X

İstemediğiniz alışkanlıklardan kurtulmanın ve alışkanlıklarınızı yönetmenin 18 yolu

 

“Önce biz alışkanlıklarımızı oluştururuz, sonra da alışkanlıklarımız bizi oluşturur.”

John Dryden

 

“Alışkanlıkları değiştirmek zordur.” Oldukça klişe olan bu söylemin doğruluğundan kimsenin şüphesi yok, fakat aklımızdan çıkarmamamız gereken şey, zorun imkansız demek olmadığı.

Gördüğümüz en yalın, en sakin sitelerden biri olan (adı üstünde) ZenHabits.net sitesinin kurucusu Leo Babahuta, sigarayı tam 7 kez bırakmayı denemiş ve sonunda başarmış. Bu zorlu yolda insanların alışkanlıklarına nasıl tutunduklarını irdelemeye başlayan Babahuta, 36 maddelik bir liste ile alışkanlıklarla ilgili öğrendiği ve uyguladığı yöntemleri açıklıyor.

Uplifers okurları da alışkanlıklarının kölesi değil, efendisi olabilsin diye bu 36 maddeyi inceleyerek gruplara ayırdık; sizin için 18 maddelik özet bir liste hazırladık;

“Normal” kriterlerinizi değiştirin

Hepimizin iyi ya da kötü birçok alışkanlığı var ve bu alışkanlıklar evimiz gibi. Birçoğunu aynı anda, apar topar değiştirmek istediğimizde kendimizi rahatsız, yerimizden yurdumuzdan olmuş gibi hissediyoruz ve bu çok normal. Bu yüzden, alışkanlıklarda ufak değişiklikler yaparak işe başlamak ve gelinen bu yeni noktayı “normal” olarak içselleştirdikçe yola devam etmek gerekiyor. 

Küçük değişiklikler yapın ve onları sürdürmeye çalışın

Spor salonuna yıllık üyelik yaptırıp, birkaç aydan sonra hiç uğramadığınız oldu mu sizin de? Büyük bir değişiklik yapmak hem “işi kafada bitirmeyi”, hem de zaman ve enerji gerektirir. İşi kafada bitirmek ise başlı başına bir zaman ve irade meselesidir. Spor yapmak mı istiyorsunuz? Haftanın üç gününü bu işe adayacağınıza dair tutamayacağınız (tutamayacağınız için de kendinizi kötü hissedeceğiniz) bir söz vermek yerine, örneğin günde on mekik çekmekle işe başlayın. Hatta buyurun, hemen başlayın. 

Alışkanlıklarınızı tetikleyen şeyleri bulun

Alışkanlıkların hemen hemen hepsini tetikleyen faktörler vardır. Sabah kalkıp kahve içerken sigara yakmak gibi. Tetikleyiciler illa ki değiştirebileceğiniz şeyler olmayabilir (sigara içmenin strese ya da kahve/alkol tüketimine bağlı olabilmesi gibi); ama yine de, sigarayı bırakmak istiyorsanız belki de sabah kahvesi rutininde değişiklik yapmak faydalı olacaktır. 

Yapabileceğinize inanın

Kendinizi değiştiremeyeceğinizi düşünmek için hiçbir sebep yok. Daha önce başarısız olmuş olmanız da, bir sonraki denemenizde başarılı olamayacağınızı göstermez. Edison’un binlerce başarısız denemeden sonra ampulü bulduğu hep anlatılagelen bir motivasyon hikayesidir. Bu kez olmadı mı? Neyi yanlış yaptığınızı düşünüp tekrarlamamaya çalışın.

Sabırlı olun

Alışkanlıkları değiştirme çabasını bir kros koşudan ziyade maraton olarak görmek daha doğru. Hepimiz bir şeyin sonucunu hemen almak istiyor ve alamadığımızda başarısız olduğumuzu düşünüp havlu atıyoruz. Oysa alışkanlıklar konusunda da odağı kaybetmemek çok önemli. Ne yediğinize dikkat etmeye çalışmak gibi örneğin. Bir ay sonra değilse de bir yıl sonra, başladığınız yerden daha iyi, daha çok istediğiniz bir durumda olacağınız kesin değil mi? En kötüsü, hiç değişiklik yapmamaktır. 

Enerji seviyenizi ve uyku düzeninizi iyi ayarlayın

Anne konuşması gibi olmasın ama, yorgun bir insanın hayatında değişiklik yapacak enerjiyi toplaması çok zordur. Uykunuzu almaya dikkat edin. 

Düzensizliklerle baş etmeyi öğrenin

Rutin hayattaki değişiklikler kimsenin hoşuna gitmez. Alışkanlığınızın tetikleyicisi sabah erken kalkıp duş almaksa ve hasta olduğunuz için bunu yapamadıysanız, öncelikle bunun herkesin başına gelebileceğini kabullenin ve “zaten olmadı” deyip vazgeçmeyin. Zamanla bu düzensizliklerle başa çıkmayı öğreneceksiniz. 

Öngörebildiğiniz zorluklara karşı planlama yapın

Basit bir örnek: İş gezilerinizle spor alışkanlığınızı nasıl bir arada götürebileceğinizi önceden düşürseniz; spor ayakkabınızı yanınıza almayı hatırlayabilir ve böylece, boş zamanınızda yarım saat koşu yapabilirsiniz. 

Kendinizi neyle telkin ettiğinizin farkında olun

Hepimiz kendi kendimize konuşuruz (hatta bazılarımız bunu sesli yaparız). İç sesimizin bizi demotive ettiğini fark ettiğimizde ona müdahale edebilirsek, kendi kendimize “hayır, ben bunu yapabilirim” diyebilmemiz kolaylaşır.

Bazen hiçbir şey yapmamaya çalışın

Çok komik bir öneri gibi duruyor ancak çok mantıklı: Büyük boy bir paket cipsi mideye indirmek istediğinizde, hiçbir şey yapmayarak bu isteğin geçip gidişini izlemeye çalışın. Yerinizden kalkıp markete gitmeye üşenmek bile zaman zaman faydalı olabilir.

Gereken ortamı oluşturun

Yukarıdaki cips örneğinden hareket etmek gerekirse; eğer yediklerinize dikkat ediyorsanız, evinizde cips bulundurmak iradenizi gereksiz yere sınayacaktır. Değiştirmeye çalıştığınız alışkanlığa uygun yaşamaya gayret edin.

Güçlü motivasyon kaynakları bulun

İhtiyacı olanlara yardım etmek ya da uzun ve sağlıklı bir hayat sürmek mi istiyorsunuz? Alışkanlıklarınızı değiştirirken itici gücünüz olan bu istekleri yazın ve kendinize bunları hatırlatın. Söz uçar, yazı kalır.

Geribildirim mekanizmalarınızı çalıştırın

Yaptığınızın hesabını vermek çoğu zaman işe yarar. Spor salonuna bir arkadaşınızla yazıldığınızda, onu yarı yolda bırakmamak için dahi olsa programı aksatmamaya çalışır, alacağınız geribildirimden (arkadaşınızın surat asması gibi) kaçınırsınız. Aynı şekilde, yaptıklarınızı tanıdıklara duyurmak işe yarayabilir; dün yirmi kilometre bisiklet sürdüğünüzü yazdığınızda ne kadar olumlu yorumlar almıştınız, değil mi?

Kendinize hedefler belirleyin

Ucunda hem kendimize hem de başkalarına vereceğimiz bir hesap varsa, işimiz kolaylaşır. Her ay bir kitap okumak ve sonunda arkadaşlarınızla buluşup görüşlerinizi paylaşmak gibi, 2 ila 6 haftalık hedefler gerçekten motive edici olabilir.

İstisnalar istisnaları getirir

“Bir kereden hiçbir şey olmaz” kadar zararlı az cümle vardır. İstisnalar kaideyi değilse de, hayatınıza yerleştirdiğiniz yeni “normal”i bozabilir. Elinizden gelmeyen aksaklıklar için kendinizi harap etmeyin elbette ancak tekrarlanmamaları için de çaba sarf edin.

Alışkanlık bir ödül değil, işin kendisidir

Alışkanlık kazanmayı (ya da zararlı bir alışkanlığı kaybetmeyi) labirentin sonundaki peynir gibi görmeyin. Alışkanlığın kendisi sizin için kendinizi iyi hissetme sebebi olmalı, uzun vadede bile olsa.

En iyi adapte olan hayatta kalır

Dilimize, pek doğru olmayarak “en güçlü olan kazanır” diye çevrilen “survival of the fittest” sözü aslında, değişen ortam koşullarına en iyi adapte olanın hayatta kalacağını anlatan bir evrimsel gerçektir. Yeni bir işe mi girdiniz? Başka bir şehre mi taşındınız? Bu durumlara uyum sağlamaya ve değiştirmeye çalıştığınız alışkanlığın etkilenmemesine çalışın.

Mükemmelin peşinde koşmayın

Mütevazi olmayı öğrenin. Gelişim, mükemmel olmaktan çok daha önemlidir.

 

Kaynak: ZenHabits

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale