Alışverişlerinizde tüketim yerine türetim ekonomisini destekleyin: Good4Trust ile tanışın
Bugüne kadarki yazılarımda “mindfulness” kavramından yola çıkarak bilinçli farkındalık yaklaşımı ile; tecrübe ettiğim süreçleri, literatüre geçmiş yeni bilgileri paylaştım. Yazılarda (ve kendi sürecimde) kimi zaman ezberlenmiş alışkanlıkları sorguladım, kimi zaman yargısızca mevcut anda kalmanın altını çizdim, sizler gibi ben de yeni alışkanlık edinmenin pratiğimizi artırdıkça güçlenen bir kasımız olduğunu öğrendim.
Yazıların temelinde iki şeyin altını hep çizdim; kendimizi bir bütün olarak ele almanın önemine ve farkındalığı artırılmış yaşamın “aynalarla çevrili bir kişisel gelişim” sürecinden çok daha fazlası olduğuna işaret ettim.
Zaman zaman kendimize şu sarsıcı gerçeği hatırlatmamızda fayda var; bizler bizden çok daha büyük bir bütünün parçasıyız. Seçimlerimiz sadece bizi bağlamıyor, yaptığımız her seçim bir döngüye hizmet ediyor. Tam da bunun için bilinçli farkındalık ile sahip olduğumuz; seçim özgürlüğü ve seçim gücünün farkına varıyoruz.
Benim satın alma alışkanlıklarımı gözden geçirmemi sağlayan en etkili adımlardan biri “Gerçek Bedel” (The True Cost) isimli belgeseli izlememle oldu. Giyim endüstrisinin arka sokaklarını gözler önüne seren bu belgeselden sonra alacağınız her parça ürünün anlamı sizler için çok değişecek.
Satın alma alışkanlıklarımı anlamlı bir şekilde değiştiren bir diğer dönüm noktası ise Good4Trust.org topluluğu ile tanışmam oldu. Tüketim yerine türetim ekonomisinin önemini anlatan bu sosyal girişim; sosyal ve ekolojik açıdan adil, kültürel ve biyolojik çeşitlilik açısından sürdürülebilir üretim yapan üreticilerden ve yaşadığı evreni tüketmek yerine bilinçli seçimlerile bu üreticileri destekleyen insanlardan oluşuyor. Gıdadan kozmetiğe birçok üreticinin bulunduğu çarşısında ihtiyacınız olan ürünleri adil koşullarda üreten üreticilerden satın alarak sorumlu bir satın alma yapmanın yanı sıra, adil üretimi ve sürekliliğini desteklemiş oluyorsunuz.
Bizler her bir tercihimiz ile bir sistemin destekçisi oluruz. Good4Trust.org’un altın kuralı gibi kendimize yapılmasını istemediğimiz bir şeyi başka canlıya yapmayarak; parçası olduğumuz bütüne minnet duyup, iyiye destek olup onun varlığının sürmesine katkı sağlayarak yaşamak… İşte gerçek farkındalık budur! Birçok kanaldan bizlere pompalandığı gibi, gerçek mutluluğun sahip olmak ile bir ilgisi olmadığını hepimiz tecrübe ettik! Bizler sahip olmanın peşinde koşmaktansa, parçası olduğumuz sistemle ilişkimizin şeklini incelemeliyiz. Şu bir gerçek ki sahip olduğumuz her şeyin ekonomik maliyetinin yanı sıra bizlere duygusal maliyeti de bulunuyor.
Peki içinde bulunduğumuz çağın gerçeği ile her şeyi dört dörtlük yapmak mümkün mü? Bu noktada kendimize acımasız olmamamız gerekiyor; ya hep ya hiç yaklaşımı ile yaşamaktansa, dönüşümün kendisi olup gündelik hayatımızdaki seçimlerimizi gözden geçirerek işe başlayabiliriz.
Belki her satın alma adımımızda şu 3 soruya cevap vererek işe başlayabiliriz;
- Buna ihtiyacım var mı?
- Hangi koşullarda üretilip önüme geldi?
- Ben bu koşulları desteklemek istiyor muyum?
İlginizi çekebilir: Bu yıl bir değişiklik yapın: En güzel yeni yıl hediyesini kendinize verin