Soğuk havalarda egzersiz yapmak için kapalı spor merkezlerine, stüdyolara ya da açık havada spor yapmayı tercih etmişsek bile üzerimize giydiğimiz kalın kıyafetlere mecbur kalıyoruz. Çoğu zaman da bu mecburiyetler spordan vazgeçmemize bile sebep olabiliyor.
‘Bu soğukta kim dışarı çıkacak şimdi? Spor salonunun havalandırma sistemi de yeterli değil zaten! Bu havada motive olamıyorum’ gibi bir çok bahane ile spor için ayırabileceğimiz vakit çoğu zaman televizyon karşısında ya da arkadaş buluşmaları ve çay-kahve keyfi ile geçiyor. Evde olmanın ve arkadaşlarla çay-kahve keyfinin de güzelliği var elbette ama spor vaktimizden çalmadan…
Havaların ısınması ile bizi spordan alıkoyan bunun gibi bahanelerde ortadan kalktı. Sıcaklığın artmasıyla birlikte enerjimiz de arttı ve çoğunlukla spor için tercihimiz ılık deniz kokulu sahiller, yeşili bol orman ya da parklar olmaya başladı.
Son yapılan bilimsel araştırmalar ile açık havada yapılan egzersizin yağ yakımını hızlandırdığı, moral yükseltici ve kişinin kendisine olan güveninin artmasına yardımcı olduğu belirlendi. Ayrıca açık havada spor yapmak, gözlerin daha fazla uyarıcıyla karşılaşmasından dolayı göz kaslarının kuvvetlenmesini sağlayarak özellikle miyop için koruyucu etki sağlıyor.
Açık havada yapılan sporun vücuda faydaları
Açık havada yapılan egzersiz, kasların yapılanması için gerekli olan doğal steroidlerin en önemli ham maddelerinden biri olan D vitamini alımı sağlandığından dolayı kardiyovasküler rahatsızlıklar, Alzheimer, depresyon, bağ dokusu sakatlıkları ve hamilelik komplikasyonlarına engel oluyor.
Insomnia yani uykusuzluk problemi için, açık havada yapılan en az 30 dakikalık egzersiz ile maruz kalınan gün ışığı, gece vücudun uyku moduna geçmesi için uyarıcı oluyor.
Tüm bunlarla birlikte özellikle yeşil alanlarda yapılan egzersizler hiperaktivite sorunu olanlar için de sakinleştirici etki sağlıyor. Ayrıca bol oksijen ile yapılan egzersiz bağışıklık sistemini kuvvetlendiriyor. Bununla birlikte bedenimize fayda sağlamayan birçok şeyden uzak kalmamız kolaylaşıyor.
Açık havada egzersiz için benim tercihim genellikle bisiklet ya da tempolu yürüyüş ve hafif koşu oluyor. Bu şekilde formumu korumak çok daha keyifli hale geliyor ve egzersiz süresi ne olursa olsun sonunda mutlaka stretching, esneme hareketlerini uyguluyorum. Bu sayede yorulan ve kasılan kasların tekrar esnekliğini kazanarak hem daha dayanıklı olmasını hem de rahatlamasını sağlıyorum. Ayrıca bisiklet ve yürüyüş ile yoğunluk bacak kaslarımda olduğundan, esneme hareketlerinden önce karın ve kollara yönelik kısa bir uygulama yaparak bedenimi dengeli bir şekilde çalıştırmış oluyorum.
Sizin için hazırladığım videoda yürüyüş, koşu ya da bisiklet sonrası üst, alt ve yan karın kasları ile arka kol, ön omuz ve göğüs kaslarını çalıştırıyoruz. Hareketlerde tekrar sayılarını 8-10 ile başlayıp kuvvetlendikçe arttırabilirsiniz.
Son bölümde ise kısa esneme hareketleri ile üst, arka bacak kasları ile sırtı ve gövdenin yanındaki kasları esnetiyoruz. Esneme hareketlerinde bekleme sürelerini en az 10 saniye tutun. Kasılmanın yoğun olduğu bölgelerde bekleme sürelerini arttırabilirsiniz. Hareketler boyunca nefesi burundan alıp ağızdan verin asla nefesi tutmayın. Yanınızda suyu eksik etmeyin ve dışarı çıkmadan önce güneş koruyucu kreminizi sürmeyi unutmayın…
İlginizi çekebilir: Daha hareketli bir ofis hayatı için masa başı egzersizleri