Alışkanlık kazanma sürecinde beyinde neler oluyor?
Hepimizin dönem dönem değiştirmek istediği bir yönü olabiliyor. Buna isterseniz benzer olaylara karşı verdiğiniz tepki, isterseniz düzenli spor yapmak diyebilirsiniz. Bu değişikliği gerçekleştirmeyi çok istiyoruz. Psikolojimize ve fiziksel sağlığımıza iyi geleceğini biliyoruz. O zaman neden başlayamıyor ya da başlasak da devamını getiremiyoruz? Gelin işin perde arkasını inceleyerek değerlendirelim.
Doğumumuzdan itibaren yaşadığımız olaylar ve bunlara karşı verdiğimiz tepkilerin çoğu bir yerden sonra otomatikleşiyor. Benzer olaylarla karşılaştığımız anda benzer tepkiler veriyor oluyoruz. Yakın arkadaşlarımız veya ailemiz bir şey soracakları ya da yorum yapacakları zaman, ne tepki vereceğimizi aşağı yukarı tahmin ediyor. Hatta bazen tepkimizi yumuşatmak için uygun ortamı kolluyor.
Tersten düşünürsek, daha önce karşılaşmadığımız bir olayı yaşadığımızda ne reaksiyon vereceğimizi bilemiyoruz ve yeni çözümler yaratmaya çalışıyoruz. İlk başta bu yeni olaya ne tepki vereceğimizi düşünüyor ve uygun çözümü bulunca onunla ilerliyoruz. İkinci kez bu olayla karşılaşırsak ilk seferinde uyguladığımız çözümü tekrar uyguluyoruz. Bu sefer daha rahat hissediyoruz, çünkü bir tanıdıklık söz konusu olmaya başlıyor. Benzer olayla defalarca karşılaştıktan sonra, artık düşünmeden aynı çözümü otomatik olarak uygulamaya geçiyoruz.
Sizi, beynimizin bu alışkanlık durumunu kazanma ve sonrasında otomatikliğini devam ettirme işleriyle ilgilenen bölümleriyle tanıştırmak isterim. Neokorteks bölümü, beynin cevize benzeyen dış kaplaması olup öğrenmemize, plan yapmamıza ve icat etmemize olanak verir. İlk kez karşılaştığınız bir olayda düşünen ve çözüm bulmaya çalışan taraf beynin bu kısmıdır.
Neokorteksin altında yer alan limbik beyin ise, uyguladığımız bu çözümle ilgili kimyasallar üreterek bedenimizin bu tecrübeyle ilgili duygular hissetmesini sağlar. Bu duygular, tecrübeyi vücudumuz için zamanla bilindik kılacaktır. Artık alışkanlığa dönüştüğünde ve otomatikleştiğindeyse bilinçaltı merkezi serebellum (beyincik) devreye girmiş demektir. Yani herhangi bir şeyi alışkanlığa dönüştürebilmek için bilinçaltına işlemesini sağlamak (serebelluma ulaşmak) gerekir.
Tüm bu perde arkasını konuştuktan sonra değiştirmek istediğimiz yönlerimize geri dönelim. Diyelim ki yıllardır yogayı düzenli pratiğiniz haline getirmek istiyorsunuz. Dönem dönem başlasanız da rutin olarak derse gitmeyerek, evdeki işleri bahane olarak kullanarak ya da başka bir sebeple bir türlü düzenli hale getiremediniz. Bunu gerçekleştirebilmek için biraz önce bahsettiğim üç aşamadan geçmeniz ve bilinçaltı seviyesine ulaşmanız gerekir.
Yogaya başlamayı istemek, uygun dersi araştırıp bulmak ve ilk dersinizde hareketleri izleyerek uygulamaya çalışmak gibi aşamaların hepsi düşünmeyi ve çözüm üretmeyi gerektiren uygulamalar olduğu için neokorteksin işidir. Bu süreçte beyniniz öğrenmekle meşgul olacaktır. İkinci kısma baktığımızda; siz yoga hareketlerini yaparken bedeniniz rahatlar. Hem bu rahatlama ile hem de yıllardır istediğiniz bir aktiviteye başlamanızın karşılığında limbik beyin aracılığıyla mutluluk, heyecan, huzur gibi güzel duygular hissedersiniz.
Bu duygular her yoga yaptığınızda bedeninizde belireceği için yoga ile aralarında bir ilişkilendirme oluşacaktır. Bir süre sonra bedeniniz o güzel duyguları istemeye başlayacaktır. Siz yoga yapmaya devam ettikçe mutlu hissedecek ve düzenli yapma eğiliminiz artacaktır. Ve son olarak, uzun bir süre yapmaya devam ettiğinizde hareketleri daha kolay yapabileceksiniz. Çünkü bedeniniz onları yapma alışkanlığına erişmiş olacak. İşte bu noktada bilinçaltına eriştiniz demektir. Artık yoga yapmak sizin rutininiz haline gelmiştir.
Bu sistemin nasıl çalıştığını öğrenince neden daha önceki girişimlerinizin başarıya ulaşmadığını, hangi aşamada pes ettiğinizi daha rahat görebiliyorsunuz değil mi? O zaman yıllardır istediğiniz o spora başlamaya ya da o alışkanlığı oluşturmaya hazırsınız!
İlginizi çekebilir: İyileşmek için blokajları kaldırmak: Enerji özgürleştiğinde, olasılıklar gerçekliğe dönüşür