X

8 Mart için kadınlar fotoğrafladı: iPhone 12 ile çekilmiş serileri keşfedin

8 Mart Dünya Kadınlar Günü yaklaşıyor. Bu önemli gün için Apple çok anlamlı bir çalışmaya imza atmış. Dünyanın dört bir yanından kadın fotoğrafçılar iPhone 12 modellerindeki gelişmiş kamera sistemlerinden yararlanarak cinsiyet konusunu ve 2021’de kadın olmanın çalışmalarını nasıl etkilediğini ele aldılar. Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada’dan Şili, Rusya, Birleşik Arap Emirlikleri, Japonya’ya ve daha birçok ülkeye uzanan bu koleksiyon, sonsuz yeteneklere sahip, ilham verici kadınlara ışık tutuyor, kız kardeşlik kavramını tanıtıyor ve insanı kendisi üzerine düşünmeye teşvik ediyor.

iPhone, tüm dünyadan kadın fotoğrafçılar grubuna 2021’de kadın olmak ve cinsiyet konularını fotoğraflayıp araştırmaları ve daha önce erkeklerin egemenliğinde olan fotoğrafçılık alanında daha iyi rekabet edebilmeleri için güç veriyor. Onlara her gün yaşanan samimi anlardan daha büyük ve önemli olaylara kadar her şeyi fotoğraflamaları için güç veren bir araç olan iPhone, bu sanatçıların yeni sesleri, haberleri ve resimleri geniş kitlelere ulaştırmalarına imkan veriyor.

Kadınların ilham veren fotoğraf serileri

“Benim alanımda eşitlik, daha iyi bir dünyaya dair genel söylenceleri, kavramları ve algıları şekillendiren fotoğrafların seçiminde kadınların ve siyahilerin, yerlilerin ve beyaz olmayan insanların daha fazla söz sahibi olması anlamına geliyor.” — Vanessa Charlot (Amerika Birleşik Devletleri)

Vanessa Hakkında (Instagram

St. Louis’de yaşayan Vanessa Charlot, ağırlıklı olarak siyah beyaz fotoğraflar çeken bir belgesel fotoğrafçısı. Vanessa, kolektif insan deneyiminin değişmezliğini araştırıyor ve bileşimsel hiyerarşiyi(compositional hierarchy) alt üst etmeyi amaçlıyor. Maneviyat, sosyoekonomik sorunlar ve cinsellik/cinsiyet ifadesi gibi konulara odaklanan çalışmaları, baskıcı bir bakıştan uzak, farklı insan varoluşlarının görsel temsillerini yaratıyor.

iPhone 12 Pro Max ile çektiği seri hakkında

“Bir kadın fotoğrafçı olarak her zaman, nesiller arası kadın aile reislerini ve onların zor zamanlarda aile bağlarına nasıl şekil verdiğini düşünüyorum. Siyahi ailelerde büyükanneler, geçmişten bu yana temel bir yapı taşı ve ailenin vazgeçilmezi olarak görülüyor. Sevgiye, konfora, dayanıklılığa ve bilgeliğe onlar aracılığıyla ulaşılabileceğine inanılıyor. Kadınların görünüşü, toplum içinde sahip oldukları değere ayrılmaz bir şekilde bağlı. Bu nedenle kadınlar yaşlandıkça, kamusal alanlarda sesleri ve yüzleri pek fazla öne çıkmıyor. Ancak başta yaşlanan kadınlar olmak üzere bu kadınların hepsinden sorumluluklarını hâlâ yerine getirmeleri bekleniyor.”

“İşim, hayatı her yönüyle insanlaştıran görüntüleri belgelemek ve üretmek olduğu için iPhone kullanmanın çeşitli avantajları var. iPhone 12 Pro Max’im iş için kullandığım vazgeçilmez bir araca dönüştü. İş akışıma her şeyiyle entegre olması sayesinde önemli olan hiçbir anı kaçırmamamı sağlıyor. Büyük bir kamerayla insanların dikkatini dağıtmadan veya doğallığını bozmadan, özgün tarzım haline gelen ham, gerçek ve samimi sahneleri yakalayabiliyorum. Benimle birlikte diğer birçok fotoğrafçı için kamera, gücü temsil eden bir araç. iPhone’un, herkesin medya üreticisine dönüşmesinde, yeni seslerin, haberlerin ve resimlerin geniş kitlelere ulaştırılmasında oynadığı rol çok hoşuma gidiyor.”

           

“2021’de kadın olmak, kendi niteliklerimi kucaklamanın yanı sıra bu nitelikleri dünyayla paylaşmaya da öncelik vermek anlamına geliyor. Ancak o zaman birbirimize ilham verebiliriz.”  Celia D. Luna (Amerika Birleşik Devletleri)

Celia hakkında (Instagram

And folkloru ve Peru’nun kırsal bölgelerinde hakim olan geleneklerle geçen, kültürel bakımdan zengin çocukluk yıllarından ilham alan Celia D. Luna, Miami’de yaşayan bir moda ve portre fotoğrafçısı. Celia, renkli ve anlatıma dayalı yaklaşımıyla farklı kültürleri ve güçlü kadınları mercek altına alıyor.

iPhone 12 ile çektiği seri hakkında 

“Kız kardeşliği anlatmak ve kadınları Toprak Ana kadar ihtişamlı bir şekilde fotoğraflamak istedim. Çünkü çoğu kadının bebek beklerken geleceğin getireceklerini daha iyi anladığını fark ettim. Taşıdıkları bebek için en iyisini isterken, Toprak Ana’ya iyi bakmakla ilgili kaygıları da yoğunlaşıyor. Öylesine büyük bir şeye iyi bakmak, ancak birlikte, yardımlaşmayla altından kalkılabilecek bir iş.”

“iPhone 12, hiçbir ayar yapmaya gerek olmadan ortamdaki doğal ve canlı renkleri ve kum tanelerinden mankenlerin saçının dokusuna kadar tüm göz alıcı detayları yakalamayı başardı. Sadece hafif düzenlemelerle rötuşlayınca fotoğraflarım sıcak ve biraz da çarpıcı bir hale geldi.”

“Son 12 ay bana kadınlar arasındaki bağın ne kadar güçlü olabileceğini gösterdi. Bu zor zamanlarda fotoğrafın kadınları birbirine nasıl bağlayabildiğini ve onlara nasıl güç verdiğini anladım.” — Karolina Jez (Kanada)

Karolina hakkında (Instagram) 

Montreal’de yaşayan Karolina, Avrupa’da büyümesi nedeniyle çok küçük yaşta çevresindeki farklı kültür ve dillerden etkilenen bir içerik üreticisi ve fotoğrafçı. Karolina L’Oreal, Gucci Beauty ve Ralph Lauren gibi markalarla çalıştı.

iPhone 12 Pro Max ile çektiği seri hakkında

“Hâlâ ağırlıklı biçimde erkek fotoğrafçıların egemenliğindeki bir sektörde çalışan bir kadın fotoğrafçı olarak, kendi alanımdaki diğer kadın yaratıcıların hikayelerini keşfetmeyi amaçlıyorum. Nereden yola çıktıklarını, markalarını nasıl oluşturduklarını, dünyayı nasıl gördüklerini araştırıyorum. Olağanüstü yetenekli müzisyen Shah Frank ile stüdyoda bir gün geçirdim. Enerjisinin ve yeteneğinin bulaşıcı olduğunu söyleyebilirim.”

“iPhone 12 Pro Max ile Frank’i siyah beyaz fotoğraflamaya karar verdim. Frank’in, stüdyoda etrafında bulunan birçok erkek arasında sergilediği güçlü varlığı yansıtmak istiyordum. Ultra Geniş kamera, büyük değişimler yaratan bir özellik. Sahneyi ve Frank’in çevresiyle kurduğu etkileşimi her şeyiyle yakalamama imkan tanıdı. Aşağıdan ve yukarıdan ilgi çekici açılarla çekim yapabilmekten çok hoşlandım.”

“2021’de kadın olmak saf bir gücü temsil ediyor.” — Rocío Del Valle (Şili) 

Rocío hakkında (Instagram) 

Uzmanlık alanı turizm ve doğa fotoğrafçılığı olan Rocío’nun tarzı, kullandığı renklerin yumuşaklığı ve doğal ışık ve gölgelerin yanı sıra çalışmalarına tüm duygularını aktarabilmesiyle öne çıkıyor.

iPhone 12 mini ile çektiği seri hakkında 

Normalde doğa fotoğrafları çekiyorum veya modellerle çalışıyorum. Ancak otoportreler beni gerçeklikle yüzleşmeye ve kendimi bulmaya zorluyor. Fotoğrafçılık sanatında daha duygusal ve kadınsı bir bakış açısıyla varlık göstermeyi, gördüklerimdense hissettiklerimi fotoğraflamayı seviyorum. iPhone’um da tam olarak bunu yapmama olanak veren çok değerli bir araç. Geniş kameranın yüksek miktarda ışık alabilmesi sayesinde, bu fotoğrafı yalnızca penceremden içeri giren ışığı kullanarak çektim. Sonuçta, gölgelerin oluşturduğu bu güzel kontrast ve tüm fotoğrafta gördüğümüz gerçeğe çok yakın renkler ortaya çıktı.”

“İşimin, sanatı bir ifade biçimi olarak kullanmak olduğuna inanıyorum. Bu, erkeklerin egemen olduğu bir sektörde diğer kadın fotoğrafçılara güç vermeyi ve onları kendi etraflarındaki kadınları da yüceltmeye teşvik etmeyi amaçlayan bir iş. Kadın olarak yaratabileceklerimizin sınırı yok. Gerçek gücümüz de buradan kaynaklanıyor.”

“Kadın olmak, anlayışlı, şefkatli ve sevgi dolu olmak anlamına geliyor. Bana sorarsanız kadınlar dünyanın en güçlü yaratıkları.” — Noura Al Neyadi (Birleşik Arap Emirlikleri)

Noura hakkında (Instagram) 

Noura henüz 11 yaşındayken babasının film kamerasıyla doğa fotoğrafları çekmeye başladı. Şimdiyse modern mimariden ve BAE’nin yerel kültüründen ilham alıyor. 

iPhone 12 ile çektiği seri hakkında

“Bu seride amacım, ilham verici kadınları güçlü anlarında fotoğraflamaktı. Birleşik Arap Emirlikleri’nin ilk opera sanatçısı Fatima Alhashmi olağanüstü sesiyle bizleri büyülemediği zamanlarda piyano veya çello çalarak kendine hayran bırakıyor. Daha önce erkeklerin hakimiyetinde olan müzik alanında yükselen Alhashmi, Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki kız çocuklarına müzikle ilgili hayallerinin peşinden gitmeleri için ilham veriyor.” 

“Bu fotoğraf için iPhone 12’deki Ultra Geniş kamerayı kullandım. Bu kamera sahnenin tüm detaylarını fotoğrafa dahil ederek görkemli bir etki yaratıyor. Ekstra kapsam, fotoğrafın izleyicisinin Noura’yla samimi bir bağ kurmasını sağlıyor. Aynı zamanda izleyiciye, sahnenin perde arkasına ait olduğu hissini veriyor.”

  

“Kendimi cinsiyetsiz olarak adlandırmak istemiyorum ama beni ve yaptığım işi, belirli bir cinsiyete olan aidiyetimden daha iyi tanımlayan birçok şey olduğunu düşünüyorum.” — Julia Mayorova (Rusya)

Julia hakkında (Instagram) 

Rusya’da doğup büyüyen ve şu anda Los Angeles’ta yaşayan Julia, Louis Vuitton ve Chanel gibi önde gelen moda markaları için fotoğraflar çekti. Julia’nın fotoğrafçılık tarzı, atmosferik ve sofistike bir renk yelpazesinin yanı sıra açık ve net şekillere odaklanıyor.

iPhone 12 Pro ile çektiği seri hakkında

“Hepimizin, eşit şekilde değerini bilmemiz gereken kadınsı ve erkeksi taraflarımız var. Ben kendimi daha çok bir kız çocuğu gibi hissetmekle bir erkek çocuğu gibi hissetmek arasında sürekli gidip geliyorum. Bu projede, her gün karşılaştığımız nesneleri fotoğraflamak için renk paletinin cinsiyetlerle en çok ilişkilendirilen iki rengi pembe ve maviyle oynadım. Bu nesnelerin renkleri birbirine karışıyor ve biraz çizgi dışına çıkıyor. Böylece asıl rengin hangisi olduğunu tam olarak anlayamıyorsunuz. Bu akışkanlık fikrini seviyorum. Tıpkı gökyüzünün öğleden sonra mavi olup günbatımında pembeye dönmesi gibi, insanlar da belirli noktalarda kendilerini farklı hissedebilir ve farklı görünebilirler. İnsanların haklı mı yoksa haksız mı, doğal mı yoksa yapay mı olduğu üzerine uzun uzadıya düşünmek yerine onların ve taşıdıkları güzelliklerin keyfine varabileceğimizi düşünüyorum.”

“Post prodüksiyon sırasındaki tüm düzenlemelerimi yaparken sadece iPhone kullandım. Fotoğraflar uygulamasındaki yerleşik ayarlardan yararlanarak genel pürüzleri azalttım, kişiselleştirilmiş bir dokunuş eklemek için filtre uyguladım. Fotoğrafları tarayarak ve katmanları manuel olarak düzenleyerek gerçekleştirdiğimiz son derece karmaşık görüntü işleme süreçlerinden aklımıza gelen her şeyi yalnızca iPhone ile yaratabildiğimiz bugünlere ne kadar hızlı geldiğimizi düşününce çok şaşırıyorum.”

“Merak, kadınlara özgü bir erdem ve ne kadar zor dönemlerden geçersek geçelim yoluma devam etmemi sağlayan bir motivasyon.” — Annet de Graaf (Hollanda)

Annet hakkında (Instagram) 

Amsterdam’da yaşayan Annet, on yıldan uzun süredir yalnızca iPhone ile fotoğraf çekiyor ve Amsterdam’daki insanlara, mekanlara ve olaylara odaklanıyor.

iPhone 12 ile çektiği seri hakkında 

“Bir erkek tarafından yaratıldığı halde, Alice Harikalar Diyarında bildiğim en cesur eserlerden biri. Küçük Alice hem hayatımda hem de sanatsal çalışmalarımda devamlı yer alan bir figür. Bu fotoğrafların kahramanı olan modern dansçı Camilla Bundel’de de aynı maceraperestliği görüyorum. Bu fotoğrafın mekanı olarak Amsterdam’daki Vondelpark’ın en güzel ve en bilge ağacının bulunduğu alanı seçtim. Aklımda dans eden ve doğayla etkileşim kuran bir kadının gücünü göstermek vardı. ‘Hey, gururlu kadın, kimsin sen?’ diye soran güçlü bir duygu. Bir ifadeden çok bir kutlama.”

“Amsterdam, mucizevi bir kitap gibi, bana özel gizli öyküler barındırıyor. Bense sadece iPhone’umu kullanarak bu kitabın sayfalarını açıyorum.”

“Çalışmalarımda bilgilerimin yanı sıra başka kadınların hikayelerini ve kültürlerini paylaşıyorum. Böylece birbirimizle bütünleşip bu dünyada tıpkı bir Aile gibi birlik olabiliriz.” — Anna Aiko (Japonya)

Anna hakkında (Instagram) 

Japonya ve Fransa gibi Doğu ve Batı kültürleri arasında büyüyen Tokyo doğumlu Anna Aiko, bir dünya gezgini, iPhone fotoğrafçısı ve Psikoenerji Terapisti.

iPhone 12 ile çektiği seri hakkında

“Dubai gibi fütüristik bir şehirde, Bedevi Kadınların tarihiyle ilgili derin sırlar gizli. Bu kadınlar uçsuz bucaksız çöllerde mevsimlerin akışına göre seyahat ediyor, toprakla gökyüzü arasında gidip geliyorlar. Anneden kız çocuğuna aktarılan Gazel tekniği, koyun yününden Bedevi çadırı veya battaniye örme gibi el becerileriyle Emirliklerin kültürel mirası korunuyor.”

“Antik çağlardan bu yana misafirperverlik, Arap evlerinin en önemli kültürel özelliklerinden biri olmuş. Bir kadın fotoğrafçı olarak bu kadınlarla daha derin bağlar kurma fırsatına sahip oldum. Beni evlerinde aileden biriymişim gibi ağırladılar. Bu Arap kadınların yaşantılarının gizli güzelliklerini keşfetme olanağını buldum. Bütün bunlar bu kadınların ve kültürlerinin gücü hakkında daha fazla bilgi edinmem için bana ilham verdi.”

“iPhone 12’nin güzellikleri ve renkleri bu denli sanatsal bir şekilde fotoğraflayıp arşivlemesi beni gerçekten çok etkiledi. Üstelik Gece modunu kullanarak gece çıplak gözle görebildiğimizden daha da fazlasını fotoğraflayabiliyorum.”

 

“Kadın olmak, rahat ve kendi gücümüze ve ifademize kök salmış olmak ve özellikle tüm kadın kategorileri açısından tam eşitlik için çabalamak demektir.” — Yasmin Yassin (ABD)

Yasmin Yassin Hakkında (Instagram)

Bir bilim insanı olarak eğitilmiş olan Yasmin şu anda Minnesota’da yaşıyor ve araştırma geçmişini bir fotoğrafçı olarak yaklaşımına uyguluyor, konularını olabildiğince otantik bir şekilde bağlamak ve yakalamak istiyor. Her bir fotoğrafla, Doğu Afrika sözlü hikaye anlatma geleneğinde bir hikaye anlatıcısının rolünü somutlaştırarak, paylaşılan alanlar ve ortamlarla ilgili olarak yakalananların yaşanmış deneyimlerini keşfediyor.

iPhone 12 Pro ile çektiği seri hakkında

“Kendi İçimde” adlı geliştirdiğim bu fotoğraf serisinin konsepti, yerel yaratıcıları, kendilerini ve kişiliklerini olabildiğince doğru şekilde ifade etmeleri için kişisel stiller ve renk seçimleriyle kendilerini “kendi başlarına” ifade etmeye davet etmekti. Bunun bir kadın olmanın ve güçlendirilmiş yerel kadınların portre ve hareketli görüntülerle kendilerini ifade etmelerinin yollarını bulmanın bir kutlaması olmasını istedim.” 

“Samimi ve kadınların hareketsiz güzelliğini ve kendimizi ifade ettiğimiz farklı yolları gösteren gerçeği yansıtan portreler çekmeye çalışmak benim için önemli.”

“Bu seri için öncelikle Telefoto kameraya güveniyordum, bu da bu kadınların her biri için ışıldayan canlılığı ve kişiliği yakalayan samimi bir portre çekmeme olanak sağladı.”

 

 

 

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale