Kaybedilen aile üyelerinin hatırasını canlı tutabilmek için onlara ait objelerin kullanılması, uzun süredir var olan bir ritüel. Eski topluluklarda ölüye ait mücevherlerin sevenlerine dağıtılması ya da diş, saç gibi bozulmayan organların saklanması oldukça sık karşılaşılan yöntemler. Günümüzde ise ölen yakının fotoğrafını dövme olarak vücuda kazıtarak ona ait güzel anıları daima hatırlamak isteyenlerin sayısı her geçen gün çoğalıyor.
Peki, sevdiğiniz kişiyi kaybettikten sonra ona daha yakın olmanızın, daha sık hatırlamanızın başka yolları neler? Almanya’lı tasarımcı Mark Sturkenboom, sevdikleri kişiyi kaybedenler için yaptığı yaratıcı tasarımıyla hem hatıraların canlı tutulmasına hem de o kişiyle paylaşımda bulunulmasına olanak sağlıyor. Strukenboom’un tasarımı, içine sevdiğiniz kişinin küllerini koyabileceğiniz özel bir kutudan oluşuyor. Buraya kadar her şey çok normal. Ölen kişinin küllerinin özel kutularda saklanması, ülkemizde olmasa da Amerikan filmlerinden alışık olduğumuz sahneler. Ancak tasarımcının ruhun 21 gram olduğu fikrinden esinlenerek ‘21 Grams’ adını verdiği tasarımı, müzik için iPhone girişinden ölünün hatıra eşyalarının koyulabileceği bölmelere kadar birçok farklı bölüm içeriyor.
21 Grams’ı asıl ilgi çekici kılan şeyse, ölünün küllerinin koyulduğu bölme. Normalde ölüleri yakarak saklamak için vazo benzeri farklı tasarımlardaki kutular kullanıldığını biliyoruz. Ancak Strukenboom’un tasarımında külleri saklamak için hazırlanmış olan bölme camdan yapılmış bir dildo!
Strukenboom’u böyle bir tasarım üretmeye yönelten şey, ölüler yakıldıktan sonra içinde saklandığı kapların dekoratif bir görünümden başka bir işe yaramaması ve geride kalanlar için özel bir anlam ifade etmemesi olmuş. Sevginin ve o kişiye hissedilen duyguların aktarımını mümkün kılabilmek için ölen kişiyle aktif şekilde nasıl iletişim kurulabileceği üzerine düşünen Strukenboom, ölü bir insanla paylaşımı mümkün kılabilecek bir obje yaratmak için harekete geçmiş. Birçok kadının kocalarını kaybettikten sonra kendilerini hayattan soyutladıklarını ve özellikle yabancı biriyle cinsel birliktelik konusunda hassas olduklarını gözlemleyen tasarımcı, ilk bakışta biraz ürkütücü gelen dildo şeklindeki saklama kutusunu tasarlamış. 21 Grams, yalnızca bir seks oyuncağı olmanın da ötesinde, içinde bulunduğu kutudaki diğer donanımlarla da bağlantı içinde. Kutudaki diğer donanımları kullanarak partnerinizin sevdiği müzikleri oynatabilir, kullandığı parfümü koklayabilir ve dildoyu kullanırken ona ait eşyalara dokunabilirsiniz. Tasarımcı, tüm duyularınıza hitap eden ve her anlamda sevdiğiniz kişiyle bir arada olduğunuz hissini mümkün olabildiğince derinden yaşamanıza olanak veren buluşuyla, kullanıcılara interaktif bir deneyim sunmayı amaçlamış.
21 Grams’ı piyasada bulabilmek şu an için mümkün değil. Ancak kullanıcıya yas, zevk ve yakınlık duygularını bir arada sunabilen tasarımıyla piyasaya sürüldüğünde çok rağbet göreceğe benziyor.
Cinsel birliktelik ya da fiziksel yakınlık, romantik bir ilişkinin en önemli parçalarından ve hayatımızı başka bir bedenle paylaşmak istememizin en önemli gerekçelerinden. 21 Grams tasarımıyla bize cinselliğin ve cinsel aktivitenin yaşam boyu süren bir ihtiyaç olduğunu, çift olmanın ve bireysel olarak sevdiğimiz kişiye bedensel olarak yakın olmamızın önemini bir kez daha hatırlatıyor.
21 Grams ile ilgili detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.