dummy

90’larda çocuk olmak: O yıllardan öğrendiğimiz 4 değer

Unutulur mu o günler? Hele de benim gibi mutlu bir çocukluk geçirdiyseniz, içinizde minik bir parça hep vardır o günlere ait. Bizler 80’li yıllarda doğup 90’lı yıllarda çocukluk yaşayanlar olarak hayattan çok şey öğrendik. Teknolojinin hızla gelişmeye başladığı yıllardan, hayatımızın her alanında etkisini gösterdiği yıllarda bulduk bir anda kendimizi.

dummydummy

Belki de başımıza gelen en kötü şey oldu teknoloji. Elbette faydalarını göz ardı edemeyiz. Ancak bana göre, 90’lı yıllarda yaşayan çocuklar ile günümüz çocuklarının arasında büyük bir sevgi farkı olmasının en önemli sebeplerinden biridir teknoloji.

İlginizi çekebilir: Çağımızın büyük sorunsalı: Çocuklarda dijital bağımlılık

Sevgisizlik kelimesi biraz ağır kaçtı sanki… Gerçekten öyle mi düşünüyoruz, yoksa sadece bunu kabullenemiyor, o minicik yavrularımıza laf konduramıyor muyuz?

Eminim birçok ebeveyn şu anda bu yazdıklarıma kızıyordur. Hatta anne, baba olmayan okuyucular da bu söylediklerimi yanlış buluyorlardır. Ama bir düşünsenize, günümüzde istediği yapılmayan birçok çocuğun ailesine, hatta çevresine ne kadar zarar verebileceğini. Hayatı hem kendisi, hem de etrafındakiler için nasıl alt üst edebileceğini.

Elbette küçücük bedenlerin altındaki bu ruhlarda bir suç aramıyorum. Kim bu kadar acımasız olabilir ki? Suçu ailelerde, toplumlarda, hatta çocukların etrafındaki tüm bireylerde, yani bizlerde arıyorum. 

Acaba bizler çocuklara sevgimizi yeteri kadar gösterebiliyor muyuz? Sevgi göstermek, ellerine en pahalı tabletleri/telefonları vermekse, her istediklerini anında yerine getirmek ya da her gördüklerini “aman ağlamasın” diye hemen almaksa eğer, evet en fazla sevgiyi bizler gösteriyoruz. Hatta biz sevginin en iyisini gösteriyoruz…

İlginizi çekebilir: Çocuklarda duygusal zeka: Nasıl geliştirilir, geleceğini nasıl etkiler?

Düşünüyorum da ben çocukken onlarca oyuncağım vardı, istediklerimin birçoğunu, ne şanslıyım ki, hep elde ettim. Ama annem “hayır” dediğinde susmayı da bilirdim. “Bunu almıyoruz” denildiğinde dünyaları dar etmezdim. 

Yok muydu bizlerin de yaramaz, şımarık yanları? Elbette vardı. Çocuktuk, olmaması imkansızdı. Ama hatırlıyorum, en yaramazımız bile bir yerde durmayı bilirdi. Ailelerimizden ufacık da olsa bir korku vardı içimizde. Korku değildi aslında içimizdeki, saygımız vardı onlara karşı. Onlar büyüklerimizdi çünkü. Haksız olduklarını düşünsek bile onların dediği olurdu günün sonunda. Yapma denilen şeyleri yapmamayı bilirdik, öğrenmiştik. En azından benim hatırımda kalan bu şekilde…

Gerçekten çok şey öğrendik bizler 90’lı yıllardan. Çok güzel oyunlar oynadık, çok fazla keşiflerimiz oldu. Hala devam eden dostluklar, tahmin edilemeyecek kadar güzel hayaller kurmuştuk o yıllarda. 

90’lı yılların, bana göre bize en güzel 4 öğretisini sıralamak istiyorum şimdi sizlere. 

  • Yaratıcılıkta zirve yaptık mesela. 90’larda keşfedilen oyunların sayısı aklınızda mı acaba? O kadar çok oyun icat etmiştik ki, belki de bugün teknolojinin bu kadar ilerlemesine, bu kadar gelişmesine sebep o minicik zihinlerimiz olmuştur.
  • Sorumluluk almayı bilirdik. Belki bir evcil hayvanımızın bakımı sayesinde, belki şu an adını hatırlayamadığım, o her gün beslediğimiz, mamasını verdiğimiz minik oyuncaklarımız sayesinde. Belki de oyun oynamayı bitirdikten sonra oyuncaklarımızı toplamanın bilincinde olmamızdı, sorumluluk alabilme yetimizin gelişmesinin nedeni.
  • Sanırım sağlıklı beslenen son çocuklar olduk bizler. Fast food kavramınının hayatımıza  yeni yeni girdiği yıllarda, bizler istemesek de, anne yemeği ile beslenen bir nesil olmuştuk. Günümüzde hala sağlıklı beslenen, mümkün oldukça ev yemeği tüketen çocukların olduğunu söyleyebiliriz tabii ki. Ancak tüketilen tüm o besinlerin GDO’ları ile oynanıyor olması ve tüketilen birçok besinin doğallığını yitirmesi bunun önüne geçiyor ne yazık ki.
  • Yetinmeyi bilen bir nesil olmadık mı sizce? Aldığımız bir dondurma veya küçük bir şeker bile mutlu olmamız için yeterli olabiliyordu. Belki de bazılarımızın tüm zorluklara rağmen hayattan keyif alma, ufacık şeylerle mutlu olabilme, en önemlisi sahip olduklarımızla yetinebilme özelliği o günlerden geliyordur.

Umarım yukarıda yazdıklarım yanlış anlaşılmalara sebebiyet vermez. Ben yalnızca çocuklarımızın her istediklerini yapmadan da mutlu olabileceklerini, onlara pahalı hediyeler almadan da sevgimizi gösterebileceğimizi anlatmak istedim. Dilerim bir nebze de olsa bana hak verirsiniz. 

Ve en önemlisi, daha mutlu çocuklar yetiştirip onların mutlu bireylere dönüşmelerini izleyebiliriz…

İlginizi çekebilir: Zaman makinesi icat edilmiş olsaydı: 30’lu yaşlarımdan 20 yaşıma öğütler

Gizem Okut: 1986 yılında İstanbul'da doğdum ve Kıbrıslı'yım. 2010 yılında DAÜ'de Turizm ve Otel İşletmeciliği bölümünü bitirdikten sonra Londra'da moda yazarlığı da dahil olmak üzere moda ile ilgili kurslara katıldım. Bir buçuk senelik bir Londra macerasının ardından tatil için gittiğim İstanbul'da ailemle kalmaya karar verdim ve İstanbul'da çeşitli firmalarda Stil Editörlüğü, Sosyal Medya Yönetimi, Müşteri İlişkileri gibi farklı pozisyonlarda çalıştım. 2016'da Kıbrıs'a geri dönmem ile birlikte üniversite yıllarımda staj yaptığım ve ülkenin en eski otellerinden olan Dome Hotel'de Misafir İlişkileri ve Sosyal Medya Yönetimi pozisyonlarında 2 yıl çalıştım. Daha sonra turizm sektörüne ait olmadığıma karar vererek ani bir kararla birbirinden tamamen farklı sektörlerde, birbirinden farklı işlerde çalıştım ve çalışmaya da devam ediyorum. Yazı yazmak, kitap okumak, müzik dinlemek, plajda vakit geçirmek gibi vazgeçemeyeceğim hobilerimin yanı sıra, seramik objeler yaratmak, bahçe ile uğraşmak, farklı tarifler denemek gibi hobilerim de mevcut. Şu hayattan istediğim üç şey; sağlık, barış, huzur.

Anne evi rahatlığında seçimler: Anneler Günü’ne özel içinizi ısıtacak hediye önerileri

“An-ne”; iki hecesine dünyaları sığdıran; güven, sıcaklık, huzur, sevgi ve daha nice güzel duyguyla bizleri kucaklayan, yorgun günlerin ilacı, mutlu anların ortağı, düştüğümüzde koştuğumuz, sevincimizi ilk paylaştığımız o eşsiz kahraman. İki hece ama içinde bir ömür saklayan… Anne demek bir evin kalbi demek, sevgiyle hazırlanmış sofralar, kahve fincanında biriken mutlu anılar, bir koltukta kurulan huzur, sıcak bir evin rahatlığı demek. Çünkü bir annenin dokunduğu her şey, dünyayı biraz daha yaşanır kılar. İşte bu yüzden Anneler Günü yaklaşırken bu yıl onlara sadece bir hediye değil, hissettirdikleri o tarifsiz sıcaklığı, huzuru, ‘anne evi rahatlığını’ hediye etmek gerek. Ne de olsa her şeyin en iyisini, güzelini, rahatını, konforlusunu hak eden onlar.



Geçmişten günümüze dönüşümler geçirmiş olsa da bu özel ve anlamlı günün değişmeyen en önemli özelliği, kalbimizde ayrı bir yeri olan annelerimizi onurlandırmak için bir fırsat sunuyor oluşu. Şüphesiz ki annelerimizin bize kattığı güzellikleri bir güne sığdırmak mümkün değil ama bu özel günde özenle seçeceğimiz küçük bir hediye, onların bizim için ne kadar değerli olduğunu hissettirmek için şahane bir fırsat olabilir. Önemli olan, seçtiğimiz hediyeye sevgimizi katmak; tıpkı onların her lokmaya, her bakışa kattığı sevgi gibi. İşte birkaç sıcak öneri:

‘Anne kucağı’ gibi: Konforu eve taşıyacak hediyeler

Anne kucağının o benzersiz sıcaklığı, en zor zamanların bile en güzel ilacı değil mi? Ve evet aslında hiçbir hediye tam anlamıyla o sıcaklığı vermeye yetmez ama yine de biraz da olsa yaklaşabilir. Film keyfi için sıcacık ve yumuşacık bir battaniye, polar bir sabahlık, rahat terlikler, evin her köşesini anne sıcaklığına büründürecek ev tekstili ürünleri, yastıklar, kırlentler ve çok daha fazlası ile annelerinize bu Anneler Günü’nde huzur ve konforu hediye edebilirsiniz.

‘Anne eli değmiş’ gibi: Kişisel bakım ürünleri

Annelerimizin dokunduğu her yeri güzelleştirdiği aşikar… ‘Anne eli değmiş gibi’ dendiğinde her ne kadar lezzetli yemekler akıllara gelse de, bir atkının düğümünde, bir buklenin düzeltilmesinde de aynı özen var. Bazen son bir anne dokunuşu her şeyi bambaşka yapabilir. Annenizin kendisine de en az başkalarına gösterdiği kadar şefkatle ve özenle yaklaşması için kişisel bakım ürünlerinden şahane hediyeler seçebilirsiniz. Parfümler, cilt bakım ürünleri, saç şekillendiriciler, makyaj setleri ve çok daha fazlası bu özel günde annenizin yüzünde güller açtırabilir.

‘Annemin tarzı’ gibi: Zamansız, şık ve özel parçalar

Bazı parçalar vardır, bize hep annemizi hatırlatır. Onun yıllardır severek taşıdığı bir fular, özel günlerde takındığı bir broş ya da gençliğinden kalma bir ceket… Şimdi, o hatıraların yanına çok daha özellerini eklemenin tam zamanı. Zarif elbiseler, şık altın takılar, birbirinden güzel aksesuarlar, rahat ayakkabılar, yazlık kombinlerini tamamlayacak parçalar ve çok daha fazlası Anneler Günü’nde harika hediyelere dönüşebilir.

‘Anne sofrasından fırlamış’ gibi: Sofralara renk ve lezzet katan detaylar

Anne sofrası; her tabakta ayrı bir hikaye, her kasede ayrı bir emek ama hepsinde aynı lezzet. Kimi zaman dört gözle beklenen bayram sofralarının, kimi zaman okuldan eve dönüşte karşılayan leziz yemeklerin yıldızı annelerin sofralarını daha da güzelleştirecek, mutfakta geçirdikleri zamanları kolaylaştıracak pratik ve şık ürünler harika hediyeler olmaz mı? Şık yemek takımları, renkli masa örtüleri, kahve makineleri, mutfak robotları, airfryer’lar ve çok daha fazlası tek bir tık uzağınızda.

Pazarama’da ‘anne evi rahatlığında’ alışveriş

Annenize hissettirmek istediğiniz tüm bu duygular, bir hediyeye sığabilir mi? Belki tam olarak değil, ama Pazarama’da, onun kalbine dokunacak seçenekler sizi bekliyor.

Pazarama, binlerce ürün seçeneği, avantajlı fiyatlar, çok kanallı erişim imkanı ve güvenli ödeme alternatifleriyle size anne evi rahatlığında bir alışveriş deneyimi sunuyor. Bir hediye seçin, içine sevginizi katın ve annenize onu ne kadar çok sevdiğinizi bir kez daha gösterin. Aradığınız her şey Pazarama’da.

Ayrıca Anneler Günü’ne özel şahane kampanyalar da sizi bekliyor. Pazarama üzerinden yapacağınız 750 TL ve üzeri alışverişlerde geçerli “HEDIYE125” kupon kodu ile 125 TL indirim fırsatı yakalayabilir, eğer Pazarama Plus üyesi iseniz aynı tutardaki alışverişleriniz için “PLUS200” kupon kodunu kullanarak 200 TL’lik özel indirimden faydalanabilirsiniz. Hepsi ve daha fazlası için hemen tıklayın, tam anneme göre’ diyeceğiniz hediyeleri kaçırmayın.  Her şeyin en iyisini hak eden anneler için, bu Anneler Günü’nde sadece bir hediye değil, bir “teşekkür” armağan edin.

*Bu yazı Pazarama katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale
whatsapp