X

24 saat bana yetmiyor diyorsanız Newton zamanından Einstein zamanına geçin

Şimdi dikkatlice düşünelim, bir gün boyunca şu cümleyi veya buna benzer zaman yetersizliğinden şikayet eden ifadeleri kaç kez duyarız: ‘Bir türlü gün içerisinde yapacak işlerimi yetiştiremiyorum’, ’Sabahları daha erken kalkıyorum; fakat spor salonuna gitmeye vakit bulamıyorum’, ‘İş yerimde günlük işlerimi bir türlü yetiştiremiyorum’ veya ‘’iş tempom o kadar yoğun ki çocuklarım ve eşim ile ilgileneceğim zamanı bir türlü ayarlayamıyorum’’ …v.b. Tahmin ediyorum ki her gün en az bir kere duyuyorsunuzdur.

Aslında bu kavram dünyamızın geldiği hızlı hayat akışı trendinin gündelik hayatımıza yansımasıdır. Fakat şimdi size öyle bir öneride bulunacağım ki, bu zaman yetersizliği probleminize en azından farklı bir bakış açısı kazanmanıza yardımcı olabilecek: Zaman yetersizliği problemimizin çözümü, aslında sadece bakış açımızı ve zaman üzerine algımızı farklılaştırmaktan geçiyor.

Einstein zaman anlayışı

Şimdi hep birlikte Newton zamanı anlayışından Einstein zamanı anlayışına doğru yol alalım:

Nedir Newton zamanı ve hayatımızı nasıl bu derece zamansız kılıyor?

Newton bakış açısı, zamanın sınırlı bir kaynak olduğunu ve yapmak istediğimiz tüm işlere zaman ayırabilmek için zamanımızı dikkatlice birimlere ayırmak yani bölmek zorunda olduğumuzu vurgular. Bu anlayışa göre zaman kısıtlıdır. Bu kavramı aslında bir örnek ile açıklayabiliriz; eğer yiyeceğiniz kısıtlı ise kendinizi hep aç hissedersiniz ve sürekli yiyecek bulamamak durumundan endişe eder hale gelirsiniz. İşte bu anlayış ile hepimiz, yapacağımız işler için acele eden, zamanın yetmeyeceğini düşünen, yaşadığımız an yerine gelecek işimize ne kadar zamansız kaldığımıza odaklanan veya zamanı sürekli parçalamaya çalışır hale geldik. Hayatımız boyunca kaç kişiden ‘’Bütün yaptıklarımın keyfine varabilecek kadar zamanım var’’ cümlesini duyabildik?

Newton zaman anlayışını ‘’zamanı bizin dışımızda’’ bir kavram olarak youmlar. İçimizdeki yansımasında ise yüksek derecede stres, yetişememe sıkıntısı ve yetersizlik duygusu oluşur.

Einstein zamanı ve hayatımızı nasıl değiştirebilir?

Einstein zamanı aslında boşluk ve yer kavramlarını da kapsar. Bu teoriye göre yaşadığımız zaman ile ilgili deneyimimizin değişmesinin temel sebebi, uzayda ne kadar yer kaplamak istediğimiz ile ilgili yaklaşımımıza dayanır. Örneğin en sevdiğimiz arkadaşımız ile geçirdiğimiz bir saat bize bir dakika gibi gelir; fakat sevmediğimiz bir kişi ile geçireceğimiz bir saat bize bir gün kadar uzun gelebilir. Eğer sevmediğiniz bir kişi ile bir saat harcamak zorunda kalacak olursanız, o ortamda yer kaplamamak için göstereceğiniz çaba sizi tamamiyle meşgul eder. Bütün benliğiniz ve algınız o ortamdan kaçma fikrine odaklanır. Bu ortamda bulunmaktan fikir olarak dahi uzaklaştığınızda, zaman adeta donar. Acı çekme korkunuz veya o ortamda bulunmama hissiyatınız ne kadar artarsa zaman da sizin için o derece yavaşlar.

En sevdiğiniz insan ile vakit geçirirken, bu sürecin tam tersi ortaya çıkar, mekanda yer kaplama fikrine odaklanırsınız. Orada olma fikri ile farkındalığınız o kadar artar ki bulunduğunuz alanı ne derece dolduracak olursanız zaman o derece önemini yitirmeye başlar, bütün uzayı kaplama isteğiniz ile zaman yok olur. Her şey doğru zamandadır. Böylece zaman akışının kaynağı siz olursunuz ve zamanı sizin dışınızda bir kavram olarak görmeyi ortadan kaldırırsınız.

Siz de zamana karşı yarışanlardan, sürekli bir yerlere yetişemeyenlerden, yapacağı işleri bir türlü zamana sığdıramayanlardan veya gün 24 saat bana yetmiyor diyenlerdenseniz, tavsiyem olası bir çözüm yolu olarak, zaman algınızı Newton zamanından Einstein zamanına doğru değiştirmeyi denemeniz olacaktır. Çünkü siz buna değersiniz…

Pınar Özeken (Ulus): 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini aldı. Özellikle 2011’den bu yana moda ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi ve hala moda üzerine yazı dizileri, farklı moda kaynaklarında yayınlanmaktadır. Yoga eğitmeni olma yolunda ilerleyen Pınar, bir Arjantin Tango aşığı. Gerçek tutkularından bir diğeri ise seyahat etmek."Dünya üzerinde ayak basılmadık toprak kalmasın" mottosu ile dünyayı dolaşmaya devam ediyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale