X

Egzersiz, acı eşiğini yükseltebilir mi?

Kendinizden bahsederken ‘benim acı eşiğim çok yüksek’ dediğiniz oldu mu? Ya da bir başkası için ‘aa onun ağrı eşiği çok düşüktür’ dediğiniz? Peki nedir bu acı eşiği, değiştirilebilir mi, yükseltilebilir mi? Acıya, ağrıya, sızıya daha dayanıklı hale gelebilir miyiz? Araştırmalara göre evet…

Hepimiz hayatımız boyunca farklı türde acıları, ağrıları deneyimliyoruz… İnce bir sızıdan kalp çarpıntısına, küçük bir kesikten derin bir yaraya kadar… Ancak bu acıların yoğunluğu ve dayanılabilirliği hepimiz için farklı. Kimimiz sabırla neredeyse her acıyı tolere edebilirken kimimiz için küçük bir kıymık batması bile çok büyük bir olay… Bir kişi, bir acıyı sabırla tolere ederken, diğeri aynı acıya dayanamayabilir. İşte bu farklılık, ‘acı eşiği’ olarak bilinen gizemli bir sınıra işaret ediyor.

Acı eşiği, bedenimizin ve zihnimize dair karmaşık bir bulmaca sunuyor: Genetik mirasımız, yaşam deneyimlerimiz, duygusal durumumuz ve hatta günlük alışkanlıklarımız, ne kadar acıya dayanabileceğimizi belirliyor gibi görünüyor. Ancak bu sınırı nasıl geliştirebileceğimizi anlamak, her birimizin iç dünyasına ve bedenimize dair derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Gelin, bu ‘gizemli sınırı’ keşfedelim ve acı eşiğimizi nasıl yükseltebiliriz ona bakalım.

Acı eşiğini yükseltmek için ne yapmalı?

Ağrıyı, sızıyı, yarayı, acıyı tolere etmeyi doğuştan gelen, değişmez bir yetenek olarak düşünüyor olabilirsiniz -birçoğumuz gibi- ancak bilimsel araştırmalar bunun böyle olmadığını gösteriyor. Norveç’teki araştırmacılar fiziksel aktivite ile ağrı eşiği arasındaki ilişkiyi gözler önüne seriyor ve hareketin bu eşiği etkileyebileceğini gösteriyor. Araştırmanın bulguları, kronik ağrıyla mücadele edenler ve dayanıklılıklarını artırmak isteyen herkes için de büyük önem taşıyor.

Norveç’teki Tromsø Üniversite Hastanesi’nden 10.000’den fazla yetişkin üzerinde gerçekleştirilen araştırmada katılımcılardan kendi aktivite seviyelerini bildirmeleri istendi ve her katılımcı dondurucu soğuk suya elini daldırdı. Daha sonra katılımcıların ağrıları bir ölçekte derecelendirildi. Bu durum, 8 yılda 2 kez ölçüldü. Sonuç olarak, daha aktif bir yaşam tarzı bildiren katılımcılar, buz gibi suyun neden olduğu ağrıyı daha düşük değerlendirdi. Daha sık egzersiz yapan katılımcılar, çoğunlukla hareketsiz olan gruba göre suyun içinde ellerini yaklaşık 20 saniye daha uzun süre tutabildi. Bunun yanı sıra ilginç bir şekilde, sekiz yıllık çalışma süresince aktivite seviyelerini artıran katılımcılar zaman içinde ağrıya karşı artan tolerans gösterdiler. Bu araştırma yalnızca ağrı eşiğinin yükseltebileceğini değil, aynı zamanda kronik ağrının başarılı bir şekilde yönetilmesi için de egzersizin etkili bir yöntem olabileceğine ışık tuttu.

Peki, yalnızca bu kadar mı? Hayır. Harvard Üniversitesi’ndeki çalışmalar ‘mindfulness’ yani farkındalık pratiklerinin de hem kronik ağrıyla mücadelede etkili olduğunu hem de acı eşiğini yükselttiğini gösteriyor. Ayrıca, yapılan bir başka araştırma zerdeçalın da ağrı eşiği ile olan ilişkisini ortaya çıkarıyor. Zerdeçalın ana bileşiği olan kurkumin, süper bileşenlerden biri olarak değerlendiriliyor, çünkü araştırmalar bütüncül sağlığa olan birçok faydasının yanı sıra kronik ağrı için de birebir olduğunu gözler önüne seriyor. Dilerseniz ‘Zerdeçal nedir? Zerdeçalın mucize faydaları’ yazımıza da göz atabilirsiniz. Son olarak, akupunktur da birçok sağladığı faydanın yanı sıra ağrıların dindirilmesi, migren, baş ağrısı, bel ağrısı gibi ağrıların hafiflemesi gibi ağrı eşiğini güçlendirebilecek etkilere sahip.

Genetik yatkınlık da ağrı eşiği konusunda etkisi yadsınamaz bir faktör. Aile geçmişi, ağrı eşiğinin ne kadar yüksek veya düşük olabileceğini belirlemede rol oynayabilir. Öte yandan, yaş da belirleyici bir etmen olabilir. Genellikle yaşlandıkça, ağrı eşiği azalabilir ve daha hassas hale gelebilirsiniz. Yetersiz uyku da ağrı eşiğini düşürebilir. İyi bir uyku düzeni sağlamak, ağrı algısını azaltabilir. Bütüncül sağlığınızı koruyarak, uyku düzeninize özen göstererek ve yukarıdaki araştırmaların da ortaya çıkardığı gibi mindfulness, akupunktur ve zerdaçaldan destek alarak acı eşiğinizi artırabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Kronik hastalıkları olan kişilere yardımcı olabilecek Kaşık Teorisi nedir?

Kaynak: mindbodygreen

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale