İnsan sosyal bir canlıdır. Bağlantı kurmak da yemek, içmek, nefes almak gibi temel bir ihtiyaçtır. Ancak, günümüzde birçok insan başkaları ile birlikte yaşamakta ve ilişki geliştirmekte zorlanıyor. Milyarlarca insanın her biri keşfedilecek bir evrenken biz ne oldu da bu keşfe heyecan duymaz olduk? Bizi birlikte yaşamaktan alıkoyan nedir? Neden birlikte olmak bir diğerine katlanmak gibi gelir? Bu konu üzerinde saatlerde konuşabiliriz ama hep aynı fikir etrafında döneceğiz: İletişim kurmayı öğrenmeliyiz!
İletişim, en büyük kabuslarımdan biriydi.
Bugün yazarlık yaptığıma bakmayın, 30 yaşıma kadar iletişim en büyük kabuslarımdan biriydi. Kendimi ve ihtiyaçlarımı anlatmakta o kadar zorlanıyordum ki, bu yüzden neredeyse hiçbir ilişkimde derinleşemiyordum. Ailemle dahi ilişkilerim yüzeyseldi. Sürekli anlaşılamamaktan şikayet ediyordum. Sözlerimin karşımdaki kişiye ulaşamadığı her seferinde öfke ve kalp kırıklığı ile doluyordum. En basit iletişim girişimim bile saniyeler içinde bir mücadeleye dönüşüyordu.
Neden kimse beni anlamıyordu? Doğru kişilerle birlikte değilim çünkü doğru olsalardı beni anlarlardı diye düşünüyordum. Bu yüzden yalnızlığın çok daha iyi olduğuna kendimi inandırdığım ilginç günlerim oldu. Halbuki, bir gözüm hep birbiri ile rahatlıkla iletişim kuran insanlardaydı. Aklım almıyordu bunu nasıl da bu kadar rahat ve akıcı şekilde yapabiliyorlardı.
Reddediyordum ama aslında kalbim derinden bağ kurmanın hasretiyle yanıp tutuşuyordu. İçimde gizliden bir arayış vardı: Nerden başlamalıydım? Nasıl olacaktı bu iş?
Gerçek iletişim, kendimle bağlantı ile başlar.
Sonra bir kitap çıktı karşıma- bundan 3 veya 4 sene önce- ismi “Şiddetsiz İletişim” ve ondan sonra tüm dünyam değişti. Türkiye’nin en iyi okullarında okumuştum ancak ilk defa gerçek iletişimle tanışıyordum. Evet, iletişimi bilmiyordum ama korkarım dünyanın %99’u da bilmiyordu.
İletişimin öncelikle kendinle bağ kurmakla başladığını keşfettim. Kimsenin beni anlamamasının ne kadar doğal olduğunu anladım. Ben kendimi anlamıyordum çünkü… Neye ihtiyacım olduğunu, ne istediğimi bilmiyordum ve karşılanmamış ihtiyaçlarım sebebiyle o kadar acı çekiyordum ki bir başkasının beni anlayarak bu acıdan kurtarmasını umuyordum. İşte iletişim sandığım şey buydu. Aslında, bir kahraman arıyordum ve ondan mor dağın tepesindeki kırmızı ejderhanın kalbindeki altın kolyeyi getirmesini istiyordum. Birinin ben olmadan beni anlamasını istemek o altın kolyeyi istemekten farksızdı.
Rahatlamıştım artık nereden başlamam gerektiğini bulmuştum. İletişim yeteneğimi geliştirmeyi tüm kalbimle istiyordum ve hemen o an başladım, mümkün olan her an kendimle bağ kurmaya…
Gerçek iletişim, iki insan arasındaki kalpten bağ olmadan gerçekleşemezdi. Peki bugüne kadar iletişim sandığım neydi? Bana kalırsa biz sadece birbirimize kelimeler fırlatıyorduk.
Kelimeler, onları bilinçsizce kullanan ellerde kurşuna dönüşür.
Günlük konuşmalara kulak verdiğinizde çoğunun bağ kurmak için değil anlık bir deşarj olma ihtiyacı ile gerçekleştiğini fark edebilirsiniz. Bu yüzden, büyük oranda yargılarla doludur. Yargıların bir bıçaktan pek farkı yoktur. Kolay kolay kimse elindeki bıçağı başka bir insana fırlatmaz, ama nedense ağzımıza geldiği şekliyle konuşmakta bir sakınca görmüyoruz. Kelimelerimizle saniyeler içinde karşımızdakinde derin yarıklar oluşturabiliyoruz. Halbuki konuşmadan önce bağ kursak fark edeceğiz ama bunu henüz bilmiyoruz.
Hayal ettiğiniz her şey için ihtiyacınız olan öz nitelik iyi bir iletişimci olmaktır.
Hayal ettiğimiz her ne ise içinde başka insanlar da olacak… bu yüzden mesleğiniz ne olursa olsun siz öncelikle iletişimcisiniz… Ve biz en çok birlikte olmayı seviyoruz, birbirimizle bağ kurmayı… Çünkü yaşamı böyle keşfediyoruz ve kendimizi…
Lütfen bu yıl hedeflerinizden biri kendinizle ve bir diğeriyle iletişimi öğrenmek olsun. İletişim ustası olduğunuzu düşünüyorsanız iletişimin sadece ikna sanatından ibaret olmadığını söylemek isterim. Kendinizle, yaşamla ve bir diğeri ile ilişkileriniz akıcı ve sevgi dolu mu? Değilse, iletişimi öğrenmeli ve her fırsatta kalpten bağ kurmayı deneyimlemelisiniz. Nereden başlayacağınızı bilemiyorsanız Şiddetsiz İletişim kitabını edinmenizi öneririm.
Beni daha yakından tanımak, atölye ve derslerime katılmak için www.digdemgirici.com websitemi ziyaret edebilir veya beni @digdemgirici Instagram hesabımdan takip edebilirsiniz. Ücretsiz haftalık ilham e-mail grubuma katılarak benden her hafta 1 kez ilham dolu bir e-posta almak isterseniz lütfen giricidigdem@gmail.com adresime mesaj atın.
İlginizi çekebilir: 2021’e hazırlanırken 10 altın bilgi: 6- Güç sende!