X

Açelya Bakım Kılavuzu

Açelya, Mart ila Haziran ayları arasında çiçek açan çok yıllık bir bitkidir. Çiçekleri pembeden mora, kırmızıya, turuncuya ve sarıya kadar pek çok renkte olabilen açelya hem bahçede hem de iç mekanda yetiştirilebilir. Bununla birlikte iç mekanda açelya yetiştirmeden önce doğru açelya çeşidinin seçilmesi önemlidir.

Açelyanın yaprak döken çeşitlerinin çoğu kökeni Çin, Kore ve Tayvan olmakla birlikte bazıları ise Japonya’dandır. Yaprak döken çeşitler ise genelde Asya, Doğu Avrupa ve Kuzey Amerika’ya aittir. İç mekanda yetiştirilmek üzere üretilen açelya çeşitleri genelde zor koşullara karşı dayanıklı olan melez bitkilerdir. Açelyaya dair merak ettiğiniz her şeyi ve açelya bakımından dikkat etmeniz gereken püf noktalarını bu yazıda okuyabilirsiniz.

Açelya Nedir?

Açelya, gölge yerleri seven, çeşitli renklerde çiçekler veren ve iç mekan dekorasyonunda sıkça tercih edilen bir bitkidir. Günde en az 4 saat güneş ışığına ihtiyaç duyan açelya, yaz aylarının sıcak ve kurak geçtiği yerlerde öğleden sonra gölgeye ihtiyaç duyar. Nemli, asitli ve besin değerleri bakımından zengin toprakları seven açelyanın büyüme hızı çeşidine göre değişiklik göstermekle birlikte çoğu açelya çeşidi yavaş büyür. Genelde ilk yılında çiçek açan açelyaların tam boyutlarına ulaşması 10 yılı bulabilir. Uygun şartlar sağlandığında evde bakmak için ideal bir bitki olan açelyanın genel özelliklerini ve ihtiyaçlarını öğrenerek bitkinizin canlı ve sağlıklı olmasını sağlayabilirsiniz. Açelyanın genel özellikleri şu şekildedir:

  • Botanik adı: Rhododendron sp.
  • Aile: Fundagiller
  • Türü: Funda
  • Olgunlaştığında ulaştığı ölçüler: 1-6 metre yükseklik, 1-6 metre genişlik
  • Güneş isteği: Kısmi, tam
  • Toprak isteği: Drenajı iyi toprak
  • Toprak pH’ı: Asidik
  • Çiçeklenme dönemi: İlkbahar
  • Çiçek rengi: Beyaz, pembe, mor, kırmızı, turuncu, sarı
  • Toksisite: İnsanlar ve evcil hayvanlar için zehirlidir.

Açelya Nasıl Bakılır?

Açelya genel olarak drenajı iyi ve asidik toprakları seven, günde yaklaşık 4 saat güneş ışığına ihtiyaç duyan ve sıcak iklimlerde gölge ihtiyacı yüksek bir bitkidir. İç mekanda açelya bakmak için dikkat etmeniz gereken noktalar genel olarak şu şekildedir:

Işık isteği

Açelya kısmen güneş ışığı kısmen de gölge ihtiyacı olan bir bitkidir. Bu nedenle açelyaları sabah güneşi alan ve öğleden sonra gölge olan bir yere koymak en iyisi olacaktır. Ancak açelya uyumlu bir bitki olduğu için bu şartlar sağlanamasa da gelişim gösterecektir. Güneş ışığına fazla maruz kalan açelyalar genelde daha kısa gövdeye sahip olup daha fazla çiçek açsalar da çiçeklerin ömrü daha kısa olur. Gölgede yetiştirilen bitkiler ise daha uzun gövdeye sahip daha az çiçek açsalar da bu bitkilerin çiçeklenme dönemleri daha uzun sürer.

Toprak isteği

Açelya, asitli ve drenajı iyi topraklardan hoşlanır. Bu nedenle açelya yetiştirmek için toprağın pH’ının 4,5 ila 6 arasında olmasına dikkat etmek gerekir. Açelya aynı zamanda besin bakımından zengin toprakları sevdiğinden toprakta bol miktarda organik madde bulunması önemlidir.

Su isteği

Açelyaların çiçek açması için suya ihtiyaçları vardır. Yeterince su alamayan açelyalar kuruyacak ve yapraklarında aşağı doğru sarkma olacaktır. Bitkinizde bu belirtileri gördüğünüzde sulama zamanının geldiğini anlayabilirsiniz. Açelyayı yavaş ve derin sulamak, bitkinin birkaç saat içinde kendine gelmesini sağlayacaktır.

Sıcaklık isteği

Açelyanın sıcaklık isteği çeşidine göre farklılık gösterir. Bu nedenle bitkinizin çeşidini nerede bakacağınıza bağlı olarak seçmeniz gerekir. Bununla birlikte genel olarak çok soğuk havalar açelyanın tomurcuklar oluşturamamasına neden olabilir. Çok sıcak havalar ise çiçeklerin yanmasına yol açabilir. Açelyaların hava koşullarına bağlı olarak karşılaşabileceği sorunlardan bir diğer küflenme olabileceği için açelyaları hava akımının olduğu bir yere koymaya dikkat etmek gerekir.

Gübre isteği

Açelyaların daha canlı ve sağlıklı olması için gübre kullanılması gerekebilir. Gübrelemeye kışın sonundan ilkbaharın başlarına kadar devam etmek ve en geç Mart ayının son haftasına kadar devam edilmelidir. Toprak pH’ının asidik veya alkali olduğu yerlerde asitliği arttırıcı gübreler kullanabilir. Toprak pH’ının bilinmemesi halinde ise 15-15-15 gübre genelde yeterli olmaktadır.

Açelya Nasıl Çoğaltılır?

Açelyaların çoğaltılması biraz zaman alsa da bitkinin gövdesinden parça keserek yeni bitkiler yetiştirmeniz mümkündür. Açelyanızı çoğaltmak için şu adımları izleyebilirsiniz:

  • İlkbaharın sonlarında bitkinin yeni saplarından yaklaşık 10-12 cm’lik bir kısmı kesin. Üstteki yapraklar hariç diğer yaprakları koparın.
  • Kestiğiniz yerin alt kısmındaki 2,5-3 cm’lik kısmı kazıyın ve sonrasında sapı köklendirme hormonuna batırın.
  • Kestiğiniz yeri torf ve perlit karışımı gibi uygun bir ortama dikin. Bitkinin köklenmesini sağlayacak toprağın genelde standart saksı karışımından daha gözenekli ve drenajlı olması gerekir. Köklendirme için en az 15 cm derinliğinde bir saksı seçin.
  • Toprakta bitkiyi diktiğiniz yeri nemlendirin ve bastırın. Sonrasında saksıyı plastik bir poşete veya başka şeffaf bir kaba yerleştirin. Saksıyı aydınlık ancak doğrudan güneş ışığı almayan bir yere yerleştirin.
  • Bitkinin köklenip köklenmediğini hafifçe çekerek kontrol edin. Genelde 4-8 hafta içinde kök sisteminin gelişmesi gerekir.
  • Kökler geliştiğinde saksının üzerindeki plastiği çıkarın ve bitkiyi beslemeye devam edin. Yeni oluşan açelyaya kış boyunca ve sonraki bahar ayına kadar aynı saksıda bakın. Bitkide yeni oluşumlar görüyorsanız, bitkinizi yeni saksısına alma zamanınız gelmiş demektir.

Açelya Neden Solar?

Açelyanızın yapraklarının solmasına ve sararmasına neden olan çeşitli faktörler olabilir. Bu faktörleri ve neler yapabileceğinizi aşağıda okuyabilirsiniz.

Toprak pH’ı asidik değil

Toprak pH’ının alkali olması, yapraklarda sararmaya neden olabilir. Alkalin, açelyalarda demir gibi besinlerin emilimini zorlaştırarak yaprakların solmasına yol açabilir. Demir eksikliği, açelyalarda yaprak sararmasının en önemli nedenlerinden bir tanesidir. Bitkinizin yapraklarında sararma varsa öncelikle toprak pH’ını ölçebilir ve sonrasında toprağın asiditesini arttırmak için gübre kullanabilirsiniz.

Bitki yeterince su alamıyor

Yapraklarda solma bitkinin yeteri kadar su alamadığı için stres olduğunu gösteriyor olabilir. Açelyalar kuraklığa dayanıklı bitkiler olmadıkları için düzenli sulamaya ihtiyaç duyar. Özellikle iklimin kuru olduğu yerlerde bitkinin kuraklık yaşamaması adına haftada en az 3 kez sulanması gerekir. Ayrıca toprağa ekleyeceğiniz kompost ile nemi arttırabilir ve bitkinin köklerinin nemi daha iyi çekmesini sağlayabilirsiniz.

Toprağın drenajı iyi değil

Yapraklarda sararma kök çürümesini gösteriyor olabilir. Açelya toprağının nemli olması gerekiyor olsa da drenajı kötü olan ve su tutan toprak, bitkinin köklerinin çürümesine neden olabilir. Sorunun toprağın drenajı olup olmadığını toprağın yapısından anlayabilirsiniz. Toprağın drenajı iyi değilse saksıyı değiştirebilir ve toprağa drenajı arttıran malzemeler ekleyebilirsiniz.

Toprağın nitrojeni az

Toprağın nitrojeninin az olması, yapraklarda solmaya neden olan faktörlerden bir diğeridir. Köklerin ihtiyacı olan nitrojene ulaşamaması halinde yapraklarda sararma olabilir. Bu durumda gübre olarak nitrojen kullanabilirsiniz. Ancak kışın bitki gübre olmadan idare edebileceği için gübre ilavesini bahar ayında da yapabilirsiniz.

Açelya Neden Çiçek Açmaz?

Normalde uygun şartlarda bulunan, olgunlaşmış ve sağlıklı bir açelyanın çiçek açması gerekir. Açelyanızın çiçek açmamasının nedenlerini ve neler yapabileceğinizi aşağıda okuyabilirsiniz.

  • Toprakta çok fazla nitrojen olması nedeniyle bitki yeşil olmasına rağmen çiçek açmıyor olabilir. Bu durumda bitkiniz için 5-5-5 veya 15-15-15 gübre kullanabilirsiniz.
  • Bitkiniz çok az güneş aldığı için çiçek açmıyor olabilir. Açelya genelde sabah güneş ışığı alıp öğleden sonra almadığında en iyi şekilde yetişir. Bitkinizin yerini değiştirerek çiçek açmasını teşvik edebilirsiniz.
  • Kökleri dolanmış bitkiler çiçek açmayabilir. Bu nedenle açelyayı saksıya dikerken köklerinin incelenmesi ve kökler birbirine dolaşık duruyorsa köklerin elle ayrılması gerekir.
  • Erken budama, erken oluşan çiçek tomurcuklarının kesilmesine neden olarak bitkinin çiçek açmasını engelleyebilir. Bu nedenle bitkinizi budarken yalnızca ölü yaprakları budamaya dikkat edin.

İlginizi çekebilir: 

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale