X

Adım atmak için beklemeyin: Gelişim, ancak günlük pratiğe dahil olduğunda gerçekleşir

Eğer herhangi bir konuda kendini geliştirmek istiyorsan, o şeyi günlük hayatının içine pratiklerle sokmalısın. Bunun başka yolu yok, anladım.

Ne mi demek istiyorum? Hadi bir örnek üzerinden ilerleyelim.

Çevremdekilerle sohbetlerime istinaden dışarıdan asla böyle gözükmediğimi biliyorum ama aslında ben yeni insanların arasına girdiğimde oldukça çekingen bir tipim. Sessizimdir, ancak biri benimle konuşursa konuşurum, kendimi rahat hissedemem. Bu aslında tamamen özgüven eksikliğinden, öğrenmiş olduğum ve sorgulamadan hayatıma soktuğum kalıplardan kaynaklanan bir durumdu benim için. Derken bu durumdan sıkılmaya başladım. Sıkıcı ve sınırlayıcı geldi. Oldukça da korkak bence. Bir gün bu Gamze ile daha fazla yaşamak istemediğime karar verdim. Sınırlarım artık bana dar geliyordu, değişecektim. Ne yapabilirdim?

Öncelikle bu durumun sebeplerine indim size yukarda bahsettiğim: Özgüven eksikliği, öğrenilmiş kalıplar ve korku. Hepsine tek tek bakmaya başladım. Özgüven konusunda kendimle meditasyonlarımda ve bireysel seanslarda çalışmaya başladım. Kalıplara gelince o kalıpların aslında bana ait olmadığını; anneme ait olduğunu fark ettim. Bana ait olmayan öğrenilmişlikler neden benim hayatımı domine etsindi? Saçma geldi ve yerine iade ettim ve kocaman bir alan açılmış oldu zaten bana. Korku ise hayatımın her alanında kendini gösteren bir şeydi. Korktuğumda artık kendime hep aynı soruyu soruyorum: En kötü ne olabilir?

Ucunda ölüm yoksa neden korkuyorum? Rezil olmak, küçük düşmek miydi sorun? Eee? Ne olacaktı ki bunları da tecrübe etseydim? Bu gurur nedendi? İnsan değil miydik? Deneyimlemek için dünyada değil miydik? Hem bunların gerçekliği var mıydı? Sadece kafamdaki hikayelerden ibaret değil miydi korku? Belki de hiç düşündüğüm gibi kötü diye sıfatlandırdığım şeyler olmayacaktı? Denemeden asla bilemeyecektim, bilemeyiz.

Bir de en önemlisi cesaretin ne demek olduğunu öğrendim. Cesaret gözün kapalı dalmak değilmiş olaylara, durumlara. Korkmamak değilmiş. Cesaret aslında korkuna rağmen, korkmaya devam etmene rağmen adım atabilmekmiş. Bu bilgi bana çok yumuşak geldi ve çok hafifletti. Sizin de bunu ara ara kendinize hatırlatmanızı kesinlikle tavsiye ederim.

Tüm bunları anladıktan ve anlamlandırdıktan sonra sıra adım atmaya geldi, harekete geçmeye. Hareket etmeden sadece düşünerek hiçbir şeyin olmadığını da son iki senedir yaşadığım tecrübelerle çok iyi anladım!

Ve bir gün girdiğim yeni ve müsait bir ortamda yanımda oturan kıza: “Selam! Gamze ben. Yalnız mı geldin?” dedim. Düşündüğüm kadar korkunç olmadı bu cümleyi kurmak benim için, adım atmadan önce içimde olan şeyleri kısmen çözdüğüm için. Sonra ise kızla arkadaş olduk, epey tatlı sohbet ettik. Aferin dedim kendime. Kocaman aferini hemen verdim! Dünya için küçük ama benim için büyük bir adımdı. Ben kutlanmayacaktım da kim kutlanacaktı?

Başka bir gün yine benim ilk cümleyi kurduğum biriyle arkadaş olup çok keyifli sohbete daldık. Yine kocaman bir aferini verdim hemen kendime!

O an; yani ilk cümleyi edeceğim an hiçbir şey düşünmüyordum. Sadece cümleyi ağzımdan çıkarıyordum ki zaten tüm amacım buydu ve aslında o anda amacımı tamamlamış bile oluyordum. Daha fazlasında değildi gözüm. Kendi kendime meydan okuyordum ve başarıyordum işte! Sohbetin sonrası akmış, akmamış, karşımdaki benimle ilgilenmiş, ilgilenmemiş hiç umursamıyordum! Amacım birine ilk cümleyi kurmaktı ve beceriyordum sonunda. Bu arada, ilgilenilmemeyi de göze alıyordum. Kişisel almama durumunu da kendi içimde pratik ediyorum. Zorluyor beni zaman zaman ama yine de korkuma rağmen cesareti seçiyorum ve bana çok iyi geliyor.

Kaldı ki karşımdaki insanlar da en az benim kadar korkuları olan insanlar değil miydi? Öyleydi. Çünkü korku güzellik, statü, cinsiyet; hiçbir şey dinlemiyor. İnsana dair. Ben adım atmayı öğrendim. Daha doğrusu öğreniyorum. Artık korkum beni değil, ben korkumu yönetiyorum. Bu konuda kararlıyım.

Kaldı ki bu Gamze’yi de daha çok sevdim; daha hafif ve daha neşeli.

Bu arada şu gerçeği de unutmayalım: Hangimiz yüzmeyi denize ilk girdiğinde öğrendi sanki? Cevap veriyorum: Hiçbirimiz. Yüze yüze, pratik ede ede iyileşmedik mi? Kendimizi bu şekilde geliştirmedik mi? Boğulurum diye korktuk belki, belki estetik olarak iyi görünmediğimizi düşündük ama her şeye rağmen yüzmeyi öğrenmeyi seçtik cesaretle ve başardık! Bence bu, hayattaki her konuda böyle.

Kendinden memnun olmadığın her ne ise, onu al tam da hayatının ortasına.
Al karşına ve konuş enine boyuna. Korkularını, çekincelerini, sebeplerini.
Sonra da adım at. O adımların büyük olması hiç gerekmiyor. Minik minik adımlar. Verdiğim örnekte belki konuşmak değil de belki gülümseye başlamaktan bahsediyorum bir adım olarak. Bu sana bağlı tamamen. Ve bir de en önemlisi; kendine aferin demeyi asla ama asla unutma!

Başarılar! Sevgiyle…

İlginizi çekebilir: Başkalarının onayına ihtiyacınız yok: Siz, size yetersiniz

Gamze Baytan: Selamlar, Gamze ben. Meditasyon ve yoga hocasıyım. 7/24 çalıştığım organizasyon sektöründen bir anda "Ne yapıyorum ben kendim için" diyerek çalışma hayatımda ne istediğime karar vermek adına verdiğim arada; kendimi bir anda bol kitap, bol sorgulama, bol seans ve bol yazının içerisinde buldum. Yol yolu açtı ve ben artık izlemek yerine hayata katılmayı seçtim. Eylül '15'te Ezgi Sorman'dan aldığım Meditasyon Eğitimi Eğitmenliği'nden mezun oldum. Şu an toplam 2 günden oluşan ve içerisinde “stres nedir, bedene etkileri nedir, sağlıklı seçimler yapmamız nasıl mümkündür, meditasyon nedir, ne işimize yarar, faydaları nedir, biz aslında kimiz” gibi soruların cevabını konuşup; her birimizin modu her an değişkenlik gösterdiği için tek bir tekniğe kendimizi sıkıştırmak yerine, esnek olabilmek adına 3 ayrı varyasyonun deneyimendiği eğitimler ve grup meditasyonları yapmaktayım. Yollar bitmez tabi hayat boyu; görebildiğimiz sürece. Ayık ve uyanık olarak yakalayabildiğimiz takdirde hayatı. Ve Cihangir Yoga'da Berivan Aslan Sungur'un Yin Yoga Eğitmenliği eğitimiyle kesişti yolum. Temmuz '17’de de meditasyon hocalığımın yanı sıra yin yoga hocalığına tam anlamıyla adım atmış oluyorum. Ben ruh-zihin-beden ile bütünüyle çalışmaktan çok keyif alıyorum. Yeni şeyler keşfediyorum. Hayatta hem daha güçlü hem daha esnek durabiliyorum artık. Her şey artık hem daha derin hem daha hafif. Ve bütün bu deneyimleri daha rahat anlamamı, içselleştirmemi, görmemi sağlayan en büyük araç da kelimelerim. Yazıyorum çünkü yazı benim bu hayatta ruhumla özgürce dansedebildiğim en özgür alan. Yazıyorum çünkü yaşadığımız, başımıza gelen herhangi bir şeyde yalnız olmadığımızı, çaresiz olmadığımızı bilelim, kuvvetimizi yine birbirimizden alalım, birbirimize yayalım ve şifa olalım diye.. Tüm insanlığa yayılmak niyetiyle. Mail adresim: gamzebaytan@gmail.com

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale