X

5 adımda ihtiyacınız olan motivasyonu bulun ve yeni yıl kararlarınıza sadık kalın

Ocak ayını geride bırakırken, aldığımız yeni yıl kararları ne durumda gözden geçirelim mi? Bir heves aldığımız spor salonu üyeliğini kullanmaya başladık mı? Bu yıl kesin bırakıyorum dediğimiz sigara ne alemde? Peki, daha sağlıklı beslenmek, daha çok su içmek, düzenli uyumak…

Bu yıl farklı olsun ister misiniz?

Alış-veriş listesi gibi sıraladığımız ama ertelemekten, henüz başlamaya fırsat bulamadığımız kararlarımız gelecek aylar için pek umut vaat etmeyebilir. Bunun yarattığı hayal kırıklığıyla yeni kararlarımızı, her sene yaptığımız gibi bir sonraki seneye devretmekte mahsur görmeyebiliriz.

Bu yıl farklı olsun ister misiniz? Önümüzde 11 ay daha varken, yeni kararlarınızı bir bir uygulamanızı sağlayacak 5 önerim var!

1. Yeni kararlarını, alışkanlık haline getirin!

Başlangıç en çok zorlanılan aşama! “İlk önce ne yapmalıyım? Ne zaman, nasıl yapmalıyım?” Birçok insan bu sorulara yanıt ararken sonsuz bir erteleme sarmalının içinde bulur kendini ve bir türlü harekete geçemez. Başlamanın en kolay yolu, bu düşünce döngüsünde zaman kaybetmeyi bırakıp, yeni kararları alışkanlık haline getirmek.

İyi ya da kötü tipik alışkanlıklarınızı düşünün; diş fırçalamak, arabada emniyet kemeri takmak ya da sigara içmek, tırnak yemek… Bu davranışların hepsi düşünmenize gerek kalmadan yaptığınız otomatik alışkanlıklar. O halde, yeni kararlar listesindeki her bir madde, hayatınıza girecek yeni bir alışkanlığı temsil ediyor. Yapmanız gereken, yeni alışkanlıklarınızı tekrarlayarak, zihninizin kolayca öğrenmesine yardımcı olmak ve otomatik alışkanlık haline gelmesini sağlamak.

2. Ritüel oluşturun
Alarmınızı, size enerji veren en sevdiğiniz şarkıyı çalacak şekilde kurun.

Sizi harekete geçirecek bu basit ve etkili yöntem, karar verme ihtiyacınızı ortadan kaldırır. Mesela, güne 5 dakika yoga yaparak başlamak istiyorsunuz. Alarmınızı, size enerji veren en sevdiğiniz şarkıyı çalacak şekilde kurun. Her sabah, bu şarkıyla güne gülümseyerek uyanın, spor kıyafetlerinizi giyin, ısınma hareketlerinizi yapın, matınızı serin ve yogaya başlayın. Ta taa, işte ritüeliniz hazır!

Ritüel, spor kıyafetlerinizi giymek ya da esnemek değil; ritüel size enerji veren şarkı eşliğinde gülümseyerek güne başlamak. Ritüele odaklandığınızda göreceksiniz ki yapmak istediğiniz şeyi hep aynı şekilde yapmak, alışkanlık kazanmanızı sağlayarak, sonraki adımları otomatikleştirecek. Elbette yataktan çıkmak istemediğiniz, saati ertelemek istediğiniz günler olacak; ama ritüeliniz sayesinde zihniniz düşünmeye fırsat bulamadan, bir sonraki adım için enerji harcamasına, “nereden başlayacaktım?” diye kendiyle tartışmasına gerek kalmadan, ne zaman yataktan çıktığınızı hatırlamadan kendinizi yoga matının üzerinde bulacaksınız.  

3. Program hazırlayın.

Ritüel oluşturma fikri hoşunuza gitse de harekete geçmek için motive olmayı bekliyorsanız, üzgünüm kötü bir haberim var! Motivasyon arayışı, bu süreçte en çok düşülen tuzaklardan biri! Motivasyon hakkındaki en şaşırtıcı şey, sanılanın aksine, motivasyonun harekete geçtikten sonra gelmesi, önce değil. İzlenen bir videonun, ilham veren bir kitabın ardından motive olduğunu düşünmek, herkesin ortak yanılgısı. Aslında motivasyon bir eylemin sonucu, o eyleme neden olan şey değil. Yani harekete geçme sürecini başlatan şey, motive olmak değil.

Motivasyon arayışı, bu süreçte en çok düşülen tuzaklardan biri!

Ritüelinizi yarattıktan sonra, omuzlarınızdaki yükü hafifletecek bir diğer adım; program hazırlamak. Programlarınızda yer ve zaman verdiğiniz yeni alışkanlıklarınızı görünür kılarak, tekrarlamayı kolaylaştırırsınız. Böylece motive olmayı beklemenize gerek kalmadan, harekete geçersiniz. Örneğin; her gün, sabah 7’de, 5 dakika yoga!

4. Programınıza sadık kalın!

Programınız hazır, yapılacaklar için heyecanlısınız ancak hayatınızda her şey planlandığı gibi gitmiyor maalesef! “Eğer / o zaman Tekniği” hesapta olmayan, beklenmedik durumlar karşısında hazırlıklı olmanızı ve programınıza sadık kalmanızı sağlar.  Yapmanız gereken çok kolay; “Eğer” ile başlayan cümlelerinizi “o zaman” ile tamamlamak.

  • Eğer sabah yoga yapamazsam, o zaman akşam yaparım.
  • Eğer akşam bir saatlik spor dersine yetişemezsem, o zaman yirmi dakika egzersiz yaparım.
  • Eğer öğlen sağlıksız beslenirsem, o zaman akşam sağlıklı bir yemek pişiririm.

Eğer / o zaman tekniğiyle, günlük hayatta sıkça karşılaştığınız beklenmeyen durumlar karşısında planlarınızı ertelemek için bulduğunuz bahaneler azalırken; alışkanlıklarınızı kalıcı hale getireceğiniz programlara sadık kalmak için daha çok nedeniniz olur.

Davranışlarınızın kısa sürede otomatik alışkanlıklara dönüşmesi için tekrarlamanız lazım.

Programa sadık kalmaktaki temel amaç, yeni alışkanlığın devamlılığını sağlayarak, hayatınızın bir parçası haline getirmek. O yüzden, ister planlarınızın süresi kısalsın, ister içeriği farklılaşsın problem değil, mühim olan küçük de olsa attığınız adımla, alışkanlığı sürdürülebilir kılmanız.

5. Pozitif telkinlere odaklanın.

Davranışlarınızın kısa sürede otomatik alışkanlıklara dönüşmesi için tekrarlamanız lazım. İşte şimdi, motivasyona ihtiyacınız olacak. Motive olmak her zaman kolay olmuyor! Bazen sizi saran enerji rüzgarıyla bir şeyi yapmak için sabırsızlanırken, bazen de kılınızı bile kıpırdatmak istemeyebilirsiniz. Böyle durumlarda pozitif telkinlerle kendinizi motive edin. Diyelim ki, yoga yapmak için alarmınız sabah 7’de çaldı. Kendinize verdiğiniz telkinlerden ilki yorgun hissettiğiniz ve biraz daha uyumanız gerektiği. Eğer bir an için durursanız, zihninizden geçen başka telkinleri de keşfedebilirsiniz. Misal, kendinize, programınıza bağlı kalmanın sizi mutlu edeceği; yoga yaptığınızda kendinizi hafiflemiş, enerjik ve iyi hissedeceğiniz telkinlerini verebilirsiniz. Unutmayın, kontrol sizde; negatif telkinler yerine, farkında olarak, pozitif telkinlere odaklanmak motivasyonunuzu artırır.

Adım adım uygulayacağınız bu yöntemler sayesinde, aldığınız ve alacağınız kararları gerçekleştirmek ve yeni alışkanlıklar kazanmak çok kolay. Hadi harekete geçin, yarın değil, bu hafta değil, sonra değil… Şimdi başlayın, hayatınızı daha keyifli yaşayın!

 

İlginizi çekebilir: Sevgili sen, değişmesi gereken sensin

Dilara Kuru: Örgütsel Psikolog, Bireysel ve Kurumsal Danışman 2011'den bu yana yaşadığı İngiltere'de, İkonik markalar üzerine hazırladığı tez ile Yüksek lisansını, Liderlerin Ego Yönetimi üzerine hazırladığı ve geliştirdiği Ego Ölçer ile de Örgütsel Psikoloji alanında doktorasını tamamladı. İngiltere’de bulunduğu sürede, UK College of Hypnosis & Hypnotherapy okulundan, İngiltere'nin tek ‘The British Psychological Society’ onaylı olan Cognitive Behavioural Hypnotherapy (Bilişsel-Davranışçı Hipnoterapi) diplomasını aldı ve Londra'da, takıntılar, bağımlılıklar, korkular, stres gibi çeşitli konularda hipnoterapist olarak çalıştı. 2014 yılında Londra'da düzenlenen 'Pozitif Psikoloji ile Çalışanların Performansı Artırma' sertifika programına katıldı. Aynı yıl, Londra’da bulunan The Coaching Academy’den aldığı Life Coaching (Kişisel Koçluk) eğitimi ile bireysel ve kurumsal danışmanlık hizmeti sunmaya başladı. Epikürcü mutluluk fikrine dayanarak, mutlu olmak için kurduğu Epiküryen’de Kişisel Gelişim (Örn: Bilişsel-Davranışçı Yaklaşım ve Hipnoz tekniği ile Stres Yönetme, Bağımlılık; Fobi ve Takıntılardan Kurtulma, Performans Kaygısı ile Başa Çıkma); Academy of Management & Sales'de Liderlik ve Yöneticilik, Satış Becerileri alanlarında Örgütsel Psikolog, Bireysel ve Kurumsal danışman olarak hizmet veriyor. Epiküryen'den çalışma alanlarına, Instagram hesabından mutluluk üzerine paylaştığı yazılarına ulaşabilirsiniz.
İlgili Makale