X

2022 wellness trendleri

Pandemi dönemiyle birlikte öz bakım, bağışıklık desteği, ruh sağlığının güçlendirilmesi gibi pek çok konunun ön plana çıkmasıyla birlikte wellness sektöründe de önemli ölçüde bir büyüme kaydedildi. 2022 yılının sonunda yaklaşık 5.6 trilyon dolara erişeceği öngörülen, bireysel ve toplumsal iyi oluşu odağına alan wellness dünyasında ilerleyen dönemlerde bizleri ne gibi değişikliklerin beklendiği merak konusu. Beslenmeden beden sağlığına, kişisel bakımdan ruh sağlığına, egzersiz ve fitness uygulamalarından kadın sağlığına kadar iyi yaşamla ilgili pek çok konu başlığının altında, 2022 yılının öne çıkan welness trendlerini sizler için bir araya getirdik. 

Beden sağlığı konusunda öne çıkacak başlıklar:

1. ‘Herkes için’ sağlıklı ve uzun yaşama hakkı

Dünya nüfusunun hızla yaşlanması ve yaşam ömrünün giderek daha da uzamasıyla birlikte palyatif bakımın sigorta kapsamına alınması, yaşı ilerlemiş bireylerin yaşam kalitesinin nasıl yükseltilebileceği ve daha sağlıklı yaş almak için ihtiyaç duyulan kaynakların herkes için erişilebilir hale gelmesi ile ilgili tartışmalar 2022 yılında ve ilerleyen dönemlerde sağlık sektörünün odağında olacak gibi görünüyor. Son yıllarda yapılan bilimsel araştırmalarla birlikte (longevity çalışmaları) ‘uzun yaşamın sırları’nın keşfedilmeye başlanması, yaşam süresini artırabilecek iyi yaşam alışkanlıklarıyla ilgili farkındalığın kazandırılması, sosyo-ekonomik olarak dezavantajlı olan gruplar için de sağlık takibi, organik gıdalara erişim, ücretsiz egzersiz ve wellness uygulamalarının yaygınlaşması gibi ‘hak temelli’ ve ‘uzun yaşam odaklı’ wellbeing girişimlerinin ilerleyen dönemlerde hız kazanacağı öngörülüyor.

İlginizi çekebilir: Yaşam süresini uzatmak ve yaşlanmadan yaş almak mümkün mü?

2. Doğurganlık araştırmalarında sperm sağlığı ön planda

Doğurganlık sorunlarıyla karşı karşıya olan heteroseksüel çiftlerde hem erkek hem de kadın partnerin üreme sisteminde bir problem olması eşit oranda mümkünken, bugüne kadar doğurganlıkla ilgili yapılmış olan çalışmaların çok büyük bir çoğunluğu kadın cinsel sağlığı üzerinden yürütülüyordu. Doğum kontrol yöntemlerinin, kısırlığın sebeplerinin ya da doğum öncesindeki yaşam tarzı alışkanlıklarının sadece ‘uterus’u olan dişi bireye yüklenmesi artık tarihe karışıyor. Yeni bilimsel araştırmalarla doğurganlık konusunda alınması gereken önlemlerin ve yaşam tarzı değişikliklerinin en az kadınlar kadar erkeklerin de sorumluluğunda olduğunun kanıtlanmasıyla birlikte, sperm sağlığının korunması, sperm sayısının ve kalitesinin artırılması gibi erkek üreme sağlığını odağına alan uygulamaların ön plana çıkması bekleniyor.

İlginizi çekebilir: Sperm kalitenizi arttırmak için beslenme planınıza dahil etmeniz gereken gıdalar

3. Bedeni güçlendirme odağı pelvik tabanında

#MeToo, beden pozitifliği ve beden tarafsızlığı gibi akımlarla başlayan ve adeta ‘kadınlarda haz devrimi’ne dönüşerek ataerkil normları yıkmaya başlayan bir dizi kültürel hareket sayesinde, kadın cinsel sağlığı ve üreme sağlığı konuları daha önce hiç olmadığı kadar açık bir şekilde tartışılıyor. Pelvik taban, yani alt karın kaslarının hemen altında başlayan, kasık kemiğinden kuyruk sokumu kemiğine kadar olan alanı kapsayan pelvik taban sağlığının güçlendirilmesi beden sağlığıyla ilgili öne çıkan başlıklardan biri olacak gibi görünüyor. Sanılanın aksine bu kas grubu kadın erkek fark etmeksizin, tüm bireylerde buluyor ve pelvik organları desteklemek, mesane ve bağırsakları kontrol etmek ve cinsel işlevi artırmak gibi doğum dışında birçok amaca hizmet ediyor. Ancak pelvik taban disfonksiyonu yaygın olsa da (vajinası olan kişilerin yaklaşık %25’i, penisi olan kişilerinse %10’u en az bir pelvik taban bozukluğuna sahip) pelvik ağrı ve disfonksiyonla bağlantılı idrar kaçırma gibi durumları önlemeyi amaçlayan uygulamaların, cinsel işlev bozukluklarının giderilmesinde de faydalı olabileceği düşünülüyor.

İlginizi çekebilir: Pelvis bölgesini güçlendirmek için: Pelvik saat egzersizi ve kegel egzersizi

4. Mikrobiyota sağlığının iyileştirilmesi

Vücudumuzun içinde, özellikle bağırsaklarda yer alan bakteri florasının ve faydalı bakterilerin bağışıklık sisteminin önemli bir parçası olduğunu kanıtlayan araştırmalarla birlikte, mikrobiyom araştırmaları son 10 yılda önemli bir ivme kazandı. İçimizde yaşayan canlı organizmalar ve bu organizmaların beden sağlığımızla olan karmaşık ilişkisini anlayabilmemiz sayesinde, mikrobiyota sağlığını nasıl güçlendirebileceğimizle ve vücut ekosistemimizi bütüncül sağlığımıza katkı sağlayacak şekilde nasıl destekleyebileceğimizle ilgili bilimsel destekli çok daha fazla ipucuna erişebileceğiz gibi görünüyor.

İlginizi çekebilir: Mikrobiyota nedir: Bağırsaklarınıza iyi bakmak için geçerli nedenler

Zihin ve ruh sağlığı konusunda öne çıkacak başlıklar:

1. Ruh sağlığı alanında travma farkındalığının yükselişi

Pandeminin neden olduğu maddi ve manevi kayıplar, finansal zorluklar ve krizler nedeniyle özellikle depresyon, anksiyete ve travma sonrası stres bozukluğu gibi ciddi ruh sağlığı problemlerine sahip bireylerin sayısında önemli bir artış görülüyor. Kolektif bir travmanın ortasında sosyal medya aracılığıyla yaşadığı ruh sağlığı problemlerini geniş kitlelere duyurabilen bireyler ve topluluklar sayesinde, travmayla ilgili farkındalığın giderek daha fazla arttığı ve travma alanındaki araştırmaların yaygınlaşacağı bir dönem bizi bekliyor.

İlginizi çekebilir: Travma ve sonrası: Travmatik olaylar yaşamımızı nasıl etkiler?

2. Psikoterapide psikedelik kullanımı tartışmaları

Halüsinatif etkileri olan ve özellikle 1960’lı yıllarda ruh sağlığına olan etkileri ve terapötik işlevleri yoğun şekilde araştırılan psikedeliklerle ilgili çalışmaların önümüzdeki dönemde artması bekleniyor. Belirli psikiyatrik hastalıkların tedavisinde, uzman kontrolünde ve doğru dozda kullanımıyla etkili olduğu bilimsel olarak kanıtlanan psikedelik maddelerin terapiyi destekleyici uygulamalar olarak ruh sağlığı alanında kullanımının yaygınlaşması öngörülüyor. Özellikle pandemiyle birlikte tüm dünya ruh sağlığı konusunda ciddi bir krizin eşiğindeyken, travma sonrası stres bozukluğu, depresyon ve anksiyete gibi hastalıkların semptomlarının tedavisinde etkinliği bilimsel olarak desteklenmiş psikedelik kullanımının yaygınlaşması söz konusu.

3. Spiritüel dünyaya açılan yeni bir kapı: TikTok

21. yüzyılın en önemli trend belirleyici platformlarından biri olan TikTok, 2022 yılında wellness dünyasıyla ilgili konularda en çok içeriğin üretileceği, en önemli bilgi paylaşım platformları arasında yer almaya hazırlanıyor. Co-star, Meditopia, Headspace gibi uygulamalarla spiritüel öğretileri dijital araçlar sayesinde milyonlarca insanla buluşturan uygulamalarla birlikte spiritüel pratikler dijital dünyaya zaten taşınmıştı. Ancak sosyal medya platformu olduğu için kullanıcı etkileşiminin çok daha yüksek olduğu TikTok’ta paylaşılan içeriklerin çok daha geniş kitlelere ulaşması ve maneviyatla ilgili konuların çok daha konuşulur hale gelmesi bekleniyor.

Beslenme konusunda öne çıkacak başlıklar: 

1. Kentsel ve dikey tarım uygulamaları

Büyük şehirlerde her geçen gün daha da popüler hale gelen, genelde dikey mimarili kentsel ve kapalı tarım uygulamalarının sayısında 2022 yılında önemli bir artış yaşanması bekleniyor. Giderek daha da artan dünya nüfusunun ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz kalan, sürdürülebilir olmayan ve çevreye gün geçtikçe daha fazla zarar veren geleneksel tarım uygulamalarının yerini kentsel ve dikey tarım uygulamaları alıyor. Görece üretim için çok daha az kaynağın kullanıldığı, coğrafi şartlara bağlı olmaksızın üretim yapılabilen kentsel tarım uygulamaları arasında binaların çatılarında yapılan seracılık faaliyetleri; hidroponik tarım (toprak kullanmadan, su içinde mineral besin çözümleri kullanarak bitki yetiştirme yöntemi); geleneksel akuakültür (balık, kerevit, karides üretimi) ve hidroponik tarımın birleşimi olan akuaponik uygulaması; kentsel tarımcılık faaliyetlerinde en öne çıkan trendler arasında olacak. 

İlginizi çekebilir: İnsanoğlunun hayatını kurtaracak geleceğin tarım teknolojisi: Yüzen çiftlikler

2. Hayvancılık sektöründe endüstriyel üretime karşı bir beslenme stili: Reduceterianism

Türkçe’de henüz bir karşılığı olmayan reduceterianism, tamamen vejetaryen veya vegan beslenmeye hazır olmayan, ancak yine de tüketim tercihlerinde gezegene ve çevreye saygılı seçimler yapmak için et, süt ve yumurta tüketimini azaltmayı odağına alan bir beslenme stili. Bu beslenme stiline sahip olan kişiler hayvansal ürün tüketimini sınırlandırmanın yanı sıra tükettikleri hayvansal gıdaların endüstriyel yöntemlerle üretilmemiş olmasını (serbest gezen tavuk yumurtası, organik et, merada otlayan ineklerin sütü gib) tercih ediyor; tükettikleri hayvansal ürünleri küçük çiftliklerden ve yerel üreticilerden temin etmeyi önceliklendiriyorlar.

İlginizi çekebilir: Vegan vejetaryen farkı: Vegan ve vejetaryen beslenme hakkında her şey!

3. Sağlıklı alkolsüz kokteyller

Sağlığına dikkat eden ve kaliteli bir yaşam sürdürmeye çalışan Y kuşağı ve Z kuşağının tüketim tercihleri, içecek trendlerini önemli ölçüde değiştirdi ve önümüzdeki yıl da değiştirmeye devam edecek gibi görünüyor. Gece dışarı çıkmayı ve bolca alkol tüketmeyi seven önceki nesillere göre sosyalleşirken alkol yerine alkolsüz içecekleri tercih eden Y ve Z jenerasyonu bireyleri sayesinde margarita ve tekila gibi pek çok içkiyle hazırlanan kokteyllerin alkolsüz versiyonları yeni yılda daha fazla hayatımızda olacak gibi görünüyor.

İlginizi çekebilir: Kombucha ile hazırlayabileceğiniz lezzetli kokteyl tarifleri

4. Ekolojik dengeye saygılı tam tahıllar

Enerji gereksinimimizi karşılamak için karbonhidratlara ihtiyacımız olduğu kaçınılmaz bir gerçek olsa da, son 10 yılda tercihlerimizi glisemik indeksi düşük ve çok daha sağlıklı olan tam tahıllardan yana kullanma eğilimimizde önemli bir değişim yaşandı. Küresel ısınma ve iklim değişikliğinin etkilerinin gündemde olduğu pandeminin, orman yangınlarının ve doğal felaketlerin de etkisiyle, tam tahıl dünyasında 2022 yılında, doğaya saygılı şekilde üretilen ve ekolojik dengenin korunmasına katkı sağlayan tahılların yükselişine şahit olacağız. Toprak sağlığını iyileştiren tarım uygulamaları ve küçük üreticilerin ürettiği tahıllarla, ilaçsız ve mümkün olabildiğince doğal yollarla yetiştirilmiş ürünlere olan ilginin artması bekleniyor.

İlginizi çekebilir: Permakültür nedir: Ekolojik dengeye saygılı ve doğayla uyumlu bir yaşam için benimsemeniz gereken 12 prensip

5. Fonksiyonel içecekler

Kombucha ile başlayan sağlıklı ve fonksiyonel içecek trendinin önümüzdeki dönemde farklı formlardaki içeceklerle daha da popüler hale gelmesi bekleniyor. Probiyotikli çaylar ve gazlı içeceklerden botanik bitkilerden elde edilen bitkisel toniklere (çim suyu gibi) sağlık için sayısız fayda sunan, bağışıklık sistemini destekleyen ve besleyici değeri yüksek içeceklerin 2022 yılında en popüler beslenme trendleri arasında yer alacağı öngörülüyor.

Daha fazlası için: 2022 Sağlıklı beslenme trendleri: Moringa, yuzu, foksiyonel içecekler ve çok daha fazlası

Güzellik ve kişisel bakım konularında öne çıkacak başlıklar:

1. Ev konforunda profesyonel cilt bakım deneyimi sunan elektronik cihazlar

2020 yılından önce de evde epilasyon cihazları ya da elektronik maskeler gibi kişisel bakım teknolojileri hayatımızda olsa da, alınan hijyen önlemleri nedeniyle güzellik merkezlerinin kapatılmasıyla birlikte kişisel bakım elektroniklerine duyulan talebin artması, ”Her icat ihtiyaçtan doğar.” sözünü doğrular nitelikte. LED ışık terapisi, ısıtma ve soğutma terapileri, mikro akım özelliği gibi profesyonel cilt bakım uygulamalarında kullanılan cihazlar önümüzdeki dönemlerde evlerimize taşınıyor. Estetisyenlere ve dermatologlara olan talebi azaltan bu ilgi doğrultusunda cilt bakım teknolojileri üreten markalar da artan talebi karşılamak için yoğun bir şekilde yenilik yapıyor. Sonuç olarak kişisel bakım sektörü, 2022’de akıllı cilt bakım teknolojilerinde daha da fazla büyüme görmeye hazırlanıyor.

İlginizi çekebilir: Cilt bakımında yeni trend: FOREO BEAR Microcurrent ve UFO 2 yüz bakım terapisi

2. Güzellik sektöründe cinsiyet ayrımcılığı ortadan kalkıyor

Güzellik sektöründeki ürünlerin neredeyse tamamının kadınlara yönelik ürünler olması ve pazarlama stratejilerinin kadın tüketicileri odağına alması hepimiz için alışıldık bir durum. Ancak 2022 yılında güzellik sektöründeki bu cinsiyetçi ayrışmanın çözünmeye başladığını gözlemleyeceğiz. Ürün çeşitliliğini artırarak cinsiyete dayalı değil ihtiyaca göre ürünler sunmayı hedefleyen güzellik markaları, cinsiyet konusunda çok daha kapsayıcı ve eşitlikçi adımlar atmaya hazırlanıyor. 

3. Cilt bakımında hücresel ‘cellbeing’ dönemi

Güzellik endüstrisinin en ön çıkan hedeflerinden biri hiç şüphesiz yaşlanma karşıtı bakımlar. Kırışıklık, koyu lekeler, göz altı morlukları gibi yaşlanma belirtileriyle baş etmeyi odağına alan kişisel baım ürünleri uzun zamandır hayatımızda olsa da, 2022 yılıyla birlikte yaşlanma karşıtı ürünler hücresel düzeyde tedaviye ve önleyici çözümlere odaklanacak. SPF koruması, antioksidanlar, kolajenler gibi cildi hücresel düzeyde iyileştirmeyi ve korumayı amaçlayan hedefe yönelik ürünlere olan talebin daha da artacağı öngörülüyor.

Egzersiz ve fitness konularında öne çıkacak başlıklar:

1. Sağlık verilerine entegre uygulamalarla kişiselleştirilmiş ve kapsayıcı bir egzersiz deneyimi

Pandemi döneminde egzersiz rutinlerinin eve taşınmasıyla birlikte evde egzersiz ve fitness mobil uygulamalarının sayısında adeta bir patlama yaşandı. Egzersiz çeşitliliğini, spor motivasyonu korumayı ve farklı seviyelerdeki kişilerin ihtiyaçlarına uygun antrenmanlar sunmayı amaçlayan egzersiz uygulamaları, önümüzdeki dönemde beslenme, sağlık verileri, ruh sağlığı, mindfulness gibi iyi yaşam indikatörlerini de programlarına entegre ederek, kapsamlı bir wellbeing hizmeti sunmaya hazırlanıyor. Bu yolla artık ihtiyaca yönelik, kişiselleştirilebilir ve çok daha esnek bir egzersiz deneyimi oluşturulabilmesi amaçlanıyor.

2. Ruh-zihin-beden bağlantısını odağına alan egzersizler

Hareketli bir yaşam tarzı benimsemek sadece kas ve kemik sağlığının güçlendirilmesini ve beden sağlığının desteklenmesini değil, daha iyi hissetmemize neden olan hormonların salgılanmasını da sağladığı için özellikle kronik stres, depresyon ve anksiyete gibi problemlerin önlenmesinde önemli bir rol oynuyor. Zihin ve ruh sağlığıyla ilgili problemlere sahip insanların sayısında pandemi dönemiyle birlikte yaşanan artış, stres faktörleriyle baş etmeyi kolaylaştırıcı mindfulness, nefes ve meditasyon odaklı yoga pratiklerine olan talebin artmasıyla kendini gösteriyor. Beden-ruh-zihin bağlantısını odağına alan, beden farkındalığı ile vücudumuzun ihtiyaçlarına çok daha duyarlı olmamızı sağlayan egzersizlerin ilerleyen dönemlerde çok daha yaygın hale geleceği öngörülüyor.

3. Dijital spinning uygulamalarının yükselişi

Yine pandemi döneminde hayatımıza giren, evde kardiyo egzersizlerimizin kurtarıcısı olan kondisyon bisikletleriyle yapılan antrenmanlar ilerleyen dönemlerde de hayatımızda uzun bir süre var olacağa benziyor. Pandemi döneminde satın alınan spinning bisikletleri nedeniyle spinning odaklı antrenmanlar sunan egzersiz stüdyoları da evde grupla spinning antrenmanı yapmaya olanak veren uygulamalarıyla ön plandaydı. Geçmişte sadece spor salonunda ya da spinning stüdyolarında bulunabilen grup egzersizlerinin artmasıyla birlikte 2022 yılında dijital ve fiziksel dünya arasında bağlantı kurabilen fitness işletmelerinin revaçta olması bekleniyor.

Yaşamlarımızda bu kadar fazla değişim yaşanmışken, 2022 yılının öne çıkan wellness trendleri tabii ki bunlarla sınırlı olmayacak. Ruh sağlığı alanında dijitalleşme, evde egzersiz uygulamalarındaki inovatif yenilikler, bitki bazlı beslenme uygulamaları gibi pek çok farklı wellness trendini ve wellness dünyasında yaşanacak diğer gelişmeleri merakla takip ediyor olacağız.

İlginizi çekebilir: 2021 Wellness trendleri: İyi yaşam konusunda öne çıkan başlıklar

Kaynaklar: Well + Good, Mind Body Green

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale