X

Alkolün sebep olduğu ‘’akşamdan kalma’’ hissini azaltmak için uygulayabileceğiniz pratik yöntemler

Arkadaşlarla geçirilen eğlenceli bir gecede alkolü biraz fazla kaçırıp geceye renk katanlar, ertesi sabah hissedilen baş ağrısını, mide bulantısını ve yorgunluk hissini oldukça iyi bilirler. Arkadaşlarınızdan aldığınız tavsiyelerle ve ilaçlarla  kendinize gelmeye çalışsanız da, alkolün etkisini üzerinizden atmak için oldukça uzun bir süre beklemeniz gerekmektedir.

Akşamdan kalma etkisinin azaltılması için yapılması gerekenlerle ilgili detaylı bir bilimsel çalışma bulunmuyor, ancak herkesin mantığını kullanarak bulabileceği, denenmiş ve işe yaradığı söylenen, basit ve pratik çözüm önerilerini ve doğru bilinen gerçekleri sizler için derledik;

1. Su

Su, alkol sonrasında mutlaka tüketmeniz gerekenlerin başında geliyor. Biraz içki içtikten sonra sık sık tuvalete gitmenizden de anlayabileceğiniz gibi, alkol diüretik bir maddedir ve vücudun susuz kalmasına, yani dehidrasyona sebep olur.  Alkol aldığınız gece uyumadan önce mutlaka en az 0.5 lt su tüketin. Ayrıca dışarıda alkol alıyorsanız, içkiniz bittikten sonra, aldığınız alkol miktarı kadar su da tüketmelisiniz.

2. Sporcu içecekleri

Öncelikle sporcu içeceği derken enerji içeceklerinden bahsetmediğimizi belirtmeliyiz. Alkol, dehidrasyona sebep olduğu için vücuttaki elektrolitlerin bir kısmının da azalmasına yol açar. Bu elektrolitleri vücudunuza geri almanın en kolay yolu ise sporcu içecekleridir.

3. Kahve

Akşamdan kalma olsun olmasın, herkes sabah uyanmak için bir bardak kahveden daha etkili bir yol olmadığını iyi bilir. Ancak alkol tüketiminden sonra içilen kahve, bazı kişilerde baş ağrısı ve migren gibi durumları tetikleyebilir. Yani alkol tüketimi sonrası kahvenin akşamdan kalma etkisini azaltıcı etkisinin olup olmaması, tamamen bünyenizle alakalı bir durum. Ayrıca kahvede bulunan kafeinin de dehidrasyona sebep olduğunun ve yanında mutlaka su tüketilmesi gerektiğinin altını çizmekte fayda var.

4. Çivi çiviyi söker: Daha fazla alkol

Alkolün etkisinden kurtulmak için yapabileceğiniz en zararlı ve işe yaramayacak şey, daha fazla alkol tüketmek. Alkolün üstüne alkol içmek, uyuşturucu etkisi nedeniyle baş ağrınızı azaltabilir; ancak uzun vadede baş ağrınızı daha fazla arttırmaktan başka bir işe yaramayacaktır. Ayrıca alkolün etkisini azaltmak için alkol tüketmek, sizi içinden çıkamayacağınız ve sonu gelmeyen bir döngünün içine alarak, alkol bağımlılığına kadar giden ciddi problemlerin ortaya çıkmasına neden olabilir.

5. Karbonhidratlar

Karbonhidratlar, kanınızdaki şeker miktarını arttırarak alkolün akşamdan kalma etkisiyle başa çıkmanıza yardımcı olur.  Normal şartlar altında kan şekeriniz düştüğünde, karaciğeriniz depolanmış olan karbonhidtarları kullanarak kan şekerini dengelemeye çalışır. Ancak çok fazla alkol tükettiğinizde, karaciğeriniz alkolü sindirmekle uğraştığı için, kan şekerinizle ilgili işlemleri gerçekleştiremez. Bu nedenle kan şekeriniz düşer ve bu durum kendinizi yorgun hissetmenize sebebiyet verir.

6. Alkolden önce yemek yemek

Alkol tükettikten sonra yediğiniz şeylerin pek önemi yoktur. Önemli olan, alkol tüketmeden önce ne yediğiniz. Alkol tüketmeden önce yediğiniz yiyecekler alkolün vücut tarafından emilmesini zorlaştırır. Bu nedenle alkolün kana karışması işlemi daha geç gerçekleşir.

7. Ağrı kesiciler

Baş ağrınızı geçirmek için ağrı kesici içebilirsiniz ancak ilaçların nonsteroidal anti-inflammatory (aspirin gibi )özellikte olmasına dikkat etmelisiniz . Acetaminophen maddeler içeren ilaçlardan ise kesinlikle uzak durmanız gerekiyor.  Acetaminophen içeren ağrı kesiciler, zaten yorgun olan karaciğeri daha fazla yorar ve karaciğer rahatsızlıklarına sebebiyet verebilir.  Doğru ilaç ve uygun doz için mutlaka doktorunuzdan bilgi alın.

8. Vitaminler

Multivatimin kullanıyorsanız multivitamin alabilirsiniz ancak yapılan araştırmalar, herhangi bir vitamin çeşidinin akşamdan kalma etkisini azalttığını gösteriyor.

9. Egzersiz

330ml’lik bir bira, 1 kadeh şarap ya da 1 shot likörün vücutta sindirimi 1 saate yakın sürer. Bu nedenle alkol içtikten hemen sonra terleyerek vücuttan atabileceğiniz bilgisi yalnızca bir söylentiden ibaret. Ancak alkol tükettiğiniz gecenin sabahında spor yaparak hem endorfin hormonu salınımını arttırarak kendinizi daha zinde hissedebilir, hem de bir kaç kalori yakarak alkol yüzünden aldığınız kaloriler nedeniyle duyduğunuz suçluluk hissini azaltabilirsiniz.  Alkol aldıktan sonra egzersiz yaparken yanınızda su şişesi bulundurmayı unutmamalısınız.

10. En etkili yöntem: Dozunda içmek

Hepimiz yetişkin bireyleriz ve ne kadar alkolün vücudumuzda nasıl reaksiyonlara sebep olduğunu az çok biliyoruz. Ortalama  1 saatte 1 içkiden fazlasını içmeyerek akşamdan kalma hissini yaşamaktan korunabilirsiniz. Daha önce de söylediğimiz gibi, vücudunuz 1 bardak içkiyi ortalama 60 dakikada sindirir. Hızlı içmek, kandaki alkol oranının daha hızlı artmasına neden olur. Bu nedenle alkol almadan önce yemek yediğinizden, tükettiğiniz alkol kadar su da içtiğinizden ve egzersiz yaptığınızdan emin olun. Ortalama bir bireyin günlük tüketmesi gereken ortalama alkol miktarı, iki bardak içkiye denk gelir. Daha fazlası alkol bağımlılığına kadar giden durumların ortaya çıkmasına sebep olabilir.

 

Sağlıklı beslenme, spor ve hareketli yaşamla ilgili daha fazla bilgiye ulaşmak için Live Up kategorimizi ziyaret edebilirsiniz.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale