X

7 zor patron tipi ve anlaşmayı kolaylaştırabilecek çözüm önerileri

Forbes’da yer alan bir habere göre, işiniz sağlığınızı etkiliyor ya da strese sebep oluyorsa, bu iş bırakmak için iyi bir sebep. Çevreye sorduğumuzda ise bu strese sebep olan başlıca sebeplerden biri de patronlar. İşinizden ayrılabilecek bir konumda değilseniz ya da elinizden geleni en iyi şekilde yapmayı düşünüyorsanız, sizler için derlediğimiz tanıdık gelebilecek patron tiplerine ve onlarla anlaşmanızı kolaylaştırabilecek yöntemlere göz atabilirsiniz.

1. Tiran

Bu gruptakiler, topluluk odaklı bir lider tutumundan ziyade, tiranvari bir tavra sahiptirler. Genellikle yalnızca kendilerini düşünürler, yalnızca kendi yararlarına olacak fırsatları kaçırmaz ve kural tanımazlar. Etraflarında kimse rahat olamaz.

Ne yapabilirsiniz?

Bu konuyu kesinlikle İnsan Kaynakları’na ya da konuşmanın etkili olabileceğine inandığınız yetkili kişiye taşımalısınız. Bununla beraber, somut kanıtlarla konuyu gündeme getirmeniz gerektiğini hatırlayın.

2. Fikir hırsızı

Bu tipteki patronlar, çalışanlarının iyi fikirleri ve çıkardıkları işleri üzerine konmakta bir sakınca görmezler. Sağlıklı bir rekabet içine giremez, yeni projeler üretemezler.

Ne yapabilirsiniz?

Düşüncelerinizi ve fikirlerinizi paylaşmaktan çekinmeyin. Çünkü susmak, durumu daha kolay hale getirmeyecektir. Yaptığınızı yapmaya devam edin ve kendinize güvenin. Önünde sonunda sahne arkasında kimin olduğu ortaya çıkacaktır. Bu aşamada sakin olabilmek için günlük olarak meditasyon yapmaya yönelebilirsiniz. Bunun yanında, iyi tarafından bakarak kendinizi çalınası fikriniz için tebrik edebilir, yapmaktan keyif aldığınız ama fırsat yaratamadıklarınızdan biriyle ödüllendirebilirsiniz.

3. Detaylarla savaşan

Küçük hesapların insanı olan bu patron tipi, detaylara takılarak anlık görevlerinizi yerine getirip getirmediğinizle ilgilenir. Kendi iş yapma tarzınız olduğunu hesaba katmayan ya da farkedemeyen bu model, işi sabote bile edebilir. Sizi kaçma isteğiyle doldurur.

Ne yapabilirsiniz?

Detaylarla çok meşgul olan patronların birden çok sebebi vardır. Bazıları kontrol takıntılıdır, diğer bir kısmı güven problemi yaşamaktadır. Patronunuzla bir toplantı organize ederek sebebi tahminlerden öteye taşıyabilirsiniz. Konuşma esnasında yanlış anlaşılmalardan kaçınmak için somut kanıtlara ve patronunuzun kendi ifadelerine dayanarak, vücut dilinize dikkat ederek düşüncelerinizi belirtmelisiniz. Ek olarak, güvenini kazanmak için ne yapabileceğinizi sorabilirsiniz.

4. Sinsi

Bu patron tipiyle kendinizi asla güvende hissetmezsiniz. Entrikayı ve manipülasyonu seven bu tip, sizi en sevdiği olduğuna inandırarak sizden öğrenecekleriyle herkesten bir adım önde olmayı amaçlar.

Ne yapabilirsiniz?

Oyunu onların kuralına göre oynamayın. Dedikodudan uzak durun ve iş haricinde bilgi toplama amaçlı sorulara yanıt vermemeyi deneyin.

5. Zorba

Bir kitaptan uyarlama olan Şeytan Marka Giyer filmini hatırlayanlar, Glenn Close’un canlandırdığı Miranda Priestly’i anımsayacaklardır. Bu patron tipi, çalışanlarına zorbalık ederek onları aşağılar. Üstü kapalı ya da direkt olarak hakaret etmekten keyif alır.

Ne yapabilirsiniz?

Çoğu organizasyon bu tip patronlara tolerans göstermez. Zorba patronlar ivedilikle İnsan Kaynakları’na şikayet edilmelidir. Eğer şirketiniz bu tip mobbing göstergelerine karşı hassasiyeti kültürü olarak benimsemişse, işten çıkarılması ve gereğinin yapılması çok yüksek bir ihtimal. Her geçen gün bu davranışlar şikayet edildiğinde olumlu sonuç alma ihtimali de artıyor. Eğer şirketiniz bu duruma sessiz kalıyorsa, patronunuzla karşı karşıya gelmeyecek şekilde sınırlarınızı çizmeyi deneyebilirsiniz.

6. Bukalemun

Bukalemun patron tipi, sıkça sözler verir ve anlaşmalar yapar. Ancak aynı hızda karar değiştirir. Bu tutum, genellikle herkesi memnun etme çabasından kaynaklanır. Doğal olarak sonunda kimse istediğini alamaz.

Ne yapabilirsiniz?

Patronunuzu spesifik söylemler aracılığıyla sabit tutmayı deneyin. Söylediklerini yazın ve e-maillerini kaydedin. Böylelikle duruma ve size karşı sorumluluk hissedecek, sık sık karar değiştirmesi daha zor olacaktır.

7. Kararsız

Arada kalan ve karar vermekte güçlük çeken patron modeli, işleri daima geciktirir ve zorlaştırır. O karar verirken ilerleyen zamanda ise iş işten çoktan geçmiştir. Sıklıkla çalışanlarını arada bırakarak hayal kırıklığına uğratır ve sinirlerini bozarlar.

Ne yapabilirsiniz?

Bir karar hakkında ısrarcı olun ve ne istediğinizi bilen bir tutum sergileyin. Gerekli veri ve belgelerle önleminizi alın. Böylece somut kanıtlarla argümanınızı destekleyebilir, karar verilmesini kolaylaştırabilirsiniz.

Son olarak, iş hayatınızın tüm hayatınız olmadığını hatırlayın ve profesyonel bir tutum sergileyin. En kötü ihtimalle, başka fırsatlara yer açabilecek bir konumda olacaksınız.

Kaynak:

Forbes
Mindbodygreen

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale