22 Mart Dünya Su Günü: Su kaynağı sonsuz değildir, kirlendikçe azalır!
Bazı özel günler vardır, hayatımızda çok önemli bir değerin varlığını hatırlamak, korumak ve kutlamak için… İşte 22 Mart Dünya Su Günü de bu günlerden biridir.
Su hayatımızda o kadar değerlidir ki, ölçülmesi çok zordur. Ülkemizde, hemen hemen her eve, iş yerine, okula ve hastaneye su ulaşıyor, şehir şebeke suyundan içme suyu kalitesinde su akıyor, kanalizasyonlar sorunsuz çalışıyor ve atık sular uygun bir şekilde bertaraf ediliyor.
Suyun hayatımızdaki değerini ölçmemiz zor, bunu ancak susuz kaldığımızda anlayabiliriz, ama gün geçtikçe ihtiyaçtan daha fazla kullanılması, suyun aşırı kirletilmesi, global ısınma nedeni ile eriyen buzullar ve yükselen deniz seviyesi, denizlerde yaşayan bazı canlı türlerinin kirlilik nedeni ile yok olması ve besin zincirinin bozulması gibi nedenlerden dolayı dünya su günü her yıl maalesef daha fazla önem kazanmaktadır.
Bugünün anlam ve önemi büyük, suyun hayatımızdaki öneminden dolayı… Peki, acaba bizler yeterince bilinçleniyor muyuz? Dünyadaki su kalitesi, miktarı, tekrar kullanılması, tasarrufu gibi konular hakkında yeterince bilgili miyiz?
Dünyamızda bolca su bulunuyor. ‘%70’i su olan bir gezegende su kıtlığı mı çekeriz? Kirlense bile doğa temizler, hem ayrıca teknoloji çok gelişti, atık su tesisleri her yerde mevcut, koca denizi benim attığım pet şişesi mi kirletecek?’ Şeklinde yorumlar gelmektedir. Ancak unutmayınız ki dünyadaki içilebilir kalitedeki su miktarı çok azdır ve geri kalan tuzlu suyu içilebilir hale dönüştürmek son derece maliyetli bir işlemdir.
Evet, dünyamızın %70’i su ancak bunun %97’si tuzludur. Yani içilmeye uygun değildir. Geri kalan %3’ünün ise bir kısmı buzullarda, yer altında vs. olduğu için ulaşılamazdır. Yani dünyadaki suyun sadece %0,5’ini içebiliriz. Bu TEMİZ su da sonsuz bir kaynak değildir.
Artan su sorunlarına dikkat çekmek, farkındalık yaratmak adına yılda 1 gün de olsa su konusunu yakından anlamak gerekir.
Dünya Su Günü ne zaman ve neden ilan edildi?
1993 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 22 Mart tarihini “Dünya Su Günü” olarak ilan etmiştir.
İlk kez 1992’de Birleşmiş Milletler Çevre ve Kalkınma Konferansı’nda önerilen “Dünya Su Günü”, gerek BM üyelerinin, gerekse diğer dünya ülkelerinin giderek büyüyen temiz su sorununa dikkat çekmek, içilebilir su kaynaklarının korunması ve çoğaltılması konusunda somut adımlar atılmasının sağlanmasında teşvik olması amacıyla bu isme bir gün adamak anlamında oluşturulmuştur.
Her üç yılda bir toplanan ve 2009’da İstanbul’da düzenlenen Dünya Su Konseyi‘nde katılımı artıran Dünya Su Günü, artan su krizini, sosyal ve ekonomik kalkınmanın sürdürülebilirliğini tehdit eden bir olgu olduğunu vurgulamaktadır.
2017 yılı teması
Her yıl, su sorunlarına ait bir tema seçilmektedir. Bu yılki tema “neden atık su?” şeklindedir. Bu sorunun nedeni ise atık suyu azaltmak ve geri dönüşümünü sağlamak içindir. Atık su, değerli bir kaynaktır ve sürdürülebilir kalkınmayı sağlamaktadır.
Bu yıl, evlerimiz, şehirlerimiz, endüstri ve tarım alanlarındaki atık suyun% 80’inden fazlasının çevreyi kirleterek doğaya geri döndüğü, değerli besin maddelerini ve diğer geri kazanılabilir materyalleri kaybedildiği için atık suyu azaltma ve yeniden kullanım yollarına odaklanılmaktadır.
Atık suyun toplanmasını, arıtımını iyileştirmemiz ve güvenle kullanmamız gerekiyor. Aynı zamanda, ürettiğimiz atık suyun miktarını ve kirlilik yükünü, çevre ve su kaynaklarının korunmasına yardımcı olmak için azaltmamız gerekiyor.
Atık suyun bir kaynak olarak kullanılmasına ilişkin fırsatlar çok fazladır. Güvenilir olarak yönetilen atık su; ekonomik, sürdürülebilir bir su, enerji, besin maddeleri ve diğer geri kazanılabilir malzemelerdir.
Bu tema büyük bir çoğunlukla, artıma tesisleri ile ilgili olup, endüstriyel ve tarımsal anlamda büyük ölçekli yapıldığında ulaşılabilinir. Ancak, evsel atıkların bireylerin kişisel uğraşı ile de önemli geri dönüşümler, tekrar kazanımlar yapılabilmektedir. Bunun en basit örneği el yıkama suyunun rezervuarda biriktirilerek tekrar kullanılması olarak verilebilir.
Su kirliliğinin etkileri nelerdir?
Su kirliliği, insanları etkilediği gibi tüm ekolojiyi de etkilemektedir. Giderek artan nüfus, ilerleyen teknoloji ile kirlenen dünyamız hastalıkların artmasına neden olmaktadır. Canlı türlerinin azalmasına, mutasyona uğramasına ve hatta nesillerinin tükenmesine etken olmaktadır.
Kirli suyun bilançosu da her gün ağırlaşmaktadır. Gelişmiş sanayisi olan ülkelerin endüstriyel atıklarının suya karışması, gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkelerin ise yetersiz altyapı ve arıtma sorunları büyüyerek devam etmektedir.
Rakamlarla su kirliliği ve suya erişim:
- Dünyada 1 milyar kişi içecek temiz suyu olmadan yaşamaktadır. Bu da yaklaşık 145 az ve orta gelirli ülkenin temiz suya erişiminin olmadığı anlamına gelmektedir.
- Günümüzde, evine yakın olan güvenli bir su kaynağı olmadan yaşayan 663 milyondan fazla insan vardır. Evlerinde uzaktaki kirli su kaynaklarına uzun ve tehlikeli doğa yürüyüşü yapmak zorundadırlar.
- 5 yaşından küçük çocukların sadece temiz su sayesinde ishal hastalığından korunarak yılda 361.000 çocuğun ölümü engellenebilir. Bu rakam, bu yaş grubundaki çocukların hastalıklardan ölme oranının % 5,8 önleyebilecektir.
- Güvenli olmayan, kötü arıtma ve hijyen koşullarından dolayı yılda 842,000 kişi hayatını kaybetmektedir (WHO/UNICEF 2014/WHO 2014)
- Topluluk tarafından üretilen atık suyun% 80’inden fazlası, genel olarak, tedavi edilmeden veya tekrar kullanılmaksızın ekosisteme geri dönmektedir. (Sato ve diğerleri, 2013)
- Günümüzde 1,8 milyar insan, dışkı ile kirlenmiş bir içme suyunu kullanmaktadır ve bu durum onları kolera, dizanteri, tifo ve çocuk felci gibi rahatsızlıklara yakalanma riskine atına almaktadır.
- İçme suyuna erişim konusunda geçen yıllara oranla daha fazla ilerleme kaydedilmiştir. 2015 yılında, 6,6 milyar insan ya da küresel nüfusun yüzde 91’i, 2000 yılında yüzde 82’ye kıyasla gelişmiş bir içme suyu kaynağı kullanmıştır. Bu iyileşmeye rağmen, tahmini 663 milyon insan bu yıl iyileştirilmemiş su kaynakları ya da yüzey suları kullanmıştır. Dahası, geliştirilmiş tüm kaynaklar güvenli değildir. Örneğin 2012’de, dışkı maddesi ile kontamine olmuş içme suyu kaynaklarına en az 1.8 milyar insanın maruz kaldığı tahmin edilmektedir.
İlgili yazı: Su kirliliği nedir, su kirliliğinin etkileri nelerdir?
Su tasarrufunun önemi
Her damlası önemli olan suyun tasarruf edilerek korunması gerekmektedir. Bu bilinç ile her yıl tonlarca suyu tasarruf edebiliriz. Mesela sadece sabah ve akşam diş fırçalarken (halen suyu açık bırakan var mı bilemiyorum) suyu kapatmak günde 30, ayda ise yaklaşık 757 litre su tasarrufu sağlar.
İlgili yazı: Su tasarrufu için uygulayabileceğimiz 7 pratik öneri
Eğitim önemli
Farkındalığı çok yüksek yeni bir nesil yetişiyor. Her türlü bilgiye rahatlıkla ulaşabiliyorlar. Onlara verebileceğimiz her bilgi, kazandırabileceğimiz her iyi davranış, gelecek nesilleri kurtarmaya yardımcı olacaktır.
Bunun için evde anne-babalar olarak elimizden geldiğince suyun önemini, susuz kaldığımızda başımıza gelebilecek sorunları anlatmaya çalışmalıyız. Okullarında yine aynı şekilde bu konuyu deneyler, sunumlar ve örnekler ile açıklayarak çocuklarda su sevgisini ve bilincini oluşturmak gerekmektedir.
Temiz su insani bir hakkıdır. Lütfen onu koruyalım.
Dünya Su Günümüz Kutlu Olsun!