X

Açık hava yürüyüşleri ve koşuları için: Amaca uygun koşu ayakkabısı seçmenin püf noktaları

İlkbaharın gelmesi ve havaların günden güne daha da ısınmasıyla birlikte pek çoğumuz evden çok dışarıda vakit geçirmeye, egzersiz rutinlerimizi açık havaya taşıyarak bol oksijen ve güneş eşliğinde doğa yürüyüşlerine ve açık hava koşularına çıkmaya başladık.

Açık havada yapılan koşular ve doğa yürüyüşleri her ne kadar özel ekipman gerektirmeyen, basit sporlarmış gibi görünse de, doğru ekipman seçilmediğinde ve uygun teknikler kullanılmadığında sakatlanmalara kadar varabilen olumsuz durumlarla sonuçlanabiliyor.

Koşu ya da yürüyüş yapılan zeminin sertlik derecesinden eğimine, yolunuzda ne kadar engel olduğundan hangi hızda koştuğunuza kadar pek çok şey, amacınıza uygun bir koşu ayakkabısı seçmenizi gerektiren faktörler arasında yer alıyor. Açık havada yapacağınız koşularda ve yürüyüşlerde doğru ayakkabı seçimi yaptığınızda, olası sakatlanmaların ve istenmeyen pek çok durumun önüne geçebilmeniz mümkün.

Koşudan ve yürüyüşten aldığınız keyfi artırmanın ve performansınızı en üst seviyede kullanmanın yanı sıra sakatlanma riskini de en aza indirmenize yardımcı olacak önerilerimizi, sizler için bu yazımızda bir araya getirdik. Amacınıza en uygun ayakkabıyı seçtikten sonra, doğadaki en zorlu koşullarda bile rahatlıktan ve konfordan ödün vermeden koşmanın ve yürümenin keyfini çıkarabilirsiniz. 

Yüksek tempoda koşmayı ve yürümeyi sevenler için

Yüksek tempoda koşarken ve yürürken, hızlı bir ivmeyle ilerlemeye çalıştığınız için vücut ağırlığınız bacaklarınıza ve ayaklarınıza ekstra bir yük bindirebilir. İleriye attığınız her adım, ayağınızın altındaki kaslarda, aşil tendonunuzda, ayak bileğinizde, kalf kasınızda, diz eklemlerinizde ve kalçanızda ekstra bir yük oluşması anlamına gelecektir. Özellikle kilo fazlalığınız ya da eklemlerinizle ilgili küçük de olsa bir probleminiz varsa, yüksek tempoda yürürken ya da koşarken, her adımınızda vücudunuzun normalde taşıdığından çok daha fazla yük taşıdığının farkında olmalısınız. 10 km’lik bir koşuda/yürüyüşte ortalama 10.000 adım attığınızı düşünürseniz, koşu sırasında bacaklarınıza binecek küçücük bir yükün bile eklem, kas ve kemik sağlığınız için ne kadar riskli olabileceğini kolaylıkla tahmin edebilirsiniz. 

Koşu sırasında sarf ettiğiniz enerjiyi momentuma dönüştüren VECTIV teknolojisiyle donatılmış Flight VECTIV hız için özel olarak tasarlanmış, muhteşem bir koşu ayakkabısı. Her adımına itiş gücü kazandırırken şok etkisini %10 azaltan Flight VECTIV itiş gücü ve stabilite sağlayan 3D karbon plakası, VECTIV Kavisli Orta Taban geometrisi ve kaymayı engelleyerek her türlü zeminde güvenle hareket etmenize olanak veren SurfaceCTRL™ tutuşuyla; enerjiyi momentuma dönüştürerek her adımda daha fazla mesafe kat etmenize yardımcı oluyor.

Hafif ve enerji veren tasarımı North Face atletlerince denenen Flight VECTIV, özellikle ultra mesafeler için tasarlanmış olma özelliği taşıyor. Kevlar®, polyamid ve Matryx® kumaşları sayesinde oldukça dayanıklı yapıda olan ve güçlendirilmiş burun desteği de bulunduran Flight VECTIVFlight VECTIV, özellikle ultra mesafeler için tasarlanmış olma özelliği taşıyor. Kevlar®, polyamid ve Matryx® kumaşları sayesinde oldukça dayanıklı yapıda olan ve güçlendirilmiş burun desteği de bulunduran Flight VECTIV, bu benzersiz yapısıyla, enerji verimliliğinden ödün vermeden üstün denge, kavrama ve şok emilimi sağlıyor. 

The North Face’in koşucusu Kaytlyn Gerbin, “Flight VECTIV hızlı, hafif ve duyarlı. Plaka, ayakkabılara duyarlı ve yüksek performans getiriyor ve aerodinamik üst kısım, ayakkabının ayaklara uyumunu arttırırken, hafifliğini de koruyor. Kuzeybatı Pasifik’teki 93 millik Wonderland Trail’den 80 millik Transgrancanaria parkuruna kadar, beni desteklemesi için bu ayakkabılara güvendim” diyor.

Koşu yazarlarımızdan Gözde Mimiko Türkkan’ın VECTIV ile doğa koşusu deneyimleriniyse İstanbul’da bir kent ormanı ile Mont Blanc buzulunun patikaları arasında bir içsel çağrı yazımızda tüm detaylarıyla yer alıyor.

Doğanın derinliklerini keşfetmek isteyenler için

Açık havada yürüyüş yapmanın ve koşmanın en güzel yanlarından biri de doğanın kalbine inerek daha önce hiç keşfetmediğimiz rotaları ve gizli köşeleri keşfetmek. Ancak doğa bilinmezliklerle dolu ve keşiflerimiz sırasında bazen beklenmedik engellerle kaşılaşabiliyoruz. Bu nedenle eğer amacınız hızlı olmaktan çok, ne kadar engebeli olursa olsun koşu ve yürüyüş sırasında rahatınızı ve konforunuzu korumaksa, ayakkabı seçiminizde kullanılan malzemelerin dayanıklı olmasına, ayakkabının tabanının darbeyi emici yastıklarla desteklenmiş olmasına ve en önemlisi de ayakkabınızın yer tutuşunun güçlü olmasına dikkat etmelisiniz.

Dayanıklı yastıklama ve tutuş teknolojisiyle VECTIV Escape, koşu ve doğa yürüyüşü sırasında sadece spor yapmakla kalmayıp doğanın derinliklerini keşfetmek isteyenler için tasarlanmış olan bir ayakkabı. Doğada karşılaşabileceğiniz hemen hemen tüm engelleri güvenle aşmanıza yardımcı olabilecek, ultra hafif olmasına karşın bir o kadar da destekleyici 3D VECTIV plaka, VECTIV Kavisli Orta Taban geometrisi ve SurfaceCTRL™ tutuşuyla VECTIV EscapeVECTIV Escape, koşu ve doğa yürüyüşü sırasında sadece spor yapmakla kalmayıp doğanın derinliklerini keşfetmek isteyenler için tasarlanmış olan bir ayakkabı. Doğada karşılaşabileceğiniz hemen hemen tüm engelleri güvenle aşmanıza yardımcı olabilecek, ultra hafif olmasına karşın bir o kadar da destekleyici 3D VECTIV plaka, VECTIV Kavisli Orta Taban geometrisi ve SurfaceCTRL™, yeni yerleri rahatlıkla keşfedebileceğiniz ideal bir hafif doğa yürüyüşü ayakkabısı. Dikişsiz örgü sayası son derece esnek olan ve ayağı rahatlıkla kavrayan VECTIV Escape, yüksek tutuşlu tabanı sayesinde engebeli zeminlerde sıkı durarak ilerlemenize yardımcı oluyor.

Uzun süreli koşu ve yürüyüşlerde rahatlık arayışında olanlar için

Bazılarımız için doğada koşu ve yürüyüş yapmak sadece egzersiz yapmak anlamına gelirken, bazılarımız için hiç bilinmeyen bir maceranın içine atılmak ve doğanın çağrısına kulan vererek saatlerce doğanın kalbinde zaman geçirmek anlamına geliyor. Koşu ve yürüyüş sırasında engebeli arazilerde, saatler süren koşular ve yürüyüşler, o sırada farkında olmasanız da bacaklarınızın ve eklemlerinizin daha fazla baskıya maruz kalmasına ve uzun süren kas ağrılarına sebep olabiliyor. Dolayısıyla uzun süre ayakta kalsanız da, hem koşu ve yürüyüş sırasında hem de sonrasında konfor sağlayacak bir ayakkabı seçimi yapmanız son derece önemli. 

Kadınlar için özel tasarlanan VECTIV Hypnum daha uzakları keşfedebilmek isteyenler için stabilite ve uzun süreli konfor sağlayan bir doğa yürüyüşü ve koşu ayakkabısı olmasıyla ön plana çıkıyor. Ultra hafif ve destekleyici 3D VECTIV plaka, VECTIV kavisli orta taban geometrisi ve SurfaceCTRL™ tutuşuyla VECTIV HypnumVECTIV Hypnum daha uzakları keşfedebilmek isteyenler için stabilite ve uzun süreli konfor sağlayan bir doğa yürüyüşü ve koşu ayakkabısı olmasıyla ön plana çıkıyor. Ultra hafif ve destekleyici 3D VECTIV plaka, VECTIV kavisli orta taban geometrisi ve SurfaceCTRL™, yeni yerleri rahatlıkla keşfedebileceğiniz ideal hafifliği ve konforu sağlıyor. Verdiği his ve görünüşü en sevdiğiniz spor ayakkabıya benzer ama VECTIV teknolojisiyle donatılmış olmasının yanı sıra, nefes alan file sayası, ince hatlı topukları ve orta ayak desteği ile kadınların anatomik yapısına özel şekilde biçimlendirilmiş. Topuk ve başparmak kısmı ise, kayalık patikalarda koruma sağlamak için belirli oranda güçlendirilmiş. 

Koşu ve yürüyüşte tırmanışı sevenler için

Özellikle dağlık alanlarda ve eğimli arazilerde koşmak ve yürümek, tırmanış severlerin en çok tercihe ettiği deneyimlerin başında geliyor. Tırmanış yaparken diz arkasındaki bağların, kalf kasının ve topukların doğru ayakkabı seçimiyle ve uygun topuk kalınlığıyla desteklenmesi gerekiyor. Genelde engebeli olan dağlık arazilerde koşu ve yürüyüş yapmak, eklemlerin yanı sıra ayak tabanın ön kısmına ve parmak uçlarına da ekstra yük bindirebiliyor. 

VECTIV Taraval, dağlara en iyi stilde tırmanman için klasik dayanıklılık ile üstün stabiliteyi bir araya getiren ve tırmanışınız sırasında ekstra konfor ve rahatlık sağlayan bir tırmanış ayakkabısı. Modern teknolojiyi ve retro stili bir araya getiren VECTIV TaravalVECTIV Taraval, dağlara en iyi stilde tırmanman için klasik dayanıklılık ile üstün stabiliteyi bir araya getiren ve tırmanışınız sırasında ekstra konfor ve rahatlık sağlayan bir tırmanış ayakkabısı. Modern teknolojiyi ve retro stili bir araya getiren

Koşu ve yürüyüş sırasında bacaklarınıza, ayaklarınıza ve eklemlerinize aşırı yük binmesini engellemek ve olası sakatlıkları önlemek için doğru ayakkabı seçiminin yanı sıra dikkat etmeniz gereken diğer püf noktaları ise şöyle:

  • Optimum adım uzunluğunuzu ölçerek koşu ve yürüyüş mesafenizde kaç adım attığınızı takip edin; kalçanıza ve dizlerinize çok uzun süreler, aşırı yük binmesine izin vermeyin.
  • Her adımda kas ve kemiklerinize binen yükün yarattığı şokun kısa sürmesini sağlamak için ayağınızı mümkün olduğunca kısa süre yere değdirmeye çalışın.
  • Bütün yükü topuklarınızın ya da parmak uçlarınızın üzerine vermemek yerine, yükü ayak tabanına düzgün olarak dağıtmaya çalışın.
  • Vücudunuzun yükünü ayaklarınızın yan taraflarına değil tam ortasına verdiğinizden emin olun.

Optimum adım uzunluğunu bulmak ve her adımda ayağı mümkün olduğunca kısa süre yere değdirmek teknik bir öğrenme süreci gerektirir ve uzun süre antrenman yaparak bulunabilir. Diğer maddeler ise hem doğru bir teknik geliştirerek hem de doğru koşu ayakkabısı seçmekle kolaylıkla düzeltilebilir.

Keyifli yürüyüşler, konforlu koşular! 

Bu yazı, The North Face‘in katkılarıyla hazırlanmıştır.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Aldığımız iki nefesten biri denizden: #MaviNefesProjesi

Denizler, gezegenimizin kalbinde atan en önemli yaşam kaynakları. Sadece tatil rotalarını ya da en şahane manzaraları süslemekle kalmayan bu su ve hayat kaynaklarımız, gezegenimizin dengesi ve canlı yaşamlarının devamı için de kritik bir rol sahibi. Çünkü, ihtiyaç duyduğumuz oksijenin yarısından fazlası denizlerden geliyor. Ancak, denizlerimizin karşı karşıya olduğu tehditler, ekosistemin geleceğini tehlikeye atıyor.



İklim değişikliği, çevre kirliliği, insan müdahaleleri, plastik atıklar, petrol sızıntıları veya müsilaj gibi pek çok faktör, denizleri kirletmekle kalmıyor geleceğimizi de adım adım yok etmeye başlıyor. Çünkü denizlerdeki kirlilik, hem denizdeki hem de karadaki canlı yaşamını tehdit ediyor ve ekosistemin dengesini bozarak gezegenimizin geleceğinden çalıyor.

Denizlerimizin ve gezegenimizin karşı karşıya olduğu tehditler karşısında sessiz kalmayan Garanti BBVA, DenizTemiz Derneği/TURMEPA iş birliğiyle sürdürdüğü Mavi Nefes Projesi ile bu yıl da denizlerimize, yani yaşam kaynağımıza, sahip çıkıyor. Mavi Nefes Projesi, başta plastikler olmak üzere deniz çöplerinin toplanmasına ve deniz ekosisteminin korunmasına katkı sağlıyor ve denizlerimizdeki oksijen kaynakları olan deniz çayırlarını ve mercanları çoğaltıyor.

“Dünyaya iyi bakıyoruz, geleceğe iyi bakıyoruz.”

“Dünyaya iyi bakıyoruz, geleceğe iyi bakıyoruz.” misyonuyla yola çıkan Garanti BBVA, DenizTemiz Derneği/ TURMEPA ile birlikte hem deniz kirliliğini azaltmak hem de denizlerdeki biyoçeşitliliği korumak ve deniz ekosistemini rehabilite etmek için uzun soluklu bilimsel koruma ve izleme çalışmaları yürütüyor.

Mavi Nefes Projesi kapsamında Eylül 2021-Haziran 2024 döneminde Marmara Denizi, Adrasan ve Van Gölü’nde yaklaşık 200 bin kişinin günlük üretimine eşit 230 ton katı ve sıvı atık toplandı, uygun olan atıkların geri dönüşüme kazandırılması içinse çalışmalar sürüyor.



Projenin eğitim ayağında ise deniz temizliği konusundaki farkındalığı artırmak amacıyla ortaokul öğrencilerine ve öğretmenlerine denizlerin önemi, deniz ekosisteminin korunması ve sürdürülebilir su kaynakları için bireysel sorumluluklar konularında eğitimler veriliyor. Mavi Nefes Eğitim Otobüsü ve çevrim içi eğitimlerle 3 yıl boyunca 8 ilde yaklaşık 80 bin öğrenciye ulaşıldığı biliniyor.

Bu başarılı iş birliği, hem denizlerimize hem de gezegenimize hayat verirken; temiz denizlerin, sağlıklı ve uzun ömürlü bir yaşamın temelini olduğunu da bir kez daha bizlere hatırlatıyor. Denizlerdeki deniz çayırlarını ve mercanları koruyup çoğaltmak için çalışmaların sürdürüldüğü Mavi Nefes Projesi sayesinde “aldığımız iki nefesten biri denizden” diyen Garanti BBVA, DenizTemiz Derneği/ TURMEPA ile tertemiz ve sağlıklı yarınların kapısını aralıyor. Bu başarılı iş birliğinden ilham alarak geleceğimizden çalmak yerine geleceğimizi korumak için çalışmak ve denizlerin yaşam kaynağımız olduğunu her an hatırlamak ve hatırlatmak, hepimizin yarınlarımıza yapacağımız en büyük yatırım.

*Bu yazı Garanti BBVA katkılarıyla hazırlanmıştır.



Orkid, “Sporla Güçlen” projesine verdiği destekle kız çocuklarının geleceğine ışık tutuyor

Bir kız çocuğu düşünün: Günün ilk ışıklarıyla birlikte koşuya çıkan, her sabah elinde topuyla antrenman yapan, büyük bir hevesle hem bedenini hem de zihnini beslemek için yıllarca gönül verdiği spor dalı uğruna çalışmaya devam eden ve uzun yıllar sonra gözlerinden ışıklar saçarak ilk kupasını milyonların önünde havaya kaldıran… Ne harika bir tablo, öyle değil mi?



Toplumun her köşesinde, binlerce kız çocuğu bu anı yaşamayı hak ediyor. Ancak, ne yazık ki birçoğu için spor; erişilmesi çok güç bir lüks, uzak bir hayal gibi kalıyor hayatları boyunca. Oysa spor, sağlığın, özgüvenin, azmin, başarının, kararlılığın, istikrarın temellerini atan, kız çocuklarının güçlü bireyler olarak yetişmesine katkı sağlayan en önemli araçlardan biri. Bu önemin farkında olan ve kız çocuklarını spor yoluyla güçlendirmek isteyen Orkid, Watsons iş birliği ile Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’nin (TMOK) Diyarbakır, Gaziantep ve Şanlıurfa’da yürüttüğü “Sporla Güçlen” projesine destek veriyor.

Geleceğe atılan adımlar: Kız çocukları, ‘sporla güçleniyor’

Türkiye’de kadınları ilk kez hijyenik pedle buluşturan P&G’nin kadın bakım markası Orkid, 45 yılı aşkın süredir dünyadaki tüm kadınların hayatını kolaylaştırmak, onları her alanda desteklemek için imza attığı çalışmalarına bir yenisini daha ekleyerek “Sporla Güçlen” projesiyle kız çocuklarının yanında oluyor.

Kız çocuklarına sporla yeni yollar açmayı ve kız çocuklarının geleceğini aydınlatmayı hedefleyen Orkid, yürüttüğü bu iş birliğiyle kız çocuklarının eğitim ve spor yaşamlarını desteklemeyi, onların fiziksel, zihinsel ve sosyal gelişimlerine katkı sağlamayı amaçlıyor. Kız çocuklarının hayatta karşılaşacakları tüm zorluklar karşısında çok daha güçlü durmalarını sağlayan, onların bütüncül gelişimini desteklerken duygusal dayanıklılık kazanmalarına da zemin hazırlayan sporun gücü, yadsınamayacak kadar fazla. Öyle ki; Orkid’in, İpsos ile Türkiye genelinde gerçekleştirdiği araştırmaya göre; ergenlik döneminde spor yapan kadınların %77’si, sporun bugün oldukları kişi olmalarına yardımcı olduğunu belirtiyor. Dahası, yapılan bu araştırmaya göre; ergenlik döneminde spor yapan kızlar, istedikleri kişi olmalarına yardımcı olabilecek özgüven ve becerileri sporla kazanıyor.

Buna rağmen genç kızların neredeyse yarısının düzenli spor yapmadığı sonucuna ulaşan Orkid, TMOK ve Watsons iş birliği ile kız çocuklarının sporla güçlenmesi için onların yanında yer alıyor. Kız çocuklarının hem eğitimlerine hem de spora devam etmelerine yönelik gerekli spor malzemelerinin temin edilmesini destekleyen Sporla Güçlen projesi ile Diyarbakır, Gaziantep ve Şanlıurfa’da bulunan okullardaki kız öğrenciler dönem boyunca badminton, basketbol ve voleybol dallarında eğitim alıyor.



Kadınların daha özgüvenli olmasını destekleyen ve spor ile olan bağlarını güçlendirmeye odaklanan bir marka olarak Orkid, hiçbir kız çocuğunun bu haklarından mahrum kalmaması için çalışıyor. Bu sayede geleceğin sağlıklı, özgüvenli, başarılı ve belki de milli sporcuları bugünden yetişmeye başlıyor. Gelecek nesillerin hayallerine ulaşmalarına yardımcı olmak için onların yanında olmaya ve onları cesaretlendirmeye devam eden Orkid, kız çocuklarına yeterli imkan sağlandıkça daha eşit ve aydınlık yarınların mümkün olduğuna inanıyor.

Kız çocuklarını genç yaşta sporla tanıştırarak onların kendi potansiyellerini keşfetmelerine olanak tanıyan bu projenin ve başta Orkid ile Watsons olmak üzere projenin tüm destekçilerinin ülkemize ve dünyaya ilham olması, kız çocuklarının ışıl ışıl bir geleceğe doğru çok daha emin adımlarla yürümesi hepimizin en büyük temennisi.

Güçlü kadınlar, güçlü yarınlar için, #SporlaGüçlen projesine destek veren Orkid ürünlerini Watsons’ta keşfetmek için tıklayın.

*Bu yazı Orkid katkılarıyla hazırlanmıştır.



Sofralarda sürdürülebilir şıklığın yeni adı: Porland Re-Gen

Doğaya olan etkimiz, her gün attığımız adımlarla yeniden şekilleniyor. Günlük yaşamımızda aldığımız kararlar, tüketim alışkanlıklarımız ve yaşam tarzımız, doğa üzerinde hiç silinmeyecek izler bırakıyor, üstelik bu izler günden güne daha da derinleşiyor. Ulaşım tercihlerimizden yeme-içme alışkanlıklarımıza, satın aldığımız ürünlerden şehir hatta ülke dışından verdiğimiz siparişlere kadar hayatımızın her alanında karşımıza çıkan bu etki, yani karbon ayak izimiz, aynı zamanda günlük yaşamda kullandığımız eşyalarla da yakından ilişkili. Ne yediğimiz, ne içtiğimiz kadar yediklerimizi-içtiklerimizi nasıl tükettiğimiz de karbon ayak izimiz üzerinde etki sahibi.



Bu durumun farkında olan ve çevre bilinciyle hareket eden Porland, kırık porselenleri yeniden hayata döndüren Re-Gen Koleksiyonu ile sürdürülebilirlik anlayışını bir adım daha ileriye taşıyor ve dünyada bir ilke imza atıyor. Dünyaya karşı sorumluluk ilkesini odağına alarak üretim süreçlerini yürüten Porland, bu yenilikçi adımıyla bize de gezegenimize olan sorumluluklarımızı bir kez daha hatırlatıyor. İklim krizine karşı geliştirdiği iş modeli sayesinde çevre dostu üretim ve sıfır atık felsefesini benimseyen vizyoner marka, Re-Gen Koleksiyonu ile hem sofraları iyi tasarımla buluşturuyor hem de daha sürdürülebilir bir dünya için yeni şanslar yaratıyor.

Kırık porselenlerden geleceğe: Daha sürdürülebilir bir dünya

Re-Gen ile artık kırık porselenler, sıradan bir atık olmaktan çıkıyor ve yeniden işlenerek hem doğaya hem insana hem de gezegenimize dost bir anlayışı temsil ediyor. Doğayla her şekilde uyumlu, sosyal açıdan faydalı, toplumsal olarak kapsayıcı ve kültürel bağlamda sürdürülebilir bir yaklaşımın öncüsü olan Re-Gen Koleksiyonu, ayrıca tamamen doğal bileşenlerle üretildiği için bakteri ve mikrop barındırmıyor. Dayanıklı ve uzun ömürlü olmasının yanı sıra sağlıklı bir kullanım deneyimi de sunuyor.

Böylece, koleksiyonda yer alan her bir parça sadece bir tabak ya da kupa olmaktan öte, doğaya saygılı ve sürdürülebilir bir yaşam döngüsünün parçası haline geliyor ve gezegenimize olan borcumuzu ödeme yolunda atılmış küçük ama etkili bir adımı simgeliyor.

Doğanın estetik yansıması, sofralara taşınıyor

Porselenin yeniden hayat bulduğu bu koleksiyon, Salda, Ontario, Birdsong ve One and Only isimli dört farklı tasarımdan oluşuyor ve ömürlük desen garantisiyle de zarafetini uzun yıllar koruyor. Re-Gen, sadece estetik açıdan harikalar sunmakla kalmıyor, aynı zamanda çevresel sorumluluğun mükemmel bir örneği olma misyonunu da üstlenerek döngüsel ekonomiye katkı sağlıyor.



Koleksiyonda yer alan her bir parça, doğanın izlerini üzerinde taşıyor. Doğanın sakinliğini, huzurunu, zarafetini yansıtan bu parçalar, sağlıklı, şık ve sürdürülebilir sofralar sunarken sadece bugünü değil, yarını da düşünerek hareket etmemiz gerektiğini hatırlatıyor. Ve günlük hayatın içerisinde çoğu zaman fark etmediğimiz küçük tercihlerin bile ne kadar büyük öneme sahip olduğunu gösteriyor.

İlhamını doğadan alan Re-Gen Koleksiyonu’nun bir parçası olan Salda, Türkiye’nin güneydoğusunda bir volkanik krater gölü olan Salda’nın eşsiz kumsalını yansıtırken; Kanada’nın en güzel eyaletlerinden Ontario’nun masmavi göllerinden esinlenilerek yaratılan Ontario ise mavinin her tonunda derinleştirici bir etki sunuyor. Öte yandan, kuş seslerinin doğadaki varlığını temsil eden yaprak, çiçek ve kuş motifleriyle bezeli Birdsong ise huzur ve mutluluk duygularını sofralarda ön plana çıkarıyor. Gökyüzünün en ihtişamlı halini yansıtan One and Only tasarımları ise göz alıcı renkleriyle doğanın büyülü dokunuşlarını sofralara taşıyor. Karbon emilimini azaltma amacıyla tasarlanan ve güncel teknolojiler kullanılarak üretilen bu koleksiyon, porselen atıklarını sanatla buluştururken geleceğe de şekil veriyor.

Geçen bir yıldaki sürdürülebilirlik çalışmalarıyla 61 ton plastik, 169 ton kağıt, 80 ton ahşap, 80.800 ton su, 301 ton porseleni geri kazandıran Porland, bu sayede 735 ton CO2 emisyonunun engellenmesine öncülük etti. Sürdürülebilirliğe sağladığı katkılarla sektörün öncüsü olan ve ilklere imza atan Porland’ın ilham verici Re-Gen Koleksiyonu’nu daha yakından keşfetmek için hemen tıklayın.

*Bu yazı Porland katkılarıyla hazırlanmıştır.



“Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması” için başvurular başladı

İnsanlığın varoluşundan bu yana kadınlar, toplumda pek çok ilham veren, güçlü roller üstlendi. Her ne kadar toplumsal cinsiyet eşitsizliği kadınların mücadelesini her dönemde zorlaştırmış olsa da; günümüzde kadınlar iş hayatından siyasete, eğitimden medyaya toplumun pek çok alanında yer almaya, seslerini duyurmaya ve görünürlüklerini güçlendirmeye devam ediyorlar. Artık başarılı kadın hikayelerinin pek çok örneği var; özellikle de girişimcilik sektöründe.



Kadınlar girişimcilik dünyasına isimlerini altın harflerle yazdırmaya ve pek çok farklı sektörde muhteşem izlere imza atmaya devam ettikçe, kadın girişimcilerin hikayelerini paylaşmalarına aracı olacak pek çok etkinlik ve yarışma düzenleniyor. Böylelikle hem kadınların girişimcilik konusunda daha aktif olmalarına hem de ilham verici hikayelerini diğer kadınlarla paylaşmalarına olanak sağlanıyor. Bu yarışmaların ilki ve en köklülerinden biri de Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması.

 “Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması, kadın girişimcilerin çevrelerinde yarattığı farka ve faydaya da odaklanırken, girişimcilikteki başarısını Türkiye’ye duyuran kadınların başka kadınlara katkı sağlama konusundaki motivasyonlarını da artıyor. Kadın girişimcileri ve kooperatifleri, büyük bir heyecanla gerçekleşen jüri değerlendirmesi sonucu belirlediğimiz birincilerden biri olması için Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması’na başvurmaya davet ediyoruz.” – Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı Sibel Kaya

Garanti BBVA, Ekonomist Dergisi ve KAGİDER iş birliğiyle: Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması

Türkiye’de, kadın girişimcilere yönelik çeşitli çalışmalar yürüten ilk özel banka olan Garanti BBVA, girişimcilik konusuna büyük önem veren, konuyu sayfalarına taşıyan Ekonomist Dergisi ve Türkiye’de kadın girişimciliği ve liderliğini geliştirmeyi hedefleyen sivil toplum örgütü KAGİDER’in iş birliğiyle 2006 yılından bu yana kesintisiz olarak gerçekleşen Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması” bu yıl 18. kez düzenleniyor.

Yarışmada başvurular, Türkiye’nin Kadın Girişimcisi, Türkiye’nin Teknolojide Gelecek Vadeden Kadın Girişimcisi, Türkiye’nin Yöresinde Sürdürülebilir Fark Yaratan Kadın Girişimcisi, Türkiye’nin Kadın Sosyal Etki Girişimcisi ve Türkiye’nin Kadın Kooperatifi olmak üzere 5 kategoride değerlendiriliyor.



Yarışmanın kazananları ise Şubat ayında yapılacak olan ödül töreni ile açıklanacak. “Türkiye’nin Kadın Girişimcisi” ödülünü alacak girişimci 250.000 TL, “Türkiye’nin Yöresinde Sürdürülebilir Fark Yaratan Kadın Girişimcisi”, “Türkiye’nin Teknolojide Gelecek Vadeden Kadın Girişimcisi”, “Türkiye’nin Kadın Sosyal Etki Girişimcisi” ve “Türkiye’nin Kadın Kooperatifi” kategorilerinin birincileri ise 200 biner TL’lik ödülün sahibi olacak.

“Kadın girişimciliğinin sürdürülebilir kalkınmaya olan etkisini görmek ve bu başarıları ödüllendirmek bizim için büyük bir mutluluk. Kadın girişimcilerin ekonomiye kazandırdığı değer, ülkemizin geleceği için büyük önem taşıyor. Yarışmaya katılacak tüm kadınlara başarılar diliyorum. Hep birlikte, kadınların gücünü daha da ileriye taşıyacağız.” – KAGİDER Yönetim Kurulu Başkanı Esra Bezircioğlu

2025 yılının kadın girişimcisi siz olabilirsiniz

Hikayenizle tüm kadınlara ilham olmak ve başarılarınızı tüm Türkiye’ye duyurmak istiyorsanız; 15 Kadım 2024 tarihine kadar www.garantibbvakadingirisimci.com adresindeki formu doldurarak yarışmaya başvurabilirsiniz.

“Türkiye’de kadının ekosisteme katkısını daha da artırmayı, girişimci kadınları cesaretlendirmeyi amaçladığımız bu yarışma önemli bir aşama kaydetti. 17 yılda 45 bin başvuru olmamız, yıllar içinde kategori sayısının bir iken geçen yıl itibarıyla beşe çıkması çok kıymetli. Ekonomist dergisi, Garanti BBVA ve KAGİDER olarak kadın girişimcilerimizi yarışmamıza davet ediyoruz.” –Ekonomist Dergisi Yayın Yönetmeni Talip Yılmaz



İlgili Makale