20’li yaşlar genelde hayatta en çok hatanın yapıldığı yaşlar olarak düşünülür. Bu süreçte, hatalardan dersler alınıp önündeki süreçte ve ileriki yaşlarda hayattaki duruşu olarak nitelendirilebilecek adımlar atılır. Bu yüzden 20’li yaşlar, hayatın geri kalanını belirleyici önemli özellikler taşır.
Uplifers okuyucularına sunduğumuz liste, Thoughtcatalog.com’un yazarlarından Ryan O’Connell’ın, 20’li yaşlarda öğrendiklerinin mizahi bir dille bir araya getirilmiş hali.
Bu listeden kim neler çıkarır bilinmez ama listedeki eksikleri tamamlayabiliriz. Yorumlarınızı bekliyoruz.
- Kötü kalpli biriyle çıkıp sonradan iyi kalpli birine dönüşmesini bekleyemezsiniz. Bu kişiler, karakterleri itibariyle sevimsiz olmaya adamışlardır kendilerini. Arada bir sevimli ve şefkatli olmaları, karşılarındakileri kandırmak üzere planlanmış hareketlerdir ve boşuna ümitlenmenize sebep olur. En iyisi en başından uzak durmaktır.
- Dedikodular gerçek: yaş ilerledikçe metabolizmanız yavaşlıyor. Eğer gençken beslendiğiniz şekilde beslenmeye devam ederseniz, bedeninizi kontrol altına alınamayacak bir kilo alma sürecine sokabilirsiniz. Sağlıklı ve düzenli beslenmeye 20’lerde başlamak şart!
- Eski arkadaşlarınızın çoğuyla ilişkiniz zayıflayacak. Bazılarıyla temasın kesilmesini normal karşılasanız da, bazılarının hayatınızdan çıkması mideye sert bir yumruk gibi gelebilir. 20’li yaşlarda arkadaşlıklar kaygan bir zeminde ilerler. Hem kişisel hem de profesyonel süreçlerde yaşanan değişimlerden ötürü arkadaşlıklar bu dönemde zor olabilir. Ama endişelenecek bir şey yok, hayatınızda olmasını istedikleriniz bir şekilde kalıyorlar.
- Sizden başarılı olan herkesi kıskanabilirsiniz. Bu normal. Ama yaşadığınız kıskançlığı verimli bir şekilde kullanmakta fayda var. Kendi alanınızda başarı kazanarak siz de başkalarının size gıpta ile bakmasını sağlayabilirsiniz.
- Aldığınız her kararı sorgulayacak ve hiç bir zaman doğru kararı verip vermediğinizden emin olamayacaksınız. Boşuna düşünmeyin.
- Hak etmeyen bir kaç kişiye kalbinizi vereceksiniz. Sonra bir gün kendinize gelip, geri isteyeceksiniz.
- Ailenizin yaşlandığını ve öldüğünü göreceksiniz. Bu konuda yapılabilecek hiç bir şey olmadığı için, fırsat oldukça ziyaret edip, onlara nezaket ve ilgiyle yaklaşmaktan daha iyi bir önerimiz yok.
- Sizi bir hiçmişsiniz gibi hissettirecek bir patronunuz olacak. İlla “Şeytan Marka Giyer” filmindeki gibi olmasa da, içten içe size kendinizi kötü hissettirebilirler. Mümkün olduğunca izin vermeyin, ve unutmayın bir gün siz de o pozisyonda olacaksınız.
- Uyuşturucular eğlenceli olabilir ama hayatınızı olumsuz yönde etkilemeye ve pişmanlık kaynağı olmaya başladıysa uzaklaşın.
- Yapmam dediğiniz şeyleri yapacak sonra da utanç duyacaksınız. Kendinizi olmamanız gereken durumlarda bulacaksınız. Ama yavaş yavaş bu durumlara girmemeyi öğreneceksiniz.
- Kendini sevmek zordur. Ama kendinden nefret etmek daha da zordur.
- Gün ışığında asla dokunmak istemeyeceğiniz birileriyle ilişkiye gireceksiniz. Korkmayın 🙂
- Özel biriyle o kadar yoğun duygular paylaşacaksınız ki, bu duyguları bir ömür boyu kaybetmemek için anısına sarılacaksınız.
- Toksik insanlar girecek hayatınıza. Sizden onlara güvenmenizi ve sevmenizi isteyecekler. Uzak durun.
- İlk aşkınızı her zaman hatırlayacaksınız ve o kişiye değer vereceksiniz. Bu normaldir, insansınız. Bir ilişki bitti diye hayatınızdan silip atmanız gerekmiyor. İlişki yaşadığınız her kişiyi bir sonraki ilişkiye taşıyacaksınız farkında olmadan.
- 20’li yaşların başında bir moda felaketi olabilirsiniz, sonlarına doğru tarzınız oturacaktır. Eğer 20’lerin sonunda hala bir moda faciasıysanız size söyleyecek bir şey yok.
- Birine karşı korkunç davranışlar sergileyeceksiniz. Genelde hep kendimize yapılan hataları ve kalp kırıklıklarını hatırlarız. Gerçek şu ki, biz de karşı tarafı üzebiliyoruz.
- Birini sevmek için kendinizi zorlamayın. Baştan kendiliğinden sevgi oluşmamışsa, sonradan da olmayacaktır.
- Sahip olduklarınız için ne kadar şanslı olduğunuzun farkında olun; bir mesajınıza cevap gelmedi diye ağlamayı bırakın.
- Uzun süre cinsel ilişkiden mahrum kalmayın. Asla! 🙂
Kaynak: Thoughtcatalog.com
Yazarın tüm yazıları için tıklayın.