Ağrı doğanın temel ögeleri olan ateş ve su gibi insan vücudunun temel ögelerinden birisidir. Aynı aşk gibi doğanın kurallarına her zaman uymayan bir özelliğe sahiptir. Pen Yazarlar Birliği’nin ödülünü de alan “Ağrının Kültürü” isimli yapıtında Morris insanda iki duygunun, ağrı ve aşkın kontrol altına alınmasının zor olduğunu söylemektedir.
Ağrı tanımları
Ağrı bugüne değin birçok biçimlerde tanımlanmıştır. Örneğin Aristotales ağrıyı neşe gibi bir duygu olarak nitelendirirken, Descartes sıcak, soğuk gibi bir duygu olarak nitelendirmiştir. Aristotales’ten, Descartes’ten gelen süreç; ister sıcak-soğuk ister neşe gibi bir duygu olsun, olayın tek tek değil bir bütün olarak ele alınmasını ortaya koymuştur. Uluslararası Ağrı Araştırmalarının Teşkilatı’na (International Association for the Study of Pain=IASP) göre ağrı; “Var olan veya olası doku hasarına eşlik eden veya bu hasar ile tanımlanabilen, hoşa gitmeyen duyusal ve duygusal deneyim” ve “bir korunma mekanizması” olarak tanımlanmaktadır. Bu tanıma göre ağrı, bir duyum ve hoşa gitmeyen yapıda olduğundan her zaman özneldir. Bu nedenle ağrı deneyimini değerlendirirken hem fiziksel hem de fiziksel olmayan bileşenlerini birlikte göz önünde tutmak gerekir.
Ağrı ve beyin
Ağrı her zaman beyin tarafından algılanır. Örneğin bacağı kesilenlerde görülen ağrının devam etmesi, yani “hayalet ağrısı” nasıl açıklanabilir? Ağrıda merkezi olarak beynin rolü önemlidir. Beyin ışık, ses, koku gibi birçok duyuyu algılar. Ağrı bu alışılagelmiş duyuların dışındadır. Bazen dışarıdan gelen ağrılı bir uyaran, bazen iç organlardaki bozukluklar ve bazen de nedeni belirlenemeyen ağrı ortaya çıkabilir.
Ağrıda kapı kontrol teorisi
1965 yılında Melzack ve Wall’un ortaya koyduğu kapı kontrol teorisi, ağrı ilgisi olmayan sinir akımlarının (örnekler: ağrıyan bölgeyi ovuşturmak, dikkati ağrıyan bölge dışında başka bir aktiviteye odaklamak) beyne ulaşmaya çalışan ağrı akımları (örnekler: bel ağrısı, fibromiyalji) ile yarıştığını söylemektedir. Bu yarışma, aktarılabilen akımların sayısını kısıtlayan bir darboğaz ya da nöral kapı oluşturuyor. Diğer bir deyişle, kişinin ağrıyan bölgeyi ovuşturması; ağrı ile ilgili olmayan akımların sayısını artırır ve ağrı ile ilgili akımların geçişini azaltır. Sonuç olarak ağrı sinyalleri azaldığından ağrı hissi zayıflar. Nöral kapı fiziki bir yapı değildir. Onu daha çok beyne ulaşmaya çalışan ağrıyla ilgili akımlar ve ağrıyla ilgili olmayan akımlar arasındaki yarış olarak tanımlayabiliriz.
Kapı kontrol teorisi bir Amerikan futbol oyuncusunun önemli bir maçın son 6 dakikasını kırık bir bilekle nasıl oynayabildiğini açıklayabilir. Kapı kontrol teorisi, futbolcunun oyuna olan konsantrasyonu ve maça karşı hissettiği duygusal bağ sayesinde beyninin gönderdiği sinyallerin beyindeki (omurilikteki) nöral kapıları ağrıyla ilgili olmayan sinyaller vasıtasıyla kapatmasına yol açtığını belirtmektedir. Kapanan nöral kapılar yaralı bilekten gelen ağrı sinyallerinin geçmesine engel olduğu için ağrı hissinin önüne geçer. Maç bittikten sonra ise oyuncunun konsantrasyonu ve duygusal durumu normale geri döner. Nöral kapılar açılır, kırık bileğinden gelen sinir akımları beyne ulaşır ve oyuncu ağrıyı hissetmeye başlar.
Ağrıdan etkilenen en önemli sistem kas iskelet sistemidir
Eklem ağrıları, diz ağrısı, baş ağrısı, sırt ağrısı, boyun ağrısı, karın ağrısı gibi birçok ağrı çeşidi farklı branşlarda hekimlerin, fizyoterapistlerin, kayropraktik uzmanlarının, osteopati uzmanlarının, manuel terapi uzmanlarının, akupunktur, akupresör, shiatsu uzmanlarının sürekli karşılaştığı bir durumdur. Ağrıda kapının kontrolü için, her bir branşın farklı şekillerde uygulamaları bulunmaktadır.
Kişinin kendi kendisi de, ağrıda kapı kontrolü için, kendi kendisine yardımcı olabilir ve ağrılarından kurtulabilir veya ağrılarını azaltabilir, aşağıdaki videoyu uygulamak bunun için bir örnektir:
İlginizi çekebilir: Alexander Tekniği ile duruşunuza sağlık getirin
Referanslar:
- Ağrının kültürel boyutu. http://e-kutuphane.teb.org.tr/pdf/raporlar/agri_analj/4.pdf Erişim tarihi: 24.09.2018.
- Doğan H. Ortopedi ve Ağrıya Yeni Yaklaşım. TOTBİD (Türk Ortopedi ve Travmatoloji Birliği Derneği) Dergisi. 2009; 8(1-2):53-57.
- www.stopchasingpain.com
- Aydın ON. Ağrı ve ağrı mekanizmalarına güncel bakış. ADÜ Tıp Fakültesi Dergisi. 2002; 3(2):37-48.
- Kapı Kontrol Teorisi: Zihnimiz ağrıyı nasıl azaltır? https://sinirbilim.org/kapi-kontrol-teorisi/ Erişim tarihi: 24.09.2018.
- Wall PD. The gate control theory of pain mechanisms: a re-examination and re-statement. Brain. 1978; 101 (1):1-18.
- Katz J, Rosenbloom BN. the golden anniversary of melzack and Wall’s gate control theory of pain: Celebrating 50 years of pain research and management. Pain Res Manag. 2015; 20 (6):285-286.
- Tyroler N. Tay akupresür. – www.thaiacu.com
- Pal US et al. Trends in management of myofacial pain. Natl J Maxillofac Surg. 2014; 5(2): 109-116.
- Mendell LM. Constructing and Deconstructing the Gate Theory of Pain. Pain. 2014; 155(2): 210-216.
- Chaitow L, DeLany J. Clinical application of neuromuscular techniques. Elsevier. Second edition. 2008. ISBN 978-0-443-07448-6.
İlginizi çekebilir: