İnsanı mutlu eden şeyleri incelerken bulduğum kaynakların hemen hemen hepsinin insanın kendi içinden geldiğini keşfetmem çok da uzun zaman almadı. Bunlardan bir tanesi de doğal yeteneklerimiz. “Benim hiçbir şeye yeteneğim yok” diyenin bile kendisinin henüz fark edemediği bir yeteneği vardır. En güzel sese sahip olamayabilirsin ya da en hızlı koşucu da belki değilsindir ama bunu ilerletmek, geliştirmek, kendine has stilini oluşturmak mümkün. İster profesyonel amaçlı ister hobi amaçlı, günlük hayatta mesleğinizin haricinde de bir uğraşınız olması size hayatın keyifli yönlerini fark ettirirken, kendinizle meşgul olmanın mutluluğuna da eriştirir. Peki, sahip olduğunuz yeteneklerin farkında değilseniz, nasıl tespit edeceksiniz?
1. Kendinle baş başa kal.
İnsanlarla sosyalleşmek güzel ve keyifli bir aktivite olsa da kendi iç sesini duyman pek mümkün olmaz. Dahası insanlar onlara fikirlerini sorsan da sormasan da kendi doğrularını kabul ettirmeye çalışırlar. Bu sebeple kendi düşüncelerini duyabilmen adına bazen yalnız kalmak ve kendini dinlemek, içindeki gücü hissedebilmek ve tanımlayabilmek adına senin için eşsiz bir deneyim olacaktır.
2. Farkındalık bir anda gelmez, daha önce deneyimlediğin anların toplamıdır.
Yeni şeyler denemek, daha önce hiç denemediğin ama merak ettiğin bir aktiviteyi deneyimlemek gizli kalmış yeteneklerini ortaya çıkartabilir.
3. Hayatında zaman kavramını unutturan ve sana keyif veren şeyleri tespit et.
Bu sana farkında olmadığın bir yeteneğin konusunda liderlik edebilir. Mesela kitap okurken bir yandan gözlem yapmayı çok seviyorsundur. Okuduğun kitapların yorumlarını yazdığın bir blog açabilirsin. Bu keyif aldığın bir uğraşını detaylandırarak ve derinleştirerek yaşamanı sağlayabilir. Veya doğa yürüyüşlerine bayılıyorsundur. Yürüyüş gruplarına katılabilir ya da kendi yürüyüş rotanı oluşturup insanları davet edebilirsin. Bütün bunlar olurken zaman kavramını unutuyorsan, mutluluk yolunda kendin için doğru yoldasın demektir.
4. Çocukluk hayallerini hatırla.
Küçükken ne olmayı hayal ederdin? Hepimiz dünyaya saf bir enerjiyle ve önyargısız bir beyinle geliyoruz. Nitekim sonradan ailemiz, çevremiz ve yaşadıklarımızla düşünce yapımız şekilleniyor, yani sınırlanıyor. Çocukken kimse düşüncelerimize sınır koymadığı için en renkli hayaller hep küçükken kurulanlar oluyor maalesef. Bu sebeple içinizdeki çocuğa ulaşıp sınırlandırılmamış hayalleri hatırlamak birçok kapıyı kolaylıkla açabilir. Mesela ben şarkıcı olmak istiyordum, kendimi sahnede hayal ediyor, hiç durmadan şarkı söylüyordum. Büyüdükçe hayalimin peşinden gitmek yerine, çevre ve aile koşullandırılmalarıyla mühendis olurken buluverdim kendimi.
Peki, sen küçükken tüm kalbinle ne olmak isterdin?
Gözlerini parıldatan hayalini hatırlıyor musun?
Seni sınırlayan hiçbir engelin olmasa ne olmayı seçerdin?
Cevabın mantıksız olsa da o hayallerin şimdiye uyarlanabilecek bir yolu her zaman bulunur. Tabii sen istersen!
5. Bugüne kadar başardığın şeyleri listele.
Aklına hiçbir şey gelmiyorsa bugüne kadar “kendin olarak” gelebilmeyi en büyük başarı olarak ilk sıraya yazabilirsin. Listelemeye başlayınca hem iş hem özel hayatında ne çok olumsuz durumun üstesinden geldiğini fark edersin. Öyle ki bu olumsuz durumlarla baş ederken hangi yönlerinin öne çıktığını da tespit etmiş olursun. Kuvvetli yönlerin üzerinden geliştirilebilir, gizli yeteneklerin olduğunu fark edersin. Bu farkındalık “Hiç yeteneğim yok” dediğin anlarda sana ayna tutarak kendi potansiyelinin farkına varmana sebep olur. Dahası hayatın içinde başardığın ama fark etmediğin onca şeyi göstererek, nelere sahip olduğunu ve yeteneklerini ortaya çıkarır. Sen de kendi özel yeteneğini bulabilir, aslında ne kadar yetenekli olduğunu kendi gözlerinle deneyimleyebilirsin.
6. Ne istediğini bilmiyorsan, ne istemediğini bul.
Üniversite sınavlarında hayalim iyi bir bölümden ziyade iyi bir üniversitede okumaktı. Puanlar açıklanınca tercihlerimi hep o yönde şekillendirdim. Fakat işin rengi üniversiteye başlayınca değişti. Okuduğum 4 sene boyunca hiçbir zaman orada olmaktan mutluluk duymadım. Atmosferi, havası ve dersler, iletişimi yüksek olan kişiliğimle örtüşmüyordu. 4 yılın sonunda ne istediğimi hâlâ bilmiyordum, ama kesin olan bir şey vardı: Ne istemediğim! Eğitimini aldığım mesleğimi hiçbir zaman yapmadım. Bu bana kendimi tanıma yolculuğumda farkındalık kazandıran ilk derslerden biriydi.
“Ne istediğini bilmiyorsan ne istemediğini bul… Ki yanlış yollara sapmayasın…”
Yukarıdaki koçluk yaklaşımlarıyla hem yeteneklerini keşfedebilir hem de yeni dünyaların kapılarını açabilirsin. Başlamak için motivasyonun ise Henry Van Dyke’ın sözleri olsun: “Sahip olduğunuz tüm yetenekleri kullanın. Eğer sadece sesi güzel olan kuşlar şarkı söyleseydi, ormanlar çok sessiz olurdu.”
İlginizi çekebilir: Mutluluğun yolu gösterişsizdir: Olana razı olmak, olmayanı kabul etmek