X

Afet sonrası çocuk psikolojisi ve yapılması gerekenler

Öngörülemeyen, etki düzeyi bakımından tahmin edilemeyen, birçok alanda yıkıma sebep olan olayları “doğal afet” olarak adlandırıyoruz. Yakın zamanda ülkemizde yaşadığımız deprem felaketi sonucunda ciddi boyutta ve hepimizi derinden etkileyen kayıplar, travmalar yaşadık.

Yaşanan afet sonrasında da, doğal olarak çocuklar ve ergenler açısından farklı alan ve farklı boyutlarda psikolojik etkilere şahit olmaktayız. Afetler çocuk ve ergenler üzerinde fiziksel, bilişsel, sosyal, davranışsal ve psikolojik etkilere yol açabilir. Bu etkiler çocuğun yaşı, gelişim düzeyi ve geçmiş yaşam koşullarına bağlı olarak farklılık göstermekle birlikte, çocukların ve ergenlerin strese karşı verdiği tepkiler olarak sınıflandırılabilir. Tepkiler, travma sonrasında anormal durumlara karşı verilen normal tepkiler olarak kabul edilir ve bir süre sonra bu tepkilerin azalarak geçmesi beklenir. Bu süreçte tepkilerin çocuğun ve ergenin yaşamını etkileyecek derecede ciddi boyutlara ulaşması ve şiddetlenmesi durumunda ise, kesinlikle uzman desteğinin alınması önerilir. Bahsedilen strese dayalı tepkileri kişinin yaşamlarındaki dönemlerine bağlı olarak başlıklar halinde ele aldığımızda da, aşağıdaki belirti ve/veya davranışlarla karşılaşıldığını görmemiz yüksek olasılık dahilindedir.

Okul öncesi dönemde:

  • Ebeveynlerin yanından hiç ayrılmama
  • Sürekli ağlama ya da ağlamaklı olma
  • Huzursuzluk hissetme, huysuz ve sinirli olma
  • Öfke nöbetleri geçirme
  • Karın ağrısı ve/veya baş ağrısı gibi fiziksel şikayetler
  • Parmak emme ve/veya altını ıslatma
  • Korkuların başlaması (yalnız kalma, karanlık, hayaletler vb.)
  • Konuşma zorluğu yaşamaya başlama
  • Tekrar eden oyunlar

Okul çağı döneminde:

  • Okulda çeşitli problemler yaşama
  • Ebeveynlerden ayrılmak istememe
  • Derslerdeki başarının düşmesi
  • Uyku problemleri
  • Karın ağrısı ve/veya baş ağrısı gibi fiziksel şikayetler
  • Aşırı alıngan, sinirli ve kavgacı olma
  • Odaklanmada güçlük çekme
  • Korkuların başlaması
  • Sevdiği şeylerden uzaklaşma, keyif alamama
  • Yaşıtlarından daha fazla veya daha az yemek yeme

Ergenlik döneminde:

  • Odaklanmada güçlük, ders başarısında düşme
  • Uyku problemleri yaşama (uykusuzluk, kabus vb.)
  • Depremi hatırlatıcı yerlerden ve/veya kişilerden kaçma
  • Aile ve arkadaşlardan uzaklaşma, yalnız kalma isteği
  • Aşırı alıngan veya öfkeli olma durumu
  • Sevdiği şeylerden uzaklaşma, keyif alamama

Çocuklar yaşadıkları bu belirsiz durumların verdiği kaygı, stres, endişe hali içerisinde ve fazla soru sorma eğiliminde olabilirler. Bu dönemde çocukların ihtiyaç duyduğu temel öğelerden biri, “güven duygusu”dur. Ebeveynin/bakım verenlerin çocuklar soru sorduğunda ve merak ettikleri hususlarda olabildiğince sorulara geçiştirmeden net ve kısa yanıtlar vermeleri gerekir. İlave olarak, onların soru sormalarında ve kaygılarını ifade etmelerinde hiçbir sorun olmadığı vurgulanmalıdır. Çocukla iletişim esnasında özellikle göz teması kurularak, şefkatli bir ses tonuyla ve sevgiyle yaklaşılmalıdır. Yanıtı bilmediğiniz veya nasıl açıklayacağınız konusunda kararsız kaldığınız durumlarda ise, “Bana sorduğun sorunun yanıtını henüz bilmiyorum, ancak hiç merak etme, araştırıp sana en kısa zamanda söyleyeceğim.” şeklinde bir cevap verilebilir. Bununla birlikte, çocuklara yapılan açıklamalar yaşına ve bireysel gelişimine uygun tarzda yapılmalıdır. Özellikle 6 yaş öncesi dönemde soyut ifadelerden kaçınılmalıdır. Bu yaş dönemi için çocukların sorularına verilecek yanıtlarda hikaye ve/veya oyun yoluyla açıklama yapılması uygun bir yöntem olarak dikkate alınmalıdır.

Ebeveyn/bakım veren açısından kendi duygudurumunun farkındalığı önemlidir

Çocuklar duygu düzenleme becerilerini kazanırken en önemli rol modelleri ebeveynleridir. Özellikle zorlu yaşam olaylarından sonra çocuklarla iletişim kurmadan önce ebeveyn/bakım verenin kaygı, korku, öfke gibi duygularını fark etmeleri önemlidir. Bu bağlamda çocuğa da duygularını ifade etmesi için alan açılmalı, duygusu sorulmalıdır. Buradaki esas amaç, çocuğa ifade etmesi için onu zorlamak olmamalıdır. Çocuğun yaşadığı duyguların normal olduğu, paylaşmak isterse her zaman onun yanında olduğunuz, dokunmak, sarılmak isterse ona her zaman hazır olduğunuz vurgulanmalıdır. Durumlar çocuklara “Artık geçti, ağlayacak bir şey yok, korkma…” gibi ifadeler yerine, “beliren her duygunun normal olduğu ve hava durumlarında karşılaşıldığı gibi bu duyguların da gelip geçici olduğu” şeklinde ifade edilmelidir.

Çocuklarımıza nasıl yardımcı olabiliriz?

  • Çocuklar rutinlere devam ettiklerinde kendilerini daha rahat ve güvende hissederler. Bu nedenle, yemek zamanı, uyku zamanı gibi günlük rutin faaliyetlerin sürdürülmesi önemlidir.
  • Çocuğun fiziksel dokunmaya ihtiyacı varsa, size yakın oturmasını sağlamak, ona sarılmak, onu sevdiğinizi ve güvende olduğunu söylemeniz değerlidir.
  • Oyunların iyileştirici rolü vardır. Çocuklar oyun yoluyla duygu dünyalarında meydana gelen olayları işleyebilirler. Bu nedenle, oyunlarını takip etmeniz, eşlik etmenizi isterlerse de oyunlarına çocukların kendi istedikleri biçimde katılmanız faydalı olacaktır.
  • Kaygı, stres durumlarında çocukların sinir sistemlerinde çok fazla etkileşim meydana gelmektedir. Çocuklarla iletişim anlarında 1-2 dakikalık zaman aralıklarıyla sorular sormanız daha faydalıdır.
  • TV, bilgisayar, cep telefonu gibi cihazların ekranlarına maruz kalma süreleri mümkün olduğu kadar azaltılmalıdır.
  • Çocukların duygu regülasyonlarına yardımcı olması amacıyla peluş oyuncaklar, dokunsal ihtiyaçlarına yardımcı olmak üzere kinetik kumlar, oyun hamurları, seramik çamurları, duyusal oyuncaklar, nefes egzersizleri ve baloncuk yapma malzemeleri kullanılabilir.
  • Resim yapma, spor, günlük tutma, ritim oyunları/oyuncakları gibi aktivitelerle duygularını dışa vurabilmelerine imkan verilmelidir.
  • “Karnın, başın, kolun, bacağın nasıl?”, “Ne hissediyorsun, ağır mı, hafif mi, hareketli mi, durgun mu?” şeklinde çocuğun kendi bedeninde neler hissettiği hakkında sorular sorulmalıdır. Bu bedensel duyumların rengi, şekli gibi detayları sorularak an’da kalmalarına destek olunabilir. Sözel olarak ifade etmek istemeyen çocuklar için, boş bir kurabiye insan görseli üzerinde bu duyumlarını renklerle göstermeleri de istenebilir.
  • Yardım maksatlı kolilerin hazırlanmasında yardımcı olması dayanışma duygusunun gelişmesine katkı sağlayacağından, yardım faaliyetlerinde yer almak isteyen çocuklara fırsat verilmelidir.
  • Çocuklar ve ergenler için iyileştirici temel öğelerden biri de, akran desteğidir. Çocuk ve gençlerin mümkün olduğunca akranlarıyla bir arada bulunmasına imkan sağlanmalıdır.

İlginizi çekebilir: Deprem sonrası çocuklarla nasıl iletişim kurulmalı?

Çağla Akın: 2013 yılında Koç Üniversitesi Psikoloji Bölümünden mezun olmuştur. Yüksek Lisans eğitimini İstanbul Ticaret Üniversite’sinde “Ergenlerde İnternet Bağımlılığı” projesi ile 2018 yılında tamamlamıştır. Psikoterapi uygulamalarında Çocuk Merkezli Oyun Terapisi, Çocuk ve Ergenler için ACT (Kabul ve Adanmışlık Terapisi) ve Mindfulness (Bilinçli Farkındalık) yöntemlerini kullanmaktadır. Eline Snel Metodu çocuklar ve ergenler için mindfulness eğitmenidir. Amerikan Hastanesi Code Lotus Merkezinde Çocuklar için Mindful Oyunlar Programını oluşturmuş ve uygulamaya devam etmektedir. Attentioner Dikkat Güçlendirme ve Çocuk ve Ergenler için Psikolojik Sağlamlık Programları uygulayıcısıdır. Erot (Erken Dönem Okur Yazarlık), Prep (Okuma Güçlendirme Programı), WISC-IV, Moxo, CNS Vital Signs olmak üzere gelişimsel ve bilişsel değerlendirmeleri uygulamaktadır. Nöroloji Polikliniğinde, Nöropsikolojik Test Bataryası (NPT) uygulayıcısı ve Amerikan Hastanesi Pediatri Polikliniği’nde Uzman Psikolog olarak çocuk ve ergenlerle çalışmaktadır.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale