İşlevsel bir birlik olarak kabul edilen ailenin, zorlukları karşılayabilme potansiyeli ve zorlukların ardından toparlanma gücü ailenin psikolojik sağlamlığı olarak ifade edilmektedir. Ve bu olgu aile sistemi ile bağlantılıdır. İlişkisel sağlamlık ya da dayanaklılık da bu sistem içerisinde öne çıkmaktadır. Özellikle zorlu yaşantılardan sonra aile bağları oldukça güçlenmekte ve duygusal paylaşımların artması ile ilişkiler daha nitelikli hale gelmektedir. Sisteminin iyiliği ve devamlılığında bir güç kaynağı olarak görülen ailenin psikolojik sağlamlığı, değişen yaşam koşullarına uyum sağlamada sağlıklı bir aile işlevini de ortaya koymaktadır.
Pozitif psikoloji anlayışlarından etkilenen bu süreç zayıf, işlevsiz faktörlere odaklanmak yerine ailenin işlevselliğine vurgu yaparak, ailenin güçlü faktörleri neler ise onları pozitif itici güç olarak kullanmayı hedeflemektedir. Anormal süreçlerden ziyade olumlu yönleri öne çıkaran ve buradan beslenen bakış açısı ile aile ilişkileri çok daha sağlıklı bir dinamiğe dönüşmektedir. Bu perspektif öte yandan anormal oluşumlar için koruyucu ve önleyici zeminler de oluşturmaktadır. Burada ailenin psikolojik sağlamlık yapılanmasında özellikle öne çıkan iletişim, bağlantılı olma/bağlılık ve esneklik gibi etkenler belirleyici olmaktadır.
Aile üyelerinin birbirinden beklentilerinin gerçekliği, duyguların rahatlıkla ifade edebileceği güvenli ortamların oluşturulduğu ağlar iletişim örüntülerini etkilerken bir diğer etki ise esneklik ile sağlanmaktadır. Sıkıntıların hangi biçimde karşılandığı, duyguların nasıl sarmalandığı bir ailenin ne kadar esnek olabildiği ile doğrudan ilişkilidir. Ailenin sağlıklılık, iyilik halinin temeli de burada gizlidir aslında. Bu bağlamda paylaşılan ortak anlamlar yaratmak, inanmak, umutlu olmak ve iyimserlik zorlu hayat olayları yaşanır kılarak, aynı zamanda biz duygusunu daha anlamlı hale getirmektedir. Ve beraberinde birbirini destekleyen bir temelde gelişen ailede en çok istediğimiz, iş birliğinin olmasıdır. Böylece bağlar güven, saygı, diğerinin iyiliğini isteme ve bunun için çaba sarf etme, birbirini dinleme becerisine sahip olma gibi unsurlarla sarsılmaz bir bütünlüğe ulaşmaktadır.
Ailede psikolojik sağlamlık göstergeleri olarak kabul edilebilecek; problemleri karşılama gücü ve çözme kabiliyeti ile çatışmaları ustaca yönetebilme de bu noktada önemli bir paya sahiptir. Ailenin sahip olduğu değerlerden bağımsız olarak ifade edemeyeceğimiz süreç aile üyelerinin daha yakın ilişkiler içinde olmasını da sağlamaktadır. Bir o kadar bireysel değerlerin oluşumunda etkin olan bu akış, ailenin psikolojik sağlamlığı ile doğrudan ilişkili olup aile üyelerinin her birinin psikolojik sağlamlığı için de bir temel oluşturmaktadır.
İlginizi çekebilir: Yaşlılığın kadınlaşması: Yaşlılıkta kadınların yaşam kalitesi nasıl artar?