaşabilmek için yoluna nefes eğitmeni olarak devam etmeye karar verdi. 2009 yılında Ommira Kişisel Gelişim Merkezi’ni kurdu. Bu süreçte yaptığı çalışmaları ve deneyimlediklerini Özgür Kocaeli Gazetesi’nde kişisel gelişim konularında yazılar yazarak paylaştı. Yıllardır içinde bulunduğu nefes seminerlerinin ardından bilgi ve tecrübelerini 2012 yılında yayımlanan ilk kitabı Nefes’le Mucizelere Giden Yol adlı kitabında topladı. Araştırmacı ve yenilikçi bakış açısıyla, nefesle ilgili her konuyla ilgilenerek yoluna devam eden Kaytaş, Nefesimizin düşüncelerimizi etkilediğini fark edince kendi yöntemini geliştirip nefesi duygularla bütünledi. 8 yıllık çalışmaları ve eğitimleri sonucu geliştirdiği Nefs-i Terapi yöntemini aynı isimli kitapla paylaşmaya karar verdi. 3. Kitabı olan Bedenin Şifresi ile okuyucularına bedeni tanımanın ve şifanın yollarını sundu. 4. Kitabı olan 1 ile ilişkilere farklı bakış açısıyla bakabilmeye rehber oldu. Türkiye’nin İlk Transformal Nefes Koçları’ndan olup, daha sonra kendi sistemini kuran Kaytaş, nefesin en doğal halini Bütünsel Nefes’te birleştirdi. Şu anda Nefes Kampları düzenliyor, sorgulanabilir sertifikalı olan Profesyonel Nefes Uygulayıcılık Eğitimleri veriyor ve kendi sitesi olan www.nefesatolyesi.com da yazı yazmaya devam ediyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale