X

Akışta olmanın gücü: Seçimimiz dışında olan şeyleri kabul edebilmek

Bundan önceki çoğu yazımda seçimlerimizin hayatımızı nasıl değiştirdiğine ve yaptığımız seçimlerin sonunda yaşadığımız hayatı nasıl oluşturduğumuza sıkça yer verdim. Ancak seçim yapma şansına sahip olmadığımız durumlar, oluşumundan sorumlu olmayıp da başımıza gelen birçok olay da hayatımızı etkilemekte ve bir tarafa doğru çekmektedir. İşte bu seçemediklerimiz yüzünden değişen yaşantılarımız ya da dezavantajlı olarak başlamak zorunda kaldığımız yaşamlarımız karşısında yönümüz, duruşumuz nasıl olacak?

Doğduğumuz yer, ailemiz, anne ve babamızın nasıl biri olduğu bile hayata başlarken çok kritik bir noktadan bizi vuruyor. Bize aktarılan ve hayatımızın önemli yıllarını şekillendiren kültürel miras, yaptığımız seçimlerin hesaba katmadığımız, ön göremediğimiz sonuçları, en basitinden başımıza gelen kazalar, günlük rutinimizin bir parçası olan iş hayatlarımız dahil olmak üzere başımıza gelen türlü olumsuzluklar… Aslında bu açıdan bakınca ne de çok şey vardı hayatımızda kontrol edemediğimiz…

Belki de ilk hissettiğimiz duygu bu oluyor. Hayatımızın üzerindeki kontrol gücümüzün ne kadar da az olduğu. Biz güzel bir tatil için plan yapsak da elimizde olmayan sebeplerden ötürü çok kötü geçebiliyor ya da gidemiyoruz bile. İşte bu kontrol edememe duygusu beraberinde kaygıyı da getiriyor. Her belirsizlik bizde kaygı yaratıyor doğal olarak. İçinde bulunduğumuz bu pandemi dönemi de toplumsal olarak yaşadığımız belki de en büyük belirsizlik süreci oldu. Pek çoğumuz bu tekinsiz durumla baş etmekte zorlandık. Çünkü üzerinde hiçbir kontrolümüzün olmadığı bir durumla karşı karşıya kaldık ve hayatımızla ilgili planlarımızı, yapmak istediklerimizi erteledik ya da değiştirdik. Özgür alanımız kısıtlandı ve kendimizi sıkışmış hissettik. Şöyle bir gerçek var ki; olumlu düşündüğümüz için hayatta başımıza hep iyi şeyler gelmiyor ne yazık ki.

Öyle ise ne yapmak gerek? “Zaten istesem de hiçbir şey benim istediğim gibi olmayacak, benim mutlu olmam zor bu hayatta” deyip boş vermek mi? Ya da tüm başımıza gelenlerden kendimizi sorumlu tutup hayat üzerinde aşırı kontrol kurmaya çalışmak mı? Sadece öngörebildiğimiz deneyimlere açık olmak mı? Sonucunu net göremediğimiz her şeyden kaçınmak mı? İlişki kurmak, hatta aşık olmaktan bile kendimizi koruyup kollamak mı? Çünkü aşık olmak, bir ilişkiye başlamak da en büyük belirsizlik değil midir? Sonunu bilemeyiz, belirsizliğe kendini bırakmadan deneyimleyemeyiz. Bu nedenle pek çok insan derinlikli ilişkiler kurmaktan kaçar olmadı mı?

Aslında yapılması gereken basit. Başımıza gelenleri kabullenmek. Ancak şu gerçeği aklımızda tutarak; “Şu an yaşadığım bu olay belki benim tercihim ya da istediğim bir şey değil ve belli ki beni zorlayacak ama onunla temas ederken kullanacağım tutumları ya da baş etme yollarını seçme hakkım hep var. Şimdi ne yapabilirim kendim için?” Aynı zamanda kabul ederek, onları kapsayarak hayatımıza da sahip çıkıyoruz. Tüm olumlu hisler gibi tüm olumsuz hislerimiz ve başımıza gelen istemediğimiz şeyler de bize ait. Bizim hayatımız.

Başımıza gelen olumsuzluklar karşısında önce derin bir nefes almak, sonra gelip geçiciliğini unutmadan kendimizi sorgulayıp önümüzdeki yolları seçme şansımızın olduğunu hatırlamak, akışı kabullenip ona kendimizi bırakmak, ancak bir yandan da yolumuzda ilerlemeye devam etmek bize iyi gelecektir. Yolumuza zorluklar her zaman çıkacaktır, bu zorluklarla birlikte devam edebilme gücünü bulabilmemiz belki de işin püf noktası.

Nietzsche’nin “amor fati” kavramından burada bahsetmek uygun olacaktır. Amor fati, kaderimize aşık olmak demektir. Başımıza gelen tüm şeyleri olduğu gibi kabul etmek ve içimizde yankılandırdığı tüm olumlu, olumsuz hislere sahip çıkmak ve “Bu benim hayatım” diyebilmektir. Bu sayede zorlukları aşar ve onları yok saymayız.

Kısacası bizim sorumluluğumuza düşen yolumuzda ilerlerken seçemediklerimizi ve hayatta başımıza gelenleri kabullenmek, akışa kendimizi bırakabilmek ve zaman zaman kendimizi kaybolmuş hissetsek de belirsizlikle kalabilmeyi öğrenmek ve yeni yollara, yeni anlamlara açık olmaktır.

İlginizi çekebilir: Hayat üzerine düşünme pratiği: Doğru sorularla düşünebilmek

Aslı Songün: Haliç Üniversitesi Psikoloji Bölümü 2003 yılı mezunuyum. Aynı üniversitede yaptığım Psikoloji yüksek lisansını “Çocukların Sahip Oldukları Denetim Odağının, Algıladıkları Ebeveyn Çatışması İle İlişkisi” konulu tezimi tamamlayarak uzmanlık derecemi almış bulunmaktayım. 2005 yılı itibari ile çeşitli sağlık ve eğitim kuruluşlarında görev aldım. Sağlık alanındaki stajımı Balıklı Rum Hastanesi Anatolya Kliniklerinde gerçekleştirdim. Projektif Testler Derneğinden Rorschah, T.A.T testleri eğitimini aldım. Çocuk gelişim testleri eğitimini tamamladım. 2019 yılında Mindfulness Institute’de Mindfulness tabanlı stres azaltma eğitimi (MBSR) programına katıldım. Konuyla ilgili çalışmalarım devam etmektedir. İstanbul Psikanaliz Derneği’ne bağlı olarak Psikanaliz eğitimim sürmektedir. 2013 yılından beri Nişantaşı’ında eğitim veren United Kids Academy'nin kurucu ortağı olarak çocuklarla birlikte çalışmaya devam etmekteyim. Ayrıca özel bir klinikte danışan görmekteyim.

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale