X

4 adımda benzersiz bir kişisel spor eğitmeni olun

Kişisel spor eğitmenlerinin gelirleri, yetenekleriyle ve müşterilerini muhafaza etmesiyle doğru orantılıdır. Bu durum eğitmenlerin giderek mükemmel birer satış sorumlusuna dönüşmesine neden olurken, kendi eğitim ve antremanlarında uzmanlaşmasının önüne geçiyor. Kişisel spor eğitmenlerinin müşterilere servisleri anlatarak onları ayartmasını beklemek yerine bu konuda yeteneği olan birkaç eğitmeni işe almak diğer eğitmenleri daha rahatlatacaktır. Gerçekte birçok eğitmen, müşterileri kayıt etmek için ikna turuna çıkarken, sadece bazı müşteriler kayıt oluyorlar. Kişisel spor eğitmenleri esasen fitness ve sağlık konusunda uzmanlaşmışlardır, onların uzmanlık alanı ve ilgileri satış üzerine değildir. Bu durum içerisinde birçok yanlışı barındırmasına rağmen her yere yayılmış durumda

Kişisel spor eğitmenlerinin satışa zorlanması sorununun psikolojik bir fenomenle doğrudan ilişkisi var: ‘Şaşırmış müşteri satın almaz.’   Bunaltıcı derecede çok fazla sayıdaki seçenekler ve her kişisel eğitmenin potansiyel müşteriye aynı cümleleri tekrarlaması müşterinin seçim yapmakta zorlanmasına, hatta hiç tercih yapmamasına neden oluyor.IHRSA Sağlık Kulübü Tüketici Raporu’na göre, üyelerin yalnızca %12’si kişisel spor eğitmeniyle beraber çalışıyor. (Grup derslerini de dahil edersek bu oran %44 oluyor.)

Eğer biz de eğitimimizi ve uzmanlığımızı eğitmen olarak yapsaydık ve satış elemanı olarak müşterileri spor salonuna kayıt ettirmek için çabalaayıp, üstüne çok azında başarıya ulaşabilseydik biz de aynı baskıyı üzerimizde hissederdik. Kişisel spor eğitmenlerinin birbirlerinden farkı olamamalarının nedeni, müşteriye net ve benzersiz satış teklifi (USP) sunamamalarından kaynaklanıyor.

Büyük markalar kendi ürünlerini sattırmak için her zaman benzersiz satış teklifi sunarlar. Bir hayal edin; bir problem için genelde spesifik bir çözüm arıyorsanız. Biraz daha açmak gerekirse mesela; koştuğunuz zaman topuğunuzu ağrıtmayacak bir koşu ayakkabısı arıyorsunuz ve ayakkabı dükyanına gittiniz. Ayakkabı dükyanında muhtemelen karşınıza birçok markanın birçok modeli çıkacak ve hepsi de ‘topuğu ağrıtmadığını’ söyleyecek; ancak eğer bir tanesinin üzerinde ‘Koşu kalitenizi yükseltmek ve konforunuz için topuğunuzu ekstra rahatlatan sistem’ yazarsa muhtemelen onu alıp doğru bir tercih yaptığınızı düşüneceksiniz

En popüler markaların bazıları gerçekte benzersiz satış teklifleriyle tanınırlar. Domino’s Pizza’nın ’30 dakika içerisinde kapınızda, yoksa bedava’ ya da sektörde ikinci sırada olan Avis’in ‘İkinci sıradayız. Daha çok çalışıyoruz.’  gibi örnekleri benzersiz satış teklifine örnek verilebilir.

Eğer siz de kişisel spor eğitmenliği bir iş olarak görüyorsanız, sizin antrenman tarzınızla ve kişiliğinizle diğer kişisel spor eğitmenlerinden farklılaşmanız gerektiğini anlamanız gerekir. Her iş dalında olduğu gibi, belli sonuçlarla ilgili net mesajlar vererek  kendi müşteri portföyünüzü oluşturmalı ve onları aylarca hatta yıllarca muhafaza etmelisiniz.

4 kolay adımda kendi benzersiz satış teklifinizi keşfedip oluşturabilir ve diğerlerinden ayrılabilirsiniz.
Esasında bunu yaratmak esasında zor değil, sadece derin düşünce gerektiriyor. İşte sadece kişisel spor eğitmenlerinin değil herkesin kullanması gereken kendi benzersiz satış teklifinizi oluşturmanıza yardımcı olacak 4 madde:

1.Beyin fırtınası fayda sağlar

Antrenman arkadaşı olmanın ötesinde müşterilerinize ne gibi benzersiz servisler ve özellikler önerebileceğinizin listesini yapın. Müşterlerinize derinlemesine bilgiyi, uzmanlığı ve  faydayı nasıl sağlarsınız? Mesela; haftalık sağlıklı yemek tariflerini müşterilerinize e-mail yoluyla yollayabilir ya da evde otururken yapabileceği egzersiz hareketleri gösterebilirsiniz. Sadece müşterinin gözünde farklılaşabileceğiniz, uygulayabileceğiniz noktaları yazın.

2.  Benzersiz özelliklerinizi keşfedin

Kişisel spor eğitmenliğinde sizi benzersiz yapacak özelliğinizi bulun ve diğerlerinde farklılaşın

Orijinal listenizden başkalarının asla kopyalayamayacağı 2 ya da 3 madde seçin. Bu belirli özellikler sizin eğitiminizden, tecrübenizden, kişisel içgörünüzden ya da sadece kişiliğinizden edindiğiniz özellikler olabilir. Mesela; eğer DJ’lik konusunda yetenekliyseniz, müşterilerinize özel şarkı listeleri hazırlayabilir veya yoga geçmişiniz varsa müşterilerinizin vücudunu şekle sokmanın ötesinde esnekliklerini artırmalarına yardımcı olabilirsiniz. Başlarken kişiliğinizi değerlendirip, olağanüstü deneyimlerinizi ve kişisel hikayelerinizde sorunların üstesinden gelme özelliğinizi birleştirdiğinizde ne kadar eşsiz olduğunuzu ve ne büyük bir kazanım elde ettiğinizi göreceksiniz.

3. Duygusal ihtiyaçları giderin

Kendinizi müşterilerinizin yerine koyun ve onlara eşsiz fayda sağladığınızda duygusal ihtiyaçları karşılayıp karşılamadığınızı düşünün. Sunduğunuz faydalar onların üstesinden gelmeye çalıştıklarına yardımcı oluyor mu? Mesela, planlama konusunda problem yaşayan bir müşterinize haftalık yemek takvimi, alış veriş listesi ve haftalık yemek tarifleri sağlayarak aynı zamanda zamanda tasarruf etmesine de yardımcı olabilirsiniz. Bunun dışında her gün müşterilerinize motivasyon yazıları yollayarak onları yataktan kaldırıp spor salonuna getirtebilirsiniz. Bu başka türlü spor salonuna gelmeyenler için bulunmaz bir motivasyon kaynağı olacaktır.

4. Ne kazanacaklarınız özetleyin

2.maddede yarattığınız benzersiz teklifinizi özetleyin. Eğer müşterilerinize market alış verişi listesi, tarifler ve sağlıklı yaşamın püf noktalarını önerilerini paylaşacaksanız, o zaman müşterilerinize bunu şöyle özetleyebilirsiniz: ‘Akşam yemeğinden daha çok keyif alırken daha az vakit harcayacaksınız’. Eğer müşterileriniz için Spotify üzerinden müzik listesi hazırlıyorsanız bunu da ‘güçlü antremanlar için gereken motivasyonel müzikleri her hafta sizin zevkinize uygun yeniliyoruz’ İçerisine duygusal bileşenleri ve faydaları da ekleyip tek cümlede ifade edin ve bu sizin sloganınız olsun.

Süreci tamamladığınızda bilmeniz gerekir ki, benzersiz satış teklifiyle birkaç şey bilmek tamamını başarıyla tamamladığınız ya da ‘en iyi satışçı’ olduğunuz anlamına gelmez. Aksine tek bir konuya odaklanarak uzmanlaşmanıza yardımcı olur. Her müşteriyi etkileyemebilirsiniz, ama size ve sizin markanıza uyan herkesi etkileyeceksiniz. Belki sizi oradaki diğer fitness hocalarından daha iyi yapmayabilir; fakat size daha nitelikli ve beraber antreman yapmaktan zevk alacağınız müşterilerle çalışma fırsatı verecek ve bu gerçekten sizin için bulunmaz bir fırsat olacaktır.

Bir sonraki sefer kendiniz tanıttığınız zaman isminizi sloganınızla beraber söyleyin. Size en çok uyanı bulana kadar yeni şeyler denemeye, ayarlarıyla oynamaya devam edin. En mükemmelini bulduğunuzda sizi diğer kişisel spor eğitmenlerinden ne kadar ayırdığına şaşıracaksınız.

Kaynak:

issaonline.edu

İlginizi çekebilecek diğer yazılar:

Hem detoks hem spor olur mu?

Kadınların spor yaparken orgazma ulaşmaları mümkün mü?

Bir spor aşığından: “Ege yollarında”

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale