X

Affetmeli mi affetmemeli mi: Barış çubuğu uzatmadan önce sormanız gereken 4 soru

Affetmek büyüklüktür.” Çocukluğumuzdan beri duyduğumuz bir cümle bu, değil mi? Çoğu zaman sorgulamadığımız, öyle söylendiği için kabul ettiğimiz bir inanış biçimi. Peki affetmek gerçekten büyüklük müdür?

İnsan dünya gezegeni üzerindeki en sosyal varlık. Sürekli diğer insanlarla iletişim halindeyiz ve kaliteli sosyal bağlara sahip olmak mutluluğumuz için son derece önemli. Peki ilişkilerde işler her zaman güllük gülistanlık mı? “Hayır” dediğini duyar gibiyim. Aile, partner, iş, arkadaşlık gibi her tür ilişkimizde bazen işler “yolunda” gitmeyebiliyor; kırabiliyor, kırılabiliyoruz. Bizi kıranlar bazen çok yakınımızdaki kişiler de olabiliyor ve kırgınlığımızı bize ince ince fısıldayan iç sesimiz, bu kırgınlık tamir edilmediğinde büyük çığlıklara dönüşebiliyor.

Affetmek neden önemli? 

Bilim affetmenin bize iyi geldiğini gösteriyor. Çünkü affetmediğimiz her an, o durum içimizde öfke, hoşnutsuzluk ve tahammülsüzlük gibi olumsuz duygu durumlarını tetikleyerek bizi strese sokuyor. Uzun süre kin tuttuğumuzda bu durum psikolojik bir ağırlık haline gelebiliyor. Öte yandan affedici insanların daha az fiziksel ve zihinsel problemleri var. Laboratuvar çalışmaları affetme ve iyi oluş hali arasındaki ilişkiyi destekliyor. Affedebilmek psikolojik ve fiziksel sağlığımıza iyi gelen bir şey… Peki affetmek bazen neden bu kadar zor? Affetmenin gerçek anlamını bilmiyor olabilir miyiz?

Affetmek nedir, ne değildir? 

İlişkilerimizde ihanet, güven ihlalleri, psikolojik ya da fiziksel anlamda düşmanca tavırlar meydana geldiğinde kırılırız. Bu kırgınlıkların sonucunda öfke, intikam, misilleme duyguları gelişebilir. Bu çok doğaldır, çünkü insan içinde yaşadığı toplum kuralları ihlal edildiğinde “cezalandırma” güdüsüne sahiptir.

Affetme aslında karşı tarafa “bana karşı bir suç işlediğinin farkındayım, ama senden intikam almayacağım, seni cezalandırmayacağım” deme biçimidir. Affetmek işlenen suçu yok saymak, rasyonelleştirmek, hoş ya da haklı görmek, suçu unutmak değildir. Barışmayla veya ilişkiyi tazelemeyle sonuçlanan bir süreç olmak zorunda da değildir. Affetmek çoğunlukla bu unsurlarla ilişkilendirildiği için bize zor gelir. Başka bir deyişle sınır çizip tekrar görmek istemediğimiz birini, bir daha iletişim kurmayacak olsak bile affedebiliriz.

İlişkiyi yeniden inşa etmeli mi?

Bazı ilişkilerimizi kırgınlıklar sonucunda kestirip atmak kolay olsa da bazıları bize zor gelir ve kafamızda sürekli şu soru tekrar eder: “Yaptıklarına rağmen barışmalı mıyım, onun yanında olmalı mıyım?” İlişkilerde birden fazla parametre olduğu için elbette bu sorunun tek bir cevabı olamaz. Ancak aşağıdaki soruları yanıtlamak bu sorunun cevabıyla ilgili netleşmene yardım edecektir.

Açık iletişim kurduk mu?

Bu kırgınlık yaratan olay gerçekleştiğinde kırgınlığımı net bir şekilde dile getirdim mi?” Bu en önemli sorulardan biri, çünkü çoğu zaman “dağ dağa küsmüş, dağın haberi olmamış” tarzında kırgınlıklar yaşanıyor. Böyle olduğunda “beni kırdığını nasıl anlamaz!?” gibi düşünüyor olabiliriz ancak hepimizin yetişme tarzları, iletişim şekilleri ve hayat deneyimleri farklı olduğu için anlamıyor olabileceğini her zaman göz önünde bulundurmamız gerekir. Açıkça kendimizi ifade etmediysek ilişkinin kaderini belirlemek için bunu yapmamız gerekir.

Bu kişi beni yükseltiyor mu, yoksa alma-verme dengesi olmayan bir ilişki içinde miyiz?

İnsanlar ilişkilerinde yüksek tatmin, bağlılık ve psikolojik yakınlık deneyimlediklerinde daha kolay affederler. Affetmekte zorlanmanın sebebi ilişkideki tatminsizliğin olabilir mi? Bu ilişkinin, her iki tarafı da tatmin eden bir ilişkiye dönüşme şansı var mı? Cevabın ilişkinin kaderiyle ilgili sana büyük bir ipucu verecektir.

Bu kırgınlık ve yaşadığımız olay bana ne öğretmiş olabilir?

Acaba kendimle ve ilişki kurarken takındığım tavırla ilgili değiştirmem ya da törpülemem gereken şeyler var mı? Belki de kendimde değiştirmem gereken, dengeli olmayan taraflar vardır. Bu olaya dışarıdan bir göz olarak bakıp, her iki tarafı da değerlendirdiğinde neler görüyorsun?

Kırıldığım kişi etkili bir özür diledi mi?

Beni kıran kişinin bu konuyla ilgili herhangi bir özür dilemeden, gönlümü almadan hayatımda olması, onunla iletişim kurduğumda bana ne hissettirecek?” Gönül alma işlenen kabahatin tüm sorumluluğunu almayı ve bununla gelen pişmanlık, utanç hisleriyle beraber cezayı kabul etmeyi gerektirir. Kırıldığımız kişi bu sorumluluğu almadığında ilişkiye devam etmek zorlaşır.

İşlenen suç daha az kasıtlı, daha az zarar verici, daha az tehlikeli olduğunda ve etkili bir özür dilendiğinde karşımızdakini affetmek daha kolaydır. İlişkileri yeniden inşa etmek içinse samimi bir gönül alma en önemli gerekliliktir. Evet, affetmek büyüklüktür ama gönül almak da EN AZ affetmek kadar önemlidir. İlişkilerde sorumluluk her zaman karşılıklıdır.

Tüm bunların ışığında kırıldığın kişiyi affetme, sınır koyma ya da ilişkini yeniden inşa etme ve kendinle ilgili değiştirmen gereken yönlere el atma konularında kafanda yeni düşünceler oluştuysa durma bir adım at. Zihnini meşgul eden olumsuz düşüncelerin attığın adımlarla hafifleyeceğini göreceksin.

Sevgilerimle…

İlginizi çekebilir: Koşulsuz sevgi mitine veda vakti: Sevginizi güçlendirmek için neler yapabilirsiniz?

İrem Ülgü Orhan: Berkeley, North Carolina ve Pennsylvania Üniversitelerinde bulunan Pozitif Psikoloji kürsülerinde, Pozitif Psikoloji alanında eğitimler almış olan İrem Ülgü Orhan, bu eğitimlerini şamanik öğretiler ile besleyerek, doğu batı senteziyle kendi mutluluk atölyelerini tasarlıyor. Bireysel danışmanlık pratiğinde, özellikle kişilerin hedefleri önünde engel oluşturan, farkında olmadıkları düşünce ve davranış kalıplarını fark ettirme ve değişim yaratmaya dayalı kendine has koçluk metodlarını kullanıyor. Amacını "Her geçen gün daha çok kişinin potansiyelini gerçekleştirmesine yardımcı olmak" olarak özetliyor. İrem kurucusu olduğu HUB Consulting şirketi ile koçluk, eğitim ve danışmanlık hizmetleri vermenin yanı sıra, İrem Ülgü Orhan adlı Youtube kanalı aracılığıyla kendi alanıyla ilgili video içerikleri paylaşıyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit

Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale