Seyahat ermek, her zaman yeni keşifler demek. Yeni bir kültürle tanışmak, farklı bir ülkenin havasını solumak, yeni insanlarla karşılaşmak ve farklı lezzetlerle damağınızı tatlandırmak…
Dünya üzerinde görülmesi gereken o kadar farklı yer varken bir sonraki seyahatinizi planlamakta zorlanıyor ya da nereden başlamanız gerektiğine karar veremiyorsanız, size hem keyifli hem de lezzetli bir önerimiz var. İşte ağzının tadını bilenlere özel, hem midenizi hem de gezme ihtiyacınızı doyuracak, dünyanın en “leziz”şehirleri.
Hong Kong
1997 yılından bu yana özerk bir yönetime sahip Hong Kong, Asya mutfağının deniz ürünlerinden egzotik yemeklere kadar uzanan geniş yelpazesini kendine özgü dokunuşlarla buluşturuyor. 7.3 milyonluk nüfusu doyurma kapasitesine sahip farklı mutfakları ve sokak lezzetleri ile Hong Kong, yalnızca gurmeler için değil, aşçılar için de yeni keşifler sunan bir deneyim. Brezilya denildiğinde akla önce Rio de Janeiro geliyor olsa da, Sao Paolo mideisne düşkün olanların Brezilya’daki ilk tercihi olmaya aday. Pek tabi, Sao Paulo bu namını şehrin dört bir yanına dağılmış 12.500 restoran ve butik biracılarına borçlu olabilir. Tahmin edebileceğiniz üzere, Japonya’da yalnızca noodle yenmiyor. Suşi ve deniz mahsülleri başta olmak üzere, dünya mutfaklarından denemeniz gereken lezzetler de Tokyo’nun keşfetmeniz gereken gurme yanları arasında yer alıyor.
Tarihi dokusunu şehrin enerjisiyle birleştiren Atina, kendine has havası ile dünyanın en leziz şehirleri arasında yer almayı başarıyor. Farklı damak tatlarına uygun seçenekler arasından gyros gibi sokak lezzetlerini deneyebilir, şehrin ünlü Michelin yıldızlı restoranlarında lüks bir deneyim yaşayabilir ya da deniz mahsüllerinin en lezzetli seçeneklerini keşfedebilirsiniz. Kuala Lumpur’un sokak pazarlarında yer alan seçenekler, tüm gurmelerin gönlünü kazanıyor. Petaling Street, Chow Kit, Taman Connaught Night Market gibi hem gündüz hem de gece ziyaret edebileceğin pek çok pazarda hem uygun fiyatlı hem de oldukça leziz bir deneyim yaşayabilirsiniz. Avusturalya denildiğinde Sidney pek çok kişinin aklına ilk gelen şehir olsa da, lezzetli yemekler denildiğinde ilk durağınız Melbourne olmalı. Güzel hamburgerler, farklı et deneyimlerinin yanı sıra Melbourne hoş kafeleri ile tatlılara da doymanızı sağlayacak. Bangkok, saydığımız diğer şehirlerin pek çoğu gibi sokak lezzetlerinin yanı sıra, şık restoranlarıyla da karnınızı doyuracak. Sokak yemeklerini tatmak için Chinatown’u ziyaret edebilir, Siam’da şık bir fine dining deneyimi yaşayabilir, Chatuchak Weekend Market’teki leziz tezgahlar arasında kendinizi kaybedebilirsiniz. Granada, İspanya’nın alışılagelmiş tapas restoranlarının yanı sıra, restoranları ve barları ile de gurme bir seyahat için aradığınız her şeyi vaat ediyor. Şehri kendiniz gezebileceğiniz gibi, farklı keşifler için düzenlenen çok sayıdaki gurme turlarına da katılabilirsiniz.
Her yıl Amerika’daki pek çok şef, büyük şehirlerin baskısından ve kalabalığından kaçmak için Vegas’a yerleşiyor; gurme gezginlere ise şehrin pek çok noktasında küçük ama lezzetli dükkanlar ve yemek kamyonetlerini keşfetmek kalıyor.
“Güney Amerika’nın Paris’i” olarak bilinen Buenos Aires, her ne kadar bu ismi mimari yapısından almış olsa da; yemekler söz konusu olduğunda da Paris’le yarışacak bir ünvana sahip. Empanada, parrilla gibi lokal yemeklerin yanı sıra, et, pizza ve hamburger konusunda da çok lezzetli seçenekler bulmanız mümkün.
Singapur, dünyanın en ünlü gezgin şefi Anthony Bourdain’e göre bir şefin en sevdiği şehir olmayı hak ediyor. Asya mutfağı, kaliteli mekanlar ve dünyanın en iyi sokak pazarlarının yer aldığı Singapur’da, pek çok farklı lezzet keşfetmeye hazır olun. Şimdiye kadar saydığımız pek çok şehir Asya mutfağının sonsuz lezzet seçeneği ile listemize girmeyi başarmış olsa da, rotayı Avrupa’ya çevirmenin zamanı geldi. Polonya’nın en gösterişli restoranlarına sahip Varşova, 1.7 milyonluk nüfusuna rağmen iki adet Michelin yıldızlı restorana ev sahipliği yapıyor. Portekiz’in liman şehri olan Porto, lezzeti şaraplarıyla her yıl dünyanın pek çok yerinden turisti ağırlamayı başarıyor. Deniz ürünleri ise lezzetli Porto şarabına eşlik eden yemekler arasında ilk sıraya yerleşiyor. Akdeniz şeridinde yer alan Valensiya’nın sunduğu lezzet seçenekleri arasında tapas, paella gibi İspanyol klasiklerinin yanı sıra, Akdeniz’in leziz zeytinyağı ve pek çok deniz mahsulü de yer alıyor. Floransa, İtalya’nın mutfağı dillere destan bölgesi Toskana’nın başkenti. Floransa’ya gitmeden önce midenizde lezzetli ekmekler, peynirler ve şaraplar için özel bir yer açmanızda fayda var. Dünyanın moda başkentlerinden biri olan Milano’da, şık olan yalnızca kıyafetler değil, aynı zamanda yemekler de. İtalya’nın pizza, makarna ve benzersiz dondurmalarının yanı sıra füzyon mutfağının renkli deneyimleri için de Milano’yu listenize ekleyebilirsiniz. Ara sokaklarında dünya mutfaklarının çok farklı lezzetlerini bulabileceğiniz Sidney’de, sahil şeridinde lezzetli ve hafif yemekler de tadabilirsiniz. Varşova gibi Krakov da midesine düşkün gezginler için lezzetli seçenekler sunan bir şehir. Ülkenin otantik lezzetlerini tatmak isterseniz, zapiekanka, bigos,borscht, paczki ya da golonka mutlaka denemeniz gereken yemekler arasında.
Dünyanın en renkli şehirlerinden biri olan İstanbul; yalnızca tarihi dokusuyla değil, yemekleri ile de bir cennet. Osmanlı mutfağı, Avrupa mutfağı gibi farklı damak tatlarına uygun lezzetlerin yanı sıra, Mısır Çarşısı’nda baharatlar, lezzetli lokumlar ve Türk kahvesinin pek çok çeşidini bulabilirsiniz.
Lizbon da tıpkı İstanbul gibi mimari dokusu, tarihi yapılarının yanı sıra lezzetli mutfağı ile de dikkat çekiyor. Fado dinletisi eşliğinde tadacağınız deniz ürünleri, her restoranda bulabileceğiniz ev yapımı şaraplar ve geleneksel tatlılarıyla Lizbon tam midenize göre.
Bavyera bölgesinde yer alan Münih, bölgenin diğer şehirleri gibi yemyeşil dağları, tarihçesi ile adeta bir cennet. Münih’te et bakımından zengin yemeklerin yanı sıra ünlü birası Knödel’i de tadabilirsiniz.
Danimarka’nın başkenti Kopenhag, bisiklet kullanımının en yaygın olduğu şehir olmakla kalmıyor. Canlı kafe kültürü, zengin restoran seçenekleri, kahvecileri ile Kopenhag, mutlaka keşfedilmesi gereken şehirler arasında.
İspanya’nın restoranlar açısından hala büyümeye devam eden şehri Sevilla’da, oldukça yaygın olan tarihi yemeklerin yanı sıra uluslararası lezzetleri ve deneysel mutfakları da keşfe çıkabilirsiniz. Brüksel’e gittiğinizde gastronomik mutluluk için yapmanız gereken belki de tek bir şey var; moules frites yani patatesli midye yemek!
Roma olmayan bir “gurme şehirler listesi” tabi ki de eksik kalırdı. İtalya’nın başkenti Roma’da, pizza restoranları, makarna seçenekleri ve lezzetli İtalyan dondurması gelato ile sonsuza kadar mutlu yaşayabilirsiniz.