Bizim için muazzam bir şekilde sorunları çözecek, yapabileceğimiz tek bir enerjik hareket var. Bu tek hamle, karşılaştığımız hemen hemen her kişisel, ilişkisel veya iş durumunu iyileştirme potansiyeline sahiptir ve bizi başarı, kolaylık ve memnuniyet yoluna itebilir… Bu mucizevi hamleye KARAR denir.
Yaşamlarının bu yönüne hâkim olan kişiler, başkalarının görüşlerinin, kendilerine olan içsel güvenlerinin ve TANRI/kaynak enerji/evrenin bol/sınırsız bir tedarik mekanizması olduğuna dair sarsılmaz inançlarının çarpıtılmasına izin VERMEZ.
Karar verme gücünden etkilenen sadece kazanç potansiyelimiz değil. Sağlığımız, ruh halimiz, ailemizin refahı, sosyal hayatımız ve geliştirdiğimiz ilişkiler… Hepsi doğru kararlar verebilme yeteneğimize bağlıdır.
Human Design’da temel araç karar vermektir. Koşullu/zorba/ikna edici, kontrolsüz zihni karar verme sürecinden çıkarmak ve farkındalığı bedene/iç otoriteye taşımak Human Design topluluğunda öz benlik (kontrollü zihin), içsel gerçeklik olarak adlandırılan şeydir.
Yeni bir deneyime doğru başlarken koşullanmayı bırakmak çok önemlidir. Bu yeni benlik tanımı Human Design tasarım haritasında tespit edilir ve bizim Kaynak/Tanrı/Evrensel Enerji temsilcimiz olarak anlam kazanır. Koşullanmanın, şartlanmanın, kalıpların ötesindeki içsel gerçekliğimize uyumlanır.
Öncelikle şartlandırmanın, koşullanmanın diğer bir adı da alışkanlıklardır. Koşullanmalar, Human Design’da öğretilen karar verme sürecinin tam olarak benimsenebilmesi için incelenmesi gereken önemli bir alandır.
Hayatında sana istemediğin bir sonuca neden olduğunu BİLDİĞİN bazı kalıplar/alışkanlıklar nelerdir diye sorsam, ne cevap verirdin?
Belki… Bir işte mutsuzsun çünkü asla fark edilmediğini hissediyorsun, bu yüzden eşyalarını topluyorsun ve başka bir yerde çalışmak için yeni bir teklifi kabul ediyorsun. Ta ki bunun en son çalıştığın yer kadar tatmin edici olmadığını anlayana kadar…
Belki… Enerjini düşük hissediyorsun ve kendine yarın egzersiz yapacağını söylüyorsun. Ama yarın da bugün kadar yoğun ve hiçbir egzersiz olmuyor. Kendinle ilgili hayal kırıklığına uğruyorsun ve gizlice buzdolabına dalıyorsun.
Belki… İşinde saatler boyunca çalışıyorsun ve müşterileri bir türlü memnun edemiyor olduğun için hüsrana uğruyorsun ve denediğin birçok şeyden birinin neden tutmadığını bir türlü anlayamıyorsun.
Belki… Sorununu çözme umuduyla dinleyebileceğin BAŞKA bir çevrimiçi kurs satın alıyorsun.
Bu kalıplardan birinin bir versiyonunun hayatında yer aldığını hissediyor musun?
Öyleyse kararlarına bir göz atmanı öneririm çünkü yaptığımız her eylem bir kararla başlar.
İşimizde ve ilişkilerimizde (evde ve işte) aldığımız sonuçlar, kararların nasıl verildiğinin açık bir göstergesi olabilir.
İç otoriteleriyle kararları veren öğrencilerimin hayatlarını değiştirmelerine ve yeniden şekillendirmelerine yardımcı olurken, yaşamlarının her alanında zenginlikleri kendilerine çekebilir ve deneyimleyebilir olduklarına tanık oluyorum… Önce koşullandırma modelini tanıyarak… Sonra karar verici olarak iç otoriteyi sağlamlaştırarak…
Bunun ilk adımı kontrolsüz zihni kontrollü yapmak, yani önce kalıpları belgelemeye başlamak…
Banka hesabındaki para miktarından memnun değil misin? Her ay paranın nereye harcandığı konusunda verdiğin kararlar konusunda net ol. Yani günlük harcamalar, kahve, takıntılı çevrimiçi alışverişler gibi…
İlişkinin gidişatından memnun değil misin? Bu ilişkinin içindeki şeylere tepki gösterme yollarının hepsinden uzaklaş.
Yani partnerin romantik değil ve sevilmediğinizi hissettiriyor; nasıl hissettiğin hakkında gerçeği söylemekten kaçınmak yerine hissini neden paylaşmıyorsun? Arkasında hangi korkular yer alıyor?
İşinde mutlu değil misin? Bir iş yeri sahibi olmakla veya çalışan olmakla ilgili sevdiğin ve sevmediğin her şeyi netleştir.
Nerede takılıyorsun, neyle meşgulsün? Asla para getirmeyen, üretken olmayan faaliyetlerde mi bulunuyorsun? Fark edilmek mi istiyorsun?
Alışkanlıklarının gerçekte ne olduğu konusunda NET OL, böylece verdiğin her kararın o eski alışılmış alışkanlığın nasıl başka bir versiyonu veya katmanı olduğunu görmeye başlayabilirsin.
Konfor alanın asla büyüyecek alana sahip değil… Konfor alanı, seni oyunda oynamaktan alıkoyan, böylece kenarda güvende kalmanı sağlayan bir koruma mekanizması gibidir… İçsel otoriten ise sizi yalnızca kaynak enerji… Ve içsel otorite, dünyaları yaratan, “her şeyi gören, her şeyi bilen” enerjidir.
Sizi küçük oynamaya iten kalıpları bir kez gördüğünde… Diğer tarafta seni bekleyen yeni hayata eğilme fırsatına sahip olacaksın…
İç otoritenin sırrı, her zaman daha büyük bir bütünün parçası olduğunu bilmek, hissetmek ve yaşamaktır. Senin iç otoriten hangisi?
Solar pleksus otorite
Deneyimin içinde biyokimyasal dalgalar olur, duygu belirmez! Deneyim tamamlanınca duygu netleşir, farkındalıklı karar ortaya çıkar. Kafa karışıklığı, ifade yetersizliği, belirsizlik gibi haller deneyim tamamlanıncaya kadar sürer. Deneyim tamamlanınca duygular netleşir ve ruhsal bir farkındalıkla dengelenir.
Sakral otorite
Sakral ses ile kendini gösterir: “Sürdürülebilir enerjim var” veya “Sürdürülebilir enerjim yok” der, üretimini yaptığı devamlılık enerjisinin yeterliliğiyle “Hı hı» veya “Ih ıh” der. Sakral ses “Hı hı” derken ikinci “H” tınısının, “Ih ıh” derken ilk “I” tınısının kuvveti hissedilir. Bu bir cevaptır ve bu cevap tamamlanana kadar enerji çalışır.
Dalak otorite
Basit ve içgüdüsel ihtiyaç dürtüleriyle şimdide çalışır. “Şimdi ihtiyaç var” veya “İhtiyaç yok” şeklinde bedensel reaksiyonlar ya da fısıltılı bir sestir. Akla ilk ve derinden düşer, zihnin filtresine girmeden duyulur ve sadece bir kez konuşur, tekrarı olmaz. Hayatta kalmanın ve bedensel farkındalıkların temsilcisi olarak sezgisel çalışır.
Ego kalp otorite
Yapabilme gücü (irade) varsa, “Evet, istiyorum”, yapabilme gücü yoksa, “Hayır, istemiyorum” olarak belirir. Bencil değil BEN’ci olmayı gerektirir. Bana ne katıyor veya ne katmıyor diye düşünerek çalışır.
G otorite
Konfor alanını oluşturmayı gerektirir. Konfor alanı oluşmuşsa doğru konumda, doğru insanlarla ve doğru eylemlerdedir. Konfor alanı oluşmamışsa yanlış yerde, yanlış insanlarla ve yanlış eylemlerdedir.
Çevre/dış otorite
Diğerleriyle konuları ele almak, kendisinin ne dediğini duymak ve konfor alanında tamamını değerlendirmeyi gerektirir.
Ay otorite
28-29 gün boyunca diğerleriyle konuları ele almak, kendisinin ne dediğini duymak ve konfor alanında tamamını değerlendirmeyi gerektirir.
Sahip olduğun enerjiler, aura tipin ve var oluş amacın doğrultusunda kaynak bağlantısıyla kararlar veren içsel otoriten senin için en iyi rehberlik hizmetini sunar. İç otoritesini takip edenlerin yaşamlarında gelişen fırsatlar ve mucizevi iyileşmelerden referanslar alabilirsin. Ancak en kıymetli ve geçerli referans kendi iç referansların olmalı. Otoritene bir kez güvenip denemeye başladığınızda iç referanslarının da gelişmeye başladığına tanık olacaksın.
Daha memnun, daha başarılı, daha barışçıl, daha huzurlu ve fırsatlarla dopdolu yaşamını kucaklamaya hazır ol!
27 Temmuz 2021’de, saat 21.00’de @nalankahraman YouTube kanalında yapılacak canlı yayında sorularını sorabilirsin. Şimdiden iç referanslarını toplamaya başlayabilir ve deneyimlerini de canlı yayında paylaşabilirsin.
Daha konforlu ve daha parlak bir yaşamın içinde kal.
İlginizi çekebilir: Human Design’a göre insan tipleri: Enerjinizi yönetmek için tipinizi bulun