X

Adriyatik’in incisi: Karadağ 

Karadağ; gerek tarihi gerekse eşsiz doğasıyla büyüleyici bir yer.

Karadağ, harika doğası ve güler yüzlü insanları ile mutlaka görülmesi gereken yerler arasında. Vizesiz giriş kolaylığı ile son dönemde hızla yükselişe geçmekte olan Karadağ turizmi ve yaptığımız gezimize yönelik faydalı bilgileri bu yazımda bir arada bulabilirsiniz. Eylül ayı ortasında gerçekleştirdiğimiz “Karadağ ve Dubrovnik” turumuza ait anları, yeme-içme önerilerini, gezilecek görülecek yerleri, ulaşım ve ücretlendirmeleri fotoğraf ve açıklamalar eşliğinde sizlerle paylaşmaktayım. Bu benim ilk Karadağ ziyaretimdi ve karşılaştığım manzara ve outdoor etkinlik alternatifleri dolayısıyla da son olmayacağını garanti edebilirim.

İlgili yazı: Vizesiz gidilecek ülkeler rehberi

Karadağ, 2006 senesinde yapılan referandum ile bağımsızlığını kazanarak Sırbistan’dan ayrılmış eski Yugoslavya’nın 7 ülkesinden biri. Etimolojik kökeni ‘Venedikli Montenegro’ kelimesine dayanmakta. (Latin: mons “dağ” / niger “kara”) Türkçedeki kullanımı da direkt çevirisi olan Karadağ şeklinde. Yugoslavya döneminde Karadağ, topluluğun turizm ayağını desteklediği olduğu için ülkede sanayi gelişmemiş durumda. Geçim kaynakları da aynı şekilde turizm olarak devam ediyor. Hormonlu gıda kullanımı son derece az. Dolayısıyla sebze ve meyveler taze ve organik olarak tabir ettiğimiz cinsten. Karadağ’da da bizdeki gibi karayolu kenarlarında ya da pazar alanlarındaki tezgâhlarda satışlar yapılmakta.

Karadağ, yaz saati uygulaması ile Türkiye’den 1 saat geri. (Bu sene kış saati uygulamasına geçmediğimizi hatırlatmak isterim) Kullanılan para birimi Euro (€). Türkiye’den yapılan uçuşlar genellikle Podgorica Havaalanı’na gerçekleştirilmekte. Podgorica ise Karadağ’ın başkenti ve en büyük şehri. Tivat şehrinde de bir tane havaalanı bulunmakta; ancak buraya daha çok özel uçak ve jetler iniş yapıyor.

4 günlük Karadağ seyahatimizde konakladığımız yer, Budva’da şehir merkezindeydi. Gelişen turizm sektörü dolayısıyla otel, hostel ve pansiyonlardaki odalar internet üzerinden de rezerve edilebiliyor. Bütçe ve tercihinize uygun olarak, kahvaltı dâhil seçenekli alternatifler arasından da seçimlerinizi yapabilirsiniz. Konaklayacağınız yerin şehir merkezinde olması, otobüs terminaline (Autobuska Stanika) olan mesafeyi azaltacağından Budva’yı ana merkez alıp civar şehirlere yapacağınız geziler size zaman kazandıracaktır.

İlk gün öğleden sonra 16:00 gibi Podgorica’ya iniş yaptık. Podgorica Havaalanı yeni; ancak son derece küçük. Türklere vize uygulaması olmadığından pasaport kontrolden sorunsuz bir şekilde geçip ülkeye giriş yapılabiliyor. Havaalanından Budva’ya taksi ile 30€’ya gidilebilir ya da 10€’ya Podgorica merkeze taksi ile geçip Podgorica’daki otobüs terminalinden Budva’ya 5€’ya gidilebilirsiniz. Otobüs seferlerini internet üzerinden buraya tıklayarak takip edebilirsiniz.

Budva

Budva’ya geldikten sonra, Old City / Stari Grad turu ile gezimize başladık. Burası Budva’nın tabii ki en otantik ve tarihi bölgesi. Masmavi Adriyatik Denizi ile çevrilmiş yüksek ve korunaklı surlar içinde labirent şeklinde uzanan dar sokaklar, yer yer küçük meydanlara açılmakta. Bir Orta Çağ yerleşkesi olan alanda konaklama ile ticaret işlevleri bir arada yürütülmekte. Alan içindeki Tourist Info’dan yerleşkenin haritasını almakta fayda var.

Budva – Stari Grad

Ara sokaklarda çokça bistro, restoran ve cafe işletmeleri bulunmakta. İlk akşam için restoran seçimimizi Stari Grad içindeki Pizzeria Sambra’dan yana yaptık ve gayet memnun kaldık. Buradan çıkıp da kale surlarını marina yönünün aksine doğru takip edince meşhur Balerin Kız Heykeli’nin bulunduğu kayaya doğru çıkabiliyorsunuz. Deniz kenarında uzanan patikadan biraz daha yürüyünce de Mogren Plajı’na ulaşabilirsiniz. Niki Gelato dondurmalarının tezgâhlarına da çok sık rastlayacaksınız. “1 top 1€” olan dondurmalardan da fırsat buldukça tatmanızı tavsiye ederim.

Tivat

Ertesi gün yolculuğumuza turizm alanında adını sıklıkla duymaya başlayacağımız Karadağ’ın özel yatırımlarından Tivat şehrindeki Port Montenegro’yu ziyaret ile başladık. Otobüs ile 2€ ödeyerek buraya gidebilirsiniz. Marina içinde çokça yat, yelkenli tekne demirlemiş durumda. Ana cadde üzerinde ünlü markaların mağazaları bulunan Port Montenegro’da konaklama ve otel olarak kullanılan son derece lüks daireler ve kompleksler bulunmakta. Marina içindeki kafelerde kahvenizi yudumlarken, teknelerin ve denizin keyfini çıkartabilirsiniz.

Tivat – Port Montenegro
Kotor

Port Montenegro’dan sonraki durağımız Kotor. Karadağ’a gelirken en çok adını duyduğum yer Kotor Körfezi olmuştu. Burası fiyord benzeri doğal yapısı, dağ ve denizlerin birbiriyle sırt sırta vermiş manzarası ile adeta bir cennet. Kotor’da, Orta Çağ’daki Venedikliler döneminden kalma bir Old City / Stari Grad bulunmakta. Bölgenin ana giriş kapısı üzerinde Tito’nun bir sözü kazılı: “Başkasına ait olanı istemiyoruz; kendimize ait olandan ise asla vazgeçmeyiz.” gibi bir anlamı varmış sözün. Yugoslavya’nın sosyalist bir birliktelik ile başlayan hayalinin; 90’larda kanlı, etnik ve dini savaşlara dönüşmesi, üzerinde düşünülmesi gereken ve bugün bile etkileri hala gözlemlenmekte olan çok önemli ve tarihi bir olay.

İçeri girmeden önce yine Tourist Info’dan bölgenin Türkçe olarak da hazırlanmış olan haritasını alabilirsiniz. Kotor Körfezi son dönemlerde cruise gemilerinin de gözde duraklarından biri olduğu için buradaki Stari Grad, Budva’daki Stari Grad’a göre çok daha kalabalık. Bölgeye tepeden bakan kiliseye yapılacak yürüyüş için ayrıca 3€ gibi bir ücret talep edilmekte; ancak backpacker’lara indirim yapıyorlar.

Stari Grad gezisinden sonra şehir içinde ufak bir yürüyüş yapıp, bölgenin küçük bir yazlık alan olduğunu teyit ettikten sonra; ‘Kendimizi Adriyatik’in soğuk sularına atmanın tam vakti!’ diye düşünmeye başlıyorsunuz. Kotor’da sahiller taşlık, deniz bir anda derinleşmekte. Daha çok koyu yeşile dönen bir rengi var; ancak verdiği serinlik hissi ile son derece keyifli. Şezlong, şemsiye ve soyunma kabinleri için herhangi bir ücret talep eden görevlilere de rastlamadık.

Perast

Kotor’dan sonraki durağımız Perast. Perast’a Kotor’dan 1,5€ gibi bir ücret karşılığı, her yarım saatte bir yapılan otobüs seferleri yapılıyor. Kent, denize paralel konumda küçük bir sahil kasabası olarak konumlanmış. Kotor Körfezi içinde, Perast’ın tam karşısında üzerinde bir manastır bulunan ve ziyarete açık olmayan St. George (Sveti Đorđe) Adası ile ve üzerinde katolik kilisesi bulunan Our Lady of the Rocks yapay adası bulunmakta. Adaya 2-3€ karşılığı tekne seferleri düzenlenmekte. Ayrıca kıyıdan kayaking yapabileceğiniz kanolar da kiralanabiliyor. Perast’ta kumsal ya da plajlar yok; onun yerine, muhtelif aralıklarla deniz içine ahşap veya taş malzemelerle iskeleler yapılmış.

Manzara mükemmel, tipik Venedik mimarisi tarzındaki evler ve kilise harika olunca, bize de deniz kıyısında konumlanmış restoranların birine oturup güveçte pişirilmiş midyelerin (Mušlje na Buzari) tadına varmak ve soğuk yerel biralarımızı yudumlamak kalıyor.

Perast’tan sonra yine aynı yoldan otobüsler aracılığı ile Budva’ya geri dönebilir ya da körfezi turlayıp, eskiden Kotor’u dış tehlikelerden korumak için boğazın en dar yerine zincir çekilen alandan karşı kıyıya yapılan feribot seferleri ile farklı bir tecrübe yaşabilirsiniz.

Gözde Kızılkan: Gözde; İstanbullu bir mimar, şehir plancısı, gezgin, yogini, sanat ve sporsever. Alman Lisesi’nden mezun olduktan sonra, lisans eğitimini Almanya’da bulunan Bauhaus Üniversitesi’nin mimarlık bölümünde tamamladı. Daha sonra aktif olarak profesyonel iş hayatına atıldı ve bu sırada İstanbul Teknik Üniversitesi’nde şehir planlama yüksek lisans programına kayıt oldu. Sokak sanatları ve kent yaşamına etkileri üzerine hazırladığı tez konusu kapsamında Yeldeğirmeni semti ve Mural Istanbul festivalini çalıştı ve yüksek mimar/şehir plancısı olarak mezun oldu. Her türlü spor dalı, kültür ve sanat etkinlikleri, seyahat, doğa, yoga, hayvanlar ilgi duyduğu alanlar olup araştırmak, keşifler yapmak ve bunları paylaşmak sevdiği uğraşlar arasındadır. http://gozdekizilkan.blogspot.com.tr/

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale