X

Son zamanların yükselişe geçen dekorasyon trendleri

Ev dekorasyonu, yaşam alanlarımızın düzeni ve stili, gündelik ihtiyaçlardan öte, kişisel ifadelerimizin ve estetik zevkimizin de bir yansıması olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle son yıllarda, sosyal medya kullanımının da artmasıyla, yaşam alanlarımızı şekillendiren yeni yeni trendler gündeme damgasını vurmayı başarıyor. İyi oluş halimizi destekleyecek düzenlemeler, modern bir atmosfer yaratmaya yardımcı dokunuşlar, sanatsal detaylar, minimalist tasarımlar ve daha nice güncelleme, evlerimize bambaşka bir soluk getiriyor.

İster evinizi baştan aşağı yenilemek isteyin ister mevcut yaşam alanlarınıza yepyeni dokunuşlar katmayı düşünün, işinizi kolaylaştıracak ve size ilham olacak harika önerilerimiz var. Son yılların öne çıkan dekorasyon trendleri ile ihtiyacınız olan değişimi başlatabilirsiniz. Yaşam alanlarınızı dönüştürecek en yenilikçi trendleri ve yükselişe geçen dekorasyon akımlarını yazımızın devamında bulabilirsiniz.

Brutalizm

Görsel: dezeen

İsmini Fransızca’da ‘ham beton’ anlamına gelen ‘beton brut’ ten alan brutalizm akımı, fonksiyonalizmi ve basitliği ön plana çıkaran, süslemelerden arındırılmış, sade bir estetik anlayışını benimsiyor. En belirgin özelliği ise görünür beton yüzeylerin vurgulanması. Ayrıca, geometrik formlar ve yapısal malzemelerin dekorasyonda kullanılması da brutalizm dekorasyon trendinin önemli detayları arasında.

Genellikle konut projeleri, resmi binalar, üniversiteler gibi kamu yapıları için tercih edilen bir yaklaşım olsa da son zamanlarda iç mekanlarda da brutalizm esintileri hızla yayılıyor. Büyük, küt ve metal detaylar içeren mobilyaları tercih ederek bu tarzı evinize taşıyabilirsiniz. Brutalizmde genellikle gri, siyah ve beyaz gibi monokrom renkler hakimdir. Bu renkleri, mobilya ve aksesuar seçimlerinizde kullanarak brutalist bir atmosfer yaratabilirsiniz.

Maksimalizm

Less is more yani az, çoktur anlayışını benimseyen minimalist yaklaşımın tam terzi olan maksimalizm; daha fazlası, daha iyidir görüşünü savunuyor. Bu tarz, özgür ifadeyi ve kişisel zevkleri ön planda tutarak, sıradanlığın ötesine geçmeyi hedefliyor ve büyük mobilyalar, çok sayıda detaylar, baskın renkler, kalabalık görüntülerle uyumlu bir ortam yaratıyor. Canlı, zıt ve çoğu zaman beklenmedik renk kombinasyonları, maksimalizmin en belirgin özelliklerinden biri olabilir. Çünkü bu trend, renkleri ve sınırları zorlamayı çok seviyor.

Maksimalist dekorasyonda, renklerin yanı sıra desenler ve dokular da karıştırılıyor. Çiçek desenleri soyut baskılı büyük tablolar, geometrik şekilli objeler ve daha nice detay, bu stilde bir arada yer alıyor. Ayrıca, zıtlıkların cesurca birleştirilmesi de maksimalizmin en önemli özelliklerinden biri. Evinizi kişisel bir sanat eserine dönüştürmek istiyorsanız, yaratıcılığınızı konuşturmaya başlayın.

Sessiz lüks

Dekorasyonda sessiz lüks, gösterişsiz zarafet ve ince detaylara odaklanan bir akım. Minimalizmin sadeliği ve kaliteli, uzun ömürlü mobilyaların birleşimi, bu dekorasyon trendinin temelini oluşturuyor. Sakin ve huzur veren bir atmosfer yaratmak istiyorsanız, yaşam alanlarınızda sessiz lüks akımını benimseyebilirsiniz. Ahşap, bambu gibi doğal malzemelerden yapılmış kaliteli ve uzun ömürlü mobilyaları, keten, pamuk gibi doğal kumaşlardan üretilmiş ev tekstili ürünlerini tercih edebilirsiniz.

Sessiz lüks, süslemelerden kaçınarak sadeliği ve işlevselliği ön plana çıkarıyor. Bej, krem gibi nötr renkler de bu akımın önemli detayları arasında. Her şey temiz görünümlü, basit çizgilere sahip ve abartıdan uzak olmalı. Dekorasyon sessiz lüks akımını detaylıca keşfetmek istiyorsanız, Dekorasyonda ‘sessiz lüks’ akımı: Yaşam alanlarınızda dönüşümü başlatın yazımıza da göz atabilirsiniz.

Organik modern

Organik modern, doğanın sakinliğini ve modern tasarımın temiz çizgilerini birleştiren bir dekorasyon trendi. Doğal malzemeleri, yumuşak renkleri ve fonksiyonelliği ön planda tutan bu akım, hem estetik hem de rahat yaşam alanları yaratmaya odaklanıyor. Ahşap, taş, keten gibi doğal malzemelerin ön planda olduğu, doğal elementlere dekorasyonda yer verildiği ve iç mekanlarda adeta doğa esintilerinin yaratıldığı bu dekorasyon trendinde, modernizmin temiz ve minimalist çizgileri benimseniyor.

Açık ahşap tonları, bej, yumuşak griler ve pastel renkler, huzurlu bir atmosfer yaratırken aynı zamanda ortama ferahlık ve tazelik hissi katıyor. Siz de bu renk tonlarını yaşam alanlarınızda tercih ederek ve doğal malzemelerden üretilmiş mobilyaları dekorasyonda kullanarak kolayca organik modern tarzını benimseyebilirsiniz. Ayrıca, canlı bitkiler de organik modern dekorasyonun ayrılmaz bir parçası. Yeşil saksı bitkilerini yaşam alanlarınıza ekleyebilirsiniz.

Kahverengi rönesansı

Kahverengini dekorasyonda kullanmak, ilk bakışta biraz ürkütücü gelse de son zamanlarda yükselişe geçen ‘brown renaissance’ yani kahverengi rönesansı akımı, bu görüşe meydan okunuyor. Kahve tonlarının kullanımını vurgulayan bu dekorasyon trendinde sıcaklık ve derinlik yaratmak için kahverengi bazındaki renkler kullanılıyor. Karamel, toprak tonları, terracotta, çikolata kahvesi gibi sıcak ve zengin renkler, bir arada kullanılarak sofistike bir görünüm elde ediliyor.

Bu renklerin doğal malzemelerle harmanlanması da organik bir atmosfer oluştururken davetkar bir ortam yaratıyor. Öte yandan, kahverengi rönesansında klasik mobilyalar, modern bir bakış açısıyla yorumlanıyor. Antika eşyalara özel ilginiz varsa, bu trend tam size göre olabilir. Oyma detaylar, zarif ahşap işçiliği, nostaljik objeler ve sanat eserleri kahverengi tonlarıyla mükemmel bir uyum yakalıyor.

Kişiselleştirilmiş eklektizm

İsmi çok yabancı gelse de aslında tanıdık unsurların bir araya getirilmesi ile ön plana çıkan kişiselleştirilmiş eklektizm veya orijinal adıyla personalized eclectism, bireyselliği vurguluyor ve uyumlu bir bütünlük sunmayı amaçlıyor. Farklı dönemlerden, stillerden ve kültürlerden ögeleri bir araya getirerek, bireysel zevkleri ve kişilik özellikleri yansıtan bir dekorasyon trendi olan kişiselleştirilmiş eklektizm, yaşam alanlarına derinlik ve karakter katıyor. Eğer antikalara, aile yadigarlarına, mekanlarınızda daha fazla yer vermek istiyorsanız, bu dekorasyon trendine bir şans verebilirsiniz.

Antika eserleri, modern sanatsal parçaları, etnik dokumaları ve çağdaş mobilyaları, kısacası geniş bir yelpazeden olan unsurları bir araya getirerek kişisel zevklerinizi ve aile geçmişinizi uyumlu bir şekilde sergileyebilir, yaşam alanlarınızı adeta nostaljik bir albüme çevirebilirsiniz.

Chartreuse rüzgarı

Chartreuse, limon sarısı ile parlak yeşil arasında, canlı, dikkat çekici ve sıcak bir renk tonu. Adını ise Fransız kökenli bir içecekten alıyor, çünkü içkinin rengi tam anlamıyla ‘chartreuse’. Chartreuse, dekorasyonda kullanıldığında mekanlara dinamik bir enerji ve tazelik katıyor. Bu nedenle de özellikle son zamanların en çok dikkat çeken dekorasyon trendlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Chartreuse, hem modern hem de retro tasarımlarda sık sık göreceğimiz bir renk olma yolunda ilerliyor.

Görsel: decoholic

Yaşam alanlarınıza daha fazla enerji ve dinamizm katmak istiyorsanız bu renkten olan mobilya ve detaylara sık sık yer verebilirsiniz. Dilerseniz daha nostaljik parçalarda dilerseniz daha çağdaş çizgilere sahip eşyalarda chartreuse rengini kullanmayı deneyebilirsiniz.

Dilerseniz Ev Düzenleme & DekorasyonEv Düzenleme & seçkimizi inceleyerek ilham alabilirsiniz.

Eğer yaşam alanlarınızda daha fazla yenilik yapmayı düşünüyorsanız, farklı dekorasyon trendlerini ele aldığımız yazılara da göz atabilirsiniz:

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale