X

Ailece uygulayabileceğiniz günlük mindfulness rutinleri

Yeniden merhaba, bugün yazıma bir soru ile başlamak istiyorum: “5 duyunuzu aynı anda kullandığınız bir anınızı hatırlayın” desem en son ne zamandı, hatırlar mısınız? Hatırlamıyorsanız da üzülmeyin, yalnız değilsiniz.

Birçoğumuz hızla değişen yoğun dünya koşullarında, birçok göreve aynı anda yetişme çabası içinde oto pilot beyin kararları ile günü tamamlıyoruz. Genellikle de bu sebepten gün sonunda daha yorgun, kimi zaman daha öfkeli veya ertesi gün için kaygılı hissedebiliyoruz.

Oysaki basit farkındalıklar, yavaşladığımız ve duyumlara yöneleceğimiz anlar stres, endişe, kaygı, öfke gibi birçok duyguyu daha kolay yönetmemizi sağlıyor. Bu basit farkındalıkları duyularımızı hatırlayarak hayatımıza katmak, yani daha mindful yaşamak stres seviyenizi azaltabilir ve genel refahınızı iyileştirebilir.

Bu durumu günlük rutininiz haline getirdiğinizde ise çok daha hızlı bir şekilde etkilerini hissetmeye başlayacaksınız.

Günleriniz ne kadar meşgul olursa olsun birazdan anlatacağım basit yöntemlerle uygulanabilir bir rutin oluşturabilirsiniz. Rutinleri tüm aile bir arada yaptığınızda da devamlılığı olacak ve uzun vadede yaşamınızda alışkanlıklarınız olarak yer alacaktır.

O zaman birkaç örnekle başlayalım…

1. Güne olumlu sözlerle başlamak

Sabah uyandığımız saatlerde güneş ışığına duyulan özlemle yataktan kalkmak çok daha zor, hepimiz için durum benzer. Gün ışığını yönetemesek de kelimelerin gücüyle günümüzün devamını şekillendirmek bizim elimizde.

Kendinize bile günaydın demeden “Yataktan çıkmak istemiyorum” dediğinizde, ki bunun sonuna bir de “Offf!” eklenirse, kötü haber şu ki böyle yaparak negatif bir gün inşa etmeye başladınız bile. Hem de daha nasıl geçeceğini bilmediğiniz gün için kendinizi koşulladınız.

Bunun yerine, “İyi bir gün geçireceğim” demek kulağa nasıl geliyor? “Bugün tüm işlerimi kolaylıkla halledeceğim”, “Elimden gelenin en iyisini yapmak için hazırım” ya da “Bugün için sabırsızlıkla beklediğim xxx var” gibi cümleler kurarken, akşam kendiniz için bir ödül belirleyebilirsiniz.

Bu cümleleri okurken kendinizi nasıl hissettiniz? Bu sözler gerçekten iyi geliyor ama emin olun söylediğinizde kendinizi çok daha iyi hissedeceksiniz.

Şimdi size güzel bir haberim daha var: Bu cümleleri ailece söylediğinizde bu niyetler çoklanacak… Bu ne anlama geliyor? Bu olumlamaları dış seslerden duymak inancınızı daha çok artırıyor. Yani tüm aile birlikte söylediğinde…

Güne olumlu sözlerle başlama rutinini güzel cümlelerinizi not kağıtlarına yazarak ve bu kağıtları uyandığımızda görebileceğimiz yerlere asarak ya da resmederek de oluşturabilirsiniz.

Ek olarak çocuklarınızın yaratıcılığını da kullanabilirsiniz. Eminim onlardan da farklı güzel fikirler gelecektir.

Örneğin, “Bugün en iyi arkadaşımı okulda göreceğim” gibi basit bir şey bile, o gün için tüm bakış açını değiştirebilir.

2. Mindful yemek

Tatil günleri haricinde yemeğe ayırdığımız zamanlar kısıtlı oluyor. Tatil zamanlarında da evde ve dışarda olduğumuzda dikkat dağıtan unsurlar sebebiyle dikkatimiz yediğimiz yemekten ve duyulardan uzaklaşabiliyor. Almamız gereken asıl tat ve keyiften bu sebeple uzaklaşabiliyoruz.

Fast food olsa bile, ne yediğinizi gerçekten düşünmek için zaman ayırın. Yemeğin içindeki malzemelerin nereden geldiğini, ne zaman yetiştiğini ve vücudumuza ne gibi faydalar sağladığını çocuklarla birlikte konuşun.

Sıra geldi 5 duyuyu kullanarak yemeğin keyfini çıkarmaya.

  • Gör.
  • Dokun.
  • Kokla.
  • Sesini duy.
  • Ve tadına bak.

3. Okul ve iş sonrası evde rahatlama rutini

Eve geldiğiniz saatler için “Eve hoş geldiniz’’ rutini oluşturun.

Birinci adım olarak bir şeyleri bir kenara bırakmayı düşünebilirsiniz. Bu şekilde biten günü karmaşasız yönetebilir ve evde başlayacak olan yeni güne hazırlanabilirsiniz. Örneğin, çantanı as, ödevlerini çıkar ve varsa beslenme kutularını boşalt. Bir rutine sahip olmak, okuldan sonra kaçınılmaz olarak ortaya çıkan kaosu kolaylaştırır.

Yemekten önce yeniden bağlantı kurmak için biraz zaman ayırın, gününüz hakkında sohbet edin ve günün ödeviyle uğraşmadan önce sağlıklı atıştırmalıklarla kan şekerinizi dengede tutun.

Ödevler bittiğinde de çocuklarınızla kaliteli zaman geçirin, mümkünse tabletler ve TV olmadan… Çocuklarınızın yapmak istediği aktiviteler veya oyunlar için onlara alan tanıyın, onlarla birlikte yapmak için zaman ayırın. Bu, uzun bir günün ardından ailece yeniden bağlantı kurmanıza yardımcı olur.

4. Akşam rutinleri ve uykuya hazırlık

Güne pozitif başladınız ve okul ve okul sonrası ödevler tamamlandı. Şimdi yemek ve yatma vakti geldi.

Aile yemeği, tüm aile için bir başka bağlantı zamanıdır. Ailece yemek masasında buluşun ve fiziksel bir ihtiyaçtan öte fakındalıkla yeme metodunu kullanarak yediğiniz yemeklerin keyfini çıkarın.

Sıra geldi kaliteli başlayan günü kaliteli bir finale doğru hazırlamaya. Yatmadan önce yapacağınız meditasyon sizi daha rahat ve huzurlu bir uykuya hazırlayacaktır. Spotify/minikyogees meditasyon hikayeleri size bu konuda yardımcı olabilir.

Ve hazırsınız… Şimdi günün başına geri dönerek hatırlayın. Yataktan kalkmadan önce söylediğiniz olumlamalar neydi? Güne bakışınızı değiştirdi mi? Gün içinde başınıza olumlu bir şey gelmesine yardımcı oldu mu? Ya da olumsuz bir şeyler yaşadığınızda anlamanıza, yönetmenize yardımcı oldu mu?

Çocuklarınızla konuşun ve ertesi gün için dilerseniz yeni olumlamalar hazırlayın.

Tüm bu yöntemlerle basit farkındalıkları günlük rutininize kolaylıkla ekleyebilir ve uyguladıkça alışkanlık haline geldiğini görebilirsiniz. Size ve ailenize nasıl faydalar sağlayacağını görmek için kendinizi hazır hissettiğinizde hemen başlayın.

Bu arada şu halinizle hazırsınız, söylemeyi unuttum.

Hadi, yarın birlikte başlayalım, ne dersiniz?

Çocuk yogası derslerini deneyimlemek ve dersler konusunda detaylı bilgi edinmek için @minikyogees Instagram, YouTube hesaplarını@minikyogees Instagram,  ve Spotify hesaplarını takip edebilir www.minikyogees.com web sitesini ziyaret edebilir ve her türlü sorunuz için bana bu kanallardan ulaşabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Çocuk yogasının en büyük faydaları: Eğlence, mutluluk ve sağlık

Günce Dere: Çocukların herhangi bir madde olmadan sadece kendi zihin ve bedenleri ile kalabildikleri tek branş Çocuk Yogası'dır. İşte bu nedenle yurt dışında hemen her anaokulunda olan ‘’Çocuk Yogası’’ derslerinin Türkiye’de de yaygın hale gelmesini kendine hedef edinmiş bir Çocuk Yogası eğitmeniyim. Türkiye'nin Yoga Alliance onaylı Tek Çocuk Yogası Okulu Etkin İnsan Gelişim Enstitüsü Çocuk Yogası Eğitmenliği Uluslararası Sertifika Programları 2-7 yaş (1.modül) ve 7-15 yaş (2.modül) tamamladıktan sonra Yoga Alliance onaylı Çocuk Yogası eğitmeni olmaya hak kazanarak, aktif bir şekilde çocuk yogası dersleri vermekteyim. Hafta sonu derslerimi Ataşehir'de bulunan Satyayogastüdyo’da, gönüllü eğitmen olarak 8-15 yaş aralığındaki minik yogiler ile Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Dila Kurt Eğitim Evi'nde çalışmaktayım. Ek olarak, özel dersler ve etkinlikler kapsamında yeni minik yogiler ile tanışıyorum.

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale