X

‘Affetmekte en zorlandığımız kişi, kendimiziz’

“Çoğu zaman affetmekte en zorlandığımız kişi, kendimiziz.” -Charlie Mackesy

The Boy, The Mole, The Fox, and The Horse (Çocuk, Köstebek, Tilki ve At) kitabındaki bu cümleyi okuduğumda, gözümden iki damla yaş süzüldü. Bulunduğum bu dönem içinde, belki de en çok zorlandığım şeyi fark etmemi sağladı; kendimi affedebilmeyi…

Son dönemlerde anlıyorum ki, kişisel dönüşüm yolunun önemli bir parçası da bir çeşit “yas” sürecinden geçmek. Öz farkındalığımız geliştikçe, yaşadığımız deneyimlerdeki kendi katkımızı fark ediyoruz. Geçmişle yüzleşmek zorlaşıyor. “Tüm bunlara nasıl izin vermişim!” gibi bir serzenişle, sadece bize o durumları yaşatan kişilere değil, kendimize karşı da öfke duyabiliyoruz. Şu anki bilincimizle; değerimizi ortaya koyamadığımız, sesimizi çıkaramadığımız, kendimize zarar verdiğimiz geçmiş deneyimleri hatırlamak canımızı acıtıyor.

Bize zorluk yaşatan insanlar şu an hayatımızda olmayabilirler. Zaman geçtikçe hissettiğimiz duyguların yoğunluğu azabilir. Hatta bizi zorlayarak da olsa sokmaya vesile oldukları dönüşüm sürecinden dolayı içimizde bir minnet de hissedebiliriz. Ama kendimizden kaçamayız. Bu yüzden de kendimizi affedebilmek, dönüşüm sürecinin belki de en zor fakat en gerekli aşaması.

En gereklisi, çünkü iyileşmek o zayıf bulduğumuz parçalarımızla temas etmeyi ve onları kapsamayı gerektiriyor. Bizi geçmişte veya anın içinde “zayıf, güçsüz, hatalı ve yetersiz” hissettiren birçok davranışımız aslında küçük yaşta öğrendiğimiz savunma mekanizmaları. Yaşadığımız travmalara yönelik verdiğimiz tepkiler. Hayatta bir şekilde böyle var olmayı öğrenmişiz. Küçük yaşta ve elimizdeki imkanlarla en iyi çözümümüz bunlar olmuş. Belirli bir farkındalık seviyesine ulaşana kadar da benzer metotları kullanmaya devam etmiş olabiliriz. Bir kısmı halen daha bize hükmediyor olabilir.

Evet, artık bir yetişkin olarak gücümüzü fark edip, daha sağlıklı başa çıkma şekilleri geliştirmeye başlayabiliriz. Fakat çözüm, sevmediğimiz parçalarımızdan ya da utandıran anılardan kurtulmaya çalışmak değil. Aksine, o parçalarımızın bizden tek beklentisi, onlarla olan ilişkimizi iyileştirmek. Onları bastırmak yerine, yaşanılan şeylerin kökenlerini idrak edip, geçmişte ebeveynlerimizden alamadığı kapsamayı, onlara verebilmek. İçsel çocuğun duygularını ifade etmesine alan tutmak. Onunla “biz” olabilmek. İhtiyacımız olan ebeveynliği şimdi ve burada, tüm parçalarımıza verebilmek.

Unutmayalım ki, hayatta deneyimlediğimiz birçok şey, aslında kendimizle olan ilişkimizin bir yansıması. Evren, bizi bize gösteren bir ayna niteliğinde çalışıyor. Ancak kendimizle olan ilişkimiz dönüştükten sonra, deneyimlerimiz de değişmeye başlıyor.

Malum, yeni yıl öncesinde yeni başlangıçlara ait niyetlerimizi ortaya koyarız. Ben bu yıl, yeni yaratım niyetlerinin öncesinde, şimdi ve burada, kendimi affetme niyetimi ortaya koyuyorum. Kendime şefkat gösterip, içimdeki savaşı dindirdikçe, hayatımda yeni yaratımlara kendiliğinden daha fazla alan açılacağını biliyorum.

Kendimi affediyorum.
Tutarsız davranışlar gösteren ve bana değer vermeyen partnerlere, zamanında rest çekemediğim için.
Kendimi hep farklı kişilerle benzer durumların içine soktuğum için.
Onlardan ziyade en başta ben kendimi terk ettiğim için.
Kendimi affediyorum.
Aldatıldığım bariz olduğu zamanda bile hala içimde saf bir şekilde “Belki de ben yanlış yorumluyorumdur, belki bir açıklaması vardır.” inancı olduğu ve bu sebeple yeterince tepki veremediğim için.
Kaybetme korkuma yenik düşüp, ben kendime ihanet ettiğim için.
Kendimi affediyorum.
Dışarıya uyumlanmak adına öfkeyi ve zararı hep kendime yönelttiğim için.
Açık bir şekilde karşı tarafın hatalı olduğu durumlarda bile kusuru önce hep kendimde aradığım için.
Kendi değerimi ve gücümü ancak şimdi anlayabildiğim için.
Kendimi affediyorum.
İş hayatında başarılı olabilmek adına seneler içinde kendimi tükettiğim için.
Değer duygumu, onların iki çift sözüne bağlı kıldığım için.
Olduğum kişinin yeterli olmadığıma inanıp, beni kafalarındaki “ideal” bir karaktere doğru çekiştirmelerine izin verdiğim için.
Kendimi yeterince savunamadığım için.
Kendimi affediyorum.
Çatışma yaşamaktan korkup, sessiz kaldığım tüm durumlar için.
Gereken zamanlarda net bir “hayır” cevabı veremediğim için.
Birçok ilişkimde alma-verme dengesini şaşırdığım ve sınırlarımın işgal edilmesine izin verdiğim için.
Kendimi affediyorum.
Bedenimin uyarılarını dikkate almayıp, onu zihnimle hep bir şeylere zorladığım için.
Duygularımla yüzleşmemek adına, kendimi yiyeceklerle uyuşturarak bedenime zarar verdiğim için.
Yıllarca zayıf kalmak uğruna yetersiz beslenip, regl döngümü bile bozduğum için.
Yaşadığım yeme bozuklukları sonucu sindirim sistemimin tüm dengesini alt üst ettiğim için.
Hala daha zaman zaman bana iyi gelmeyen bağımlılıklarıma yenik düştüğüm için.

Artık, neyi neden yaptığımı (ya da yapamadığımı) çok iyi biliyorum.

O anki bilincimle elinden gelenin en iyisi buydu.

Sadece zihnimle de değil, tüm kalbimle, içimdeki korkmuş, kırılmış ve anlaşılmamış çocuğu görüyorum.

Onu küçümsediğim ve ondan kurtulmaya çalıştığım her an için.

En büyük ihtiyacının aslında benim tarafından kabul görmek olduğunu yeni yeni fark edebildiğim için.

Beni affet küçük kız.

Ben kendimi affediyorum.

Bu elbette ki bir günde olacak bir süreç değil. Tüm bunları içselleştirebilmem zaman alacak. Yas duygusunu bir süre daha yaşamam gerekecek. Fakat, tüm hücrelerimle kendime artık bunu vermeye niyetliyim. Kendimi artık, kendimden daha fazla kaçamayacak kadar sevmeye başladım. Tüm kalbimle ve her bir parçamla…

Charlie Mackesy’in belirttiği gibi; “Nezaketi ve iyiliği genellikle dışarıdan bekleriz. Ama kendimize iyi ve nazik davranmaya hemen şimdi başlayabiliriz.”

Peki senin kendini, hayatının hangi alanlarında affetmeye ihtiyacın var? Geçmişe ya da bugüne yönelik…

İçindeki ürkek çocuğun sesini duyabiliyor musun? Sana ne anlatmaya çalışıyor?

Eğer senin de kalbinden cümleler akarsa, benimle paylaşabilirsin.

Birbirimizin niyetlerini okumak, süreci hafifletip, yolumuzu kolaylaştırabilir.

Bana Instagram’dan ya da e-posta adresimden (kubraozdes@gmail.com) ulaşabilirsin.

Sizlerin de niyetlerini paylaşması durumunda, hepimize ilham olması adına, bir sonraki yazımda anonim olarak paylaşacağım.  

Kendimize karşı nazik ve şefkatli davranmayı önceliklendirdiğimiz bir yıl dilerim.

İlginizi çekebilir: ‘Fazla iyi bir insan olmak, sizi vaktinizden çok önce öldürebilir’

Siri Kavita: 2018 yılında “kendi gerçeğimi” yaşamak üzere bir yolculuğa çıktım. Gerçi hayat boyu bu yolculuktaymışım da, bunu fark etmem 27 yılımı almış ve artık hızlanmanın zamanı gelmiş. En büyük destekçilerim Kundalini Yoga ve Gestalt öğretileriyle, kendimi değiştirmek için değil, tam tersi daha fazla “ben” olabilmek için yürümeye devam ediyorum. Hem kendimin hem de bu yoldaki diğer kahramanların yoluna ışık tutabilmek, yaralarımızı birlikte dönüştürebilmek için yazıyorum.

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale