X

Ahududu Reçeli Kaç Kalori?

 

Ahududu reçeli, hafif ekşimsi bir lezzete sahip bir meyvedir. Ahududu reçeli, ahududular parçalara bölündükten ya da ezildikten sonra şeker şurubunda pişirilerek yapılır. Reçele kıvam vermek için pektin kullanılabildiği gibi şeker ve balla da reçelin kıvam alması sağlanabilir. Mevsiminde taze ahududularla yapabileceğiniz bu lezzetli reçeli evde kolay bir şekilde hazırlayabileceğiniz gibi dışarıdan hazırını alarak da tüketebilirsiniz.

Ahududu reçelinin kalori ve besin değerlerini, faydalarını ve ahududu reçeline dair merak ettiğiniz diğer şeyleri bu yazıda okuyabilirsiniz.

Ahududu Reçeli Besin Değeri

Ahududu reçeli, tatlı bir yiyecek olduğu için kalori değeri yüksektir. Yaklaşık 5 gramlık bir tatlı kaşığı ahududu reçelinin kalori ve besin değerleri şu şekildedir:

Kalori: 13,4

Karbonhidrat: 3 g

Protein: 0

Yağ: 0

Ahududu Reçeli Faydaları

Ahududu reçelinin faydalı olmasını sağlayan içerik elbette ahududunun kendisidir. Ahududu reçeli şekerle hazırlandığında ölçülü bir şekilde tüketilmemesi durumunda şeker nedeniyle zararlı olabilmektedir. Ahududu reçelini az miktarda tüketerek ya da şeker yerine bal gibi sağlıklı bir tatlandırıcıyla yaparak ahududunun aşağıdaki faydalarından yararlanabilirsiniz.

Antioksidan kaynağıdır

Antioksidanlar, hücrelerin oksidatif strese karşı savaşmasını sağlayan bir bileşendir. Oksidatif stresin kanser, diyabet, kalp hastalığı ve diğer sağlık sorunları riskini artırdığı bilinmektedir. Ahududu, güçlü antioksidanlar bakımından zengin bir meyve olduğu için kronik sağlık sorunlarına karşı korunmanıza yardımcı olabilir.

Lif ve tanen bakımından zengindir

Ahududu, düşük bir karbonhidrat ve yüksek bir lif kaynağı olduğu için karbonhidrat tüketimine dikkat eden kişiler için harika bir meyvedir. Bir fincan ahududunun yaklaşık 14,7 gramı karbonhidrat ve 8 gramı liftir. Yani bir porsiyon ahudududa net olarak yalnızca 6,7 gram sindirilebilir lif vardır.

Ahududu aynı zamanda kan şekeri seviyelerinde fazla bir artışa neden olmaz. Bu nedenle kan şekeri seviyelerini düşürmeye ve insülin direncini artırmaya yardımcı olabilir. Diğer yandan nişastayı parçalamak için gerekli bir sindirim enzimi olan alfa-amilaz enzimini engelleyen tanenler bakımından da zengin olan ahududu bu sayede karbonhidrat emilimini azaltabilir ve karbonhidratın kan şekeri üzerindeki etkisinin azalmasını sağlayabilir.

Kanserle savaşmaya yardımcı olabilir

Ahududu, antioksidanlar bakımından zengin bir meyve olduğu için kanserle savaşmaya yardımcı olabilir. Laboratuvar ortamında ve hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalarda ahududunun kansere karşı koruyucu etkileri olduğu gözlemlenmiştir. Bununla birlikte ahududunun kansere karşı koruyucu etkisinin insanlar üzerinde de aynı olup olmadığını anlamak için daha fazla araştırma yapılmasına ihtiyaç duyulmaktadır.

Artrit hastaları için faydalı olabilir

Ahududunun anti-inflamatuar özellikleri, artrit belirtilerinin azaltılmasını sağlayabilir. Ahududunun, inflamasyon ve ağrıdan sorumlu olan bir enzim olan COX-2’yi engelleyerek artrite karşı koruma sağladığı düşünülmektedir.

Kilo vermeye yardımcı olabilir

Bir bardak ahududu yalnızca 64 kalori olduğu için kilo vermeye çalışıyorsanız, sağlıklı bir atıştırmalık olarak ahududu tüketebilirsiniz. Ahududunun yüzde 85’inden fazlası su olduğu için ahududu yediğinizde kendinizi doymuş hissedersiniz. Canınız tatlı istediği zamanlarda ise düşük kalorili bir seçenek olarak ahududu yemeyi düşünebilirsiniz.

Yaşlanma karşıtı etki gösterebilir

Antioksidanlar bakımından zengin olan ahududu, vücudunuzdaki serbest radikallerle savaşarak yaşlanma karşıtı etki gösterebilir. Antioksidanların daha uzun ömür ile ilişkili olduğunu gösteren araştırmalar bulunmaktadır. Ahududu, antioksidanların yanı sıra C vitamini bakımından da zengindir. C vitamini; cilt sağlığının korunması, kolajen üretiminin artırılması ve güneşten gelen UV ışınları nedeniyle cildin göreceği zararın önüne geçilmesi bakımından önemlidir.

Kemikleri güçlendirmeye yardımcı olabilir

Ahududu, resveratrol bakımından zengin doğal bir kaynaktır. Resveratrol genelde kırmızı şarapla ilişkilendirilen bir bileşen olsa da ahudududa da bulunmaktadır. Resveratrolün kemik gücü açısından faydalı olduğunu gösteren araştırmalar bulunmaktadır.

Kalp sağlığını destekler

Ahududu, yüksek tansiyonu azaltmaya yardımcı olabilir. Lif bakımından zengin olan bu meyve, kolesterol seviyelerinin düşük tutulmasına yardımcı olur. Ahudududa bulunan C vitamini ve folat gibi vitaminler ise oksidatif stresin ve felç riskinin azalmasını sağlar. Ahududu aynı zamanda kan basıncını düşürmede önemli bir elektrolit olan potasyum bakımından da zengindir.

Ahududu Reçeli Nasıl Yapılır?

Ahududu reçelini şekerli ve şekersiz olarak iki şekilde yapabilirsiniz. Ahududu reçelini geleneksel bir tarifle şekerli yapmak istiyorsanız, aşağıdaki malzemelere ihtiyacınız olacak:

  • 500 gram ahududu
  • 350 gram şeker
  • Birkaç damla limon suyu
  • 2 bardak su

Ahududu reçelini yapmaya başlamadan önce ahududuları iyice yıkadığınızdan emin olun. Ardından bir tencereye aldığınız ahududuların üzerine tüm şekeri dökün ve bir gece bekletin. Sonraki gün ahududuyu ve şekeri kısık ateşte şekerler eriyinceye dek karıştırın. Karışım koyulaşmaya başlayınca iki bardak suyu ekleyin ve karıştırmaya devam edin. Şekerin koyulaştığını gördüğünüzde birkaç damla limon suyu ekleyin ve ocağın altını kapatın. Soğuduktan sonra reçelinizi istediğiniz gibi tüketebilirsiniz.

Ahududu reçelini şeker yerine bal ile hazırlamak içinse şu malzemelere ihtiyacınız olacak:

  • 500 gram ahududu
  • 2 yemek kaşığı limon suyu
  • 4 yemek kaşığı chia tohumu
  • 1 çay bardağı su
  • 3-4 yemek kaşığı bal

Şekersiz ahududu tarifi için ahududuları iyice yıkayın ve ardından tencereye alın. Ahududuların üzerine suyu ve limon suyunu ekleyerek kısık ateşte 10-15 dakika kadar kaynatın. Kaynayan karışımın içerisine chia tohumlarını koyup 10 dakika kadar kaynattıktan sonra ocağın altını kapatın. Karışım soğuduktan sonra içerisine damak tadınıza göre 3-4 yemek kaşığı bal ekleyip karıştırabilirsiniz.

Ahududu Reçelinin Püf Noktaları

Ahududu reçeli kolay bir şekilde hazırlanabildiği için dikkat etmeniz gereken çok fazla püf nokta yoktur. Ancak aşağı konularda dikkatli olarak reçelinizi daha lezzetli bir şekilde hazırlayabilirsiniz:

  • Ahududu reçelini taze ahududuyla yapmaya çalışın. Ahududu reçeli, dondurulmuş ahududuyla da yapılabilmekle birlikte en lezzetli hali, taze ahududulardan yapıldığı halidir.
  • Ahududu reçelini hazırlarken çok fazla karıştırmayın.
  • Reçel pişerken üzerinde köpükler oluşursa bunları alın.
  • Reçele bal ya da şeker eklemeden önce ne kadar ekleyeceğinize karar vermek için ahududuların tadına bakın.
  • Ahududu reçelini temiz cam kavanozlara sıcakken doldurduktan sonra ağzını sıkıca kapatıp ters çevirin. Bu sayede reçelin taze kalmasını sağlayabilirsiniz.
  • Kavanoza koyduğunuz ve ters çevirdiğiniz reçeli bir gün beklettikten sonra serin bir yerde muhafaza edin.

Ahududu Nasıl Tüketilir?

Ahududuyu mutlaka reçel yaparak tüketmek zorunda değilsiniz. Elinizde fazla ahududu varsa bunların bir kısmını reçel yaptıktan sonra kalan kısmını taze olarak tüketebilirsiniz.

Ahududu, yaz ve sonbahar aylarında hasat edildiği için yiyeceğiniz en güzel taze ahududular bu aylarda olacaktır.

Ahududu alırken meyvelerin ezilmediğinden ve küflenmediğinden emin olun.

Ahududuları bir süre saklayacaksanız, taze kalmaları için buzdolabına koymayı unutmayın.

Ahududu, yaz ve sonbahar aylarında hasat edilse de dondurulmuş meyveleri yılın her mevsimi bulabilirsiniz. Ahududular, toplandıktan hemen sonra dondurulmaktadır. Satın aldığınız dondurulmuş ahududularda ilave şeker olmadığından emin olmak için ürünün içindekiler kısmını okumayı unutmayın.

Ahududuyu reçel olarak yapmanın haricinde aşağıdaki şekillerde tüketebilirsiniz:

  • Atıştırmalık olarak taze ahududu yiyebilirsiniz.
  • Yoğurdun üzerine ahududu ve granola ekleyebilirsiniz.
  • Kahvaltılık gevreklerin ya da yulaf ezmesinin üzerine ahududu koyabilirsiniz.
  • Smoothie içerisine ahududu ekleyebilirsiniz.
  • Üzümsü meyvelerle hazırlayacağınız salatanın içerisine ahududu ve çilek gibi meyveler ekleyebilirsiniz.
  • Ahududuyu kırmızı et ve balık için sos hazırlarken kullanabilirsiniz.
  • Tatlı ihtiyacınızı karşılamak için ahududuları bitter çikolatayla doldurabilirsiniz.

 

 

 

 

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Aldığımız iki nefesten biri denizden: #MaviNefesProjesi

Denizler, gezegenimizin kalbinde atan en önemli yaşam kaynakları. Sadece tatil rotalarını ya da en şahane manzaraları süslemekle kalmayan bu su ve hayat kaynaklarımız, gezegenimizin dengesi ve canlı yaşamlarının devamı için de kritik bir rol sahibi. Çünkü, ihtiyaç duyduğumuz oksijenin yarısından fazlası denizlerden geliyor. Ancak, denizlerimizin karşı karşıya olduğu tehditler, ekosistemin geleceğini tehlikeye atıyor.



İklim değişikliği, çevre kirliliği, insan müdahaleleri, plastik atıklar, petrol sızıntıları veya müsilaj gibi pek çok faktör, denizleri kirletmekle kalmıyor geleceğimizi de adım adım yok etmeye başlıyor. Çünkü denizlerdeki kirlilik, hem denizdeki hem de karadaki canlı yaşamını tehdit ediyor ve ekosistemin dengesini bozarak gezegenimizin geleceğinden çalıyor.

Denizlerimizin ve gezegenimizin karşı karşıya olduğu tehditler karşısında sessiz kalmayan Garanti BBVA, DenizTemiz Derneği/TURMEPA iş birliğiyle sürdürdüğü Mavi Nefes Projesi ile bu yıl da denizlerimize, yani yaşam kaynağımıza, sahip çıkıyor. Mavi Nefes Projesi, başta plastikler olmak üzere deniz çöplerinin toplanmasına ve deniz ekosisteminin korunmasına katkı sağlıyor ve denizlerimizdeki oksijen kaynakları olan deniz çayırlarını ve mercanları çoğaltıyor.

“Dünyaya iyi bakıyoruz, geleceğe iyi bakıyoruz.”

“Dünyaya iyi bakıyoruz, geleceğe iyi bakıyoruz.” misyonuyla yola çıkan Garanti BBVA, DenizTemiz Derneği/ TURMEPA ile birlikte hem deniz kirliliğini azaltmak hem de denizlerdeki biyoçeşitliliği korumak ve deniz ekosistemini rehabilite etmek için uzun soluklu bilimsel koruma ve izleme çalışmaları yürütüyor.

Mavi Nefes Projesi kapsamında Eylül 2021-Haziran 2024 döneminde Marmara Denizi, Adrasan ve Van Gölü’nde yaklaşık 200 bin kişinin günlük üretimine eşit 230 ton katı ve sıvı atık toplandı, uygun olan atıkların geri dönüşüme kazandırılması içinse çalışmalar sürüyor.



Projenin eğitim ayağında ise deniz temizliği konusundaki farkındalığı artırmak amacıyla ortaokul öğrencilerine ve öğretmenlerine denizlerin önemi, deniz ekosisteminin korunması ve sürdürülebilir su kaynakları için bireysel sorumluluklar konularında eğitimler veriliyor. Mavi Nefes Eğitim Otobüsü ve çevrim içi eğitimlerle 3 yıl boyunca 8 ilde yaklaşık 80 bin öğrenciye ulaşıldığı biliniyor.

Bu başarılı iş birliği, hem denizlerimize hem de gezegenimize hayat verirken; temiz denizlerin, sağlıklı ve uzun ömürlü bir yaşamın temelini olduğunu da bir kez daha bizlere hatırlatıyor. Denizlerdeki deniz çayırlarını ve mercanları koruyup çoğaltmak için çalışmaların sürdürüldüğü Mavi Nefes Projesi sayesinde “aldığımız iki nefesten biri denizden” diyen Garanti BBVA, DenizTemiz Derneği/ TURMEPA ile tertemiz ve sağlıklı yarınların kapısını aralıyor. Bu başarılı iş birliğinden ilham alarak geleceğimizden çalmak yerine geleceğimizi korumak için çalışmak ve denizlerin yaşam kaynağımız olduğunu her an hatırlamak ve hatırlatmak, hepimizin yarınlarımıza yapacağımız en büyük yatırım.

*Bu yazı Garanti BBVA katkılarıyla hazırlanmıştır.



Orkid, “Sporla Güçlen” projesine verdiği destekle kız çocuklarının geleceğine ışık tutuyor

Bir kız çocuğu düşünün: Günün ilk ışıklarıyla birlikte koşuya çıkan, her sabah elinde topuyla antrenman yapan, büyük bir hevesle hem bedenini hem de zihnini beslemek için yıllarca gönül verdiği spor dalı uğruna çalışmaya devam eden ve uzun yıllar sonra gözlerinden ışıklar saçarak ilk kupasını milyonların önünde havaya kaldıran… Ne harika bir tablo, öyle değil mi?



Toplumun her köşesinde, binlerce kız çocuğu bu anı yaşamayı hak ediyor. Ancak, ne yazık ki birçoğu için spor; erişilmesi çok güç bir lüks, uzak bir hayal gibi kalıyor hayatları boyunca. Oysa spor, sağlığın, özgüvenin, azmin, başarının, kararlılığın, istikrarın temellerini atan, kız çocuklarının güçlü bireyler olarak yetişmesine katkı sağlayan en önemli araçlardan biri. Bu önemin farkında olan ve kız çocuklarını spor yoluyla güçlendirmek isteyen Orkid, Watsons iş birliği ile Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’nin (TMOK) Diyarbakır, Gaziantep ve Şanlıurfa’da yürüttüğü “Sporla Güçlen” projesine destek veriyor.

Geleceğe atılan adımlar: Kız çocukları, ‘sporla güçleniyor’

Türkiye’de kadınları ilk kez hijyenik pedle buluşturan P&G’nin kadın bakım markası Orkid, 45 yılı aşkın süredir dünyadaki tüm kadınların hayatını kolaylaştırmak, onları her alanda desteklemek için imza attığı çalışmalarına bir yenisini daha ekleyerek “Sporla Güçlen” projesiyle kız çocuklarının yanında oluyor.

Kız çocuklarına sporla yeni yollar açmayı ve kız çocuklarının geleceğini aydınlatmayı hedefleyen Orkid, yürüttüğü bu iş birliğiyle kız çocuklarının eğitim ve spor yaşamlarını desteklemeyi, onların fiziksel, zihinsel ve sosyal gelişimlerine katkı sağlamayı amaçlıyor. Kız çocuklarının hayatta karşılaşacakları tüm zorluklar karşısında çok daha güçlü durmalarını sağlayan, onların bütüncül gelişimini desteklerken duygusal dayanıklılık kazanmalarına da zemin hazırlayan sporun gücü, yadsınamayacak kadar fazla. Öyle ki; Orkid’in, İpsos ile Türkiye genelinde gerçekleştirdiği araştırmaya göre; ergenlik döneminde spor yapan kadınların %77’si, sporun bugün oldukları kişi olmalarına yardımcı olduğunu belirtiyor. Dahası, yapılan bu araştırmaya göre; ergenlik döneminde spor yapan kızlar, istedikleri kişi olmalarına yardımcı olabilecek özgüven ve becerileri sporla kazanıyor.

Buna rağmen genç kızların neredeyse yarısının düzenli spor yapmadığı sonucuna ulaşan Orkid, TMOK ve Watsons iş birliği ile kız çocuklarının sporla güçlenmesi için onların yanında yer alıyor. Kız çocuklarının hem eğitimlerine hem de spora devam etmelerine yönelik gerekli spor malzemelerinin temin edilmesini destekleyen Sporla Güçlen projesi ile Diyarbakır, Gaziantep ve Şanlıurfa’da bulunan okullardaki kız öğrenciler dönem boyunca badminton, basketbol ve voleybol dallarında eğitim alıyor.



Kadınların daha özgüvenli olmasını destekleyen ve spor ile olan bağlarını güçlendirmeye odaklanan bir marka olarak Orkid, hiçbir kız çocuğunun bu haklarından mahrum kalmaması için çalışıyor. Bu sayede geleceğin sağlıklı, özgüvenli, başarılı ve belki de milli sporcuları bugünden yetişmeye başlıyor. Gelecek nesillerin hayallerine ulaşmalarına yardımcı olmak için onların yanında olmaya ve onları cesaretlendirmeye devam eden Orkid, kız çocuklarına yeterli imkan sağlandıkça daha eşit ve aydınlık yarınların mümkün olduğuna inanıyor.

Kız çocuklarını genç yaşta sporla tanıştırarak onların kendi potansiyellerini keşfetmelerine olanak tanıyan bu projenin ve başta Orkid ile Watsons olmak üzere projenin tüm destekçilerinin ülkemize ve dünyaya ilham olması, kız çocuklarının ışıl ışıl bir geleceğe doğru çok daha emin adımlarla yürümesi hepimizin en büyük temennisi.

Güçlü kadınlar, güçlü yarınlar için, #SporlaGüçlen projesine destek veren Orkid ürünlerini Watsons’ta keşfetmek için tıklayın.

*Bu yazı Orkid katkılarıyla hazırlanmıştır.



Sofralarda sürdürülebilir şıklığın yeni adı: Porland Re-Gen

Doğaya olan etkimiz, her gün attığımız adımlarla yeniden şekilleniyor. Günlük yaşamımızda aldığımız kararlar, tüketim alışkanlıklarımız ve yaşam tarzımız, doğa üzerinde hiç silinmeyecek izler bırakıyor, üstelik bu izler günden güne daha da derinleşiyor. Ulaşım tercihlerimizden yeme-içme alışkanlıklarımıza, satın aldığımız ürünlerden şehir hatta ülke dışından verdiğimiz siparişlere kadar hayatımızın her alanında karşımıza çıkan bu etki, yani karbon ayak izimiz, aynı zamanda günlük yaşamda kullandığımız eşyalarla da yakından ilişkili. Ne yediğimiz, ne içtiğimiz kadar yediklerimizi-içtiklerimizi nasıl tükettiğimiz de karbon ayak izimiz üzerinde etki sahibi.



Bu durumun farkında olan ve çevre bilinciyle hareket eden Porland, kırık porselenleri yeniden hayata döndüren Re-Gen Koleksiyonu ile sürdürülebilirlik anlayışını bir adım daha ileriye taşıyor ve dünyada bir ilke imza atıyor. Dünyaya karşı sorumluluk ilkesini odağına alarak üretim süreçlerini yürüten Porland, bu yenilikçi adımıyla bize de gezegenimize olan sorumluluklarımızı bir kez daha hatırlatıyor. İklim krizine karşı geliştirdiği iş modeli sayesinde çevre dostu üretim ve sıfır atık felsefesini benimseyen vizyoner marka, Re-Gen Koleksiyonu ile hem sofraları iyi tasarımla buluşturuyor hem de daha sürdürülebilir bir dünya için yeni şanslar yaratıyor.

Kırık porselenlerden geleceğe: Daha sürdürülebilir bir dünya

Re-Gen ile artık kırık porselenler, sıradan bir atık olmaktan çıkıyor ve yeniden işlenerek hem doğaya hem insana hem de gezegenimize dost bir anlayışı temsil ediyor. Doğayla her şekilde uyumlu, sosyal açıdan faydalı, toplumsal olarak kapsayıcı ve kültürel bağlamda sürdürülebilir bir yaklaşımın öncüsü olan Re-Gen Koleksiyonu, ayrıca tamamen doğal bileşenlerle üretildiği için bakteri ve mikrop barındırmıyor. Dayanıklı ve uzun ömürlü olmasının yanı sıra sağlıklı bir kullanım deneyimi de sunuyor.

Böylece, koleksiyonda yer alan her bir parça sadece bir tabak ya da kupa olmaktan öte, doğaya saygılı ve sürdürülebilir bir yaşam döngüsünün parçası haline geliyor ve gezegenimize olan borcumuzu ödeme yolunda atılmış küçük ama etkili bir adımı simgeliyor.

Doğanın estetik yansıması, sofralara taşınıyor

Porselenin yeniden hayat bulduğu bu koleksiyon, Salda, Ontario, Birdsong ve One and Only isimli dört farklı tasarımdan oluşuyor ve ömürlük desen garantisiyle de zarafetini uzun yıllar koruyor. Re-Gen, sadece estetik açıdan harikalar sunmakla kalmıyor, aynı zamanda çevresel sorumluluğun mükemmel bir örneği olma misyonunu da üstlenerek döngüsel ekonomiye katkı sağlıyor.



Koleksiyonda yer alan her bir parça, doğanın izlerini üzerinde taşıyor. Doğanın sakinliğini, huzurunu, zarafetini yansıtan bu parçalar, sağlıklı, şık ve sürdürülebilir sofralar sunarken sadece bugünü değil, yarını da düşünerek hareket etmemiz gerektiğini hatırlatıyor. Ve günlük hayatın içerisinde çoğu zaman fark etmediğimiz küçük tercihlerin bile ne kadar büyük öneme sahip olduğunu gösteriyor.

İlhamını doğadan alan Re-Gen Koleksiyonu’nun bir parçası olan Salda, Türkiye’nin güneydoğusunda bir volkanik krater gölü olan Salda’nın eşsiz kumsalını yansıtırken; Kanada’nın en güzel eyaletlerinden Ontario’nun masmavi göllerinden esinlenilerek yaratılan Ontario ise mavinin her tonunda derinleştirici bir etki sunuyor. Öte yandan, kuş seslerinin doğadaki varlığını temsil eden yaprak, çiçek ve kuş motifleriyle bezeli Birdsong ise huzur ve mutluluk duygularını sofralarda ön plana çıkarıyor. Gökyüzünün en ihtişamlı halini yansıtan One and Only tasarımları ise göz alıcı renkleriyle doğanın büyülü dokunuşlarını sofralara taşıyor. Karbon emilimini azaltma amacıyla tasarlanan ve güncel teknolojiler kullanılarak üretilen bu koleksiyon, porselen atıklarını sanatla buluştururken geleceğe de şekil veriyor.

Geçen bir yıldaki sürdürülebilirlik çalışmalarıyla 61 ton plastik, 169 ton kağıt, 80 ton ahşap, 80.800 ton su, 301 ton porseleni geri kazandıran Porland, bu sayede 735 ton CO2 emisyonunun engellenmesine öncülük etti. Sürdürülebilirliğe sağladığı katkılarla sektörün öncüsü olan ve ilklere imza atan Porland’ın ilham verici Re-Gen Koleksiyonu’nu daha yakından keşfetmek için hemen tıklayın.

*Bu yazı Porland katkılarıyla hazırlanmıştır.



“Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması” için başvurular başladı

İnsanlığın varoluşundan bu yana kadınlar, toplumda pek çok ilham veren, güçlü roller üstlendi. Her ne kadar toplumsal cinsiyet eşitsizliği kadınların mücadelesini her dönemde zorlaştırmış olsa da; günümüzde kadınlar iş hayatından siyasete, eğitimden medyaya toplumun pek çok alanında yer almaya, seslerini duyurmaya ve görünürlüklerini güçlendirmeye devam ediyorlar. Artık başarılı kadın hikayelerinin pek çok örneği var; özellikle de girişimcilik sektöründe.



Kadınlar girişimcilik dünyasına isimlerini altın harflerle yazdırmaya ve pek çok farklı sektörde muhteşem izlere imza atmaya devam ettikçe, kadın girişimcilerin hikayelerini paylaşmalarına aracı olacak pek çok etkinlik ve yarışma düzenleniyor. Böylelikle hem kadınların girişimcilik konusunda daha aktif olmalarına hem de ilham verici hikayelerini diğer kadınlarla paylaşmalarına olanak sağlanıyor. Bu yarışmaların ilki ve en köklülerinden biri de Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması.

 “Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması, kadın girişimcilerin çevrelerinde yarattığı farka ve faydaya da odaklanırken, girişimcilikteki başarısını Türkiye’ye duyuran kadınların başka kadınlara katkı sağlama konusundaki motivasyonlarını da artıyor. Kadın girişimcileri ve kooperatifleri, büyük bir heyecanla gerçekleşen jüri değerlendirmesi sonucu belirlediğimiz birincilerden biri olması için Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması’na başvurmaya davet ediyoruz.” – Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı Sibel Kaya

Garanti BBVA, Ekonomist Dergisi ve KAGİDER iş birliğiyle: Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması

Türkiye’de, kadın girişimcilere yönelik çeşitli çalışmalar yürüten ilk özel banka olan Garanti BBVA, girişimcilik konusuna büyük önem veren, konuyu sayfalarına taşıyan Ekonomist Dergisi ve Türkiye’de kadın girişimciliği ve liderliğini geliştirmeyi hedefleyen sivil toplum örgütü KAGİDER’in iş birliğiyle 2006 yılından bu yana kesintisiz olarak gerçekleşen Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması” bu yıl 18. kez düzenleniyor.

Yarışmada başvurular, Türkiye’nin Kadın Girişimcisi, Türkiye’nin Teknolojide Gelecek Vadeden Kadın Girişimcisi, Türkiye’nin Yöresinde Sürdürülebilir Fark Yaratan Kadın Girişimcisi, Türkiye’nin Kadın Sosyal Etki Girişimcisi ve Türkiye’nin Kadın Kooperatifi olmak üzere 5 kategoride değerlendiriliyor.



Yarışmanın kazananları ise Şubat ayında yapılacak olan ödül töreni ile açıklanacak. “Türkiye’nin Kadın Girişimcisi” ödülünü alacak girişimci 250.000 TL, “Türkiye’nin Yöresinde Sürdürülebilir Fark Yaratan Kadın Girişimcisi”, “Türkiye’nin Teknolojide Gelecek Vadeden Kadın Girişimcisi”, “Türkiye’nin Kadın Sosyal Etki Girişimcisi” ve “Türkiye’nin Kadın Kooperatifi” kategorilerinin birincileri ise 200 biner TL’lik ödülün sahibi olacak.

“Kadın girişimciliğinin sürdürülebilir kalkınmaya olan etkisini görmek ve bu başarıları ödüllendirmek bizim için büyük bir mutluluk. Kadın girişimcilerin ekonomiye kazandırdığı değer, ülkemizin geleceği için büyük önem taşıyor. Yarışmaya katılacak tüm kadınlara başarılar diliyorum. Hep birlikte, kadınların gücünü daha da ileriye taşıyacağız.” – KAGİDER Yönetim Kurulu Başkanı Esra Bezircioğlu

2025 yılının kadın girişimcisi siz olabilirsiniz

Hikayenizle tüm kadınlara ilham olmak ve başarılarınızı tüm Türkiye’ye duyurmak istiyorsanız; 15 Kadım 2024 tarihine kadar www.garantibbvakadingirisimci.com adresindeki formu doldurarak yarışmaya başvurabilirsiniz.

“Türkiye’de kadının ekosisteme katkısını daha da artırmayı, girişimci kadınları cesaretlendirmeyi amaçladığımız bu yarışma önemli bir aşama kaydetti. 17 yılda 45 bin başvuru olmamız, yıllar içinde kategori sayısının bir iken geçen yıl itibarıyla beşe çıkması çok kıymetli. Ekonomist dergisi, Garanti BBVA ve KAGİDER olarak kadın girişimcilerimizi yarışmamıza davet ediyoruz.” –Ekonomist Dergisi Yayın Yönetmeni Talip Yılmaz



İlgili Makale