Belli bir alanda başarılı olmak ve belirlediğimiz hedefleri gerçekleştirmek, hangi alan için düşünürsek düşünelim, kolay değil. İşin özünde yaşam zaten kolay değil.
Çoğu zaman kendimizi gerçekleştirebilmek ve hayatta kendimize bir yol çizebilmek için pek çok yola giriyoruz, bazen isteyerek bazen tesadüfen, bazense şartlardan dolayı. Sonuç olarak bu süreç boyunca yaşadıklarımız bizim hikayemizi oluşturuyor. Bunun için de durmadan çabalıyoruz, yoğun işler yürütüyoruz ve elimizden geldiğince gayret gösteriyoruz. Sonuç ne olursa olsun, denemiş olmak için kısacası.
“Bu süreçte yoğun ve hedefsiz bir şekilde sadece iş yapmak mı? Yoksa uzun vadede kendine hedef koyarak üretici bir biçimde bir yaşam mı?” İkilemini ortaya atsam, ne düşünürsünüz? Çoğu zaman bu tür ayrımları oradan buradan duyuyoruz ama bu konuda başarılı olabiliyor muyuz? Sürekli yoğun olup da uzun vadede elimizde bir şey kalmaması bence üzerinde düşünülmesi gereken bir farkındalık sorunsalı. Ne kadar üreticiyiz, ne kadar yoğunluktan mızmızlanan rutin köleleriyiz? Yaşamınızı, okul ve iş hayatınızı gözden geçirerek şu sorulara cevap bulmaya çalışın:
Öncelikle yoğun insanlar organizedir. Yapılacaklar listesini düzenli olarak kontrol eder ve bunları gerçekleştirirler. Üretici insanlar da bunu yapar ama listelerinde “doğru” olanları kontrol eder ve doğru olanları hayata geçirirler.
“Her şeyi bir hedef doğrultusunda mı yapıyorum?”
Hakikati olmayan bir çaba, sadece bir çabadır. Üretici insanlar yapacakları işin sadece ne olduğunu bilmezler; “neden” sorusuna da cevapları vardır. Yani bu işi “niye yapıyorum” ya da “yapmalı mıyım?”
Uzun zamana yaydıkları hedefleri vardır. Kısa zaman için oluşturdukları hedefler, gerçek hedefleri için destekleyicidir. Bu nedenden dolayı üretici insanlar kararlı, organize ve “işe hazırdırlar.” Rutinlerinin kölesi değiller ve yollarına çıkan engelleri aşma konusunda hızlı karar alabilirler.
“Hedeflerimi gerçekleştirmek için sistemler yaratıyor muyum?”
Eğer bir girişimciyseniz, amacınız başarılı bir iş kurmaktır en basit haliyle. Sisteminiz satış sürecinizden, pazarlamadan ve işletme becerinizden oluşur. Bir sistem yaratmak hedefi gerçekleştirme sürecinde önemli bir rehberdir, haritadır. Şu nokta önemlidir; üretici insanlar bir hedefin yön sağlayıcı olduğunun farkındadır. Yani hedef bir nevi pusuladır. İyi planlanmış bir sistemle yola çıkıldığında pusula her zaman doğru yolu gösterir. Bu nedenle sistem her zaman kazanır.
“Kendime güveniyor muyum?”
Gayret etmek kolay bir şey değildir. Yani süreç zorludur: sabır, deneme, yanılma, karar aşamaları vs. Bunun yanı sıra çok çalışmak daha da zorlu bir süreçtir. Başarı beklenildiği düzeyde değilse şartları zorlama çabası azalmaya başlar ve kendine güvenme hissi düşer. Bu nedenle yoğun insanlar çabuk vazgeçer. Öte yandan, üretici insanlar ise devam eder ve istedikleri noktaya gelebilmek için sadece denemenin değil, denemeye devam etmenin gerçekten önemli olduğunun farkındadırlar. Sonucunda başarılı olunmasa bile hedef için en yükseğe sürekli taş atmak kritik bir stratejidir.
“Hayatımın kontrolü bende mi?”
Pek çok insan kendi dışında gelişen şans veya şanssızlık gibi faktörleri başarı ve başarısızlıkta etken görür. Eğer başarı sağlanmışsa, “şans onların yanında olduğu içindir,” başarısızlıkta ise “şanssız” olmaktan şikayet edilir. Şansın hayatın her alanında bir parça etkisi vardır, bu yadsınamaz, ama üretici insanlar şansa umut bağlamaz ya da şansızlık olacak diye kaygı duymazlar. Bu kafadaki insanlar, bunun sorgulaması için mental enerji bile harcamazlar. Şans zaten kontrol edilebilen bir şey değildir ama kişi kendini kontrol edebilir. Fark buradadır.
“Tesadüfler?”
Yoğun insanlar her an her şeye “hazırdır.” Üretici insanlar ise belli şeylere zaman tanır, düşünmek ve hareket etmek için kendilerine zaman bırakırlar. Yeni fırsatların, tesadüfen gelişen olayların avantajlarından yararlanmak isterler, yeni metotlar denerler. Şunun altını çizmekte fayda var; her zaman tekerleği yeniden icat etmek gerekmez. İyi işleyen bir tekerleği kabul edip bunu benimsemek de şartlar dahilindedir.
Southwest Havayolları’nın CEO’su Tim Ferris’in girişimcilik üzerine olan podcastinde Ferris’in önemli bir anektodu var: “Her gün onlarca karar alıyorum ve bu kararlardan oluşan bir çerçeve yaratıyorum, sonra kendi kendime kararları değerlendiriyorum. Bu kararlar, kullanıcısına ucuz bilet sağlamayı misyon edinmiş “Southwest”e hem ekonomik hedefine hem de algı yaratma hedefine yardımcı olacak mı? Eğer cevabım evet ise karar evettir; hayır ise hayır!”
Karar verme aşamasında zorlanıyorsanız, bir adım geriye bakmakta fayda var. Hedefi düşünmelisiniz ve buna doğru yönü yeniden belirlemelisiniz. Şöyle düşünelim: arabayla bilmediğimiz bir adrese gideceğimiz zaman navigasyonu ayarlarız ve navigasyon bize genelde makul bir yol çizer. Hedef belliyken, sistem ayarlanmışken bazen yolu karıştırırız ama navigasyon bize yeni rota oluşturur. Yaşam da ve üretmek de böyle biraz. Yolumuzu belli bir sistem dahilinde sürdürürüz, engeller çıkarsa başka bir “rota oluştururuz.” Oluşturmamız gerekir daha doğru bir ifadeyle.
“Aynı anda pek çok iş?”
Ben de dahil olmak üzere hepimiz, aynı anda pek çok iş yapmaya çalışıyoruz. Ben ve pek çok genç insanın inandığı gibi “bu yaşlarda yapmayacağız da ne zaman bu kadar koşuşturacağız” diye bir düşüncemiz var ama bu pek de önerilen bir durum değil. Buna katılmayabilirsiniz de, şahsen ben de çoğu zaman bunu sorguluyorum ama iki işi aynı anda yapmak demek bir bakıma iki işi de yarım yapmak anlamına gelebilir. Üretici insanların, işleri zamana bölme ve belli bir zaman dilimi içerisinde sadece “bir işe” odaklandığı pek çok kez dile getiriliyor. Belki işleri hedefler doğrultusunda zaman dilimlerine bölmek veya bu konuda bir öncelik sırası belirlemek bence en mantıklı olanı.
“Yardım almalı mıyım?”
Yoğun insanlar, bir işi yapmadıkları zaman yardım arar ve alırlar. Üretici insanlar da yardım almak için hızlı davranır ama bu sadece ihtiyaçlarından ötürü değildir. Bu tutum, karşılarındaki ya da çalıştıkları insanlara olan saygılarından kaynaklanır. Bu, deneyimin, becerinin ve sezilerin değerini belli eden bir faktördür. Karşılıklı saygı, her türlü ilişkinin temelini oluşturur ve karşılıklı saygıyı oluşturmanın ilk adımı, saygıyı göstermektir. Üretici olmak istiyorsanız, size güvenen, ilham veren ve sizin de onlara ilham olacağınız kişilerle iletişim halinde olun. Hedeflerinizi gerçekleştiremeseniz bile, bu hayatınızı zenginleştirecektir.