2021’ye adım adım yaklaşırken: Geride bıraktığımız yıla dair düşünceler
Koskoca bir yıl daha geçiyor ömrümüzden ve herkes için çok zor bir yıl olan 2020’ye veda ediyoruz. Fakat her ne kadar zor bir yıl geçirmiş olsak da, her şeye rağmen umut etmekten hiç vazgeçemez insan.
Tabii ki her şeyin başı sağlık. Dilerim bu yıl hepimiz için daha sağlıklı ve huzurlu geçer.
Ama onun dışında her şeye rağmen sahip olduğumuz o kadar güzel şeyler var ki. Aşk. Sevgi. Huzur. Başarı. Daha sayabileceğimiz onca güzellik…
Bugün dolu dolu tam 34 yaşındayım. Ve bu yaşıma kadar insanların bu kadar şaşkın, garip, korku dolu, paranoyak, üzgün, tedirgin, bazen boş vermiş, bazen yalnız, bazen izole olmuş, bıkmış, çaresiz daha sayabileceğimiz onlarca negatif duyguyla baş etmeye çalıştıkları bir yıl daha yaşadıklarını görmemiştim.
Ama bunun yanında her zorlukla birlikte mücadele edilebildiğini, aslında yalnızken bile beraber olunabildiğini, işlerin bir şekilde zorluklara rağmen de olsa yürüyebildiğini, insanlığın mecbur kaldığında yeniliklere kolay adapte olabildiğini, takım ruhunu daha çok hissedebildiğini, bir annenin çocuğu ve işiyle daha güzel denge sağlamayı başarabildiğini, aynı evde uzun süre boyunca beraber kalan eşlerin veya partnerlerin ilişkilerini daha yakından test etme deneyimini ve sevgiyi çok daha derin hissedebildiklerini de gördüm bu yıl. Çünkü beraber olmak, birbirine daha çok tutunmayı gerektirdi insana.
Ne kadar ince keserseniz kesin bir şeyin her zaman iki yüzü olduğunun çok belirgin bir örneği oldu bu yıl.
Tabii ki de hiç kimse ölmesin. Bu hiç kimsenin tercihi olamaz ve kaybını ağır yaşamış çaresiz bir insanın yüreğinde taşıdığı acı duyguyu hepimiz hissederiz yüreğimizde. Bu çok tarifsiz bir duygu maalesef.
Fakat hayat her zaman böyle olmadı mı? Savaşların, hastalıkların ardından toplumlar bir şekilde ayağa kalkmayı başarmadı mı? Birbirine dayanarak, birbirine tutunarak yeni bir dünya inşa etmedi mi? Çok klişe belki ama “Hayat Böyle!”
Ne yaparsanız yapın ivme her zaman inişli çıkışlıdır.
Bazen sanki koca bir simülasyonun içinde olduğumuzu düşünüyorum. Sınırlarımız belli ve daha ötesine gitmeye çalıştığımızda sistem “eror” veriyor ve oyun başa dönüp tekrar başlıyor. Her seferinde tekrar, tekrar başlıyoruz hayata. Zor bir yıldı belki, ama dediğim gibi umut etmekten hiçbir zaman vazgeçemez insan.
Ve ben bu yıl yaşadığımız tüm olumsuzluklara rağmen, ne kadar çok pozitif düşünürsek bir o kadar daha güzel şeyleri kendimize doğru çekeceğimizin sihirine inanıyorum. İnsanın içinde bitmek tükenmek bilmeyen bir enerji olduğuna ve bu enerjiyi aktif etmenin insanın kendi tercihi olduğuna inanıyorum.
Ayrıca belki de henüz çözemediğimiz çok büyük bir şeyin parçasıyız ve gerçekleşmesini arzu ettiğimiz her şeyin belli bir zamanı var. Her üzücü bir olay yaşadığımda “geçecek” olduğuna inanmak hangimizi güçlü hissettirmemiştir ki? İçindeki gücü hisset ve sımsıkı sarıl kendine! Sen kabul etmedikten sonra kim yıkabilir ki seni?
Şimdi hem bu yılın bize kattıkları, hem farkına vardığımız yanlışlar ve doğrularla birlikte yepyeni bir yıla daha hazırız. Umarım bu yıl hepimiz için mucizelerle dolu, tüm hayallerimizin gerçekleşeceği sağlıklı , sevgi dolu bir yıl olur. Kalbinizden geçen ne varsa olması dileğimle…
Sevgiler…
İlginizi çekebilir: Sonbahar ılık rüzgarıyla geldi: Eskiyi geride bırakıp yeniye kucak açma zamanı