Aşka bağımlı mısın? Evet, öylesin. Şayet farkındalıkla yaşayan %7’lik dilimde değilsen kadın ya da erkek “iyi hissetmek” adına bu duyguya bağımlı.
Kadın: Çok mutsuzum. Onsuz nefes alamıyorum, yaşayamıyorum.
Erkek: Ne alakası var, seks de yemek, içmek gibi bir ihtiyaç. Nefes almak gibi bir şey. Niye sekssiz kalayım ki?
Bağımlılıklar da, alışkanlıklar gibi insan doğasının bir parçası. İyi alışkanlıklarımız var, bir de kötü, kontrol edemediklerimiz: Bağımlılıklarımız.
Alışkanlıklar nasıl edinilir?
İyi ya da kötü tüm alışkanlıklarımızın sebebi aynı: Çevremizden öğrendiklerimiz doğrultusunda bir şeyler yaptığımızda DOPAMİN (Mutluluk Hormonu) salgılıyorsa beynimiz, bunlar, iyi ya da kötü fark etmeden bilinçsiz yaptığımız davranışlara dönüşüveriyor. Çünkü sonu “Mutlu Son – Happy Ending”
E sonu, mutlu sona bağlanıyorsa; alışkanlıklar gibi bağımlılıklar neden kötü olsun ki? Bağımlılıkların, iyi alışkanlıklardan farkı, derinlerde bir yerlerde yüzleşmek istemediğimiz gerçekleri, bastırılmış duyguları, korkuları örtmek için yapıyor olmamız.
Günümüzde bilinen bağımlılıkların bazıları şunlar:
- Alkol
- Sigara
- Uyuşturucu ve uyarıcılar
- Kumar
- Şeker
- Et
- Kahve
- Seks
- İnsana bağımlılık
- Aşırı çalışmak
- Sosyal medya
- Sürekli tatil modu
- Bilgisayar oyunları
- …..
Geçen aylarda arkadaşıma “Dostum sen seks bağımlısısın. İlgi, sevgi ve yeterli olduğunu hissetmek için kadından kadına koşuyorsun” dediğimde çok bozuldu. Ve “Ne alakası var? İstediğim zaman durabilirim. Ama niye durayım ki? Çok iyi hissediyorum sonucunda. Yemek, içmek, uyumak gibi bir şey bu” dedi. “Aynen ben de ondan bahsediyorum” dedim. Ama anlamadı.
(kadın derin, adam yüzme bilmiyor)
Herhangi bir şeye bağımlı olup olmadığınızı anlamanızın basit bir yöntemi var. Yaptığınız şey her ne ise, onu 30 gün boyunca yapmayın!
Kimseye değil, kendine dürüst olmalı insan. Herkesten önce kendine yalan söylememeli, gerçeği olduğu gibi görüp, ondan sonra seçimini yapmalı.
Bağımlılığın varsa, asla ÖZGÜR hissedemezsin. Ve özgür hissedebilmek için de yeni bağımlılıklara başlarsın. Yapmadığında gergin, sinirli, yalnız kalma isteği, üzüntü, suçluluk, mutsuzluk hissediyorsan “tekrarlayalım” düşüncesi geliyorsa, çoktan yemi yutmuş, olta boğazına takılmış demektir.
Kendi içinden değil de dışarıdan bir etki ile bir duyguyu hissediyorsan, bağımlı bir yapın var demektir. Aşk’da öyle. Biz sanıyoruz ki aşk, başka bir insanın bizde hissettirdiği bir duygu. Tamamen yanlış. Aşk, sevgi içinden gelen bir duygudur ve “gerçek” aşk vermek üzerine kuruludur. Başkasından “almak” üzerine değil.
Bağımlılığının kök sebebini bul
Bağımlılıktan kurtulmak, söylendiği kadar kolay değildir. Çünkü konfor alanında seni tutmak isteyen bilinçaltın sana her türlü oyunu oynayacaktır. Ama bir kere konfor alanının dışına çıkar, 21 gün devamlılığını getirir, ardından bir 21 gün, bir 21 gün daha, bir bakmışsın kötü bağımlılık yerini sana ve yaşam kalitene hizmet eden bir alışkanlığa bırakmış.
Zorluk “stimulus-response behavior” – “uyarıcıya tepki” davranışından kaynaklanır. Yani otomatik sinir sisteminin, adı üstünde otomatik tepkisidir. Yani bilinçli olarak gerçekleştirdiğimiz bir şey değildir. Otomatik gerçekleştirilen davranışın önce fark edilmesi (kök sebebin bulunması), bilinçli olarak gözlemlenmesi, ardından da bilinçli olarak “iyi davranışın” seçilip yeni bir “iyi tepki mekanizması” yerine konması gerekmektedir.
3 adımda fiziksel / duygusal / davranışsal bağımlılıktan kurtulma yolu
Kök sebebi bul
Zamanın bir anında yaşadığın travma / zorlama (tetikleyici) neden, o sırada yarattığın düşünce, inanç ve duyguyu bul.
Kök sebebe müdahale et
İkinci olarak pozitif psikoloji araçları, koçluk ve terapi yöntemleri ile tepki yerine etkili iletişim, etkili çözüm yolları aranmalıdır. Quantum -Neuro Biyoloji müthiş bir tekniktir bunun için.
Çevre faktörü
Üçüncü adım belki de en önemlisidir. Çevrendeki insanları, arkadaşlarını – benzer durumlar ile nasıl baş edebildiklerini gözlemler ve onlardan öğrenirsin. İstemediğin davranış kalıplarını gerçekleştiren çevreden uzaklaşmalı, yaratmak istediğin sonuca ulaşmış kişiler ile vakit geçirip, iyi davranış modellerini kendine örnek almalısın.
Örnek: Eril enerjinin ihtiyacı “özgürlük”tür. Ve aynı zamanda erkekler kadınlardan daha duygusaldır. Özgürlüğünü yaşarken sevilme ve takdir edilme ihtiyacı da yüksektir. Eril enerjisi yüksek olan bir erkeği –henüz hazır olmadan– sorumluluk almaya zorlar, kendi ajandanız doğrultusunda kontrol etmeye (hadi evlenelim, hadi çocuk yapalım vb.) çalışır, istediğinizi istediğiniz zamanda elde edemediğinizde de sevgi ve seksi geri çekerseniz, sonucu aldatılmak olacaktır sevgili evli hanımefendiler.
Böyle bir durum ile karşılaşan dişi -şayet farkındalığı yüksek değilse- erkeğini yargılama, suçlama ve cezalandırma yoluna gidecektir. Sevgi ve takdir ihtiyacı karşılanmayan adam da tekrar aldatmaya, yani ihtiyacını karşılamaya yönelecek, şayet farkındalığı yüksek değilse, “tepkisel seks” yapacaktır.
Örnek: Dişil enerjinin ihtiyacı “güven”dir. Ve aynı zamanda kadınların “sevme ve sevilme” ihtiyacı erkeklerden daha yüksektir.
Kendini güvende hissetmeyen kadın, erkeği aracılığı ile güven bulmaya çalışacak, istediği güveni de elde edemeyince, ilişkiyi kontrol etmeye çalışacak “Haydi artık evlenelim! Haydi artık çocuk yapalım. Haydi artık ev alalım. Haydi artık … davranışından vazgeç vb.” gibi baskılar uygulayacaktır. Yani tepkisel olarak kontrol etmeye çalışma davranışını sergilemeye başlayacaktır.
Her şeyin kökeni, doğurulmamış duygusal ihtiyaçlar. Olumsuz bağımlılıkların altında yatan korkular şunlardır:
- Kıskançlık: Yetersizlik duygusu
- Dik başlılık: Güçsüzlük korkusu
- Kibir: Değersizlik korkusu
- Küçümseme: Aşağılanma korkusu
- Şüphecilik: Çaresizlik, güçsüzlük korkusu
- Yalancılık: Suçlanma korkusu
- Cimrilik: Yokluk korkusu
- Tembellik: Yetersizlik korkusu
Yazının devamı gelecektir…
İlginizi çekebilir: Narsist insanlardan öğrenebileceğin 5 kıymetli şey